© Konya Postası 2021

'Ekonomide yeni dönem' Türk varlıklarını cazip hale getirdi

Analistler, Türk lirasının özellikle carry trade fırsatı arayan yatırımcılar için öne çıktığını ve 6 Kasım'dan bu yana yüzde 10,25'lik getirisiyle gelişen ülke para birimleri arasında en iyi performansı sergileyen para birimi olduğunu ifade etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Ekonomide yeni dönem" söylemi ve ekonomi yönetimindeki bayrak değişimiyle Türk lirası varlıklara olan talep önemli ölçüde artarken analistler, Türk lirası varlıkların küresel bazda en iskontolu varlıklardan olduğunu, atılan son adımlarla risk algısını artıran bir çok etkenin törpülendiğini söyledi.

Kasım ayının ikinci haftasıyla başlayan "yeni dönem" söylemi ile Türk lirası varlıkları son dönemde pozitif ayrıştı. Analistler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) son Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında piyasa beklentilerine paralel faiz artışına gitmesi ve para politikasındaki sadeleşme ile birlikte PPK metnindeki öngörülebilirliğin getiri arayışındaki yabancı yatırımcıların Türkiye'yi radarına almasına sebep olduğunu söyledi.

Küresel piyasalarda negatif getirili tahvil miktarının 17,5 trilyon dolarla tüm zamanların zirvesinde bulunduğu bir dönemde ekonomi yönetimince atılan adımların Türk lirası varlıklara talebi artırdığını kaydeden analistler, Türkiye'nin son faiz artışıyla birlikte pozitif reel faiz veren pozisyonun küresel bazda portföy yatırımlarını çekmesinde önemli bir etken olacağını dile getirdi.

Analistler, Türk lirasının özellikle carry trade (düşük maliyetten borçlanıp bu miktarı getirisi yüksek para birimlerine yatırmak) fırsatı arayan yatırımcılar için öne çıktığını ve 6 Kasım'dan bu yana Türk lirasının sepet kur karşısında yüzde 10,30'luk getiriyle gelişen ülke para birimleri arasında en iyi performanslardan birini sergilediğine dikkati çekti.

Bununla birlikte Türkiye'nin 5 yıllık risk primi göstergesi CDS (Credit Default Swaps) tarafında da önemli iyileşme yaşandığını vurgulayan analistler, CDS'lerdeki düşüşün Türk lirası varlıkları cazip hale getirdiğini bildirdi.

Bu gelişmeleri takiben geçen hafta yabancılar toplamda 928,1 milyon dolarlık Türk lirası varlık alırken, bu varlıklar 614,4 milyon dolarla hisse senedi, 293,9 milyon dolarla Devlet İç Borç Senedi (DİBS) ve 19,8 milyon dolarla Özel Sektör Tahvil ve Bonolarından oluştu. Hisse senetlerindeki fon girişi Ocak 2019'dan, toplam fon girişi ise Ağustos 2017'den bu yana en yüksek rakama işaret etti. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını etkisiyle satışlarını artıran yabancı yatırımcıların yıl başından 13 Kasım haftasına kadar bu varlıklardaki para çıkışı toplamda 13,7 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmişti.

"Ekonomide verilen mesajlar atılan adımlardan daha önemli"

İntegral Yatırım Araştırma Direktörü Tuncay Turşucu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yabancı yatırımcıların daha önce kur riskinden ötürü Türkiye'ye girmekten imtina ettiklerini ancak atılan son adımlar ve verilen mesajların bu riski önemli oranda azalttığını söyledi.

Son dönemde Türkiye’de kur oynaklığının çok yüksek olduğuna dikkati çeken Turşucu, "Ekonomide verilen mesajlar atılan adımlardan daha önemli. Asıl istenen, arzu edilen mesajlar, hem Recep Tayyip Erdoğan hem Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan hem de TCMB Başkanı Naci Ağbal tarafında verildi ve bunu da kurda hemen hissettik. Kurdan daha önemlisi ise CDS'de hissettik. Ülkeye ait risk priminde düşüş olması hemen yabancıları harekete geçirdi. Çünkü yabancı şu anda Türkiye'de artık kur riski bir süre olmayabilir diye düşünmeye başladı. Dikkat edileceği üzere hemen para girişi başladı. Mesela hisse senetlerinde geçen hafta 614 milyon dolarla 2019 Ocaktan bu yana en büyük haftalık alış yaşandı. Bu çok ciddi bir rakam. Muhtemelen bu sürecek. Tahvil ve bonoda da bunu hissedeceğiz." şeklinde konuştu.

Turşucu, banka hisselerinin oldukça iskontolu olduğunu ve yabancıların bu varlıkları almayı sürdürebileceğini belirtti.

Bu trendin geçen haftalardaki gibi sert bir alımdan ziyade zamana yayılmasını beklediğini ifade eden Turşucu, banka hisselerindeki hareketliliğin BIST 100 endeksindeki diğer hisselere de yansıyabileceğini, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından etkilenen başlıca sektörlerden havacılık ve büyük sanayi hisselerinin bunlardan olabileceğini söyledi.

Turşucu, son bir yıldır devam eden BIST 100 dışı endeks hareketinin de artık sona geldiğini, bundan sonra BIST 100 hatta BIST 30 hareketinin zamanının geldiğini sözlerine ekledi.

Bankalara olan ilgi devam edebilir

Ata Yatırım Direktörü Cem Tözge de son dönemde yeni ekonomi yönetimi adımı ve Merkez Bankası'nın faiz artırım kararı sonrası belirgin bir şekilde yabancı ilgisinin arttığını söyledi.

Yabancıların son dönemde Türkiye ile ilgili oldukça düşük pozisyon taşımakta olduğuna dikkati çeken Tözge, "Özellikle yılbaşından kasım ayına kadar olan dönemde bankacılık sektöründe önemli yabancı satışı vardı. Son iki haftadır ise bunun tersine bir tablo söz konusu. Merkez Bankasının faiz artırımı sonrası kurda bir miktar düşen oynaklık ve Türk lirasındaki değer kazancıyla önümüzdeki süreçte bankalar bir miktar daha ilgi görecektir." ifadelerini kullandı.

Tözge, geçen hafta açıklanan verilere göre Türk lirası varlıklara yaklaşık 1 milyar dolara yakın bir yabancı girişinin olduğunu, geçen hafta da bu girişin devam ettiğini düşündüklerini belirtti.

BIST 100 endeksinde bu yüzden yukarı yönlü bir hareket yaşandığını ve hareketin devamının söz konusu olduğunu kaydeden Tözge, "Yurt dışından da Kovid-19 aşısına yönelik olumlu haber akışı piyasalara destek veriyor. Türk borsası da dolar bazında oldukça cazip olduğundan dolayı bir miktar daha pozitif ayrışmaya devam edebilir." şeklinde konuştu.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER