Bu kış yağış olmazsa 2015'e dikkat!
Güncel
İstanbul'da geçtiğimiz günlerde ortaya çıkan hortum şoku atlatılmadan çok kritik bir uyarı daha geldi.
“Yağmur yağmazsa susuz kalacağız” derken haziran ortasında İstanbul’da fırtına ve hortumla sarsıldık. Bu daneyin nesi? Türkiye’de iklim nasıl değişiyor? İTÜ’de iklim araştırmaları yapan Prof. Dr. Ömer Lütfi Şen anlattı.
İstanbul’da perşembe öğleden sonra başlayan şiddetli yağmurun ardından Marmara Denizi’nde, Tuzla açıklarında görülen hortum çarşıya girdi, çatıları uçurdu, onlarca tekne denize gömüldü. “Yağmur yağmazsa İstanbul susuz kalacak” diyorduk, fırtına ve hortumla sarsıldık.
Peki İstanbul’da hortum neyin nesi? Normal mi yoksa küresel ısınmanın Türkiye’deki izi mi? Dahası, insanoğlunun sebep olduğu iklim değişikliğinin Türkiye’ye etkileri ne olacak? Türkiye susuz kalacak mı? Hepsini Habertürk muhabiri İTÜ Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü’nde iklim araştırmaları yapan Prof. Dr. Ömer Lütfi Şen’e sordu.
'GEÇEN KIŞ GELECEĞİN KIŞLARINA BENZİYORDU'
Geçen kış, iklim değişikliğinin Türkiye’de göstereceği etkinin bir örneği gibiydi. Türkiye Akdeniz havzasında ve küresel modellemelere göre Akdeniz havzası iklim değişikliğinden en çok etkilenecek bölgelerin başında geliyor.
Dünyanın her tarafında sıcaklık artıyor. Akdeniz bölgesinde en önemli değişiklik seyağıştaki azalma yani çoraklığın artması olacak. Su miktarı azalacak. Dolayısıyla Türkiye’nin güney yarısında yağışlardaazalma bekleniyor. Kötümser senaryoya göre Türkiye’nin Akdeniz Bölgesi’nde yağışlar yüzde 30’a varan oranda, iyimser senaryoya göre yüzde 10 kadar azalacak.
ABD soğuktan donarken Avrupa neden sıcaktı?
Atmosferde kutup bölgelerinden orta enlemlere doğru sarkan, aynı denizde gördüğümüz dalgalara benzer hava dalgaları vardır. Geçen yıl kuzey kutup bölgesinden ABD’nin güneyine kadar uzanan derin bir dalga oluştu. Bu dalganın sırt bölgesi Atlas Okyanusu üzerinden Avrupa ve Türkiye’nin de dahil olduğu coğrafyayı etkisi altına aldı. Yani kutuptan ABD’ye doğru soğuk havayı, güneyden Avrupa’ya sıcak havayı taşıdı. Buda bizim sıcak kalmamıza sebep oldu. Bu sene El Nino nedeniyle bu dalganın tersi oluşabilir.
BU KIŞ YAĞMAZSA 2015 CEHENNEM
İstanbul’un suyu bu yaza yetecek. Ama önemli olan önümüzdeki kış alacağımız yağışlar. Eğer önümüzdeki kış yağış almazsak, 2015 yazında çok büyük sıkıntı çekebiliriz.
Yaşadığımız kuraklığın ardından önümüzdeki kış çok yağışlı da geçebilir. Mesela 2007’deki kuraklık 2008’de de aynı şiddette devam etmedi (Etseydi önemli sosyo-ekonomik değişiklikler olabilirdi Türkiye’de).2008’in ortalarından itibaren yağışlar arttı, 2009’da da epey yağış aldık. Fakat kurak dönemler 2-3 yıl da sürebilir.
AKDENİZ İKLİMİ YAYGINLAŞACAK
İstanbul, Akdeniz iklimine daha çok yaklaşacak. Bugün kışlar hâlâ soğuk geçiyor ama İstanbul’da hava İzmir gibi olacak. İzmir ise Antalya gibi...Genel olarak yazlar daha kurak ve sıcak; kışlar daha ılık ve yağışlı geçecek.
Kötümser senaryoya göre Doğu’da kar kalkacağı için bu bölgede karasallık artacak. Son 40 yılda Türkiye’de yağışlarda azalma yok. Sadece Doğu Karadeniz Bölgesi’nde artış trendi var. Ancak Türkiye’nin güneyinde yağışların azalacağı öngörülüyor.
Balkanlar’dan geldiği söylenen yağışlı hava aslında Atlas Okyanusu’ndan geliyor. Türkiye’nin ortalama yüksekliği bin metre. Türkiye yüksek bir ülke olmasa bu kadar yağış alamaz. Suriye gibi düz bir ülke olsaydı çorak olacaktı. Atlas Okyanusu’ndan doğuya doğru gelen yağışları yüksek olduğumuz için adeta bir paratoner gibi çekiyoruz.
HER YAZ DAHA MI SICAK OLUYOR?
“Hayır. Mesela geçen yaz ‘Kavrulacağız’ dendi ama serin geçti. Ama şu gerçek ki sıcaklıklarda artış trendi var. Bu,uzun vadede gelişen bir süreç. Bir yıl, öncekinden soğuk olabilir. Ama bu ‘Küresel ya da bölgesel ısınma yoktur’ demek değil. 2000’li yılların yaz sıcaklığı, 1960’lı yılların yazlarından 1.5 derece fazla. Sıcaklıkların arttığı bir gerçek. Öte yandan artan sıcaklığa tepki olarak Türkiye’deki dağ buzulları 1950’den bu yana her yıl ortalama 10 metre tepeye doğru çekiliyor. Yani buzullarımız da eriyor.”
TÜRKİYE'YE ÇÖL HAVASI
Güneyimizde kurak alanlar var. Buna sebep olan hava Ekvator civarından geliyor. Orada hava ısınıyor, yükseliyor, yağış bırakıyor ve kuru, sıcak bir hava kütlesi olarak 30 derece civarında çöküyor. Çökerek ısınan hava yağış oluşturmuyor. 30 derece enleminde bu şekilde çöl olmayan tek yer Tibet Platosu civarı. Biz, güneyimizde havanın çökmesiyle oluşan kurak alanlardan sadece birkaç derece (6 derece civarında) kuzeydeyiz. Bizim kuzeyimizdeyse ılıman iklimler var. Yani geçiş kuşağındayız. Ancak küresel ısınmayla birlikte havanın çöktüğü 30 derece enlemlerindeki kol kuzeye kayacak ve Türkiye’ye yaklaşacak.
Örneğin, Mısır’ın başkenti Kahire 30 derece enleminde yer alıyor, yıllık düşen yağışmiktarı 25 milimetre. Akdeniz’de Kahire’nin tam karşısında yer alan Antalya’daysa bu miktar 1100 milimetre. Türkiye’de yaz yağışlarının azalmasının sebebi de bu kolun yazın kuzeye kayması. Bize yağış sistemleri batılı rüzgârlarla Atlas Okyanusu’nun kuzeyinden gelir. Bu kol kuzeye geldikçe Atlas Okyanusu’nda doğan yağış sistemleri Türkiye’yi daha az etkileyecek. Türkiye, özellikle güneyi,daha az yağış alacak.
"ÇİN, UKRAYNA'DA TARIM YAPIYOR"
Türkiye’de iklim değişikliği meselesi, gelişmiş ülkelerin sebep olduğu bir sorun olarak görülüyor ve çözüm o ülkelerden bekleniyor. Yağmurla beslenen arazilerin sürdürülebilirliği açısından Türkiye, ‘düşük-orta’ seviyede yer alıyor. Mesela Çin, Ukrayna’da tarım arazisi kiralıyor. Ukrayna, en verimli topraklara sahip ülkelerden. Türkiye’nin bulunduğu kuşaktaysa sıcak dönemde yeterince yağış alınamıyor, bu yüzden tahıl üretimi zorlaşıyor. Dolayısıyla ya başka ülkelerden ürün alacağız ya da biz de tarıma elverişli ülkelerde zirai amaçla arazi işleteceğiz.
"HORTUM OLAYLARINDA ARTIŞ VAR"
“İklim değişikliği sıcaklığı artırıyor. Hava ısındıkça daha kararsız ve aktif hale geliyor ve olayların şiddeti de artıyor. Türkiye’de ilk defa hortum olmuyor. 2004’te Ankara’nın Çubuk İlçesi’nde hortum nedeniyle 3 kişi ölmüştü. Haziran 2012’deyse Elazığ’da çıkan hortum nedeniyle bir şantiyede çalışan 6 kişi hayatınıkaybetti. İstanbul’da hortum sık görülen bir olay değil"
"En son 1940’larda meydana geldiği söyleniyor. Türkiye’de hortumlarla ilgili yeterli kayıt tutulmuyor. Tuzla’dakine benzer hortumlar İstanbul’da tekrar meydana gelebilir fakat daha sık yaşanacağına dair bir öngörüde bulunamayız. Son 10 yılın kayıtlarına göre hortumlarda küçük de olsa bir artış var. Ancak bu veriler tahmin için yetersiz.”
TÜM HABERLER