Bereketin adı: AŞURE
KonyaMuharrem ayının 10. Günü olan aşure günü ilahi bereket ve feyzin bollaştığı bir gün. Mutfaklarda pişirilecek olan aşure kazanlarının ocaklardan önce vatandaşın ceplerini yakacağı fiyatların tavan yapmasıyla ortaya çıktı
Hicrî Senenin ilk ayı olan Muharrem ayının 10. günü Aşure günüdür. Muharrem ayının diğer aylar arasında ayrı bir yeri olduğu gibi, aşure gününün de diğer günler içinde daha mübarek ve bereketli bir konumu bulunmaktadır. Muharrem ayı, İlahi bereket ve feyzin, Rabbani ihsan ve keremin coştuğu ve bollaştığı bir aydır. Allah'ın rahmetine ermenin önemli bir fırsatı olduğu bu günler de oruç tutmak çok faziletlidir. Muharrem ayının birinden onuna kadar 10 gün oruç tutmak ve 10.gün aşure pişirmek faziletli ibadetlerdendir.
Aşure gününün Allah katında da çok seçkin bir yerinin olduğunu Fecr Suresinin ikinci ayeti olan "On geceye yemin olsun" ifadelerinin tefsirinden öğrenmekteyiz. Bazı tefsirlerimizde bu on gecenin Muharrem'in aşuresine kadar geçen gece olduğu beyan edilmektedir. Cenab-ı Hak bu gecelere yemin ederek onların kutsiyet ve bereketini bildirmektedir. Bugüne "Aşure" denmesinin sebebi, Muharrem ayının onuncu gününe denk gelmesindendir.
BİR YILIN GÜNAHLARINA KEFFARET
Arapçada “aşere” on, "aşer" onuncu demektir. Halkımız onuncu gün manasına gelen “aşer”i, aşure şeklinde telâffuz ederek Muharrem’in onuncu gününe aşure günü ismi vermiş, böylece tarihe de aşure günü olarak geçmiştir. Aşure gününün içinde bulunduğu ayın adı Muharrem'dir. Bu ay hicri takvimin başı olmakla önem kazanmıştır. Bunun yanında, bazı tarihî olaylara mazhar olmakla da ayrı bir özellik kazanmıştır. Dört haram aylardan biri olarak da eskiden beri bir ayrıcalığa sahiptir. Hz. Ayşe’nin bildirdiğine göre, Hz. Peygamber (asv)'in Ramazan'dan sonra en çok oruç tuttuğu bir ay olarak da bilinir. Aşure gününün orucu, kendisinden önceki bir yılın günahlarına kefaret olacağına dair rivayetler de vardır.
HER MÜSLÜMANIN ARZULADIĞI BİR DİNİ RİTÜEL.
İnancımıza göre Nuh tufanının 10'uncu günü Nuh peygamber, elinde kalan son malzemelerle bu yemeği yapmıştır. Bizim 365 günlük takvimimize göre de her sene günü değişir, bu yıl 25 Ekim muharrem ayının birinci günü ve dolayısıyla Hicri olarak yeni yılın ilk günüydü. Muharrem ayının 10'uncu günü olan 3 Kasım ise Aşure günüdür.
Bizim için manevi değeri çok kıymetli olan Aşure Gününü her yıl, örf, adet ve geleneklerini layıkıyla yerine getirmek her Müslümanın arzuladığı bir dini ritüel. Bu yılda bu manevi atmosferi yaşamak isteyen vatandaşlarımız aşurelik malzemeleri mümkün olduğunca bol tutarak geleneklerimizi yaşatmak ve gelecek nesillere taşımak arzusuyla mutfaklarında aşure geleneğini yaşatmak arzusundalar.
OCAKLARDAN ÖNCE VATANDAŞIN CEPLERİNİ YAKACAK
Bizde vatandaşlarımız için Konya’nın aşurelik satan dükkanlarını dolaştık ve 40 çeşide tamamlanması arzulanan aşurelik fiyatlarını yerinde öğrendik. Mutfaklarda pişirilecek olan aşure kazanlarının ocaklardan önce vatandaşın ceplerini yakacağı fiyatların tavan yapmasıyla ortaya çıktı.
Fındık en çok fiyatta tavan yapan kuru yemiş, geçen yıllara nazaran fiyatı nerdeyse 3 katı artış göstermiş. Geçen yıllarda kilosu 15 liradan satılan fındık bu yıl kilosu 45 liradan satılıyor. Kuru kayısı ve kuru incirin fiyatı ise geçen yıla oranla iki katına çıkmış durumda. Kuru kayısı geçen yıl 7 ila 8 liradan satılırken bu yıl 18 ile 25 lira arası satışa sunuluyor. Kuru incir de yine aynı şekilde geçen yıl kilosu 10 lira civarındayken bu yıl 25 liradan satılıyor. Ceviz ve badem geçen yıl 20 liradan satılırken bu yıl 40 liradan satılıyor. Bakliyat fiyatlarının geçen yıla oranla aynı olduğunu söyleyen esnaflar “bu yıl aşure yapacak olan vatandaşlarımız bakliyatı çok kuruyemişleri az tutarak pişirecekler aşurelerini” diye söylüyorlar. (Ayşe Gül YAKAN)
İlginizi Çekebilir