Ay sonuna kadar...

Bakan Yıldız, 2016 yılında Türkiye'nin ev sahipliğinde yapılacak "23. Dünya Enerji Kongresi"nin JW Marriott Otel'de gerçekleştirilen protokol imza töreninin ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. "Rusya'da doğalgaz indirimi konusunda yeni bir haber var mı?" şeklindeki soruya Bakan Yıldız,

"Gazprom yetkilileri yarın Türkiye'ye gelecekler. Bununla alakalı çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Eğer farklı bir nokta oluşmazsa önemli bir mesafe kat edeceğimize inanıyorum. Bizim hedefimiz, özellikle bu ay sonuna kadar rakamın netleşmiş olması. 2015 yılında indirimin netleşmiş şekliyle gaz alımlarına devam edeceğiz. Çünkü miktar önceki yıldan daha az olmayacak, hava şartlarına bağlı olarak önceki yıldan daha fazla gaz almış olacağız" karşılığını verdi.

YASADIŞI DİNLEMELER Yasadışı dinlemelerle ilgili soruyu da cevaplayan Yıldız, "Türkiye'nin artık bu konuları mutlaka aşması lazım. Hatırlarsanız çocukluğumuzda Kızılderililerin haberleşme sistemi olarak dumanı kullandığı ve bizim de onu bir kısım çizgi romanlarda okurken güldüğümüz bir konuyu neredeyse dumanı cebimizde taşır hale geldik. Aslında iki kişi konuşurken bile onlara kulak misafiri olmamayı öğreten, şu ana kadar bütün bildiklerimizin, öğretilerimizin tersine davranıldığını ve bu kadar açık, şeffaf davranıyor olmamıza rağmen sürekli dinlenme ihtiyacının karşı taraftan hissedildiğini ne yazık ki görüyoruz.

Türkiye'de her yeni gün geçmişe dönük yeni dinleme kararları deşifre ediliyor, bu çok kötü bir şey. Zannediyorum benim 4 buçuk yılı geçti. Ama her geçen gün 'Efendim şu kayıt da bulundu' diye arkadaşlarım bilgi veriyorlar. O yüzden ben bunu hem yetişme tarzımız olarak hem devletimizin içinde bulunduğu yapı hem de geleneklerimiz açısında son derece yanlış ve çarpıcı buluyorum.

Biz hükümet olarak ne varsa şeffaf olarak paylaşan ve gücünü de bu şeffaflıktan alan bir yapıdan geliyoruz. İletişimin bu kadar güçlü olduğu dünyada herhangi bir şey zaten gizli kalmaz ama bunların bir tecessüs merakıyla beraber araştırılıyor olmasının son derece yanlış buluyorum. İkinci bir devlet yapılanması tarzında olacak bir şekildi. Bununla alakalı tedbirler artırılarak alınıyor" ifadelerini kullandı.

PETROL FİYATLARI TÜRKİYE'Yİ NASIL ETKİLEYECEK? Bakan Yıldız, ABD'de bulunan yatırım bankası Morgan Stanley'in, petrol fiyatlarındaki düşüşün 2015'te devam edeceği ve varil fiyatının 43 dolara kadar gerileyebileceği tahminini değerlendirdi. Uluslararası alanda çok fazla siyasi istikrarsızlık olabildiğini, bu tür öngörülerin doğru sonuçlar doğurmadığını belirten Yıldız,

"Gerçekçi davranmamız lazım. 43 dolarlara kadar düşmesi halinde dünyada petrolle alakalı yatırımlar durur. Belli bir seviyenin üzerinde üretimde olanlar, üretimlerini durdururlar. Bu da tüketicileri arz güvenliğiyle alakalı problemle karşı karşıya getirir. Bu sefer de arzın azlığından dolayı fiyatlar yükselir. Tüketicilerin üreticileri, üreticilerin de tüketicileri bir nevi koruma altına alması lazım. Türkiye, tüketici bir ülkeyiz. Ama ben resmi daha büyük gördüğüm için bunları söylüyorum. Bizler fiyatının ne kadar düşük olursa o kadar daha hızlı vatandaşımıza yansıyacağını biliyoruz ama bunun sürdürülebilir olması bütün bu anlattıklarım kadar önemli" ifadelerini kullandı.

Yıldız, petrol fiyatlarının 3 aylığına düşüp ondan sonraki 12 ayda tekrar iki katına çıkmasının tercih edilen bir durum olmadığına dikkat çekti.

"67-70 DOLARLAR TÜRKİYE'NİN İŞİNE GELİR" Petrolde, sürdürülebilir, ortalama fiyatla beraber herkesin kendinin önünü görebileceği bir yapının hem tüketici hem de üretici ülkeler tarafından tercih edildiğine işaret eden Yıldız, şunları kaydetti: "Bugün günde 91 milyon varil petrol tüketiliyor.

Şu anda 67-70 dolarlar Türkiye'nin işine gelen fiyatlardır ve her gün bunlar petrol ürünleri kullanan; petrol, benzin, motorin kullanan bütün vatandaşlarımıza günlük olarak yansıyor. Şu ana kadar son 5.5 ayda 6 milyar dolara yakın rakam vatandaşlarımıza indirim olarak yansımıştır. Önümüzdeki günlerde de bunun bir müddet devam edeceğini görüyoruz. OPEC'te 4 gün önce alınan karar bunu teyit ediyor. 2 temel görüşten bir tanesi OPEC'te kazandı ve üretimi artırmama kararı, özellikle aldılar, aynı şekilde azaltmama kararı da aldılar. Bu fiyatların biraz daha böyle devam edeceğini gösteriyor."

PUTİN'İN TÜRKİYE ZİYARETİ Bir gazetecinin Rusya ve Ukrayna krizinin çözümü halinde Avrupa Birliği'nin (AB) çeşitli organlarının ve Almanya'nın Güney Akım'ın devam edebileceği yönündeki açıklamalarını hatırlatarak, "Bu değerlendirmeler Türkiye'nin Batı ile olan ilişkilerinde herhangi bir aksamaya yol açar mı?" sorusu üzerine Yıldız, "Bu tür gelişmeler Türkiye'nin herhangi bir Batı ülkesiyle ilişkisini aksatmaz. Çünkü biz birini tercih ettiğimizde diğerinden vazgeçen bir ülke değiliz. Rusya Federasyonu bizim için önemlidir, Türkiye de Rusya için önemlidir" karşılığını verdi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in geçen haftaki Türkiye ziyaretinde yaptığı açıklamaların tarafının Türkiye olmadığını AB ile Rusya olduğunun altını çizen Bakan Yıldız, şöyle devam etti: "Türkiye ancak Güney Akım'la alakalı acaba Trakya'da yeni geliştirilebilecek bir alan, proje var mıdır? Bunun için hem BOTAŞ hem Gazprom'u görevlendiren iki ülke bir iyi niyet anlaşmasıyla bunu imza altına almışlardır. Türkiye'nin ortağı olduğu proje TANAP'tır, Güney Akım'ın biz şu anda ortağı değiliz. Ama dikkatlerden kaçan bir hususu belirteyim: Güney Akım'ın ortakları Avrupalı ülkelerdir. Bizde bırakılan algı her ne kadar böyle olmasa da AB üyesi ülkelerden Güney Akım'ın ortakları vardır. Almanya, Kuzey Akım -Finlandiya açıklarından giden 55 milyar metreküplük Rusya doğalgazını Almanya'ya aktaran bir doğalgaz hattıdır- boru hattı şu anda işliyor.

Yani AB'nin başta kendisine anlatması gereken bir konuyu farklı yerlerle paylaşmasını ben açıkçası düşündürücü bulurum. Kendi aralarında oturup konuşacaklar, bugün bir toplantı var. AB Enerjiden Sorumlu Başkan Yardımcısı Maros Sefcovic ile uzunca bir telefon görüşmesi yaptık. Son derece olumlu, son derece yapıcı bir görüşme yaptık. Kendileri TANAP'ın durumunu sordular, biz TANAP'ın ortağı olarak bunun ana yürütücüsü olduğumuzu ve boru ihalelerini yaptığımız, kamulaştırmayla alakalı bir noktaya geldiğimizi, planlanan yapıdan daha önde olduğumuzu kendilerine anlattım. Aynı şekilde AB Enerji Komiseri'yle de seviyeli bir görüşmemiz oldu. Bu problem Türkiye'nin problemi değildir, bu problem AB'nin problemidir. Türkiye olarak biz AB ile geliştirilecek her türlü projede her ne kadar siyasi gerekçelerle enerji başlığını açmamış olsalar da olumlu ve pozitif duruşumuzu devam ettireceğimizi söylemiştik, şu ana kadar da öyle yaptık."

İSRAİL'İN DOĞU AKDENİZ'DEKİ FAALİYETLERİ Bakan Yıldız, İsrail'in Doğu Akdeniz'deki faaliyetlerine yönelik soruya da cevap verdi. Yunanistan ziyaretinde konuyu Yunanistan Enerji Bakanı ile görüştüklerini belirten Yıldız, "Ama dünyanın daha ucuz doğalgaz almaya çalıştığı bir ortamda eğer AB, daha pahalı bir gaz tedarik etmek istiyorsa bu projelerin yanında daha farklı projeler de geliştirilebilir. Biz daha uygun ve ucuz fiyatlarla doğalgaz alacaklarını düşündüğümüz için bu projeleri konuşmuştuk. Bugün seven sevmeyen, bilen bilmeyen herkes takdir eder ki Doğu Akdeniz'deki herhangi bir doğalgaz rezervinin gerçek Avrupa pazarının oluşturulması ve ulaştırılmasıyla alakalı en fizibl yolun Türkiye'den geçen yol olduğunu bilir. Ama daha pahalı gaz almak isterlerse onun yolu da açık" ifadelerini kullandı.