Çorak toprak kalmayacak

Güncel

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çölleşmenin, iklim değişikliğinin hızlandırıcı etkisiyle birlikte, insan faaliyetlerinin neden olduğu arazi tahribatı olduğunu vurguladı.

Arazi tahribatının, sadece Afrika gibi çöllerin geniş yer kapladığı alanları değil, insan faaliyetlerinin etkili olduğu her yeri etkilediğini belirten Eroğlu, çölleşme ve kuraklığın dünyada 4 milyar hektar alanı, 168 ülkede yaşayan 1,5 milyar nüfusu doğrudan tehdit ettiğine dikkati çekti.

Eroğlu, toplumların geçim kaynaklarını etkileyen kimi zaman göçlere zorlayan küresel bir problem olan çölleşmenin harplerden sonra en önemli göç nedeni olduğunu vurguladı.

Türkiye'nin gerek sahip olduğu farklı iklim ve toprak özellikleri, gerekse değişken topografik yapısı nedeniyle çölleşme ve kuraklıktan önemli derecede etkilendiğini anlatan Eroğlu, Türkiye'de toprağın korunması, tabii kaynakların geliştirilmesi, çölleşme ve erozyonla mücadele, çığ, heyelan ve sel kontrolü faaliyetleri ile ilgili politika ve stratejiler belirlemek, plan ve projeler yapmak, ilgili kurum ve kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyon sağlamak amacıyla 2011'de "Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü"nün (ÇEM) kurulduğunu, ÇEM'in dünyada bu ismi taşıyan Genel Müdürlük düzeyinde ender bir yapılanma özelliği taşıdığını kaydetti.

"Orman alanımızı 22,3 milyon hektara çıkarttık"

Türkiye'nin, 1973-2015 yılları arasında orman varlığını hem alan hem de odun serveti olarak yükselten nadir ülkelerden biri olduğuna vurgu yapan Eroğlu, şu bilgileri verdi:

"2002'de 20,8 milyon hektar olan orman alanımızı 22,3 milyon hektara çıkardık. Türkiye'yi yeşile bezedik. 2002'de 1,2 milyar metreküp olan ağaç servetimizi 1,6 milyar metreküpe ulaştırdık. 2002'ye kadar yıllık fidan üretimi ortalama 75 milyon adetken bu sayıyı yıllık 338 milyon adete taşıdık. Fidan üretiminde destan yazdık. 2002'ye kadar yıllık ortalama 68 bin 500 hektar ağaçlandırılırken, bunu 342 bin hektara çıkardık. Çorak toprak bırakmadık. Ağaçlandırma için her anı fırsat bildik, her yılı bir ağaçlandırma yılı ilan ettik. 2012 Erguvan, 2013 Ihlamur, 2014 Fıstık Çamı, 2016 Çınar Yılı. 2008 yılında Cumhuriyet tarihinin en büyük ağaçlandırma seferberliğini başlattık. Baştan sona Türkiye'yi yeşillendirdik. 'Her ile bir şehir ormanı' projesini başlattık. Bugüne kadar 145 şehir ormanı kurduk. Her ilimize yeşil bir alan sunduk. Türkiye'den bal akıyor. Kurduğumuz 329 bal ormanı ile bal üretiminde dünyada 6'ncı sıradan 2'nci sıraya yükseldik."

14 yılda 3 milyar 750 milyon fidan toprakla buluştu

Bakan Eroğlu, 2002'de 31 bin ton olan odun dışı orman ürününü 400 bin tona ulaştırdıklarını, son 14 yılda 3 milyar 750 milyon fidanı toprakla buluşturarak, bir rekora imza attıklarını vurguladı.

Orman ürünü gelirlerini 500 milyondan, 2,7 milyar liraya çıkardıklarını, ormanların bereketinden faydalandıklarını söyleyen Eroğlu, ormancılıkta dünyaya lider olduklarını, 2013'te ilk defa Birleşmiş Milletler (BM) merkezi dışında ormancılık zirvesini Türkiye'ye taşıdıklarını belirtti.

Erozyonla mücadelede çığır açtıklarına dikkati çeken Eroğlu, "Kaybettiğimiz toprak miktarını 500 milyon tondan 168 milyon tona düşürdük. Ülkemiz uzun yıllara dayanan tecrübelerini diğer ülkeler ile paylaşmak adına düzenlediği eğitim faaliyetleri, uluslararası projeler ve işbirlikleri ile de çölleşme ile mücadeleyi sadece ülke sınırları ile değil uluslararası alanda da sürdürmektedir." dedi.

"Tabiat parkı sayısını 213'e çıkardık"

Orman yangınlarına müdahale süresini 40 dakikadan 15 dakikaya indirdiklerini ifade eden Eroğlu, şunları kaydetti:

"Başarılı müdahalelerimizle diğer ülkelerin de yardımına koştuk. Orman yangınlarıyla mücadelede bölgemizde lider ülke olduk. 2002'de 33 olan milli park sayısını 42'ye, 17 olan tabiat parkı sayısını 213'e çıkarttık. Tabiatı korumaya aldık. Milli parklarımızı halkımızın hizmetine sunduk. 5,5 milyon olan ziyaretçi sayısını 13 milyona ulaştırdık."

Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de çölleşme tehlikesine karşı kamuoyunun dikkatini çekmek, bilgilendirmek ve farkındalık oluşturmak amacıyla Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi'nin (BMÇMS) kabul edildiği 17 Haziran 1994'ten bu yana her yıl, "Dünya Çölleşme ile Mücadele Günü" etkinlikleri düzenlendiğini anımsatan Eroğlu, her yıl farklı sloganlarla çölleşmeyle mücadelenin öneminin vurgulandığını, bu yılın temasının ise "Toprağımız, evimiz, bizim geleceğimiz" olduğunu aktardı.