‘Değişime ayak uydurmalıyız’
KonyaKonfeksiyon makinelerinin hayata girmesiyle birlikte el işi ürünler yeterli rağbeti görmüyor. 42 yıldır yorgancılık mesleğini yapan Ahmet Parlıyan, değişime ayak uydurmak gerektiğini yoksa iş yapamayacaklarını söylüyor
‘TEMİZ İŞ YAPAN YAŞAR’
42 yıldır yorgancılık yapan Ahmet Parlıyan işinin baba mesleği olduğunu ve 3 kuşaktır bu işi yaptıklarını söylüyor. Eskiden bir tezgah çaktığında yorgancı dükkanı açılabildiğini ancak şimdi devrin değiştiğini ifade eden Parlıyan, ayakta kalmak için makinenin ürünlerini de sattıklarını belirtiyor. Ahmet Parlıyan, mesleğin bitme noktasına geldiğini, ancak düzenli ve temiz iş yapılması halinde işsiz kalınamayacağını söyledi. Daha önceki yıllarda Konya’da yaklaşık 350-400 yorgancının olduğunu, şimdi ise bu sayının yaklaşık 30’a kadar gerilediğini belirten Parlıyan’a göre bunların içinden mesleği tam manasıyla yapanların sayısı ise bir elin parmağını geçmiyor.
‘YORGANCILARIN YOK YOKUYUM’
Yorgancılık adına her şeyi yaptığını ifade eden Parlıyan, “Hırdavatçıların yok yoku var ya bende yorgancıların yok yokuyum. Bende her şey var. Yorgan, yatak kesme, nevresim, çarşaf, kauçuk, sünger satımı aklınıza ne gelirse var” diye konuştu. Kendilerine talebin olduğunu ve boş kalmadıklarını belirten Parlıyan, Konya’da ailelerin yorgan almadan düğün yapmadıklarını bu yüzden daima müşterileri olduğunu söyledi. Konfeksiyonların yapmış olduğu hazır ürünleri de satan Parlıyan, “El işinin yanında hazır ürünleri de satıyoruz. Hayatın cilvesi bu yoksa ayakta kalamasın. Evvelden bir tezgah çaktığında dükkan açabilirdin. Şimdi müşteri çarşaf istiyor, nevresim istiyor. Yok dediğin zaman bir daha gelmiyor. Bunun için elinden geldiği kadar imkan dahilinde her şeyden bir nebze olması lazım. Yoksa mesleği yapamazsın. Mesleğimiz çok değişti” diye konuştu.
‘GENÇLER ‘AZ İŞ ÇOK PARA’ PEŞİNDE’
Yorgancılık mesleğinde artık yetişen elemanın olmadığından yakınan Parlıyan, gençlerin ‘az iş çok para’ peşinde olduklarından şikayetçi. Parlıyan , “Eskiden kalfanın çırağın bir kıymeti vardı. Şimdi kalfaya, çırağa kızdığın zaman ertesi gün dükkana gelmez, çalışmaz. Bu mesleği bilmeyip temelden yetişmezseniz yapamazsınız. Şimdi bir kauçuk keseceksin onun payı vardır onu vermezsen sıkıntı olur. Mesela dikiş payı vardır bunları bilmen lazım” ifadelerini kullandı. Çok aşarı bir meblağ kazanmadıklarını, sadece hayatını idame ettirmeye çalıştıklarını söyleyen Parlıyan, “ Para artırıyım o parayla ev, tarla alayım durumu yok bizim mesleğimizde. Bu işte el emeği var, alın teri var o yüzden çok para kazanmış gibi hissediyorum” dedi. Süngere 3-5 ay içinde çok büyük zam geldiğini bu yüzden müşteriyle sıkıntı yaşandığını aktaran Ahmet Parlıyan, “Müşteri 6 ay önce iş yaptırmış 100 liraya şimdi gelince 200 lira dediği zaman şaşırıyor, itiraz ediyor. Süngerin hammadesi yurtdışından geliyor. 100 liraya gelen sünger 200 liraya geliyor. Ne yapağız mecbur alacağız” şeklinde konuştu. (Sultan TÜRKMEN)
İlginizi Çekebilir