© Konya Postası 2021

Aile Ve Çocuk İletişimiyle Pek Çok Sorun Çözülebilir

Son dönemde ülke gündemine gelen çocuk tacizleri üzerine uzmanlar, bu sorunların çözümü için yapılması gerekenler hakkında bilgi verdi.

Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Aile ve Gençlik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Barbaros Yalçın, sorunların çözümü için ailelerin çocuklarla iyi bir iletişim kurmasının önemine dikkat çekerek, bireylere haklarının ve sorumluluklarının anlatılmasının önemini vurguladı. Yrd. Doç. Dr. Yalçın, ailelerin çocuklarıyla iletişimini güçlendirmesi gerektiğinin altını çizerek, “Çocuk koruma yasası, ailelerin bu konuda bilgilendirilmesi, insanların haklarını ve taciz gibi olaylarla karşılaştıklarında ne yapması gerektiğini bilmesi için kamu spotları hazırlanmalı. Kamuda çalışan kolluk kuvvetleri ile resmi kurumların, müracaat edenlerle organize şekilde çalışması ve sorunun çözümüne katkıda bulunması gerekir” dedi. Okul döneminde oluşan sorunları ortaya çıkaranların genellikle rehber öğretmenler olduğunu belirten Yalçın, rehber öğretmenlerin de ciddi kaygılarının bulunduğunu belirterek şunları söyledi: “Kendilerini böyle bir sorun karşısında korumada sıkıntı içerisinde hissediyorlar. Kanun yapıcı ve koruyucunun burada görev yapan uzmanlarına yardımcı olması gerekmektedir. Vatandaşın, devletin kendisini nasıl koruduğunu bilmesi gerekiyor. Devlet güzel çözümler üretmiş ama vatandaşların haberi yok. Bunların tanıtılması ile ilgili çalışma yapılması lazım. Ailelerin okullar ve basın kanalıyla bilinçlendirilmesi önemli. Bir kurumun bir eleman çalıştıracağında elemanı ve geçmişini iyi araştırması gerekir. Özellikle çocuklarla yoğun çalışan kurum personellerinin dönem dönem sağlıklarının kontrol edilmesi şart. Ayrıca kurumların bunu yapmamakla ilgili sorumluluklarını bilmesi ve yapmadığında karşılığını vermesi gerekli.” “BUGÜN TACİZCİLER ENGELLENİRSE GELECEĞİMİZİ GÜVENCE ALTINA ALMIŞ OLURUZ” Yrd. Doç. Dr. Barbaros Yalçın, bu çaba yeterince sağlanır, toplum eğitilir ve farkındalık artırılırsa hastalık haricindeki taciz konularının engellenmiş olunacağını kaydederek şunları söyledi: “Tacizlerin azaltılmasının en önemli yolu bugünkü tacizcileri engellemekten geçiyor. Çalışmalar bugün tacizde bulunanların geçmişte tacize uğramış olma olasılığının çok yüksek olduğunu gösteriyor. Bugün çözüm üretirsek geleceğimizi de güvence altına almış oluruz. Aileler çocukları, okullardaki rehber öğretmenler ve yöneticilerle iletişimlerini sağlıklı hale getirirlerse böyle bir olay ortaya çıktığında kolluk ile iletişime geçer ve gerekli müdahale sağlanırsa ilerde olacak vakaların ortadan kaldırılacaktır.” Küçük yaştan itibaren çocuklara aile tarafından kendilerini koruması ile ilgili eğitimin verilmesinin şart olduğunu anlatan Yalçın, sözlerine şöyle devam etti: “İyi dokunuş’, ‘kötü dokunuş’ ayrımını çocukların yapabilmesi için aileye, okula ve medyaya büyük görev düşüyor. Çocukların kendilerine kimin dokunmasına müsaade edip, kimin dokunmasına müsaade etmeyeceğini ilgililerin anlatması gerekir. Biz duygusal bir toplumuz; çocuklara dokunmak, sevmek isteriz. Çocuklar da, ‘öğretmenim başımı sevdi’ diye mutlu olur ve daha çok motive olur. Bu anlamda dokunmaktan da kaçamayız. Ancak kimin nereye kadar dokunmasının doğru, kimin nereye kadar dokunmasının yanlış olduğunu hem okullarda, hem evlerde, hem de basında işlenmesinin önemli olduğunu düşünüyorum.” Yrd. Doç. Dr. Yalçın, ailelere de, korku ve panik halinde olmaktan ziyade tedbirli olmalarını tavsiye etti. AİLELER ÇOCUKLARA ÖZEL BÖLGELERİNİ ANLATMALI NEÜ Meram Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ayhan Bilgiç ise, ailelerin çocuklara hangi konularda bilgi verilmesi gerektiğini anlattı. “Çocuklarımıza özellikle okul çağı ile birlikte en azından insanların özel bölgeleri nedir öğretilmelidir” diyen Bilgiç, bu özel bölgelerin başka insanlardan korunması, başka insanların kötü anlamda bir yaklaşımda bulunduğunda büyüklerden yardım istenmesi anlamında çocukların büyüklerine bilgi verebilmesinin de bu özel bölgeleri bilmesinden geçtiğini ifade etti. Bilgiç, “Ebeveynler bu bilgileri verirken genelde acaba hata mı yaparım diye endişeleniyor. Anne-baba olarak duygu tonumuz ve yüz ifademiz rahat ve olumlu olursa çocuğa olumsuz yükleme yapılmayacaktır” dedi.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER