Dezenformasyon, sokak şiddetini tetikliyor

İngiltere'nin Southport kentinde 29 Temmuz'da 17 yaşındaki saldırgan, 3 çocuğun öldüğü, 8'i çocuk 10 kişinin yaralandığı bıçaklı saldırı gerçekleştirdi.Polis, 18 yaşından küçük olduğu için kimliğini açıklamadığı saldırganın Galler'in başkenti Cardiff doğumlu olduğunu duyurdu.

Ancak saldırganın kimliğinin açıklanmaması, aşırı sağcıların spekülatif sosyal medya paylaşımları ve haberlerin parçası oldu. Saldırganın İngiltere'ye geçen yıl kaçak yollarla geldiği ve isminin "Ali" olduğu yönündeki haberler, aşırı sağcı hesaplar ve haber siteleri tarafından paylaşıldı.

Southport'ta Taylor Swift temalı dans kursunda 3 çocuğu öldürmekle suçlanan 17 yaşındaki şüphelinin adı, isminin açıklanması konusunda getirilen kısıtlamanın 1 Ağustos'ta kaldırılmasının ardından "Axel Muganwa Rudakubana" olarak duyuruldu.

İngiltere'de 7 Ağustos'ta 18 yaşına girecek olan Axel, Lancashire'daki Banks kasabasına taşınmadan önce Galler’in başkenti Cardiff'te Ruandalı Hristiyan bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi.

İlk başta 18 yaşından küçük olduğu için kimliği açıklanmayan saldırganın, Müslüman ve göçmen olmadığının belirtilmesine rağmen sosyal medyada saldırıyı gerçekleştiren kişinin "Müslüman göçmen olduğu" söylentisinin yayılması, aşırı sağ grupların ırkçı ve Müslüman karşıtı şiddet eylemleri düzenlemesine yol açtı.

Yargıç, yanlış bilgi yayılmasının önüne geçmek için saldırganın kimliğini açıkladı

Saldırgan, 1 Ağustos'ta 3 cinayet ve 10 cinayete teşebbüs suçlamasıyla hakim karşısına çıktı ve duruşmanın tamamında yüzünü kazağıyla kapattı.

Yargıç Andrew Menary, zanlının kimliğiyle ilgili yayılan "yanlış bilgileri" dikkate aldığını belirterek, bunun önüne geçilebilmesi amacıyla bu hafta 18 yaşına girecek saldırganın isminin açıklanması yönünde istisnai karar aldığını bildirdi.

Bunun üzerine saldırganın kimliğinin "Axel Muganwa Rudakubana" ve Ruanda kökenli olduğu bilgisi paylaşıldı.

İsminin açıklanmasına karşı çıkan Savcılık ise saldırgana "otizm spektrum bozukluğu teşhisi"nin konulduğunu ve bir süredir evden çıkmaya ve ailesiyle iletişim kurmaya isteksiz olduğunu belirtti.

Şüpheli, bıçaklı saldırıda 6 yaşındaki Bebe King, 7 yaşındaki Elsie Dot Stancombe ve 9 yaşındaki Alice Dasilva Aguiar'ı öldürmek, 10 kez cinayete teşebbüs etmek ve kesici alet bulundurmakla suçlanıyor.

Bir sonraki duruşma öncesi hazırlık duruşması, 25 Ekim'de Liverpool Ceza Mahkemesinde görülecek.

Olaylar nasıl başladı?

İngiltere'nin Southport kentinde 29 Temmuz'da 17 yaşındaki saldırgan, 3 çocuğun öldüğü, 8'i çocuk 10 kişinin yaralandığı bıçaklı saldırı gerçekleştirdi.

Sosyal medyada saldırganın kimliğiyle ilgili yayılan spekülatif haberler sonucu Southport'taki aşırı sağcılar polisle çatışarak Southport Islamic Society Camisi'ne taşlı saldırı düzenledi. Burada polisle de çatışan aşırı sağcılar, çok sayıda polisin yaralanmasına neden olurken polis minibüsünü de ateşe verdi.

Southport'taki olaylar nedeniyle 53 polis ve 3 polis köpeği yaralandı, 5 kişi gözaltına alındı.

Aşırı sağcı şiddet olayları, 2 Ağustos'ta ülkenin doğu kıyısındaki Sunderland'e sıçradı. Kentteki "Masjid-e Anwaar-e Madinah" Camisi'nin dışında toplanan aşırı sağcı kalabalık polisle çatıştı. Kalabalık, kentteki polis karakolunu ateşe verirken bazı kamu kuruluşları da yakılmak istendi. Yaşananlar nedeniyle 3 polisin yaralandığı kentte 10 aşırı sağcı gözaltına alındı.

Sunderland'le aynı gün Hartlepool, Liverpool, Glasgow ve Dover'de de aşırı sağcılar, kent meydanlarında ve camilerin önlerinde toplandı.

3 Ağustos'ta Bristol, Hull, Blackpool, Stoke-on-Trent ve Blackburn'ün de aralarında bulunduğu yaklaşık 20 İngiliz kentiyle Kuzey İrlanda'nın başkenti Belfast'taki 4 farklı noktada aşırı sağcılar sokaklara indi. Bu kentlerde göçmenlere ait iş yerleri, camiler, polis araçları ve çevik kuvvet memurlarına saldıran 92 aşırı sağcı gözaltına alındı.

4 Ağustos'ta Weymouth, Middlesbrough ve Rotherham kentlerinde toplanan aşırı sağcılar, yine göçmenleri ve Müslüman toplumu hedef aldı. Rotherham'da düzensiz göçmen ve sığınmacıların tutulduğu otelin önünde bir araya gelen aşırı sağcılar, binaya taş ve sandalye gibi yabancı maddeler attı.

Bu kentlerde aşırı sağcılar, yer yer karşıt görüşlü gruplar, dini ve ticari yapıları korumaya çalışanlarla da karşı karşıya geldi. Özellikle Hull ve Stoke-on-Trent'te iki aşırı sağcının bıçaklandığı haberi, olayların şiddetlenmesine yol açarken polis, bu haberlerin yalan olduğunu duyurdu.

Blackpool ve Manchester'da eylemlerin sona ermesi çağrısı yapan polis, yeniden toplanmayı da yasakladı.