© Konya Postası 2021

Altun Necip Fazıl'ı Anma Panelinde konuştu

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, 'Bir Hakikat Savunucusu Olarak Necip Fazıl Paneli'ne katıldı. Panelde konuşan Altun, "Kendi değerleri ve şahsiyetiyle bir milleti kendi yapan ideallere doğru yönlendiren Necip Fazıl vefatının üzerinden 40 yıl geçmiş olmasına rağmen hala gençlere etki etmeye, onları yetiştirmeye ve tohum saçmaya devam etmektedir" dedi

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Necip Fazıl Kısakürek'in ölümünün 40. Yıl dönümü nedeniyle İletişim Başkanlığı İstanbul Bölge Müdürlüğü'nde düzenlenen 'Bir Hakikat Savunucusu Olarak Necip Fazıl Paneli'ne katıldı. Panele vatandaşlar ve öğrenciler de katıldı. Programda konuşma yapa Fahrettin Altun, Necip Fazıl Kısakürek'i rahmetle andığını belirterek, "Sözlerimin başında bir yanıyla derviş, bir yanıyla serdengeçti, kürsülerin emsalsiz hatibi büyük mütefekkir, büyük şair, fikir ve aksiyon adamı Necip Fazıl Kısakürek'i rahmetle minnetle yad ediyorum. Gayemiz onun mümtaz şahsiyetinde, sembolleşen, hapislerle, mahkumiyetlerle apoletlenen, hakikat mücadelesini tüm boyutlarıyla anlamaya çalışmak. Bu önemli mücadelenin anlaşılmasına katkı sunmaktır. Üstat Necip Fazıl'ın 26 Mayıs 1904 yılında İstanbul'da başlayan 79 yıllık hayat serüveni aynı zamanda ülkemizin çalkantılı, toplumsal ve siyasi hayatına da ışık tutan, yakın tarihimizin önemli bir bölümünü aydınlatan bir hayattır. Necip Fazıl Jakoben elitlerin millete reva gördüğü zulümler karşısında batı ve doğu dünyasının mirasını İslam'ın fikir indiğinden geçirmiş, aşkın zekasıyla ve iman harcıyla karılmış düşünceleriyle amansız bir hakikat mücadelesi vermiştir. Necip Fazıl Kısakürek'in düşünce dünyamıza, fikir dünyamıza, yaptığı katkılar son derece geniş bir çerçevede ele alınması gereken katkılardır. Fakat özellikle vurgulamak isterim ki Necip Fazıl Kısakürek'in yakın dönem tarihimize ve Türk modernleşmesine yönelik analizleri, tespitleri son derece önemlidir. Bu yönüyle Necip Fazıl alternatif bir hafıza siyaseti önermiş ve zor zaman batılılaşmanın neredeyse iman mertebesinde kabul gördüğü zamanlarda alternatif bir tarih ortaya koymuş ve batılılaşma anlatısının dışında Türklerin gerçek tarihini büyük bir cesaretle, gür bir sedayla ortaya koymayı başarmıştır" dedi.

"AYASOFYA'YI ZİNCİRLERİNDEN KURTARMAK CUMHURBAŞKANIMIZ SAYIN RECEP TAYYİP ERDOĞAN'A NASİP OLMUŞTUR"

Fahrettin Altun konuşmasının devamında, "Kendi değerleri ve şahsiyetiyle bir milleti kendi yapan ideallere doğru yönlendiren Necip Fazıl vefatının üzerinden 40 yıl geçmiş olmasına rağmen hala gençlere etki etmeye, onları yetiştirmeye ve tohum saçmaya devam etmektedir. Bugün üstadın davasında hasretini çektiği her oluş ve mananın millet ve devlet hayatında bir bir vuslata kavuştuğunu, büyük bir gururla, büyük bir sürurla görüyoruz. Onun ifadesiyle kim var diye sorulduğunda gençliğinden bu yana ben varım diyen bir liderimiz var bugün. Bilindiği üzere üstat Necip Fazıl hayatı boyunca kötücül bir zihniyetle mücadele etti. Üstatla gönüldaşlık yapmış, onunla teşriki mesaide bulunmuş Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan da aynı zihniyetle yıllardır süren bir siyasi mücadele vermiştir, vermeye devam etmektedir. Gençler Ayasofya açılacak bugün mü, yarın mı? Bilmem ama Ayasofya açılacak diyen üstadın emelini gerçekleştirmek Türk ve İslam dünyasının gönül sızısını dindirmek, Ayasofya'yı zincirlerinden kurtarmak Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a nasip olmuştur. Üstat Necip Fazıl'ın dönemin CHP iktidarına yönelik eleştirileri nedeniyle sık sık yargılandığını, tutuklandığını ve Büyük Doğu dergisinin kapatıldığını, büyük zulümlere maruz kaldığını da biliyoruz. Ne yazık ki 2023 yılında dahi CHP zihniyetinde bir değişiklik olmadığını görüyoruz. Aynı jakoben zihniyet bugün de aramızda yaşamaya devam etmektedir. Ne mutlu ki bugün bu jakoben zihniyet iktidarda değildir. Ve fakat bu zihniyet bu jakoben zihniyet büyük Türkiye davasının önüne engel olmaya gayret etmektedir. Hatta bu zihniyet bugün Türkiye düşmanı terör örgütlerinin umut bağladığı bir pozisyona evrilmiş durumdadır. Bu kabul edilemez siyaset düşmanlığına, siyasetsizliğe aziz milletimizin umudu ise yine sayın Cumhurbaşkanımızdır. İnanıyorum ki aziz milletimiz büyük Türkiye davasına ve bu davanın liderine sahip çıkacak 28 Mayıs'ta bir kez daha Recep Tayyip Erdoğan'ın yanında duracaktır" diye konuştu..

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER