© Konya Postası 2021

Gazzeliler açık hava hapishanesinde yaşıyor

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Çelik, "Yaşarken ölmek' diye bir ifade var. Aslında Gazzeliler ölmediği zaman da yaşamıyor. Gazzeliler bir açık hava hapishanesinde yaşıyor" dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, AK Parti Genel Merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.   İsrail’in, Filistin’de, Gazze’de sergilediği vahşeti, katliamı şiddetle kınadığını ve orada hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet dilediğini belirten Çelik, "Sözüm ona medeni dünya, bu insanlık dramı karşısında bir şeyler yapar, sesini yükseltir diye umut ediyorum" dedi.   Bir gazetecinin 4 eski bakanla ilgili fezlekelerin kamuoyuna ne zaman açılacağı yönündeki sorusu üzerine Çelik, konuyla ilgili yeni, esrarlı, gizli, kapağı açılmamış bir şey olmadığını, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bunları grup toplantısında izlettiğini söyledi.   TBMM'de kurulan soruşturma komisyonlarının Meclis tarafından yapılan yargılama olduğunu ve Meclis'in adı geçenlerin Yüce Divan'a sevkedilmesine gerek olup olmadığına karar vereceğini ifade eden Çelik, "Bu kadar hayati bir meselede bazı şeylerin çalakalem yapılmasını kimse beklememelidir, hukukun ruhuna, adil yargılanma hakkına her meselede vurgu yapıyorsak, bu meselede de vurgu yapmamız gerekiyor. Süreç devam ediyor, kimsenin süreci tıkamak gibi bir amacı olamaz. Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde de ortaya çıkacak, bizi rahatsız edecek, bizim bilmediğimiz, sizin bilmediğiniz hiçbir şey de yok" dedi.    Soma ile ilgili torba yasada, SEKA'nın özelleştirilmesinin önündeki engellerin kaldırılmasına yönelik hükümlerin de yer aldığını anımsatan bir gazetecinin, "Siz, bu düzenlemeyi etik buluyor musunuz?" sorusu üzerine Çelik, "Torba yasada ne Albayraklar geçiyor ne SEKA geçiyor. İsme, adrese yönelik bir düzenleme yapılamaz" yanıtını verdi.   Bir özelleştirmenin kamu yararına olup olmadığına yargının değil, millet adına siyasi otoritenin karar verebileceğini vurgulayan Çelik, "Bunun adrese teslim, Ahmet, Mehmet için çıkarılan kanun olduğunu söyleyen arkadaşlar kendi yorumlarını katıyor" dedi.   Hüseyin Çelik, İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın, Hazreti Muhammed'e yönelik bazı sözlerinin kamuoyunda tartışıldığını anımsatan bir gazetecinin, değerlendirmelerini sorması üzerine şöyle konuştu:   "Kim tarafından yapılırsa yapılsın, hangi ağızdan çıkarsa çıksın Hazreti Peygamber ile ilgili söylenmiş olan rahatsız edici bir söze tepki gösterilmesini normal karşılarız. Ancak Sayın Ala'nın böyle bir ifade kullandığı dile getirildi. Sayın Ala, bununla ilgili neyi söylediğini, kastettiğini izah etti. Buradan bir cımbızlama yapıldığı ortaya konuldu. Birbirimizin konuşmalarının bir cümlesini alarak, sağını solunu atarak, boyayarak, mercek altına alarak, karesini alarak eğer değerlendirirsek, söylenen her kelimeden, cümleden dolayı birilerine linç uygulayabilirsiniz. Benim Peygamberime kim ne söylerse söylesin, kim bütün Müslümanları rahatsız ve rencide edici bir söz söylerse elbette ona tepki gösterilmesi Müslüman olmanın gereğidir, ama Sayın Ala bu konuda niyetinin, kastının bu olmadığını söyledi."   "Gazzeliler ölmediği zaman da yaşamıyor"   Çelik, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına ve ateşkes çağrısına Hamas'ı ikna etmeye yönelik Türkiye'nin bir çalışması olup olmayacağı, bu konuda AK Parti'nin tavrının ne olacağı sorusuna da şöyle yanıt verdi:   "Yaşarken ölmek' diye bir ifade var. Aslında Gazzeliler ölmediği zaman da yaşamıyor. Gazzeliler bir açık hava hapishanesinde yaşıyor. Bu insanlar kendi yurtlarında mahpus olarak yaşıyorlar, bunlar ilaçtan bile mahrum olarak yaşıyorlar. Son Mısır yönetiminin de tavrından dolayı Gazze daha bir köşeye sıkışmış vaziyettedir. Gazze'ye uygulanan ambargonun kalkması gerekiyor. Gazzeli insanların sadece nefes almaları onların yaşadığı anlamına gelmiyor. Onlara hayatın bütün nimetlerini çok gören, onlara hürriyeti çok gören, onlara en hayati, insani ihtiyaçları bile çok gören bir İsrail anlayışı var.   Eğer bir ateşkes uygulanacaksa, şunun altını çizmeliyiz; Türkiye'nin tavrını birileri yanlış değerlendirmesin. Biz, antisemitizmi bir insanlık suçu olarak görüyoruz. Bir bütün olarak Yahudilere düşmanlığı, insanlığa düşmanlıkla eş değer görüyoruz. Bizim kendi ülkemizdeki Musevi vatandaşlarla bir derdimiz yok, İsrail'de olup bitenlerden dolayı birilerinin onlara nefret oklarını yöneltmesini de biz asla insani bulmuyoruz. İsrail halkıyla da bizim bir derdimiz yok. Bizim derdimiz yıllardır İsrail'i yönetenlerin uyguladığı vahşet ve katliamdır. Eğer Hamas veya diğerleri bu konuda bir talepte bulunuyorsa gerçekten bıçak kemiğe dayandığı içindir."   Hüseyin Çelik, İsrail ile diplomatik ilişkilerin normalleşmesi için Türkiye'nin şartlarından birinin de Gazze'ye uygulanan ambargonun kalkması olduğunu anımsatarak, "İsrail bu konuda her zaman o malum tavrıyla bir şey yapıyormuş gibi gösterip, ama esasında yapmadılar, yapmaya da niyetleri yok gibi görünüyor" dedi. 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER