Altunyaldız'dan Sınai Mülkiyet Kanunu değerlendirmesi
KonyaAK Parti Konya Milletvekili ve Sanayi, Ticaret ve Enerji Komisyonu Başkanı Ziya Altunyaldız yasalaşan Sınai Mülkiyet Kanunu’na ilişkin açıklamalarda bulundu.
AK Parti Konya Milletvekili ve Sanayi, Ticaret ve Enerji Komisyonu Başkanı Ziya Altunyaldız, Sınai Mülkiyet Kanunu’nun, üreticinin, yatırımcının, markaları bugünün değil yarının Türkiye'sine ve geleceğin rekabet ortamına göre hazırlandığının en büyük emaresi olduğunu söyledi. Ülkedeki patent, tasarım, marka başvurularını artırmanın önemli olduğunu vurgulayan Altunyaldız, başvuru sayılarındaki artış kadar, tescil edilen başvuruların ticarileşme oranını artırma, fikri ve sınai mülkiyet haklarını ekonomik ve sosyal faydaya dönüştürmenin çok daha büyük önem taşıdığını ifade etti. Bu kapsamda Sınai Mülkiyet Kanunu’nu hayata geçirdiklerini söyleyen Ziya Altunyaldız, yasa ile marka, coğrafi işaret ve geleneksel ürün adı, tasarım ve patent alanlarında reform niteliğinde yenilikler ve maliyet azaltıcı rekabet artırıcı düzenlemeler yapıldığını belirtti. “Markalaşma yolunda dev adımlar” Birçok markanın değerinin, firmaların sahip olduğu tüm maddi varlıkların değerinden daha yüksek olduğunu da vurgulayan Altunyaldız, marka konusunda kanunda yer alan hususları şöyle anlattı; “Artık markanın sadece çizimle görüntülenebilme şartı kaldırılıyor, ses ve hareket markaları gibi yeni marka türlerinin tesciline imkan sağlanıyor, marka alanı genişliyor. Marka tescil süresi kısaltılıyor. Halihazırda 3 ay olan ilan süresi 2 aya indiriliyor ve hak sahiplerinin marka tescilinden doğan haklarını daha kısa sürede elde etmeleri sağlanıyor. Daha önceden tescillenen ancak piyasada kullanılmayan markaların yeni başvuruların tesciline engel olmasının önüne geçiliyor. Markalara ilişkin uyuşmazlıkların arabuluculuk müessesesi ile çözümü teşvik ediliyor, böylece anlaşmazlıklar mahkemeye taşınmadan çok daha hızlı çözülebilecek. Kullanılmayan markaların Enstitü tarafından iptali sağlanıyor, böylece yeni markaların önü açılıyor. Piyasada birlikte var olmak isteyen hak sahiplerinin bu talebi karşılanıyor. Artık markalar birlikte çok daha güçlü bir şekilde yaşayabilecekler.” “Toprağı, emeği ve geleneği koruyan coğrafi işaret, geleneksel üründür” Altunyaldız, coğrafi işaretlerin ürünlerin kaynağı ve kalitesi konusunda garanti verdiğini ve geleneksel bilgi ve kültürel değerlerin korunmasına, bölgelerin ve ülkelerin tanıtılmasına katkı sağladığını da belirterek, kırsal kalkınmaya destek olma yoluyla ülke ekonomisini olumlu etkileyen sınai mülkiyet haklarından biri olduğunu vurguladı. Etli ekmeğin Konya’nın coğrafi işareti olması yönünde tescil başvurusunun tamamladığını ifade eden Altunyaldız,“Bir Konyalı olarak şunu söylemeden geçemeyeceğim. Konya’mızın en önemli değerlerinden olan Konya Etli Ekmeği için coğrafi işaret tescili başvuru işlemleri tamamlandı ve ilanı yayımlandı. İnşallah 6 ay olan ilan süresinin tamamlanmasının ardından Konya etli ekmeğimizin yöresel özelliklerini garanti ve koruma altına almış olacağız.” şeklinde konuştu. Altunyaldız coğrafi işaretler ve geleneksel ürün adı alanında kanunla getirilen yenilikleri ise şöyle anlattı; “Geleneksel ürün adı bu kanun ile ilk defa koruma altına alınıyor. Böylece geleneksel üretim yöntemleri garanti altına alınıyor ve nesilden nesile aktarılması sağlanıyor. Halihazırda 6 ay olan ilan süresi 3 aya indiriliyor ve coğrafi ürünler ve geleneksel ürün adları çok daha hızlı tescil edilerek koruma altına alınacaktır. Başvuruların Enstitü bülteninde yayımlanmasıyla yaklaşık 5 bin ile 8 bin TL arasında maliyet avantajı sağlanıyor. Denetim sistemi çok daha etkin hale getiriliyor, böylece coğrafi işaret ve geleneksel ürün adlarını taşıyan ürünlerin katma değeri, tüketicilerin güveni ve talebinin artması sağlanıyor. Amblem kullanımı ile bu ürünlerin farkındalığının artırılması sağlanıyor.” “Küresel piyasalarda rekabet kızışıyor, tasarımın önemi artıyor” Tasarımın piyasa rekabet koşullarında ürünlerde farklılık yaratabilmek için önemli bir basamak olduğunun altını çizen Altunyaldız bu konuda Sınai Mülkiyet Kanunu ile getirilen yenilikleri de şu şekilde anlattı; “Tasarımlara yenilik incelemesi getiriyoruz. Böylece daha nitelikli ve özgün tasarımların tescil edilmesi sağlanıyor. Tasarımlar daha kısa sürece tescil edilecek. Başvuruların yayımlanma süresi 6 aydan 3 aya indiriliyor. Böylece yatırımcılar tasarımla ilgili yatırım yapmak için uzun süre beklemeyecek. Modası hızlı değişen tasarımlar, tekstil, giyim ve ambalaj gibi sektörlerde tescilsiz koruma imkânı getiriliyor. Onlarca tasarımın ortaya çıktığı bu sektörlerde firmalar başvuru masraflarından dolayı tescil yapmaktan kaçınıyorlar. Bu sektörlerde üç yılla sınırlı, masrafsız, doğrudan tescilsiz tasarım koruması imkanı sağlanıyor.” Bir başka önemli düzenlemenin de otomotiv sektörü ve otomotiv yan sanayi ile ilgili olduğunu söyleyen Ziya Altunyaldız, “Yedek parçaların muadilleri olan ve Türk Standartları Enstitüsü tarafından belgelendirilen eşdeğer parçaların kullanımı tasarım koruma kapsamından çıkarılıyor. Böylece, eşdeğer parçaların üretildiği sektörlerin gelişmesi ve tüketicilerin bu ürünlere daha ucuz erişebilmesi sağlanıyor. Birleşik ürünün görünmeyen parçaları tasarım koruması kapsamından çıkarılıyor. Örneğin, bir bileşik ürün olarak arabanın farları tasarım korumasından yararlanırken, normal kullanımda motor bloğunun görünmeyen kısımları tasarım ile korunmayacak” dedi. Başvuru sahiplerine kolaylık sağlamak ve bürokrasiyi azaltmak amacıyla tasarım başvurusunda tarifname ile vekaletname sunma zorunluluğu kaldırıldığını da belirten Altunyaldız şu şekilde konuştu; “Kanunda hak sahipliğiyle ilgili yapılan düzenleme çerçevesinde, üniversitelerde geliştirilen tasarımların hak sahipliği, üniversitelerdeki mevcut tasarım potansiyelinin ortaya çıkarılması ve ekonomiye kazandırılması amacıyla, Yükseköğretim kurumlarına verilmekte ve tasarımlardan elde edilen gelirin en az % 50’si tasarımcıya ait olmaktadır.” “Dünya’ya çığır açan akıl, patent” Patent sisteminin Ar-Ge sonucu ortaya çıkan yenilikçi fikirleri ödüllendirilerek, buluşçuları teşvik ettiğini, böylece yeni teknolojilerin hayatımıza girmesine katkı sağladığını ifade eden Ziya Altunyaldız bu alanda kanunda getirilen yenilikleri de şöyle özetledi; “İlk olarak başvuru için gerekli belgelerde azaltmaya gidilmesi ve çeşitli aşamalarda işlem sürelerindeki iyileştirme sağlanması sayesinde tescil süresi kolaylaştırılıyor ve kısaltılıyor, 17-42 ay süren patent tescil süresi 7-27 aya indiriliyor. Patente tescil sonrası itiraz etme mekanizması getirilerek daha nitelikli patent verilmesi sağlanıyor. Bu yolla ayrıca mahkemeler nezdinde açılan patent hükümsüzlük dava sayıları da azalmış olacaktır. Halihazırda verilmekte olan ve etkin bir koruma sağlamaktan uzak olan incelemesiz patent sistemi kaldırılıyor. Böylece yeni olmayan buluşların patentlenmesine son veriliyor. Yükseköğretim kurumları tarafından gerçekleştirilen buluşların hak sahipliği üniversitelere verilerek üniversitelerdeki mevcut buluş potansiyel ortaya çıkarılıyor, buluşlardan elde edilen gelirin en az üçte biri öğretim üyesine verilecek ve akademisyenlerin buluş yapma faaliyeti özendirilecek.” “Sınai mülkiyet hakkının kullanımında dev yenilik, uluslararası tükenme” Kanunun sınai mülkiyet haklarının kullanımı alanında yepyeni bir anlayış getirdiğini vurgulayan Altunyaldız şunları söyledi; “Sınai mülkiyet hakkının tükenmesi bakımından ulusal tükenme ilkesinden vazgeçiliyor, uluslararası tükenme ilkesi benimseniyor. Düzenleme ile sınai hakka konu ürünün, dünyanın herhangi bir yerinde piyasaya sürülmesinden sonra, hak sahibinin bu ürünlerin Türkiye’ye ithalatını engelleme olanağı ortadan kalkacaktır. Uluslararası tükenme, tüketiciler açısından fiyatların düşmesi anlamına gelecek, bu durum tüketici refahına olumlu yönde katkı sağlayacaktır.” “Türk patent ve marka kurumu” Türk Patent Enstitüsü’nün yenilenen ve güçlendirilen personel kadrosu ve düzenleme kapsamındaki bütün sınai mülkiyet alanlarını da kapsayacak bir isimle Türk Patent ve Marka Kurumu olarak faaliyet göstereceğini belirten Altunyaldız “TÜRKPATENT” markası ile sınai mülkiyet haklarının çok daha etkin koruma altın olduğunu vurguladı. “Fikri mülkiyet akademisi kuruluyor” Altunyaldız, yeni dönemde sınai mülkiyet hakları konusunda eğitim faaliyetleri vermek üzere Fikri Mülkiyet Akademisi ve Fikri Mülkiyet Hakları Eğitim Merkezinin kurulacağı, akademi ile birlikte bu alanda bir taraftan fikri ve sınai mülkiyet alanında yetkin ve yetişmiş insan kapasitesi artırılırken, diğer taraftan tüm üretim kesimlerinde farkındalık ve değer eşiği yukarı taşınmış olacağı da söyledi.
İlginizi Çekebilir