Ailesinin son vazifesini 22 yıl sonra yerine getirecek
Dünya
20 Temmuz 1992 tarihinde Sırp askerlerinin gerçekleştirdiği katliamda, çok sayıda yakın akrabasını kaybeden Mirsad Duratoviç, ailesi için son vazifesini 22 yıl aradan sonra gerçekleştirebilecek.
Bosna Hersek'in Priyedor şehri yakınlarındaki Bişçani köyünde, 20 Temmuz 1992 tarihinde Sırp askerlerinin gerçekleştirdiği katliamda, çok sayıda yakın akrabasını kaybeden Mirsad Duratoviç, Tomaşitsa'daki toplu mezarda bulanan babası, kardeşi ve diğer yakınları için son vazifesini 22 yıl aradan sonra gerçekleştirebilecek.
Bosna Hersek'in kuzeyindeki Priyedor kenti yakınlarındaki Tomaşitsa köyünde, vatandaşların ihbarı üzerine geçen yıl Eylül ayında tespit edilen toplu mezardan çıkartılan ve kimlik tespiti tamamlanan kurbanlardan 284'ünün cenazesi, yarın Kozarats'da düzenlenecek törenle toprağa verilecek. Yıllardır bir mezar yerleri dahi olmayan, insana yaraşır bir şekilde cenaze töreni yapılamayan kurbanların yakınları ise yarın düzenlenecek cenaze töreni için son hazırlıklarını yapıyor. Kurbanların yakınları ise 22 yıl önce bir daha kavuşmamak üzere ayrıldıkları babaları, kardeşleri ve en yakın akrabalarına son vazifelerini yerine getirecek olmanın bir taraftan hüznünü bir taraftan da buruk bir sevincini yaşıyor.
Yarın düzenlecek törende toparağa verilecek kurbanlardan hayattta kalmayı başaran yakınlarından birisi de Mirsad Duratoviç... Duratoviç, Tomaşitsa'daki toplu mezarda bulunan ve öldürüldüğünde sadece 15 yaşında olan kardeşi Halid, babası Mehmed ile dedesini, babaannesini, üç amcasını, yengesini ve iki kuzenini yarın toprağa verecek.
Duratoviç, AA muhabirinde yaptığı açıklamada, Priyedor'da 1992 yılında işlenen katliamda Duratoviç ailesinden 47 kişinin öldürüldüğünü, pazar günü bunlardan 10'unu defnedeceklerini söyledi.
Bişçani köyünde katliam yapan Sırp asker ve polislerin, katliam günü kendisini, kardeşi Halid'i ve amcası Enes'i ''canlı kalkan'' gibi kullandıklarını ifade eden Duratoviç, şunları anlattı:
''Kendilerini köylülerden korumak için bizi canlı kalkan olarak kullandılar. Köyden çıktıktan sonra bizi bırakacaklarını söylediler. Köyün orta yerinde beni, kardeşim ve amcamdan ayırdılar. Beni ve köyden bir arkadaşımı toplama kampına götürdüler. Amcam ve kardeşimi ise eve geri göndereceklerdi, ancak onları köyün orta yerinde öldürmüşler'' şeklinde konuştu.
Kardeşini son gördüğü anı unutumadığını anlatan Duratoviç, şunları kaydetti:
''Onun son görüntüsü hala gözlerimin önünde. Bizi ayırdıktan sonra amcamla birlikte sokaktan aşağı doğru yürüdüler. Bir süre sonra, dönemeçte gözden kayboldular. Onları bir daha görmedim. Aradan geçen 22 yıla rağmen, o sokaktan ne zaman geçsem, gözüme aynı fotoğraf geliyor. Bizi canlı kalkan olarak kullandıkları o gün, onlarla birlikte köydeki tüm evleri dolaştık. Bir kısmı evlere girip, evleri yağmalarken bir kısmı ise dışarıda bizi dövüyor, işkence ediyordu. Köyün dört bir yanı askerlerle doluydu. Köyün camisinden alevler yükseliyordu.''
Duratoviç, önce Omarska, ardından Manyaça ve Trnopolye'deki toplama kamplarında esir tutulduğunu ifade ederek, toplama kampından kurtulduktan sonra kardeşinin ve yakınlarının öldürüldüğünü öğrendiğini, bunun üzerine Bosna Hersek'i terk ettiğini söyledi.
Bosna Hersek Kayıp Kişiler Enstitüsü (INO) raporlarına göre, 1991-1995 yılları arasında Priyedor'da, 4 bin 93'ü sivil olmak üzere, 5 bin 209 Boşnak öldürüldü. Bugüne kadar tespit edilen toplu mezarlarda, 2 bine yakın kişinin cesedine ulaşıldığı belirtiliyor. Priyedor'da işlenen katliamlar nedeniyle Lahey'deki Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICTY), 16 Sırp'a toplam 230 yıl hapis cezası vermişti.