8 YILLIK İŞKENCE

“HER GÜN ÖLÜM KORKUSU”

Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü. Ülkemizde her gün onlarca kadın, şiddete maruz kalıp cinayete kurban gidiyor. Yapılan araştırmalara göre Konya çocuk gelin sıralamasında Türkiye 5’incisi. Çocuk yaşta evlendirilip bir yıl sonra kucaklarına kendi çocuğunu alan çocuk gelinlerin hikâyeleri bitmek bilmiyor. Konya’da yaşayan 24 yaşındaki A.K ise onlardan sadece bir tanesi. 16 yaşında ailesinin baskısı ile evlendirilen A.K. kocasının ikinci eşi olduğunu ve her gün ölüm korkusu yaşamaya son vermek amacıyla evden kaçtığını ağlayarak anlattı. Geride çocuklarını bıraktığı için pişmanlık yaşadığını dile getiren A.K., çocuklarını alabilmek için yasal işlem başlattığını söyledi.

“ÇOCUK OLDUKTAN SONRA BANA ŞİDDET UYGULADI”

Çocuk yaşta evlenmenin zorluğunu dolu gözlerle anlatan talihsiz kadın, ailelerin çocuklarını evlendirirken bilinçli davranmasını ve çocukların evlenmek yerine çocukluğunu yaşaması gerektiğini söyledi. 17 yaşında ilk bebeğini kucağına alan A.K. eşiyle sıkıntılarının da çocuk dünyaya geldikten sonra olduğunu belirtti. Kimya öğretmeni olan eşinin, eski karısının çocuğu olmadığı için ayrıldıklarını ifade eden A.K., “Eşim çok kıskanç biriydi, kimseyle konuşmama izin vermezdi evden çıkarmazdı. Çocuk olduktan sonra bana şiddet uygulamaya başladı. Beni dövmesi için herhangi bir sebebe ihtiyacı yoktu en ufak sorunu bile kavga sebebi yapıp döverdi, çocuk ağladı diye dayak yediğimi bilirim. Birkaç kez bana bıçak çekti ölümle tehdit etti, bu zamana kadar hep ölüm korkusu ile yaşadım” diye konuştu.

“NE ÇCUKLUĞUMU YAŞADIM NE GENÇLİĞİMİ”

Küçük yaşta baskı ile evlendirilen çocuk gelin kadınların kendilerine güvenmeleri gerektiğini vurguladı. Kadınlar isterlerse ellerinden her şey gelir yeter ki pes etmesinler diyen A.K., “Şiddet gördüğümü ayrılmak istediğimi aileme söyledim destek olmadılar bana. Ailem köyde yaşıyor, elalem ne der? Herkes sorun yaşıyor yuvana sahip çık, kocan düzelir dediler. Beni koruyup kollamadılar. Ailemden destek alamadığım için 8 yıl evli kalarak dört duvar arasında hapis hayatı yaşadım. Ne çocukluğumu yaşayabildim ne de gençliğimi. Evimde her türlü eşya olmasına rağmen huzur ve mutluluk yoktu. Çocuklarımın gözü önünde hakaret ve şiddete maruz kaldım. Çocuklarım için direndim kocam düzelir diye bekledim ama olmadı bir gün dayanamadım evden kaçtım ve yeni bir hayatım var” dedi.

“ÇOCUKLARIMI İSTİYORUM”

Eşinin okumuş ama adam olamamış biri olduğunu utanarak söyleyen A.K., öğretmen olmak cahilliği almıyor önemli olan insan olmak dedi. “Evden kaçarken çocuklarımı komşuya bıraktım tek pişmanlığım bu oldu” diyen A.K., “O gün cesaret gösterip o evden kaçmasaydım belki ben de öldürülen kadınlar arasındaydım. Kocamın ne zaman ne yapacağı belli olmuyordu. Akşam söylediği şeyi ben haksızım dersi sabah ise söylediklerini unutup eskisi gibi davranırdı. Bu adama daha fazla katlanamadım aklım şu an çocuklarımda bir an önce onlara kavuşmak istiyorum. Şuan bir işim var yeni bir hayata adım atmaya çalışıyorum. Çocuklarımı yanıma aldıktan sonra her şeyin değişeceğine inanıyorum. Benim durumumda olan kadınlar kendilerine güvensinler. Anneler kızlarını okutsun erkek çocuklarını da adam yapsınlar önemli olan insan olabilmek. Kadın erkeğe göre fiziki anlamda zayıf olabilir ama asla erkeklerden aşağı değil. Ben zindan hayatından kurtulabildim. Bugün bizim günümüz inşallah benim durumumdaki bütün kadınlar kurtulur” şeklinde konuştu. (Aysun KARABAYIR)