© Konya Postası 2021

Bir anıt bırak kendinden sonrasına…

1978 Konya doğumlu Habip Bayram Tunçez, Türkiye’nin birçok şehrine eserleri ile hayat vermiş bir heykeltıraş, bir ressam…

Resme çok küçük yaşlarda karikatürle başlayan Habib Bayram Tunçez, birkaç yıl karikatür çizdikte sonra resim yapmaya başladığını söyleyerek, üniversite eğitimini seramik üzerine tamamladıktan sonra heykeltıraşlığa ve oradan da plastik sanatların her türlü alanında projeler geliştirmeye başlar.

YETENEĞİMİ BABAM KEŞFETTİ

Tunçez, “Resim yapmam bir hayli uzun sürdü yani senelerce resim yaptım diyebilirim” diyor ve ailesinin kendisinde ki bu yeteneği gördüğü için kendisini doğru bir yere kanalize etmek istediklerini, bu yüzdende üniversite eğitimini güzel sanatlarda tamamladığını anlatıyor. Babasının işinden dolayı Türkiye’nin birçok yerini dolaştıklarını söyleyen Tunçez, “Babam öğretmen olduğu için Türkiye’nin birçok yerini gezdik sonra memleketimiz olan Konya’ya yerleştik. Liseyi bitirdim üniversiteyi Konya’da okumayı çok istiyordum. Konya’da da o yıl Güzel Sanatlar Fakültesinde sadece hat ve seramik bölümleri vardı. Ben seramik bölümünü tercih ettim. 2002 yılında seramik bölümünü kazandım” diyor.

HEYKELTRAŞLIĞI ATÖLYELERDE ÖĞRENDİM

“Gençliğimden bu yana heykel atölyelerinde çalıştım” diyen Tunçez, heykel atölyelerinde çalışarak kendisini geliştirdiğini ve okuduğu okulun seramik bölümü olmasından dolayı seramik bölümünün kendisinin bu gelişiminde çok bir katkısının olmadığını belirtiyor. “ Ancak şöyle bir katkısı olmuştur; alçı kalıp gibi toprağı tanımak gibi… Bir takım avantajları olmuştur elbette ama bunun dışında kendi özel çabalarımla ve bu konuda bana destek olan hocalarım ve arkadaşlarımın katkısıyla heykeltıraşlık yolculuğum başladı” diyen Tunçez, 2002 yılından bu yana birçok projeye imza attıklarını, birçok il ve ilçeye ve yurt dışına önemli eserler kazandırdıklarını söylüyor. “İnsanlığın ve insanın yaşama biçimleri ve sanata bakış açıları her dönemde ve her toplumda farklı biçimlerde ortaya çıkmıştır” diyen Tunçez, “Her toplumun  kendi kültürünü, estetik anlayışını ve duygusunu özgün bir şekilde var etmek için sanatın önemini bildiğini” ifade ediyor.

ÇALIŞMALARIMIZ ARZ TALEP ÜZERİNE GELİŞİYOR

 “Çalışmalarımız tüm Türkiye’de olduğu kadar yurt dışında da birçok yere ulaştı, Türkiye'nin ve Dünya'nın her yerine yaptığımız eserlerle gurur duyuyoruz diyen Tunçez, “Bizim çalışmalarımız genelde arz talep üzerine gelişen çalışmalar, bu yüzden bir sanatçı olarak şöyle bir şansımız olmadı hiçbir zaman; ‘heykeli yapalım da şuraya koyalım’ diye… Ya bir sunum yapacağız çalışmalarımızla alakalı ondan sonra insanlar bizimle çalışmak isteyecekler ya da kurumlar veya belediyeler bizden bir çalışma isteyecekler bizde onların istekleri doğrultusunda çalışmalarımızı yapacağız” diyor. Tunçez, Heykel sanatının anlaşılması zor bir sanat olduğunu söyleyerek “Yaptığımız çalışmaların gerçeğine benzeyip benzememesi hakkında bir sıkıntı olmaz hiçbir zaman. Yaptığınız bir ürünü sokaktan geçen bir çocuk bile ‘Aaa ne kadar benzemiş’ diyebilir” diyor ve sorunun yapılan çalışmaların soyutluğu ile alakalı olduğunu söylüyor.

 ÜÇ KARDEŞ HEYKELTRAŞ

“İlginç bir tesadüftür ki üç kardeşiz ve üçümüz de heykeltıraşız” diyen Tunçez, “Benimle başlayan bu heykeltıraşlık yolu kardeşlerimle devam etti” diyor ve yetenekleri doğrultusunda her birinin kendi yolunu keşfettiklerini söylüyor. Bu keşfetme sürecinde babalarının öğretmen olmasının da büyük katkısının olduğunu söyleyen Tunçez, “Babam sağ olsun her birimizin yeteneklerini ayrı ayrı keşfetti ve bizim kendi yolumuzu çizmemizi sağladı. Onun bilinçli bir baba olması bizim yolumuzu aydınlattı” diye anlatıyor. Heykeltıraş Habip Tunçez ve kardeşleri Abdullah Mahmut Tunçez ve Ressam Ali Rıza Tunçez 2001 yılında Dora Sanat Atölyesi'ni kurarak üç kardeş bu yola birlikte devam etme kararı alırlar.

 TARİHE KALICI BİR MİRAS

Tunçez, “Türkiye heykel sanatına diğer Avrupa ülkeleri kadar aşina değil bunun sebepleri tarihin derinliklerine kadar iner. Selçukludan Osmanlıya oradan günümüze kadar uzanan bir yabancılık olduğu için Avrupa standartlarını yakalamak bir hayli uzun sürer” diyor ve “Biz üç kardeş olarak toplumda ki algıları değiştirmek adına cumhuriyetin kuruluşundan bu yana ülkemizde yapılmaya çalışılan anıt, heykel vb. çalışmaların giderek artmasını amaçlıyoruz. Bu tarz çalışmalarla tarihte bir kalıcılık yakalanabileceğini ve tarihe kalıcı birer miras bırakılacağını umuyoruz” diye aktararak “Çalışmalarımız genelde belediyelere ve kurumlara plastik sanatların her türünü kapsayacak şekilde oluyor” diyen Tunçez, “Tabi bu bir ekip çalışması… Heykeltıraş ve ressam arkadaşlarımızla ortak yaptığımız çalışmalar. Dora Sanat, bünyesindeki heykeltıraş, ressam, seramik sanatçısı, hattat ve birçok dalda profesyonel sanatçıları ile kültürümüzü sanatla anlatmak ve  yok olan değerlerimizi modern bir bakış açısı ile geliştirmeyi kendine amaç edinmiştir” diye sözlerine ekledi.

(Ayşe Gül YAKAN)

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER