© Konya Postası 2021

Diyalize en çok şeker hastaları giriyor

Türkiye’de en çok diyalize giren hastaların şeker hasları olduğunu söyleyen Uzman Doktor Yunus Yılmaz, diyabetin insan vücudunda faklı bölgelere zara verdiğini bunlardan birinin de böbrekler olduğunu söyledi

“DİYALİZ HASTALARINI YÜZDE 40’NIN ŞEKER HASTASI”

Şekerin yeterince salgılanmaması vücutta tahribatlara neden olduğunu söyleyen Yılmaz, “İnsülin vücuda yeterince salgılanmayınca kan şekerinin değişmesine ve vücutta değişik zamanlarda tahribatların oluşmasına neden oluyor. Şeker hastalığı nedeniyle en çok görülen tahribatlar yaygın olarak öncelikle gözde, böbreklerde, kalp ve beyin damarların da, bacak damarlarında görülüyor” şeklinde konuştu. Diyaliz hastalarını yüzde 40’nın şeker hastası olduğunu söyleyen Yılmaz, “Türkiye’de ki diyaliz hastalarının da belirli bir durum karşısında en büyük sebebi şeker hastalığı çıkıyor. Diyaliz hastalarının yüzde 40’lık bir bölümü şeker hastası” dedi.

“YAYGIN OLAN TİP 2 DİYABET”

Türkiye’de en fazla tip 2 diyabet görüldüğünü söyleyen Yılmaz,“Diyabet kan şekerininkontrolsüz bir şekil de yükselmesi ile oluşur. En fazla Türkiye’de ve dünyada yaygın olan tip 2 diyabet yani erişkinlerde görülen türdür. Toplumun arasında söylene bir de tip 1 diyabet var. Bu tip hastalar insülin bağımlı olan hastalardır. İnsülin salgısının yetersiz olması nedeniyle vücudun dışardan insüline ihtiyaç duyuyor. Tip 2 insülin direnci şunada çok yaygın olarak artan bir hastalık” şeklinde konuştu.

“ŞEHİR HAYATINDA EFOR KAPASİTESİ GİTTİKÇE AZALDI”

Diyabetin genetik bir yönün olduğunu söyleyen Yılmaz,” Diyabet genetik bir yönü var. Ancak tamamen bu açıdan bakamayız. Yani önceden insanlarda diyabet görülme oranı yüzde 2’lerde iken şunada yüzde 10’lrın üzerinde. Buna da şuaradan bakman gerekiyor. Yaşam tarzları ile alakalı. İnşalarda genetik olarak bulunmayan ancak yaşam tarlarının değişmesi nedeniyle şeker hastası ola insanlarımız var. Yani hayatımız da beslenme bir faktör. İkincisi ise eskiden insanlar daha çok efor sarf ederlerdi. Şimdi şehir hayatı fazla efor kapasitesi gittikçe azaldı. Bununla birlikte daha çok yemek yemeye talep arttı” şeklinde konuştu. Gıda katkı maddelerine değinen Yılmaz, “Bir diğer noktada gıda katkı maddeleri şuanda yeterince farkında değiliz.Şekerde kanserde olsun aşırı kilo alımında gıda maddelerinden daha uzak daha doğala beslenme kültürüne sahip olmamız gerekiyor. Günümüzün sorunu bu” ifadelerini kullandı.

“SAĞLIKLI BESLENME ALIŞKANLIKLARININ KAZANILMALI”

Diyabetin en büyük nedenin beslenme bozukluğu olduğunu söyleyen Yılmaz, “Diyabet(şeker ) hastalığı toplumda büyük çoğunluğun(yaklaşık 6 milyon) oluşturduğu beslenme bozukluğu ve hareketsiz yaşamla karakterize bir hastalıktır. Şeker hastalığı adıyla bilinen diyabet; eğer doğru beslenilmezse diğer organların işleyişlerini hızla bozmaktadır. Diyabet tedavisinde kan şekeri kontrolünü sağlamak için sağlıklı beslenme alışkanlıklarının kazanılması önemlidir. Diyabeti olmayan bireylerde olduğu gibi diyabetli bireylerinde yeterli ve dengeli beslenmeyi öğrenmesi ve öğrendiklerini günlük yaşamda uygulaması sağlıklı bir yaşamın temelini oluşturur. Hastaların hayat boyu takip edilmesini gerektiren sistemik bir hastalıktır. Diyabet, yaşamınızda başta beslenme alışkanlıklarınız olmak üzere bazı değişikliklerin oluşmasını gerektirmektedir. Kan şekerini oluşturan asıl kaynak yiyeceklerdir ve bu nedenle sağlıklı beslenme diyabette tedavinin temelidir ”dedi.

“HASTANIN EĞİTİMİ ŞARTTIR”

Yeterli kan şekeri kontrolü sağlanamıyorsa ilaç tedavisi eklendiğini söyleyen Yılmaz, “ Diyabet tedavisinin temelini doğru beslenme ve düzenli egzersiz oluşturur. Bu tedavilerle yeterli kan şekeri kontrolü sağlanamıyorsa ilaç tedavisi eklenir. Diyabet tedavisinde kullanılan ilaçlar haplar (oral antidiyabetikler) ve insülin olmak üzere iki gruptur. Erişkin yaşta diyabet olan kişilerin çoğunluğu uzun yıllar, sadece oral antidiyabetiklerle başarılı bir şekilde tedavi edilebilir. Ancak vücudunda tam veya tama yakın insülin eksikliği olan, oral antidiyabetik tedaviye yanıt alınamayan veya bu ilaçları kullanması sakıncalı olan kişilerde tedavi insülinle yapılır. Bu tedavilerin doğru uygulanması için hastanın eğitimi şarttır ve bu nedenle eğitim tedavinin bir parçası olarak görülmelidir” dedi.(Aysun KARABAYIR)

http://www.sekerhastaligi.com.tr

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER