Bozdağ: Herkes, orasından burasından çeke çeke adaletin başı belada
KonyaAdalet Bakanı Bekir Bozdağ Selçuk Üniversitesi 2022-2023 Akademik Yılı Açılış Törenine katıldı
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Sultan Alparslan Kültür Merkezi'nde düzenlenen Selçuk Üniversitesi 2022-2023 Akademik Yılı Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, Selçuk Üniversitesi’nde bulunmaktan ve Selçuk mezunu olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Üniversitelerin, ülkenin gücü olduğunu dile getiren Bozdağ, "Dünyada en büyük gücün bilim olduğunu, ilim olduğunu, bilgi olduğunu artık bilmeyen kalmadı. Yer altı zenginlikleri çok olan nice ülkeler var ki yokluk içindeler. Huzur, güven ve barış ortamından yoksunlar ama bilgiye sahip olan, bilgiyi üreten, onu tekniğe ve teknolojiye dönüştüren nice ülkeler var ki yeteri kadar yer altı zenginliği olmadığı halde dünyanın en müreffeh ve en güçlü ülkeleri arasında yer almakta. Bu nedenle Türkiye'yi hem kendi içinde bilimsel rekabete açmak, hem de daha çok insanın bu bilimsel rekabet içerisinde yer almasını sağlamak ve Türkiye'nin daha çok akademisyen ve öğrenciyle uluslararası rekabette yerini almasını sağlamak maksadıyla bir dizi atılımlar yaptık. Son 20 yıl içerisinde 76 olan üniversite sayımızı 208'e çıkarmak, 1,5 milyon civarında olan öğrenci sayımızı 8,5 milyona çıkarmak ve 66 bin 750 civarında olan akademisyen sayımızı da 184 bin 702'ye çıkarmak suretiyle Türkiye'mizi dünya bilimsel rekabet alanında en üst sıralara taşımayı hedefledik" dedi.
5 MİLYAR DOLARLIK İHRACAT PAYI ALAN BİR TÜRKİYE VAR
Her alanda ülkemizi değiştirecek, dönüştürecek çabayı göstermek zorunda olduklarını söyleyen Bekir Bozdağ, "Bugün Türkiye'de yerli ve milli savunma sanayisi üretiminde yerlilik oranı yüzde 20'lerden yüzde 80'lere tırmanmış, kendi ihtiyacımız olan pek çok ürünü kendi mühendislerimiz ve işçilerimiz, teknik uzmanlarımız marifetiyle üretirken, öte yandan dünya pazarından 5 milyar dolarlık ihracat payı alan bir Türkiye varsa, hiç şüpheniz olmasın bunda akademisyenlerimizin, bilim insanlarımızın, mühendislerimizin, uzmanlarımızın, bilimi üreten ve onu teknolojiye, sanayiye dönüştüren bir Türkiye'ye doğru yürüyüşümüzün katkısı tartışmasızdır. Her alanda ülkemizi değiştirecek, dönüştürecek gayreti ve çabayı birlikte göstermek, birlikte ülkemizi geliştirmek zorundayız. Öğrenerek insanlar her şeyin daha iyisine, daha güzeline erişme imkânı bulurlar. Biz öğrendikçe iyiden, güzelden uzaklaşıyorsak o zaman oturup, durup bir düşünmekte fayda vardır. Onun için bilim yuvalarımızı, terör örgütlerinin veya Türkiye ve dünyada insanlığa karşı pek çok suç işleyenlerin hakim olduğu alanlara dönüştürmek isteyenlere karşı da hepimizin hassas olmasında son derece büyük bir önem vardır" diye konuştu.
ÜNİVERSİTELER FİZİK MEKANLARDAN İBARET DEĞİLDİR
2023'ün ve 2071 vizyonuna sahip öğrenciler yetiştirdiklerini ifade eden Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Aksoy, “Yeni akademik yıla girerken bugün artık üniversitemizin 68 bini aşan öğrencisi ve 71'in üzerindeki personeli ile uluslararası standartlarda yükseköğretim de iyi bir hale geldiğini görmekteyiz. Yarısından çoğu yeşil alanla kaplı 11 milyon metrekarelik yerleşkesinde ki yurtları, hastanesi, alışveriş merkezi, stadyumu, olimpik yüzme havuzu ve daha niceleriyle üniversitemiz adeta kendi başına bir şehir olabilecek bir seviyeye ulaşmış durumdayız. Üniversitemiz tesisleri bakımından gelişmişliği ve organizasyonel kapasitesi bir süre önce tamamlanan 5’inci İslami Dayanışma Oyunları uluslararası çapta bir etkinliğe ev sahibi yapabilmesi ile takdir ve tebrik kazanmış durumdadır. Bu kapsamda üniversitemiz de oyunlar köyü kuruldu, müsabakalar icara edildi buralara ulaşmış olmaktan gurur duyuyorum. Üniversiteler elbette fizik mekânlardan ibaret değildir; akademik ve idari personeli ile öğrencileriyle anlam ve değer kazanmaktadır. Bir üniversitenin fiziki mekânlarında anlam kazandıran bu birleşenlerden en önemlisi, şüphesiz geleceğin Türkiye'sine emanet edeceğimiz gençlerimiz öğrencilerimizdir. Ancak gençlerimiz öğrencilerimiz yalnızca geleceğin Türkiye'sine emanetleri olması bakımından önemli değillerdir. Bir ülkenin geleceğine ipotek koymak onun gelecek vizyonundan koparmak isteyen her odakta; öncelikle o ülkenin gençlerine hedef almakta ve o ülkenin gençlerini tarihinden, gençliğinden bir haber olmasını sağlamaya çalışmaktadır. O halde öğrencilerimiz yalnızca geleceğin Türkiye'sinin emanetleri değil aynı zamanda koruyup kullanması ve yol gösterilmesi gereken emanetlerdir. Her bir öğrencimizin 2023'ün ve 2071'in Türkiye’sinin vizyonuna ve misyonuna sahip olarak ve bu şuurda da durmadan eğitim alarak bu yuvadan mezun olmasını sağlamak bizlerin asli görevidir” ifadelerini kullandı. (Fatmagül KIZMAZ)
İlginizi Çekebilir