Elektronik yasak ticaret endişesiyle alınmış bir karar

Güncel

Bazı programlara katılmak üzere Ordu'ya gelen Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Ordu-Giresun Havalimanı'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Kurtulmuş, bir gazetecinin, cep telefonları dışındaki elektronik malzemelerin uçak kabininde taşınmasının yasaklanması yönündeki kararın bugün itibarıyla başlamasıyla ilgili görüşlerini sorması üzerine, bunun son derece kasıtlı bir karar olduğu söyledi.

Özellikle Türkiye'nin, İstanbul'un uluslararası, kıtalararası uçuşlarda önemli bir merkez haline gelmesinin öyle anlaşılıyor ki bazı çevreleri rahatsız ettiğine dikkati çeken Kurtulmuş, "Ben bu kararı güvenlik endişesinden daha ziyade ticaret endişesiyle alınmış bir karar olarak değerlendiriyorum. Kaldı ki zaten eğer güvenlik gerekçesiyle, bu endişeyle bu iş yapılıyorsa bu maksada hizmet etmez. İstanbul'dan, başka şehirlerden gelen insanların laptoplarını alacaksınız güvenlik gerekçesiyle. Herhangi bir şekilde tehditte bulunan adam bu havaalanlarından gitmez, başka havaalanlarından gider. Dolayısıyla bu son derece mantıksız, son derece çocukça, hiçbir şekilde bu maksada hizmet etmeyecek, terörün muhtemel saldırılarını önleme maksadına hizmet etmeyecek olan bir uygulamadır." diye konuştu.

Yakında Amerikalıların bu karardan vazgeçeceklerini düşündüğünü dile getiren Kurtulmuş, en azından İstanbul Havalimanı'nın bu kapsam dışında bırakılacağını ümit ettiğini belirtti.

Gerekli bütün girişimlerin hem Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme hem de Dışişleri bakanlıkları nezdinde ilgili muhataplarla sürdürüldüğüne işaret eden Kurtulmuş, kararın değiştirilmesi için Türkiye'nin her türlü çabayı ortaya koyduğunu vurguladı.

"Tereddütsüz şekilde millet, bu yeni sistemi onaylayacaktır"

Kurtulmuş, Türkiye'nin farklı yerlerini dolaştıklarını anlatarak, "Gördüğüm şu. Her gün evet oylarının trendi yükseliyor. Bu 18 maddenin içeriğiyle ilgili halkımız yeterince bilgilenmediği için belki başlangıçta 'evet' oyları daha düşük bir noktadaydı ama çok şükür, arkadaşlarımız burada da müşahede ediyorlar. Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi Ordu'da da öyle olduğunu düşünüyorum. Türkiye'nin her yerinde 'evet' oyları her gün daha çok artıyor." ifadesini kullandı.

Çok büyük oranda Türkiye'nin bu halk oylamasını 16 Nisan'da onaylayacağının altını çizen Numan Kurtulmuş, "Ben siyasi hayatım boyunca hiçbir seçim öncesinde rakam vermedim. Rakam vermem çünkü bu, halkın iradesine saygısızlık olur ama sonuçta çok büyük bir oy ortaya çıkacağını düşünüyorum. Yani tereddütsüz şekilde millet, bu yeni sistemi onaylayacaktır. Allah'ın izniyle Türkiye 16 Nisan akşamından itibaren cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle yönetilme konusundaki süreci başlatacaktır. Memleket için hayırlı uğurlu olsun. İnşallah yeni Türkiye'nin önünü açacak." değerlendirmesinde bulundu.

"FETÖ'nün yaptığına ikna olmak için 250 bin kişinin mi şehit olması lazım?"

"Evet" oylarının yükseldiğinin şuradan da görülmesinin mümkün olacağını söyleyen Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Hayır cephesi içeride zayıf kalınca ilk sefer bu seçimde dışarıdan davetsiz misafirlerimiz oldu. Hollanda'daki, Almanya'daki, Avusturya'daki 'evet' kampanyası ile ilgili müdahaleleri görüyorsunuz. İsviçre'nin bir gazetesi Türkçe manşet atıyor. 'Erdoğan'ın diktatörlüğüne son vermek için 'hayır' oyu kullanın' diyor. Koskoca Bild gazetesi, 'Erdoğan ve arkadaşlarını Avrupa'da görmek istemiyoruz' diyor. Yetmiyor. Bizim oradaki vatandaşlarımızın üzerine atlarıyla ve köpekleriyle saldıranlar, PKK militanlarının Avrupa'nın şehirlerinde polis gözetiminde 'hayır' kampanyasına destek vermesine müsaade ediyor. Bütün bunları üst üste koyduğunuz zaman birileri herhalde görüyorlar ki Türkiye'deki hayır cephesi biraz zayıf. Onu tahkim etmek için bütün güçleriyle Türkiye'nin üzerine abanıyorlar. Bu da yetmiyor, kalkıyor Alman istihbaratının başındaki adam, diyor ki 'Biz 15 Temmuz'da FETÖ'nün yaptığına ikna olmadık'. Allah aşkına FETÖ'nün yaptığına ikna olmak için 250 kişinin değil de 250 bin kişinin mi şehit olması lazım?"

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Norveç gibi her vesilede demokrasi standartlarının yüksek olduğunu iddia eden bir ülkeden demokrasi düşmanı, insanlık düşmanı darbecilere birkaç saat içinde siyasi sığınma izni verildiğinin altını çizerek, "Bütün bunların hepsi Türkiye'nin üzerine siyasi baskı kurmak, bu referandum öncesinde Türkiye'de hayır cephesini tahkim etmek için yapılmış işlerdir. Millet de bunu görüyor. Allah'ın izniyle millet topyekün şekilde hepsine birden 16 Nisan'da cevabı sandıklarda verecek. Çok güçlü bir 'evet' ile Türkiye inşallah yeni döneme geçecek." dedi.

"Tekelci firmaların tasallutundan milletin kurtulması sağlanacaktır"

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, bir gazetecinin fındık fiyatları ve alan bazlı destek ödemesine ilişkin sorusu üzerine, fındıkla ilgili konunun her Bakanlar Kurulu'nda aşağı yukarı gündeme geldiğini, son Bakanlar Kurulu öncesinde de Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı ile bu konuları görüştüklerini kaydetti.

Fındığın Akçakoca'dan Trabzon'a kadar yöreyi ilgilendiren önemli bir mesele olduğuna değinen Kurtulmuş, şunları söyledi:

"Maalesef fındıktaki tekelleşme vatandaşımızın, üreticimizin emeğini zayi ediyor. Gerekli her türlü tedbiri alacağız. Bunu çok açık söyleyeyim. Rekabet Kurumundan tutun da gerekirse fındık alımı, destekleme alımı yapılmasına kadar her türlü müdahale yapılarak tekelci firmaların tasallutundan milletin kurtulması sağlanacaktır." 

Bütün hemşehrilerinin rahat olmasını isteyen Kurtulmuş, "Bu konuda gayret ediyoruz ama biz devlet ciddiyetiyle işi yürütmek mecburiyetindeyiz. Sokakta herhangi bir spekülasyon üzerinden konuşarak bu konuyu çözmemiz mümkün değil. Yapabileceklerimizi konuşuyoruz. Elimizdeki imkanların en maksimum şekilde kullanılmasına gayret ediyoruz. Yeri geldiği zaman da inşallah vatandaşımız mağdur edilmeyecektir." dedi.

"Alan bazlı desteğin temel mantığı, eskimiş olan fındık fidanlarının yenilenmesidir"

Alan bazlı destek ödemesinin de başlayacağını bildiren Kurtulmuş, açıklamarına şöyle devam etti:

"Vatandaşlarımız alan bazlı desteği yeniden alacaklar. Bu vesile ile bir kez daha söylemek isterim. Alan bazlı desteğin mantığı, vatandaşımız 'Fındık parasını alıp, cebine atsın' diye değildir. Alan bazlı desteğin temel mantığı, eskimiş olan fındık fidanlarının yenilenmesi, bahçelerin yenilenmesi ve fındığın bakımının yapılmasıdır. Eğer fındığın bakımı yapılmazsa 3-5 sene sonra fındık üretimimiz çok ciddi sıkıntılar ile karşı karşıya kalacak. Birtakım hastalıklardan tutun da ağaçların yaşlanması, dolayısıyla verim azlığına gidilecek. Biz vatandaşlarımızdan rica ediyoruz. Bu alan bazlı destek ananızın ak sütü kadar helaldir ama bu helali lütfen cebinize atıp başka yerlere harcamayın. Önce şu eskimiş fındık fidanlarımızı yenileyelim. Bununla ilgili ziraatla ilgili bütün kurumlar da her türlü desteği vermeye hazırdır. Vatandaşlardan beklentimiz fındık alanlarının yenilenmesini temin etmektedir."

Numan Kurtulmuş, daha sonra kendisini karşılayan AK Parti Ordu milletvekilleri Oktay Çanak, Metin Gündoğdu, Ergün Taşçı, Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz ve partililerin de bulunduğu araç konvoyuyla Gürgentepe ilçesine hareket etti.