Ayıplı ürünün iade süresi 6 ay
KonyaKonya Tüketiciler Birliği Başkan Yardımcısı Ayhan Tekin, 2014 yılında tüketici haklarının korunması kanununda yapılan düzenlemeden sonra yeni alınan bir ürünün iade süresinin fatura tarihinden itibaren 30 günden 6 aya çıkartıldığını söyledi
Konya Tüketiciler Birliği Başkan Yardımcısı Ayhan Tekin, Konya Postası’na yaptığı açıklamada, hafta sonları ve mesai saatleri dışında gıdalarla ilgili şikâyetlere cevap verecek bir merciinin olmadığını söyledi. Tüketici Hakem Heyetlerinin uyuşmazlık kapsamlarının alt ve üst sınırlarına da dikkati çeken Tekin, süt konusuna da değinerek sütün mümkün olduğu kadar bilinen yerlerden taze alınıp tüketilmesi gerektiğini söyledi. Çin malı ucuz oyuncaklar konusunda Tekin, her ürünün bir makul fiyatının olduğunu, bundan dolayı ucuz ürün almak isterken zararlı ürünler alınabileceğini ve bu konuda dikkatli olunması gerektiğini kaydetti.
6 AY İÇİNDE İADE EDİLEBİLİR
Tüketici Haklarının Korunmasına dair 6502 sayılı kanunda 2014’te yapılan düzenlemeden sonra yeni alınan bir ürünün iade süresinin fatura tarihinden itibaren 30 günden 6 aya çıkartıldığını söyleyen Ayhan Tekin, 2 yıl garantili ürünlerin yanında tüm ürünlerde bu kuralın geçerli olduğunun altını çizdi. Ayıbı çıkan ürünün koşulsuz iadesi veya değişiminin istenebileceğini vurgulayan Tekin, “İade sürecinde, önce sözlü olarak firmaya bildirim yaparsınız eğer firma bu konuda yardımcı olmuyorsa firmaya yazılı olarak mümkünse iadeli taahhütlü e-posta veya faksla durumu bilgilendirdiğinizi belgelendireceğiniz şekilde bir bilgi vermeniz gerekiyor. Bunun için notere gitmenize ve bir para vermenize gerek yok. İspatı en kolay şey iadeli taahhütlü olarak göndermektir. PTT’den iadeli taahhütlü olarak ‘Ben sizden şu tarihte şu ürünü almakla beraber şu tarihte şu arızası çıktı bu konuda ürün ayıplı olduğu için bedel iadesi talebinde bulunuyorum ya da yenisiyle değiştirilmesi talebinde bulunuyorum. Bu konuda firmanızı ihtar ediyorum gereğinin yerine getirilmesini talep ediyorum’ diyen bir mektup göndermelerini tavsiye ediyoruz” şeklinde konuştu. Firmaya gönderilen ihtarnamenin ve PTT’den gönderilen belgelerin saklanması gerektiğinin altını çizen Tekin, ilgili firmanın gereğini yapmadığı takdirde ilçe kaymakamlıklarındaki İlçe Tüketici Hakem Heyetleri, illerde ise Ticaret İl Müdürlüğü’ndeki Tüketici İl Hakem Heyetlerine başvurulması gerektiğini söyledi. 2017 için, 2 bin 400 TL’ye kadar olan uyuşmazlıklara kaymakamlıklarda ki Tüketici Hakem Heyetleri, 2 bin 400 ile 3 bin 610 TL arasında olanlara Ticaret İl Müdürlüklerindeki Tüketici Hakem Heyetleri, 3 bin 610 TL üzerindekilere ise Tüketici Mahkemeleri bakıyor. Ayhan Tekin, “Tüketici hakem heyetlerine olan müracaatlar ve yapılan masraflardan dolayı tüketicilerin davalarını kaybetseler bile herhangi bir ödemesi söz konusu değil. Ancak Tüketici Mahkemeleri öyle değil, orada yargılama usulü var ve dava açarken ücret öderler. Davayı kazanırlarsa o ücretleri geri alırlar” ifadelerini kullandı.
GÖREV VATANDAŞA DÜŞÜYOR
Ortalama fiyatların çok üzerinde veya altında olan ürünleri tercih ederken dikkatli olunması gerektiğine dikkati çeken Ayhan Tekin, her ürünün bir makul fiyatının olduğunu bundan dolayı ucuz ürün almak isterken zararlı ürünler alınabileceğinin altını çizdi. Piyasada rekabet ortamının da yararlı olduğunu vurgulayan Tekin, “Çin’den ihraç etmeden evvel belki ayda bir çocuğumuza oyuncak alabiliyorduk. Şimdi günlük bu oyuncakları alabiliyoruz çünkü fiyatlar düştü. Demek ki bu güne kadar rekabet ortamı olmadığından kaynaklı bize iç piyasada ciddi manada pahalı ürün satmışlar. Çin’den veya diğer ülkelerden gelen her ucuz ürünü alalım kullanalım da demiyoruz elbette. Bu ucuz oyuncakların bir kontrolünün kesinlikle olması lazım” dedi. Çin’den gelen ucuz oyuncaklar konusunda yeterli, etkili ve uygun denetimlerin olmadığı kanaatine sahip olduklarını belirten Tekin, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Tüketici Hakları Koruma Genel Müdürlüğü’nün bu çalışmaları yapabileceğini ve etkili denetimi sağlayabileceğini söyledi. Tekin, piyasada bulunan ucuz ve zararlı oyuncak tarzı ürünlere ilginin düşük olması halinde, bu ürünlerin ithal olarak dışarıdan gelmeyeceğini bu konuda da görevin yine vatandaşa düştüğünü kaydetti. Vatandaşların aldıkları ürünlerin zararlı olabileceğinden şüphe duymaları durumunda başvuru yapmaktan çekinmemeleri gerektiğini vurgulayan Tekin, “Tüketici de eğer aldığı üründen dolayı kafasına takılan bir husus varsa illerde Ticaret İl Müdürlüklerine bu konuda Alo 175 hattını da arayarak ihbarda bulunabilir. Benim şöyle bir ürünüm var bu ürünümle ilgili mağduriyet yaşıyorum ya da şüpheleniyorum diye. E-posta üzerinden veya telefonla bizim derneğimize de ulaşabiliyorlar. Ama bu konuda gereğini yapacak olan devlet makamı Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, illerde de Ticaret İl Müdürlükleridir” dedi.
MESAİ SAATİ DIŞINDA ŞİKÂYET MERCİİ YOK
Tüketiciler Birliği’nin tavsiyede bulunduğunu belirten Ayhan Tekin, hem tüketiciyi bilinçlendirdiklerini hem de devletin tüketici hakları konusunda görmediği veya eksik bilgilendiği konularda o bilgilendirmeyi sağlayabildiklerini kaydetti. Gıdalarda çıkan problemlerin tespiti konusunda sıkıntı yaşadıklarını belirten Tekin, “Dayanıklı tüketim mallarında bir üründe bir ayıp varsa kişi gelir bir sonraki gün veya bir ay sonra müracaat edebilir. Yani bilirkişi daha sonra değerlendirebilir bu ayıbı. Ama gıdada ki problemler öyle değil. Gıda saatler içinde bozulabiliyor. Geceleyin yemiş olduğunuz bir dondurmayla ilgili bir şikâyet yapsanız Alo 175’i arasanız kimse yok. Çünkü saat 8 ile 5 arasında telefonlara cevap veriyorlar. Yani o saatlerde gelip numune alacak bir ekip yok ancak belediye ekipleri var. Belediye ekiplerine de o saatte ulaşılır mı ulaşılmaz mı onu bilmiyorum ama bu konuda Tarım Bakanlığı’nın da İllerde Tarım İl Müdürlükleri’nin de Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü olmuş şimdiki adı, Alo Gıda 174 var ama o da 8-5 çalışıyor. Sizin yani tüketicinin akşam aldığı numuneyi ertesi gün götürseniz Tarım İl Müdürlüğü kabul etmez çünkü kendisi almadı o numuneyi kendi yetkililerinin aldığı numuneyi geçerli bir numune olarak kabul ediyor. Dolayısıyla burada ki en büyük sıkıntımız da hafta sonları ve mesai saatleri dışında gıdalarla ilgili şikâyetlere cevap verecek bir mercii, numune alacak bir merciinin olmaması” dedi. Tekin, tüketicilerin mesai saatleri dışında ve hafta sonları şikayette bulunabilecekleri bir merciinin olması gerektiğini söyledi.
HİJYENİK SOKAK SÜTÜ ALIN
Vatandaşa sanayi mamulü ürünlerden uzak durmalarını tavsiye ettiklerini söyleyen Tekin, paketlenmiş gıdaların mecbur kalmadıkça tüketilmemesi gerektiğini kaydetti. Özellikle sütün raf ömrünü uzatmak amacıyla katkı maddeleri kullanıldığını vurgulayan Tekin, sütün mümkün olduğu kadar bilinen yerlerden taze alınıp tüketilmesi gerektiğini söyledi. Sütün yüksek derecelerde işlem gördüğü için bazı özelliklerini kaybedebileceğinin altını çizen Ayhan Tekin, “Mümkün olduğu kadar pastörize sütler tüketilmelidir. Zaten şu anda sokak sütüyle alakalı birtakım mikroorganizmaların ürediğiyle ilgili bunlardan da uzak durulması ile ilgili süt sanayicilerinin birtakım açıklamaları var. Doğru da söylüyorlar ama tamam mikroorganizmalardan hijyenik olarak dikkat etmemiz gerekiyor. Ancak bitaraftan da sütten fayda sağlamamız gerekiyor. Sütün içinde bir sürü enzim var bir sürü mineral var bunların heba olmasına gerek yok” ifadelerini kullandı. Son zamanlarda özel donanımlı soğutuculu araçlarla sokaklarda süt satışlarının olduğunu belirten Tekin, vatandaşa hijyenden uzak olmayan sokak sütünü tavsiye ettiklerini kaydetti. Tekin, hem hijyenik hem de sütün içerisinde bulunan yararlı maddelerin ölmediği insan sağlığı için uygun bir süt tüketimini tavsiye ettiklerinin altını çizdi. (Sultan TÜRKMEN)
İlginizi Çekebilir