© Konya Postası 2021

Endüstri 4.0’da taşeron olmayalım

Son yıllarda büyük gelişim gösteren ve üretilen ürünlerin akıllanması yolunda adımların atıldığı Endüstri 4.0’a ilişkin değerlendirmelerde bulunan Selçuk Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Mete Kalyoncu, yerli üretim Endüstri 4.0 dikkati çekti

Dünya genelinde büyük bir ivme kazanan ve bütün sektörlerde ilerleme kaydetmeye başlayan Endüstri 4.0, Türkiye’de de devlet eliyle belli bir noktaya getirilmeye çalışılıyor. Etkileşim ve iletişimin artması ve üretilen ürünlerin akıllanmasını sağlayan Endüstri 4.0’da dikkat edilmesi gereken nokta ise Türkiye’nin yerli Endüstri 4.0’ını gerçekleştirmesi.

‘OTONOM SİSTEMLER ARTIYOR’

Endüstri 4.0 ile akıllı makine, sistemler, yapılar ve bunlara internet üzerinden etkileşim sağlandığını dile getiren Kalyoncu, günümüzde verilerin depolandığı Bulut sistemini anlattı. Bilgilerin Bulut’a kaydedildiğini ve ilerde de bu sistemlerin yaygınlaşacağını aktaran Kalyoncu, sanayilerde kullanılan yazılımların artık Bulut sistemi üzerinden kullanıldığını söyledi. Dünyanın etkileşim ve iletişim anlamında küçüldüğüne işaret eden Mete Kalyoncu, Endüstri 4.0’ın internetin daha sık kullanılmasını sağlayacağını belirtti. Endüstri 4.0’ın 3 temel boyutu olduğunu kaydeden Selçuk Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü Prof. Dr. Mete Kalyoncu, bunların nesnelerin, hizmetlerin, siber ve fiziksel sistemlerin olduğunu söyledi. Endüstri 4.0’ın akla gelen her şey de gerçekleşebileceğini belirten Kalyoncu, “Endüstri 4.0’da bilgiler belli bir yere örneğin çok konuşulan bulut veya gmail gibi bir yere kaydediliyor. Sizde yemek sipariş ettiniz, o sitem üzerinden sizin isteğiniz gerçekleşecek. Ya da bizim internet üzerinden sipariş ettiğimiz şey kendisinde olmasa bile sistem başka bir yerden temin edip size gönderecek. Hatta fiziki olarak şirket yok ama internet üzerinden talepte bulunuyorsunuz o diğer şirketlerden temin edip size ulaştırıyor. Bu sistemi gerekli kılıyor Endüstri 4.0. Bir diğer boyut olan siber ve fiziksel sistemlerinde ise insan ve makine etkileşimi söz konusu. Bunu filmlerde gördüğümüz yarı insan yarı robotlar olarak düşünebiliriz. Bu nasıl peki? Gelecekte bir fabrika herhangi bir müdahale olmadan kendi kendine bazı işleri yapacak. Neye, ne zaman, ne ihtiyaç varsa ona cevap verecek şekilde etkileşim ve iletişim sağlayacak. Artık dünya üzerinde otonom sistemler artıyor ve kendi kendine karar verebilen makineler yapılıyor” ifadelerini kullandı.

Endüstri 4.0’ın imalat ve hizmetin olduğu bütün sektörleri etkileyeceği bilgisini veren Kalyoncu, alt yapısı pahalı olduğu için genellikle ticari kazanç ve imalat yapan firmalarda yaygınlaşmanın olacağını ve hatta ameliyatların bile bazen internet üzerinden yapıldığını söyledi.

‘TAŞERON OLMAKTAN İLERİ GİDEMEYİZ’

Endüstri 4.0 denildiğinde yazılım ağırlıklı bir yapıya gidildiğini ifade eden Kalyoncu, bu kavramın Türkiye için yeni yeni geliştiğini ve yeni alanlar açacağını kaydetti. Endüstri 4.0’ın yaygınlaşmasıyla dünya genelinde imalat ve ticarette dışarıya satışlarda artışlar olacağına dikkati çeken Kalyoncu, “Biz kendi Endüstri 4.0’ımızı üretmesi gerekiyor. Bir Otomobil üretimi düşünün, bir kendimizin üretmesi bir de dışarıdan alınması vardır. Bu da aynı bu şekilde, bunu kendimizin üretmesi gerekiyor. Bununla ilgili Türkiye’nin ciddi çalışmalar yapması gerekiyor. Zaten devlette bununla ilgili çalışıyor. Konya’da bununla ilgili çalışma yapan bir kaç firma var, geleceğe yönelik tabi. İnsanlar şuanda mevcut imalatını yapmış oldukları şeylere yazılım entegresi için çalışıyor. Endüstri 4.0’da o zaten, üretilen ürünlere beyin vermek gibi düşünülebilir” dedi. Bu konuda Japonya, AB ülkeleri ve ABD’nin çalışmalar yaptığını hatırlatan Mete Kalyoncu, Türkiye’nin de bu konuda yerini alması gerektiğini anlattı. Endüstri 4.0’da her şey bir yerde kayıt edildiği için dikkatli olunması gerektiğinin altını çizen Kalyoncu, “Sizin izin verdiğiniz kurum her türlü bilginize ulaşabiliyor ve siber güvenlik bu yüzden ortaya çıktı. Buna dikkat etmeliyiz, ülkemizin bu konuda çalışması gerekiyor. Siz bir çalışma yapıyorsunuz ve bunu Bulut’a kayıt ediyorsunuz, aslında kaydettiğiniz yer bir şirket. Sizin tasarımlarınız her yerde görülebilir. Onun için ülke olarak Endüstri 4.0’da alt yapımızı oluşturmamız gerekiyor. Oluşturmazsak bütün araştırmalarımızı başkalarına sunarız” diye konuştu. Endüstri 4.0 alanında Türkiye’nin başarılı olma konusunda sıkıntı yaşamayacağını dile getiren Kalyoncu, alt yapının olduğunu ve devletin desteklemesi gerektiğini ifade etti. Kendi yerli Endüstri 4.0’ı üretmenin zorunlu olduğunu belirten Kalyoncu, aksi takdirde taşeron olmaktan ileriye gidilemeyeceğini söyledi.

Devletin bu alanda bazı kişi, kurum veya şirketlere ödev vermesi gerektiğini anlatan Kalyoncu, şunları kaydetti: “Kendi halinde olması doğru değil. İHA’ların mekanik kısmını yapmak zor değil ama yazılım kısmı çok farklı. Biz bunlara dikkat etmeliyiz. Endüstri 4.0’da bu çok önemli. Program veya kodlamayı bilmek yetmiyor, ufuk ve tasarım zenginliği olmalı. Otomasyon vazgeçilmez ve bu konuda donanımda önemlidir. Makine, elektrik, elektronik, bilgisayar ve yazılım mühendisliklerinin ayrı ayrı eğitimini almak lazım. Bu alt yapının güçlü olmasını da sağlar. Ayrı ayrı okumalı ve bunların bir araya gelmesi gerekiyor. Disiplinler arası bir alan olmalı. Bu alanda makine mühendisi mekaniği yapacak ama tek başına yeterli olmayacak. Onu çalıştırmak için elektrik ve elektronik bilmek gerekiyor. Oda tek başına yeterli değil, server olmalı yani bilgisayar onunda çalışması için yazılım lazım.”

‘ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ İŞİN ANAHTARI’

Sanayilerdeki firmaların Endüstri 4.0 için çalışmalara yaptığını belirten Mete Kalyoncu, fabrikaların ürettiği ürünleri akıllı hale getirmesi için çalışmasını doğru adım olacağını anlattı. Kalyoncu, “Bunun için AR-GE çalışmaları yapılmalı, devlette teşvikler veriyor zaten. Üniversitelerden akademik danışmanlık alınmalı ve bu çok önemli bir konu, dışarıdan bakış lazım. Bu çalışmaları yapacak kurumlar üniversite ile işbirliğini kurmalı. Bünyesindeki mühendisleri master ve doktoraya yönlendirmeli ve hocalarla çalışılmalılar. Kendi başına firmaların oturup geleceği tasarlayayım demesi çok zor. Üniversitelerde bu sayede uygulama alanı bulacak. Pratik ve teorik bilginin bir araya gelmesi gerekiyor. O zaman başarı gelir” ifadelerini kullandı. Konya’da da bunun sağlanmasının önemli olduğunu kaydeden Kalyoncu, bu konuda hem sanayicilere hem üniversite hocalarına büyük görevler düştüğünü söyledi. Konya’daki kurulması düşünülen Teknik Üniversite’nin Endüstri 4.0 için büyük bir adım olabileceğine vurgu yapan Kalyoncu, bu durumun sanayici ve öğrenciler için iyi olacağını söyledi. Aynı zamanda istihdama da katkı sağlanacağını aktaran Kalyoncu, INNOPARK ve TEKNOKENT gibi imkanların bulunduğunu, imkanların kullanılması gerektiğini belirtti. Sanayi ve üniversitenin bir araya gelme kültürü olmasının önemine dikkati çeken Kalyoncu, karşılıklı beslemenin şart olduğunu ve üniversite-sanayi işbirliğinin işin anahtarı olduğunu dile getirdi. Kalyoncu, Konya kendi içindeki değerleriyle hareket etmesinin önemine dikkati çekerken, Endüstri 4.0’ın ticari kullanımı noktasında dünyada geride olmadığımızı ancak üretip satma konusunda geride olduğumuzu sözlerine ekledi.(Mustafa KARAKAYA)

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER