İMKON’dan, iş bırakma çağrısı

Tellioğlu, İMKON Genel Merkezi'nde düzenlenen basın toplantısında, artan çimento fiyatlarına karşı aldıkları kararı açıkladı. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle tedarik sıkıntısı yaşandığını anımsatan Tellioğlu, bundan dolayı meydana gelen fiyat artışını anlayışla karşılayabileceklerini ancak yapılan zamların geçen yıla göre yaklaşık yüzde 200 olduğunu söyledi. Konuyu geçen aylarda Ticaret Bakanlığına dosya halinde sunduklarını ve sonuç beklediklerini belirten Tellioğlu, şöyle konuştu: "Üretim kapasitesi 115 milyon ton. 80 milyon tonluk üretim var. Bazıları yurt dışına sattığımızdan dolayı tedarik sorunu yaşıyoruz diye açıklama yapıyorlar. Bu, yurt dışına sattığın için tedarik sorunu değildir, bu içeride üretimi kısıtlayarak fiyatı artırma politikasıdır. Bunu doğru bulmuyoruz. Bu durumda çimentonun kayda değer mamul statüsüne alınmasını talep ediyoruz, ayrıca şu anda 4-5 büyük yatırımcının ilgili bakanlıklara çimento fabrikası kurmak için müracaatı olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla içeride çimento üretimini karşılamada kapasite sıkıntısı varsa bu yatırımcılara izin verilerek çimento sektörünün daha da büyütülmesine tarafız. Gerekirse de çağrımız karşılık bulmazsa biz de çimento fabrikaları kurma girişimine başlayabiliriz." Bu nedenle 9 Eylül'de iş bırakma kararı aldıklarını ifade eden Tellioğlu, şunları kaydetti: "Kararımız Anadolu'nun bize bağlı yaklaşık 40 derneğinde uygun gören meslektaşlarımızın aynı anda tek tip afiş asılması suretiyle başlayacak. Bu bir tavsiye niteliğindedir, kimse buna mecbur değildir. 15 gün süreyle bu afişler asılacaktır. İş güvenliği tehlikesi olan yerler, sözleşmeyle kısa süre içinde işini teslim etmek durumunda olan yerler gibi yerler hariç tüm özel sektörün tamamını kapsayan kesime, iş bırakma boykot çağrısı yapıyoruz." Tellioğlu, çimento fiyatlarındaki artışın konut fiyatlarına da yansıyacağını, kentsel dönüşümü yavaşlatacağını, lokomotif sektör olan inşaatın taşıdığı 250 alt sektörün ve bundan vatandaşın da zararlı çıkacağını anlattı. Bazen pandemiye bağlı ihracata kayma , maliyet girdilerinin artması veya tedarik sorunlarına dayalı fiyat artışları olsa da  çimento da ki fahiş fiyat artışlarının  %200 oranlarına ulaşması hiç biriyle izah edilemez. Üretim kapasiteleri kendi açıklamalarında 115 milyon ton, ihracat 35-40 milyon ton, iç tüketim de 35 milyon ton civarı kadar çimento üreticilerine sorulduğunda ihracat diye gösterip iç piyasayı gerip fiyat yükseltiyorlar, halbuki arada 40 milyon ton daha eksik kalan üretim kapasiteleri vardır.  Çimento dünyada nakliyesi açısında kayda değer bir ihraç ürünü değildir. Bunların da iç piyasaya kartelleşme yaparak verdikleri zarar yararlarının 40 katı büyüklüğündedir. Bütün ihracatları 1 milyar dolar olduğu görülmektedir. Üstelik ihracat yapmaları, iç piyasaya engel değildir, bu bahane ile üretimi kısıp fiyatları yükseltmemeliler. Geçen yıl 4-7 ay arası ton fiyatı 135 TL iken bugün yon fiyatı 420 TL’dir. Bu durum başta inşaat sektörünün yanında birçok malzeme girdisinin de etkilediğinden ciddi maliyet artışlarına bu da konut fiyatlarının yükselmesine vatandaşımızın başta konuta erişimi zorlaştırmak üzere kentsel dönüşümü yavaşlatmak inşaattan beslenen 250 alt sektörü sekteye uğratmak gibi birçok alanda zarar vermektedir. Çimento sektörünün fahiş ve tekelci fiyat artışlarına karşı Rekabet kurumunun seyirci kalmaması gerektiğini, bir an önce etkin müdahale etmesi gerektiğini söyledi.  Çimento sektöründen bu çağrılarına kulak vermelerini beklediklerini dile getiren Tellioğlu, "Cumhurbaşkanımızdan, Ticaret Bakanımızdan bu manada sektöre ve bize kulak vermelerini talep ediyoruz." dedi. (AA)