Barmada, soykırıma karşı açlık grevini sürdürüyor
DünyaAmerikalı aktivist Barmada, ABD Dışişleri Bakanlığı ve Beyaz Saray yakınlarında başlattığı açlık grevinin üçüncü gününde, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki soykırımına ve buradaki Filistinlileri açlığa mahkum etmesine derhal son verilmesi çağrısı yaptı.
ABD Dışişleri Bakanlığı ve Beyaz Saray yakınlarında başlattığı açlık grevi üçüncü gününe giren Hazami Barmada, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Joe Biden yönetimini, ABD yasalarını ve uluslararası hukuku ihlal etmekle suçladı.
Barmada, ABD yönetiminin İsrail'e silah göndererek Gazze'deki insani krize sebep olduğunu ifade ederek, "Dışişleri Bakanlığı sözde insan haklarını, kadın haklarını, cinsiyet eşitliğini, çocuk refahını ve eğitimi savunuyor. Ancak tüm bu değerler ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın tam desteği ve onayıyla Gazze'de ve işgal altındaki Batı Şeria'da saldırı altında." dedi.
Blinken'ın ABD yasalarını ihlal ettiğini belirten Barmada, Dışişleri Bakanı'nın masum sivilleri kitlesel olarak öldürmek ve Gazze'deki çocukları zorla aç bırakmak için kullanılan silahları İsrail'e sağlamayı sürdürdüğünü söyledi.
Barmada, Biden yönetiminin eylemsizliğinden duyduğu hayal kırıklığını dile getirerek, harekete geçme zamanının geldiğini ifade etti.
Acil eylem talebinde bulunan Barmada, ABD'yi insani yardım çalışanlarının, hemşirelerin ve ambulansların hedef alınması da dahil olmak üzere uluslararası hukuk ihlalleri nedeniyle İsrail'e yaptırım uygulamaya çağırdı.
Barmada, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki soykırımına ve buradaki Filistinlileri açlığa mahkum etmesine derhal son verilmesi çağrısında bulunarak, ABD yasalarının ihlal edildiği gerekçesiyle de İsrail'e Amerikan yapımı silah sevkiyatının durdurulmasını istedi.
Aktivist Barmada'nın açlık grevi, Biden yönetiminin Washington'un Gazze'deki insani durumu iyileştirmeye yönelik 13 Ekim tarihli mektubunda belirtilen tedbirleri uygulamadığı gerekçesiyle İsrail'e silah sevkiyatını durdurma çağrılarının arttığı bir döneme denk geliyor.
İsrail, ABD'nin taleplerine de uymuyor
ABD Dışişleri Bakanı Blinken ve Savunma Bakanı Lloyd Austin tarafından imzalanan 13 Ekim tarihli bir mektupta İsrail'e, diğer hususların yanı sıra her gün en az 350 kamyon dolusu yardımın Gazze'ye girmesine izin vermesi ve kuşatma altındaki bölgeye beşinci bir geçiş kapısı açması çağrısı yapılmıştı.
Anera, Care, MedGlobal, Mercy Corps, Norveç Mülteci Konseyi, Oxfam, Refugees International ve Save the Children gibi insani yardım organizasyonları, 12 Kasım'da ortak yayınladıkları raporda, İsrail'in ABD'nin Gazze Şeridi'ne daha fazla insani yardım girişine müsaade etmesi taleplerini yerine getirmediğine dikkati çekmişti.
1961 tarihli Dış Yardım Yasası ile 1976 tarihli Silah İhracat Kontrol Yasası kapsamında, Gazze'ye insani yardımları kasıtlı olarak engelleyen İsrail'e, söz konusu ABD yasalarına göre silah satılamayacağı belirtiliyor.
Eski Senatör Patrick Leahy'nin adını taşıyan Leahy Yasası'na göre, insan hakları ihlallerine dair inandırıcı kanıtlar olması halinde ABD'nin yabancı askeri ya da kolluk kuvvetlerine askeri yardımı kesmesi gerekiyor.
İlginizi Çekebilir