Eski sisteme dönülmeli

TEOG SİSTEMİ SIKINTILI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuyu gündeme getirmesinden önce, “Biz 2016 Eğitim İzleme ve Değerlendirme Raporu’nda sınav sisteminin oluşturduğu sıkıntılara değinmiştik. Mevcut sistemin, yani TEOG’un oluşturduğu üç temel sıkıntı var. Problemin kaynağı sınavın kendisi değil, sınavdan sonra yaşananlar. Bunlardan bir tanesi, bütün okullara bu sınava göre öğrenci yerleştirildiği için homojen okul türleri oluşuyor. Bazı okullar üst limitten öğrenci alıyor, en başarılı öğrencileri alıyor. Bazı öğrenciler ise en başarısız okullara mecbur kalıyor. En başarısız okulların öğretmenleri ne kadar başarılı olursa olsun, üniversiteye öğrenci gönderme, akademik eğitim ve öğretime öğrenci gönderme ihtimali son derece sınırlı. İkinci bir problem ise TEOG sisteminin dağınık bir yerleştirme yapmasından kaynaklanıyor. Mesela Konya ölçeğinde ifade edersek, Bosna-Hersek Mahallesi’nde oturan bir ailenin çocuğu Bosna’daki bir okula yerleşemiyor, Kaşınhanı’na yakın olan bir liseye gitmek zorunda kalıyor. Ya da bir ilçeye gitmek zorunda kalıyor. Bu sağlıksız bir yerleştirme” dedi.

“GENEL BAŞARIMIZDA SIKINTI YOK, AMA…”

Öğrencilerin böyle uzak tercihler yapmadığı zaman bir liseye yerleşememesinin de diğer sıkıntının kaynağı haline dönüştüğünü ifade eden Selvi, “400 puanla Konya’da yerleşemeyen öğrenci var. Bunlar yerleşemediği zaman açık liseye gitmek zorunda kalıyorlar. Hâlbuki örgün eğitimden açık liseye öğrenci göndermemeliyiz. Önceliğimizin örgün eğitim olması gerekiyor. Bu da şöyle bir problem meydana getiriyor: Mevcut sistem devamsız öğrenci üretiyor. Başarısız öğrenci üretiyor. Sınıf tekrarına kalan öğrencilerin sistemin dışına çıkması söz konusu oluyor. Yani liseye girişte, 9’uncu sınıfta, TEOG sistemiyle yerleştirilmiş öğrencilerin travmaları bizi PİSA’da da başarısız gösteriyor. Halbuki bizim genel başarımızda bir eksiklik yok” diye konuştu.

9’UNCU SINIF TRAVMASINA YOL AÇIYOR

TEOG sisteminden kaynaklanan 9’uncu sınıf travmasının bütün bir eğitim ve öğretimi negatif etkilediğine işaret eden Selvi, “Bu sistemin değişmesi lazım. Ancak Cumhurbaşkanımız burada diyor ki, okullar icabında sınav yapsın. Sınav ya eleme için ya başarı seviyesini tespit etmek için yapılır. Bizim kanaatimizce sınav merkezi olarak yapılabilir ama çok az sayıda okul sınavla öğrenci almalı, diğer okullar normal yollarla öğrenci almalıdır. Okullar da homojen değil de heterojen olmalı, yani mesela bir veli çocuğu çok başarılı olsa bile mahallesindeki yakın bir okula göndermek isteyebilir çocuğunu. İlçedeki bir okula göndereceğine kendi bulunduğu çevredeki bir okulda okutmak ister. Öyle olunca da, her okulda belli sayıda başarılı öğrencilerin bulunması eğitim ve öğretimi sürüklemesi açısından da önemli hale gelir, çünkü bir başarı grafiği üretiyor. Ayrıca kişisel başarılarla da olsa bu okulların bir başarı hikâyesi oluşuyor” görüşlerini dile getirdi.

NASIL BİR SİSTEM GETİRİLMELİ?

Velilerin okul tercihlerinde oluşabilecek arz-talep dengesizliğini gidermek için 3 kriterin kullanılabileceğini söyleyen Selvi, “Bunlardan bir tanesi veli isteği. Velilerin birçoğu sınav sistemi olmadığında belli bir okulu isteyebilir. O zaman okul başarı puanlarına göre sıralarız, ‘bu okula alabileceğimiz öğrenci sayısı şu kadar’ deriz. Bazen o okulların kontenjanını artırırız. Şunu söylemek istiyorum: Biz Konya’da şu anda bütün öğrencileri yetiştiremiyoruz. Bakın pazartesi günü MEB bir yazı gönderecek ve yerleştirilemeyen öğrencilerle ilgili bir komisyon faaliyeti yapılacak. Veli beni arıyor, diyor ki çocuğum 400 puanlı, tercihlerimizle yerleşemedik, şu anda açık lisenin yolu gözüküyor, prişan durumdayız, ne yapacağız? Başka bir sistem de e-kayıt sistemini uygularız. E-kayıt sisteminde de deriz ki, şu okullar sınava tabi değil, bu okullara e-kayıt sistemine göre, yani evinin yerleşim durumuna göre ortaokullarda olduğu gibi liselerde de uygularız” açıklaması yaptı. Şu anda ‘genel lise’ kalmadığını dile getiren Latif Selvi, “Tüm liseleri Anadolu yaptık ve öğrencileri TEOG’a göre yerleştiriyoruz, bu sistemin travmaları şu anda Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği. Öğrenciyi yerleştirmeden uygulanan bir yöntem ama doğru bir yöntem değil. Meram Anadolu Lisesi’nin tercih seviyesi yüksek olduğu için 450-480 arasında puanla öğrenci alıyor. Ama öyle bir okul var ki, 240 ile 20 arasından öğrenci alıyor. Şimdi bu ikinci liseye giren öğrencilerden hiçbirinin üniversiteye gitme ihtimali yok, çok istisna olur. Şu anda bu okullar başarısız çocukların yalnızca diploma aldığı başarısız okullara dönüşüyor. Öğretmenlerin başarısı bu işi çözmeye yetmiyor.  Bunun için de biz bazı Fen liseleri, Sosyal Bilimler Liseleri, bazı Anadolu liseleri, bazı İmam-Hatip liseleri, bazı Endüstri Meslek liseleri gibi birkaç okul alırsınız, geriye kalanları genel liseyle e-kayıtla, veli tercihiyle ya da okul başarı puanıyla yerleştirebilirsiniz” diye konuştu.

TEOG’DA ISRAR SÜRERSE SIFIR ÇEKEN LİSE LİSELERLE KARŞILAŞABİLİRİZ

Başarılı öğrencilerin beraberlerinde bir grup öğrenciyi daha sürükleyip sınıflarda bir sinerji meydana getirdiğine dikkat çeken Selvi, “Bu anlamda Cumhurbaşkanımızın yaklaşımı doğru, ama sınavın okullar tarafından yapılması değil de yine sınav merkezi sistemle yapılmalı ama sınavla öğrenci alan okul sayısını azaltmalıyız. Bütün okulları sınava dahil etmemeli, sadece belli okullara girişi sınavla yapmalıyız. Aşağı yukarı bu eski sisteme tekabül ediyor. Eski sistem bu uygulanandan daha doğruydu. O sisteme dönülmeli” dedi.

Selvi, mevcut sınav sisteminde ısrar edilirse Konya’da bile üniversite sınavlarında sıfır çeken liselerle karşılaşılabileceği uyarısında bulunarak sözlerini tamamladı. (Murat GÜZEL)