HER KURUM VE KURULUŞ MALİYET KALEMLERİNDE FARKLI KALEMLERİ HESAPLIYOR
KonyaTürkiye’de yaklaşık 13.5 milyon nüfusun yaşadığı 10 ili etkileyen ‘Asrın Felaketi’, Türkiye ekonomisine de ciddi bir yük getirecek. Dünya Bankası’na göre Kahramanmaraş merkezli depremler, 34 milyar doların üzerinde bir tahribata yol açarken farklı kaynaklara göre bu rakam 100 milyar doları bulabilir. İyimser tahminlere göre ise hesaplanabilir maliyet 10-12 milyar dolar civarında
Depremin yaralarını sarmak için tüm Türkiye seferber olurken, doğal afetin ülkemize zararı konusunda çok farklı tahminler yapılıyor. Maliyetlerle ilgili açıklama yapan kurumların sigorta, alt yapı, üst yapı, mevcut ekonomik kayıplar veya hasarların yol açabileceği etkiler üzerine farklı tahmin kalemleri yer alıyor.
Dünya Bankası’nın Türkiye’yi sarsan depremlerle ilgili değerlendirme raporlarına göre yaklaşık 34.2 milyar dolarlık fiziksel hasar oluşurken, bu rakam Türkiye’nin 2021 yılı Gayri Safi Yurtiçi Hasılası’nın yaklaşık yüzde 4’üne karşılık geliyor. Rapor ayrıca iyileştirme ve yeniden inşa maliyetlerinin çok daha fazla olacağı, potansiyel olarak bu rakamın iki katına ulaşacağı, ekonomideki aksamalarla ilişkili GSYH kayıplarının depremlerin maliyeti daha da artıracağı görüşlerine de yer veriyor.
Türkiye'deki doğrudan fiziksel hasarlar üzerinde odaklanan Küresel Hızlı Afet Sonrası Hasar Tahmini (GRADE) Raporunda, konutlarda meydana gelen doğrudan hasarların toplam hasarın yüzde 53'ünü (18 milyar dolar) oluşturduğu belirtildi. Toplam hasarın yüzde 28’inin (9,7 milyar dolar) konut dışı binalarda (sağlık tesisleri, okullar, kamu binaları ve özel sektör binaları), yüzde 19’unun (6,4 milyar dolar) ise altyapı tesislerinde (yollar, elektrik, su temini) meydana geldiği kaydedildi.
Uluslararası finans kuruluşu JPMorgan ise, Kahramanmaraş merkezli depremlerin Türkiye'de fiziksel yapıların yıkımından kaynaklanan doğrudan maliyetin 25 milyar dolar olacağı tahmininde bulundu.
Yatırım bankalarından Goldman Sachs depremlerin Türkiye ekonomisine etkisini kıyaslarken, İstanbul ve Marmara bölgesinin ülke ekonomisindeki boyutunu da gözler önüne sergiliyor. 1999 Marmara Depremi’nin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’daki (GSYİH) payının, şimdiki depremin üç katından daha büyük bir bölgeyi etkilediğini ve maliyetin GSYİH’nin yüzde 1.2’sine tekabül ettiğini hatırlattı. Amerika merkezli yatırım bankası, bölgenin büyümedeki payı dikkate alındığında Kahramanmaraş depreminin GSYİH'ya maliyetinin yüzde 1'in oldukça altında kalabileceğini vurguladı.
ABD merkezli diğer yatırım bankası Morgan Stanley de, Kahramanmaraş merkezli depremlerin Türkiye’ye olası makroekonomik maliyetine ilişkin bir rapor yayınladı. Raporda, doğrudan konut hasarına ilişkin maliyetin 24 milyar dolar civarında olduğu ancak bu rakamın ilave birtakım maliyetler hesaba katıldığında 38 milyar dolara kadar çıkabileceğine dikkat çekildi
Yatırım şirketlerinden Moody's RMS'e göre, Türkiye'de meydana gelen depremlerin ekonomik kayıpları 25 milyar, sigorta kapsamındaki zararları ise 5 milyar doları aşacak.
Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings yaptığı açıklamada, Türkiye ve Suriye'yi etkileyen depremlerde sigortalanabilir kaybı ölçmenin zor olduğunu, ancak kaybın büyük ihtimalle 2 milyar doları aşabileceğini hatta 4 milyar dolara ulaşabileceğini belirtti.
Amerika’nın önde gelen yayın organlarından Wall Street Journal gazetesi konuyla ilgili video haberinde, depremden kaynaklanan hasarın Türkiye’nin GSYİH’sının yüzde 6 oranına eşit olacağı bilgisini paylaştı. Bu tahmin 50 milyar dolarlık bir rakama karşılık geliyor. Gazete, bölgenin ülkenin tüm sektörlerde toplam üretiminin yüzde 29’unu ve ihracatının da yüzde 8.5’ini gerçekleştirdiğini vurgulayarak son yıllarda canlanan turizm gelirlerinde de düşüş olacağını belirtti.
ZARAR NASIL HESAPLANIYOR?
Türkiye’de meydana gelen depremlerin hasarları için binalar ve şehirlerin yeniden inşaasının getireceği maliyetlerin yanı sıra kaybolan üretim kapasitesinin yeniden kazanımı ve bu süreçte kaybettireceği gelirler hesaplandığında tablo daha vahim. Felaket nedeniyle iş yerlerinin kapalı olması yüzünden oluşan iş kaybı, çalışanların gelirlerindeki kayıp, insanların travma sonrası yaşadığı psikolojik sorunlar gibi ikincil veya üçüncül etkilere odaklanılıyor.
Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu'nun (TÜRKONFED) Kahramanmaraş Depremi Afet Ön Değerlendirme Durum Raporu, 11 ili etkileyen depremlerin tahmini olarak toplam 84,06 milyar dolar maddi zarara yol açtığını, bunun Türkiye'nin gayri safi yurtiçi hasılasının yaklaşık yüzde 10'u olduğunu ortaya koyuyor. 6 Şubat'taki depremlerden yaklaşık bir hafta sonra yayımlanan raporda, konuttaki zararın 70,75 milyar dolar, milli gelir kaybının 10,4 milyar dolar ve iş günü kaybının 2,91 milyar dolar olmasının beklendiği belirtiliyor.
TARIMDA KAYIP BÜYÜK
Bölgenin tarımsal üretimi, Türkiye’nin genel tarımsal üretimin yaklaşık yüzde 17'sini karşılıyor. 10 ilin bitkisel üretim değeri ülkenin toplam bitkisel üretim değerinin yüzde 20’sini oluşturuyor. İşlenen tarım alanı ise yüzde 14,5 civarında. Bölgenin hayvan varlığı ülkedeki büyükbaş hayvan varlığının yüzde 12’sini, küçükbaş hayvan varlığının yüzde 16,3’ünü oluşturuyor. Ülke genelinde 238,5 milyon dekar olan tarım yapılabilen alanların yüzde 16,2 oranındaki 35,8 milyon dekarlık bölümü depremzede on ilde bulunuyor. Bu iller içinde en fazla tarım alanına sahip olan 11 milyon dekarla Şanlıurfa. Onu 5,8 milyon dekarla Diyarbakır, 5 milyon dekarla Adana, 3,6 milyon dekarla Kahramanmaraş, 3,5 milyon dekarla Gaziantep ve 2,4 milyon dekarla Hatay izliyor. Tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerin ekildiği alanların on ildeki toplam büyüklüğü 25,6 milyon dekarla ülke genelindekinin yüzde 15,5’ini oluşturuyor.
Ülkedeki tüm sebze bahçelerinin de 1,1 milyon dekarla yüzde 15,2’si bu on ilde. Meyveler, içecek ve baharat bitkileri ekim alanlarında ise on il 9,3 milyon dekarla yüzde 25,2’lik bir paya sahip bulunuyor. Başka deyişle bu ürünlerin yetiştirildiği alanların dörtte biri bu on ilde yer alıyor. Buğday, arpa gibi tahılların üretildiği alanlarda açık farkla Şanlıurfa, Diyarbakır ve Adana, sebze bahçesi alanında Adana ve Hatay, meyve alanlarında ise Gaziantep öne çıkıyor.
Depremzede on il toplam gayri safi yurt içi hasılada (GSYH) yüzde 9,3 pay alırken, tarım sektörü gayri safi hasılasında ise yüzde 14,3 payla öne çıkıyor. Bunlar arasında tarımsal katma değerde en büyük paya sahip olan il yüzde 3’le Şanlıurfa. Toplam tarımsal katma değerde Adana’nın yüzde 2,5, Diyarbakır’ın yüzde 2,2, Kahramanmaraş’ın yüzde 1,4, Gaziantep ile Hatay’ın yüzde 1,3’er payı bulunuyor.
KAYIP BAZI ÜLKELERİN GAYRİSAFİ MİLLİ HASILASINDAN FAZLA
Rakamlar Türkiye’nin deprem hasarının, Kırgızistan (10.8 milyar dolar), Tacikistan (10.5 milyar dolar) ve Kosova’nın (9.8 milyar dolar) her birinin gayrisafi milli hasılalarının 3 katından fazla olduğunu gösteriyor. IMF verilerine göre Türkiye’nin maddi zararı Kuzey Makedonya (15 milyar dolar) ve Moldova’nın (14.6 milyar dolar) gayrisafi milli hasılalarının 2 katından fazla. Türkiye’nin zararı Arnavutluk (18.8 milyar dolar), Ermenistan (19.4 milyar dolar), Bosna Hersek (24.5 milyar dolar), Gürcistan (26,9 milyar dolar), Güney Kıbrıs (27.5 milyar dolar), Yemen (28.6 milyar dolar) ve İzlanda’nın (29.6 milyar dolar) GSYİH’lerinden de fazla.
Bu arada Bloomberg'e göre Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), Kahramanmaraş merkezli depremlerin Türkiye'nin Gayri Safi Yurt İçi Hasıla'sını (GSYH) yüzde 1 kadar aşağı çekebileceğini belirtti. EBRD, Türkiye için 2023 büyüme tahminini, seçimlerin yarattığı belirsizlik ve artan dış finansman gereklilikleri sebebiyle yüzde 3,5’ten yüzde 3’e çektiğini duyurdu.
İlginizi Çekebilir