© Konya Postası 2021

AVM’ler merkezin yükünü paylaşmıyor

Konya’nın tek merkezli bir şehir olduğunu ifade eden Şehir Planlamacıları Odası Başkanı Münir Günay, Selçuklu ilçesine yapılan AVM’lerin merkezdeki yoğunluğu paylaşmadığını, söyleyerek, “Alışveriş merkezleri tarzı yerlerle alt merkez oluşturulacağını düşünmüyorum” dedi

‘AVM’LERLE ALT MERKEZ OLUŞTURULAMAYACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM’

Selçuklu bölgesine yapılan yatırımların, merkez ve diğer merkez ilçelerdeki yoğunluğunu bu bölgeye taşıması ihtimalinin zor olduğunu kaydeden Konya Şehir Planlamacıları Odası Başkanı Münir Günay, Konya’nın tek merkezli olarak büyüdüğünü ve bunun eleştiri haline getirildiğini söyledi. Günay, Selçuklu Belediyesi binasının taşınması, otogarın gelmesi, iş merkezleri ve stadyumun o bölgeye gitmesiyle bölgede bir alt merkez oluştuğunu belirtti.

Alışveriş merkeziyle alt merkez oluşturma çabasının görüldüğünü ancak bu şekilde alt merkez oluşturulamayacağını ifade eden Günay, “Konya hep tek merkezli büyüdü diye eleştiriliyor. Konya bütün çabalara rağmen o bölgede bir alt merkez oluşturdu. Yıllardır eleştiriliyor,  Bosna yatak kent diye. Çünkü yatarsın sabah işe gidersin, akşam gelir tekrar yatarsın. Son dönemde Bosna’dan kent merkezine 20 kilometre gelmeden işlerin halledilebileceği yerler o bölgeye açıldı. Öğrenci kursları ve bankalar var mesela. Resmi daireler hariç tabi. Alışveriş merkezleri tarzı yerlerle de bu alt merkez oluşturulacağını düşünmüyorum. Bu merkezlerin oluşması için bence uzmanlaşmış farklı sektörlerde belli işletmelerin bir araya gelerek bu alt merkezi oluşturacağını düşünüyorum. Karatay ve Meram’ın sosyolojik ve ekonomik yapısı farklı.  Aslında kendi içerisinde tamamen farklı. Karatay’daki ticaret kültürü Selçukluya getirelim olmaz. Selçuklu’dakini de Karatay’a götürsek olmaz. İlçe ve kentlerin sosyolojik yapısıyla da ilgili bu durum” şeklinde konuştu.

‘AĞIR VASITALAR ŞEHİR MERKEZİ İÇİNDE SEYİR ETMEMELİ’

Nalçacı Caddesi ve İstanbul Yolu’nda özellikle akşam saatlerinde yaşanan trafik sıkışıklığının yapılacak alt-üst geçitle giderilemeyeceğini dile getiren Günay, her alt-üst geçidin beraberinde en az 2-3 alt-üst geçit getireceğini aktardı. Yapılan alt-üst geçitle trafiğin belli ölçüde hızlanacağını ama bunun çare olmadığını belirten Günay, “Yapılan alt-üst geçit ile trafiği belli ölçüde hızlandırıyorsunuz ama alternatif güzergâhınız olmadığı sürece trafik bir yerde tıkanıyor. Tabi bunun birçok sebebi var. Toplu taşımanın konforu ve özel taşıt sayısındaki artış gibi. Günümüzde her evde bakıyorsunuz ortalama 2 araç var. Maalesef tek güzergâhın olması ana artere yük oluyor. Bunun aslında çözümü çevre yolunun bir an önce açılmasından geçiyor. Özellikle bir şeridi işgal eden ağır vasıtaların şehir merkezi içerisinde seyir etmemeleri gerekiyor” dedi.

İSTANBUL VE ANKARA YOLU ARASINDA YENİ GELİŞME ALANI

İstanbul ve Ankara yolu arasında kalan bölgede Büyükşehir Belediyesi’nin bir çalışması olduğuna dikkati çeken Münir Günay, “Büyükşehir Belediyesi’nde İstanbul yoluyla Ankara yolu arasındaki kalan bölgede yeni bir gelişme alanı oluşturulması planlanıyor. Orası da raylı sistemle desteklenecek. Bu projenin amacının birisi de İstanbul Yolu’nun o yükünü bir nebze almak. Bunun yanında Konya’nın en büyük yatırımı olan çevre yolunun bir önce faaliyete geçmesi gerekiyor. Toplu taşımanın biraz daha tercih edilebilir olması gibi durumlarda belki yoğunluğu azaltabilir. Burada birazda sosyolojik yapı da önemlidir. Halk böyleyken bence alınacak önlemler alternatif güzergâhların oluşturulması, çevre yolu ve toplu taşımanın daha tercih edilebilir hale gelmesidir” ifadelerini kullandı. Konya-Ankara arası Yüksek Hızlı Tren’in yer altından gitmesinin Konya’da ciddi bir alternatif güzergâh oluşturabileceğini dile getiren Başkan Günay, bu konunun bürokrasi ile ortak olarak çözülebileceğini ancak bunun aşılmasının zor olduğunu söyledi.

Konya’da oluşturulan planlamalar ve inşaatların sosyolojik yapıya uygunluğu konusunda eleştirilerin olduğunu aktaran Günay, tüketim toplumlarında vatandaşın her zaman daha iyisini isteyeceğini kaydetti. Karatay ilçesinde yapılan toplu konut hamlesinin beraberinde hobi bahçesi gibi alanları getirdiğini söyleyen Günay, yapılan veya yapılacak plan ile inşaatların bölgenin sosyolojik yapısını göz önüne alarak yapılması gerektiğinin altını çizdi.

‘ÇİN SEDDİ GİBİ BAHSEDİLİYOR’

İl genelinde yapılan inşaatlarda kültürel çevrelerden gelen estetik konusundaki eleştirilerin olduğunu hatırlatan Günay, belediyelerde var olan estetik kurulların bunları ciddi anlamda denetlediğini söyledi. Özellikle yapılan binaların cepheleri ile ilgili denetimlerin fazla olduğu bilgisini veren Günay, “Cephe sınırlaması belli ölçeğe kadar yoktu. Şuanda 60-70 metre cepheli binalar var ve hatta Çin Seddi gibi bahsediliyor. Neticesinde hep tüketim toplumu olduğumuzdan bahsediyoruz, inşaat malzemeleri tek tip ve maliyetleri indirgeme adına kullanılan yöntemler tek tipleştikçe baktığımız zaman dünyanın her yerinde her malzemeye erişebiliyoruz. ABD, Avrupa veya Rusya’da yapılan bir yapının aynısını burada da yapabiliyoruz. Gökdelen gibi yapılara ulaşımda sıkıntı yok. Hepsinin tek merkezden çıktığı yerler var, öyle olunca ABD’de görülen cepheyi Rusya’da görebiliyorsunuz, olay tek merkezden çıkan bir yönelimle gidiyor” dedi. İnsanları eleştiri konusunda bina ölçeklerini sevmediğini ifade eden Günay, 16-17 katlı binalarında kültürümüzde yer almadığını söyledi.

Alâeddin Tepesi’nin bir Hüyük olduğunu ve oluşumunda 6-7 farklı kültür katmanının var olduğunu dile getiren Münir Günay, toplum olarak gelecek nesillere kendi mimarimizi bırakmamız gerektiğini söyledi. Kimlikli kentler konusunu hatırlatan Günay, “Şehircilik şurası sonrası kimlikli kentlerden bahsediliyor. Ben o konuda artık ümitliyim, ülkenin belli ölçekli kısa vadede ekonominin hız kazanması adına belki belli tavizlerde oldu. İnşaat modeliyle büyüdük. Üretimden ziyade gayrimenkulle inşaatla büyüdük. Şehircilik şurasında Cumhurbaşkanının sözleri var, dikey yapılaşmaya atıfta bulundu. Belki şehirciliğimizde yapılan yanlışlar açısından dönüm noktası olur dedi Cumhurbaşkanımız. Bende bunu ümit ediyorum, dönüm noktası olur İnşallah” diye konuştu. Planlama anlamında yapılan hataların geri dönüşünün 100 yıl süreceğini dile getiren Günay, bu süreçten sonra ‘keşke’ demenin bir anlamı olmayacağını ve yanlış yapıldığı takdirde 100 yıl sonra benzer olayların tekrar yaşanacağını söyleyerek sözlerine son verdi. (Mustafa KARAKAYA)

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER