Geleceğin şampiyonları Selçuklu Belediyespor’da
KonyaBisiklet ve Kick Boks branşlarında antrenmanlarını sürdüren Selçuklu Belediyespor oyuncuları geleceğin şampiyonları olma yolunda emin adımlarla ilerliyor
Bisiklet Antrenörü ve eski milli sporcu İsak Ünal, sporla uğraşan insanların avantajlarından bahsetti. Ünal, “Spor yapan insanların sağlığından tutun yeme içesine kadar her alanda bir düzen oluşuyor. Özellikle bisiklet sporuyla uğraşan kişilerin en iyi yanı bütün vücudun çalışması. Beynin, hücrelerin iç kardiyovasküler sistemin, kas kütlesi olarak bacak, sırt, kol gibi unsurların çalışması bisikletin avantajlardan biridir. İnsanlar bisiklet sporu için bacakların kuvvetli olmasını söyler ama bu sadece bacaklarla ilgili değildir. Tüm vücut sistemli bir şekilde çalışmalı ki sporun devamı gelsin. Refleks boyutu olarak motorik beceride bisiklet çok hızlı bir gelişim gösteriyor. Mesela kendimden örnek vereyim; profesyonel anlamda spor yaparken işte 4-5 saat antrenman yapıyordum. Devamında ise bitirip 2 saat kadar dinleniyordum. Aynı zamanda kendime de vakit ayırabiliyordum ve vücudumda herhangi bir yorgunluk hissetmiyordum. Araba kullanırken de bazen 10 saat araç sürdüğümü bilirim. Spor sayesinde yorgunluk hissetmiyordum. Sporu bıraktıktan sonra yaklaşık 5 yıldır yine araçla seyahat ediyorum. Birkaç saatte bile yorulabiliyorum. Bisiklet sporuyla uğraşan kişide ise farklı bir sistematik yapı oluşuyor. Buna birebir şahit oldum. Bu yüzden sporumuz her anlamda avantajlı” diye konuştu.
“OKULDAN ÇIKINCA İLK İŞLERİ ANTRENMANA GELMEK OLUYOR”
Selçuklu Belediyespor Bisiklet Altyapısındaki sporcuların güne nasıl başladıklarına ve sezon hazırlık sürecine değinen Ünal, şunları söyledi; “Çocukların sabah okulları olduğu için ilk işleri okula gitmek oluyor. Okuldan çıkınca ilk işleri antrenmana gelmek oluyor. 1-2 saat arasında değişen bir antrenman uyguluyoruz. Çocuklara fazla yüklenmiyoruz. Şu anki dönem kondisyon dönemi olarak adlandırılır. Hazırlıklar, koşu, fitness ve antrenmanlarla akşam 7 gibi paydos veriyoruz. Haftanın 6 gününü bu şekilde değerlendiriyoruz. Sezon başladığında ise çalışmaları arttırıyoruz. Antrenmanlar genelde bisiklet üzerinde oluyor. Sezon hazırlık dönemi yani kondisyon dönemi Ekim ayıyla başlıyor, yarış takvimine göre de seyrediliyor. Biz son yarışı hedef alarak hazırlanıyoruz aslında. İki haftalık bir kafa dağıtma süreci veriyoruz sporculara. Sonrasında da tekrardan hazırlık aşamasına geçiyoruz. Bisiklet, koşu ve fitnessı bir götürüp; devamında koşuyu bırakıp fitnessı azaltıyoruz. En sonunda tamamen bisiklete yoğunlaşıyoruz”
“YETENEK ÇOK ÖNEMLİ”
Bisikletin kendi içinde alanlara ayrıldığını ifade eden Ünal, “Tüm bu antrenmanların yanında yetenekte çok önemli. Bisiklette yokuş ayrı bir özelliktir, düz tempocu dediğimiz ayrı bir özelliktir ve sprinter ayrı bir özelliktir. Bunların has özelliğini taşıyan insanlar oluyor ve bu özelliklerden ufak ufak bünyesinde bulunduran insanlarda olabiliyor. Bu alanları deneme ve sporcu antrenman yaparken bu alanları yansıtıyor. En büyük etken bisiklet sporunda bisikletin hafifliği ve vücut kitle endeksine dikkat etmektir” diye konuştu.
“SELÇUKLU BELEDİYESPOR ÜLKEMİZDEKİ EN İYİ KULÜP”
Selçuklu Belediyespor altyapı sporunda genel işleyişe dair açıklamalarda bulunan Ünal, “Bizim alanın eziyeti, cilvesi biraz yıpratıcıdır. Selçuklu Belediyespor ülkemizde en iyi kulüp niteliğinde. Düzeni ve sistematiği açısından oturmuş bir durumda. Buradaki amacımız gençleri ve çocukları ilerletebildiğimiz en iyi seviyeye kadar götürüp, sporda kendini tanımasını ve istikrarlı bir şekilde yapıldığında başarıya ulaşacaklarını göstermek. Çalışma sistemimize gelecek olursak, sabahları erkenden gelip belirli hazırlıkları yapıyorum. Bisikletlerin bakımlarını yapıyorum. Sporcuların gelişlerine göre antrenmanları yaptırıyoruz. Halihazırda 32 sporcumuz mevcut. Genelde sabit bir sayımız olmuyor. Branşımız zor bir branş olduğu için sporcuların hepsi uyum sağlayamıyor. Spora başlayanların bu sancılı süreçlere sabır göstermesi lazım. Bazıları sabredemiyor, yaşları da daha küçük olduğu için bir şey diyemiyoruz. Şöyle söyleyeyim bizim branşta tehlike olmaması imkansız. Bu sporun doğası bu. Bazı çocuklar gerçekten yetenekli olabiliyor ama yıpranmayı sevmiyor. Bazıları ise yaralanmalar, kazalara rağmen devam etmek istiyor. Aslında bu kişiye göre değişebilir. Bisiklet sporu disiplin ve sabır gerektirir. Bunun bilincinde olanlar uyum sağlamakta zorlanmıyor” diye konuştu.
“KONYA’NIN DÖNÜM NOKTASI ‘VELODROM’
Konya’nın bisiklet sporuna verdiği önemi vurgulayan Ünal, Şunları kaydetti. Ünal, “Konya’nın ise bisiklet sporu tarihe çok öncelere dayanıyor. Konya halkı da bu kültüre fazlasıyla aşina. Ben aslen Adanalıyım. Adana’nın şartları her ne kadar el verişli durumda olsa da kültür olarak bisiklet sporu pek benimsenmemiş. Konya’nın bu konuda hem merakı hem de birçok avantajı var. Yolların bisiklet sporuna uygun olması da bizim için bir artı. Türkiye’de bir ilk olan velodromda Konya için tarihi bir dönüm noktası oldu. Velodromda yarış dış alana göre daha disiplinli ilerliyor. Dış etkenlerin olmaması orayı daha avantajlı kılıyor. Keşke bu çalışma daha öncesinden yapılsaydı ve bu alanda daha çok başarılar elde etme imkanımız olsaydı”
“BELEDİYESPOR BİZE BİRÇOK FIRSATI SAĞLIYOR”
Selçuklu Belediyespor bisiklet sporcusu Osman Talha Teke, “Küçük yaşlardan beri bisiklet sürmeyi seviyordum. Birden fazla spora gittim fakat başarı elde edemedim. Sonrasında bisiklete başladım. 6 yıldır bu sporla ilgileniyorum. 5 yıl boyunca farklı spor kulüplerinde yarıştım fakat kendimi gösteremedim. Belediyespora başladıktan sonra bütün imkanların sağlanmasıyla bisiklet sporuna ilişkin artılarım oldu. Belediyespor bize birçok fırsatı sağlıyor. Ekipman konusunda ise hiçbir bir sıkıntımız yok. Ümit hocayla tanıştıktan sonra burada başladım ve derece elde etmeye başladım. Düzenli antrenmanlarımız ve ailemin de desteğiyle başarı elde ettim” diye konuştu.
“HEDEFİMİZ HER ZAMAN NET; ŞAMPİYONLUK”
Selçuklu Belediyespor bisiklet sporcusu Göktürk Yüzerler, “Bisiklet sporuna başlayalı yaklaşık 6 yıl oldu. 2 yıl bireysel çalıştıktan sonra Selçuklu Belediyespor kadrosuna dahil oldum. Buraya başladıktan sonra antrenman programım değişti. İmkanlarım çoğaldı. Bütün eksiklerimiz karşılanıyor. Bu yüzden çalışma şartlarımız daha kolaylaştı. Hedefimiz her zaman net; şampiyonluk. O seviyeye ise temelden başlayarak, yoğun antrenmanlarla ve düzenli beslenme ile hazırlanılır. Her ne kadar tehlikeli bir spor olsa da çok eğlenceli. Ailemin desteği ve bisiklete olan sevgimle sporumu yapmaya devam edeceğim” dedi.
“TAKIMDA İMKANLARIMIZ SINIRSIZ”
Bisiklet Sporcusu Ebubekir Şamcı, “3 yıldır bu sporla ilgileniyorum. İlk takımım burası oldu. Takımda imkanlarımız sınırsız. Ekipmanlarda hiçbir sıkıntı çekmiyoruz. Hocalarımızın da desteğiyle oluşturduğumuz takım ruhu bizi avantajlı kılıyor. Bu yaşlarda takım ruhunu benimsemek çok güzel. İlk başlarda bisiklet kullanmayı bilmiyordum. Sonrasında deneyim elde ettim. Çalışmalarıma devam ediyorum. Ailemde bu konuda bana hep destek sağlıyor. Bu spor sayesinde çoğu şehri geziyoruz ve sporumuzu yapıyoruz. Seven herkesin bu sporla uğraşmasını tavsiye ederim” diye konuştu.
“SELÇUKLU BELEDİYESPOR İMKANLARI GENİŞ”
Bisiklet sporcusu Yusuf Esad Ulupınarlı, “Sporu çok seviyordum. Sürekli araştırmalar yapıyordum. Direk Belediyespor’da başladım. Selçuklu Belediyespor’un diğer takımlara kıyasla imkanları geniş. Burada antrenmanlarımızı yapıyoruz. Hedefimiz belli. Ailemde bu konuda bana hep destek veriyor. Bisiklet sporuyla ilgilenmek isteyenlere kesinlikle tavsiye edebilirim. Sağlık açısından, spor açısından bu alanda ilgilenmek çok güzel” dedi.
“OLİMPİYATLARDA ÜLKEMİZİ TEMSİL ETMEK İSTİYORUM”
Bisiklet sporcusu Haydar Toruç, “İnternet videolarıyla bu spora merak saldım. Sonra arkadaşımda daha öncesinden geldiğini söyledi. Onun tavsiyesi üzerine bir yarış vardı, ona katıldım ve bir hocayla tanıştım. Spor hayatımda böylelikle başladı. Belediye olarak yarışlarda konakladığımız yerler olsun, ekipmanlarımız olsun hepsi çok iyi yeterli. Bizim alanda dikkatli beslenme, antrenmanlara iyi uymak çok önemlidir. Olimpiyatlarda ülkemizi temsil etmeyi çok istiyorum. Sağlıklı gözükse de tehlikeli bir spor. İlk zamanlarda yarışlarda filan kaza oluyordu. Bu yüzdende korkuyordum. Şimdi ise alıştım.
SAKATLIĞINA RAĞMEN PES ETMİYOR!
Bisiklet sporcusu Nurettin Berke Şahin, “Bir hocamla tanıştıktan sonra beni bu alana yönlendirdi. Belediyespor bünyesinde aktivitelerim çoğaldı. Öncesinde başka kulüpteydim fakat imkanlarımız kısıtlıydı. Buraya başladıktan sonra alanımı saha çok sevdim her şeye rahatlıkla ulaşabilmek çok güzel bu alan kafa dağıtmaya birebir. Ayrıca bedensel yapı olarak da bizi geliştiriyor” ifadelerini kullandı. Haydar Toruç antrenman esnasına sakatlık yaşamasına dair açıklamalarda bulundu. Toruç, “Evden çok az yemek yiyerek çıktım. Antrenmanlar başladı. Yokuş çıkarken göz kararması ile yere düştü “Baktım ki ayağım kırılmış. Bu sakatlıktan sonra yememe içmeme dikkat etmeye başladım. Şu an durumum iyi olana kadar ara verdim. Bu durum çok kötü. Arkadaşlarımdan eksik kalıyorum. Bu durumda kendimi biraz daha zorlamam gerekiyor ve daha çok çalışmam gerekiyor” diye konuştu.
Bisiklet sporunun yanı sıra Selçuklu Belediyespor’da Kick boks alanında da sporcular yetiştiriyor.
“23 YILDIR BU SPORUN İÇİNDEYİM”
Kick boks baş antrenörü Mevlüt Aker, Selçuklu Belediyespor Kulübünde 2009’dan beri antrenörlük yaptığını belirterek 23 yıldır Kick boks sporunun içinde olduğunu söyledi.
“İLK ETABIMIZDA A TAKIMIMIZI TÜRKİYE ŞAMPİYONALARINA HAZIRLIYORUZ”
Selçuklu Belediyespor Kick boks spor takımında işleyişe dair açıklamalarda bulunan Aker, “Cumartesi ve Pazar spor okulların şeklinde antrenman yapılıyor. Spor okullarının içinden yetenekli olan sporcuları alt yapı takımına seçiyoruz. Bu takımın eğitimini de onların sistemine göre bir program yapıyoruz. Bu tarz çalışmalardan sonra mahali, ulusal, Türkiye şampiyonası gibi turnuvalara alt yapıdaki çocukları götürüyoruz. Bu şekilde de çocukların beceri ve kabiliyetlerini görmüş oluyoruz. Bir sonraki etapta da A takımımız var. Halihazırda milli sporcularımızın olduğu grup, alt yapının da bir üst grubu aynı zamanda. Alt yapıdaki becerileri kuvvetli sporcuları da A takımına yerleştiriyoruz. A takımının antrenmanları haftada 6 gün. Boş günlerinde dinleniyorlar. Bazı günler çift antrenman bazı günler tek antrenman, bu durum turnuvanın yakınlığına göre değişiyor. Yaptığımız antrenmanların şiddeti ve süresi artıyor. Ocak aynının son haftasında yapacağımız bir turnuva var. Türkiye şampiyonasının birinci ayağına hazırlanıyoruz. İlk etabımızda A takımımızı Türkiye şampiyonalarına hazırlıyoruz” diye konuştu.
“BİZ BÜYÜK BİR AİLEYİZ”
Mevlüt Aker, “Sporcuların özel hayatları var, okulları var. Bazıları hem çalışıyor hem de antrenmanlara katılıyor. Onlar içinde bu süreç zor oluyor. Ama bazı fedakarlıklar yapmadan başarı elde edilmiyor. Sakatlıklarda olabiliyor. Bazı çocukların sosyal hayatlarında problemleri olabiliyor. Biz burada bir aileyiz. A sporu olsun, alt yapı sporcuları olsun problemlere elimizden geldiği kadar yardımcı olup çözmeye çalışıyoruz. Bizim için bu sporcular antrenman salonlarında değil, sivil hayatta da her daim kontak halinde olduğumuz, her türlü çocukların ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştığımız, maddi olsun manevi olsun bir süreç yaşıyoruz. Belediyemizin de bir sloganı var, ‘Biz büyük bir aileyiz’ bu slogan çerçevesinde hareket ediyoruz” dedi.
Kick Boks spor kadrosunu açıklayan Mevlüt Aker, “A takımımızda 10 sporcumuz var. Yaklaşık 40 sporcumuzda alt yapı grubunda var. 300 sporcumuzda spor okullarında çalışmalarına devam ediyor. Spor okullarından yetişen sporcularımızı seçip, alt yapı grubuna, alt yapıda kendini gösteren başarılı sporcularımızı da A takımına yerleştiriyoruz. Spor okullarımız 7 yaş kategorisinden başlayıp 15 yaşına kadar alımları oluyor. Alt yapı grubuna aldığımız çocuklar ise spor okullarından seçtiğimiz ve devam ettirdiğimiz için yaş sınırlaması yok. A takımında da aynı durum söz konusu. Minikler, yıldızlar ve gençler turnuvaları var. Minimum 10 yaşında turnuvalara katılmaya başlarlar. 40 yaşına kadar durumu el veriyorsa sporunun devamını sağlar” diye konuştu.
Hazırlık süreçlerine dair bilgiler veren Aker, “Bizim yılda milli takım seçmesi olarak 3 turnuvamız oluyor; birincisi ocak ayında yapılıyor, ikincisi mayıs ayında yapılıyor, üçüncüsü ise haziran aynı gibi yapılıyor. Devamında eylül, ekim ya da kasım aylarında da milli takım yurt dışı maçları oluyor. Nereden bakılırsa yılın 9 ayı turnuvalarla geçiyor. Bunun ilk 6 ayı sporcunun milli takım turnuvaları seçmesinin olduğu dönem. Geriye kalan dönemde yurt dışı dönemi oluşuyor. Bu ayların sonunda ise çocukların kendini yenileme, gelecek senenin programı, biraz rutini düşürme, çocukların vücudunun yenilenmesi için antrenmanların periyodunu düşürüyoruz. 15 gün kadar tam bir dinlenme olduktan sonra tekrar bir sonraki yılın ilk turnuvasına sıfırdan bir program yapıyoruz. Turnuvanın yakınlığına göre de bu idmanları sıklaştırıyoruz. Bu şekilde süreç ilerliyor” açıklamalarında bulundu.
“BU SPOR VÜCUT DİNLENİRKEN GELİŞİR”
Sporcuların performansını arttırmak için yapılması gerekenlere değinen Mevlüt Aker, “Sporcuyu aktif tutabilmek için, sporcu yaptığı işe inanması gerekiyor. Bu sporu yaptığında işin ciddiyetini kavramalı. Bu sporcunun en büyük spordan kopmama gerekçesidir. Bizde bu durumda sporculara doğru antrenman programları, doğru bilgiler, doğru bir periyot çizmeye çalışıyoruz. Burada en önemli nokta çocukların bizi dinleyip uygulaması. Disiplinli bir şekilde hareket etmesi. Bizim çizdiğimiz yolda ilerlerse otomatik olarak spordan da kopmamış oluyorlar ve psikolojik olarak hazır olmuş oluyorlar. Biz her zaman antrenman bu işin yüzde 30’dur, bu işin en büyük kısmı dinlenme ve beslenmedir diyoruz. Biz çocuklara şu saate uyumalısın ve şu saatte uyanmalısın dediğimizde sporcuda bu periyoda uymasıyla verimi en üst düzeyde alıyor. Ama bu saatlere uyulmaması durumunda yaptığı antrenman çöpe gitmiş oluyor. Çünkü bu spor vücut dinlenirken gelişiyor. Herkesin zannettiğinin aksine vücut çalışırken gelişmez. Bizde bunu bu şekilde aktarıyoruz. Bu sisteme uydukları sürece de karşılıklarını alıyorlar. Dinlenme ilk sırada, devamında beslenme özellikle A takımı sporcuları yeme içmelerine çok dikkat etmelidir. Bu sporcular sıklet sporcuları, 60 kiloda yarışıyorsa bir sporcumuz turnuva zamanı tartıya çıktığı zaman 60 kilo 100 gram gelemez. Geldiği an elenir. Bu sonuçta da tüm yılı çöpe gider. Sporcu bunun bilincinde olduğu için kilosuna ve beslenme programlarına dikkat etmesi gerekiyor. Biz beslenme programını sporcuya veriyoruz, ne kadar karbonhidrat alması lazım kiloyu koruması için ne kadar protein ne kadar yağ, mineral ve takviye alması gerekiyorsa biz bildiğimiz kadarıyla yönlendiriyoruz. Bilmediğimiz alanlarda ise daha bir profesyonel bir program istiyorlarsa da kulübümüzde diyetisyenimiz var, ondan da yardım alıyoruz. Çocuğun neyi eksik ise diyetisyenimiz tamamen bilimsel olarak ölçümlerini yapıyor ve sonrasında bizlerle beraber kontak kurarak yeni bir beslenme programı oluşturuluyor. Bu ölçümler sık sık yapılıyor. Sporcuyu formda tutuyoruz. Antrenman ise bu işin son evresi. Her gün 2 saat antrenman yapıyoruz. Bu saatlerde verimli bir şekilde çalışırlarsa hazır hale geliyorlar. Sporcunun dinlenmesi, beslenmesi eksik olduğu zaman hem kendine hem de bizleri etkiliyor. Takımında motivasyonu düşüyor. Bunun olmaması için sporcunun bu 3 etkene dikkat etmesi gerekir” diye konuştu.
İZLEDİĞİ FİLM SAYESİNDE KİCK BOKS’U SEVDİ
Kick boks sporcusu Çetin Karapınar, “Spora izlediğim bir film sayesinde başladım. 8 yaşında ‘Çelik Yumruklar’ filmini izledim ve etkilendim. Abim Selçuklu Belediyespor bünyesinde spora başlamıştı. Ailemin de desteğiyle burada spora başladım. Burada bütün ekipmanlarımızı hocalarımızla beraber belediye karşılıyor. Ekipmanlarımız, yol masrafımız kısacası her şey en ince detaylarına kadar düşünülerek karşılanıyor”
“SPORUN BANA KATTIĞI ETİK DEĞERLER VAR”
Karapınar, “Sabahları okula gidiyorum. Okul çıkışı antrenmanlara katılıyorum ve sonrasında eve gidip dinleniyorum. Neredeyse bütün günlerim bu şekilde geçiyor. Bu spor yapılmalı çünkü, stresimizi rahatlıkla atıyorum. Sporun bana kattığı etik değerler var” dedi.
“RİNGDE BAYRAĞIMIZI DALGALANDIRMAK ÇOK GÜZEL BİR HİSTİ”
Karapınar, şampiyonluk hissini anlattı: “Şampiyonluk için öncelikle istemek gerekiyor. Sadece kendim için değil, hocalarım ve ailem için mücadele verdim. Ringde bayrağımızı dalgalandırmak çok güzel bir histi. Herkesin sevinci ve ailemin gururla karşılaması beni de çok mutlu etti. Ailem küçük yaşlardan beri hep yanımdaydı. Onların desteğini hep hissediyorum”
Kick bock dünya üçüncüsü Ebubekir Yıldız, “Öncesinde futbol takımında kalecilik yaptım. Arkadaşlarımdan bu alanda ilgilenenler vardı. Şampiyonalara gittikleri zaman coşkulu bir kutlama olurdu. O gün bende inandım, yapacağım dedim ve aileme açtım bu konuyu. Onlarda kabul ettiler ve yanımda oldular. Bu şekilde yaz spor okullarına yazıldım. Çok şükür hedeflerimi gerçekleştirdim. Selçuklu Belediyespor da maddi manevi her zaman yanımızda oldu. Bir şampiyonaya gittiğimizde çok rahat ediyoruz. Her şey düşünülüyor. Bu yönden belediyemizin hakkı ödenmez. Hepsinden Allah razı olsun” dedi. Bir gününü anlatan Yıldız, “Ben açıktan okuyorum ve çalışıyorum. İşten çıkar çıkmaz antrenmana geliyorum haftada iki gün dinlenme vaktim oluyor” diye konuştu. Son olarak Yıldız şampiyonluk hissini anlattı: “Bu işi heves ederek yapmak gerekiyor. Her akşam hedefler belirleyerek geliyorum. Ünlü sporcuları örnek ediniyorum kendime. Çok şükür hedefimizden şaşmayacağız. Gittiğimiz yere kadar da gideceğiz. Şampiyonluk duygusu bambaşka bir şeydi. Ailenizin sizi gururla karşılaması çok güzeldi. Bir ortamda milli sporcu denilmesi bile omuzlarımızı dik tutuyor” dedi. (Fatih ERSOY - Hamide YILDIRIM)
İlginizi Çekebilir