‘En büyük eksiğimiz beşeri sermaye’
GüncelTürkiye ekonomisinin 200 yıllık en önemli sıkıntısının beşeri ve finansal sermaye konularında yoğunlaştığını söyleyen Konya Ticaret Odası Başkanı Selçuk Öztürk, beşeri sermayenin güçlendirilmesi gerektiğini kaydetti
“BEŞERİ SERMAYE EKSİK”
Türk ekonomisinin 200 yıllık en önemli sıkıntısının beşeri ve finansal sermaye konularında yoğunlaştığını söyleyen Konya Ticaret Odası Başkanı Selçuk Öztürk, “Türk ekonomisinin beşeri sermayesi eksiktir. Ve tabii finansal sermayesi de. Bu, sadece bugünün bir problemi değildir. 200 yıllık bir problemdir” dedi.
FİNANSAL SERMAYE DE BEŞERİ SERMAYEYE BAĞLI
Finansal sermaye sorununu aşabilmenin de beşeri sermaye sorununa bağlı olduğunu kaydeden Öztürk, “Öncelikle beşeri sermayemizi güçlendirmemiz gerekiyor. Beşeri sermaye eksikliğini giderebilmenin en önemli yollarından biri de eğitim. Eğitim denince herkes üniversite anlıyor, ama sadece bu değil. Üniversite eğitimi büyük parçanın bir cüzü. Benim kastettiğim beşeri sermayede, tezgâhın başında tornacılık yapacak arkadaş da işin içerisinde, bir işletmede çay hizmetini yapacak olan da bu işin içinde, o işletmede yükleri indirip yükleyen arkadaş da işin içinde. Kamyonu kullanacak arkadaş da işin içinde. Üniversitedeki profesör de işin içerisinde. Sadece ekonomi ve mühendislik anlamında konuşmuyorum. Üniversitedeki tarih profesörü de bu işin içinde. Totalde, siyaset yapanlar da, oda başkanları da, üniversite yöneticileri de bu işin içinde olmak kaydıyla söylediğim şu: Bizim yeterli beşeri sermayemiz yok. Bizim bunu güçlendirmemiz gerekiyor. Biz eğer beşeri sermayeyi güçlendirebilirsek, finansal sermayeyi de o beşeri sermayenin oluşturabileceğini düşünüyorum” diye konuştu.
BEŞERİ SERMAYE DÜZEYİ KONYA’DA KISMEN YÜKSEK
Konya’nın da genel beşeri sermaye eksikliğinden pay aldığını ifade eden Öztürk, “Siz bu problemi gidermek için kendi içinizde farklı çalışmalar yaparsınız ama bu genelin içinde sizi diğerlerinden çok da farklı kılmaz. Genel içinde sizi diğerlerinden çok az farklı kılar. Avantajımız var. Üniversitelerimiz var. Sanat liseleri var, birçok şey var ama biz de genel problemi yaşıyoruz, onun bir parçasıyız” dedi.
Genel anlamda Konya’nın beşeri sermayesinin Türkiye ortalamasından daha iyi bir durumda olduğunu ifade eden Öztürk, “Bizim şu anda bir Mesleki Teknik Eğitim projemiz var. Bitmek üzere. Zaten üniversitemiz var, gayet güzel gidiyor. Üniversitede daha çok beyaz yakalı eğitimini, mesleki eğitimde de mavi yakalı eğitimi üzerinde bir çalışmayı sürdürüyoruz” diye konuştu.
“AMACIMIZ TOPLUMSAL KÂR”
KTO-Karatay Üniversitesi’nin yapımcılığını üstlendiği “Direniş: Karatay” filmi üzerine de değerlendirmelerde bulunan Öztürk, “O da daha başka bir çalışma. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın da desteğiyle yaptığımız, aslında temelde Selçuklu’yu baz alan ama merkezinde Karatay Medresesi’ni bulduğunuz bir çalışma. Güzel bir çalışma olacağını ümit ediyorum. Şu ana kadar da bu filmle ilgili hep olumlu tepkiler aldık, ama bitmeden bir şey söylemek mümkün değil. Biz işadamıyız, kâr oluşmadan bir şey söylemeyi pek sevmeyiz. Elbette burada kastettiğim toplumsal kâr. Politik kâr değil. Politikayla bir işimiz olmaz, olmayacak” görüşlerini ifade etti. (Murat GÜZEL)
İlginizi Çekebilir