© Konya Postası 2021

İMO'dan kaza raporu: İnşaat mühendisliği hizmeti alınmamış

Antalya'da meydana gelen teleferik kazasının ardından İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi'nden bir heyet kaza yerinde taşıyıcı unsurlarla ilgili inceleme yaptı. Bugün açıklanan raporda sistemin proje, imalat ve montaj aşamalarında inşaat mühendisliği hizmetinin alınmadığı ve şartnameye göre yapılmadığı vurgulandı

Antalya'nın Konyaaltı ilçesinde 12 Nisan günü meydana gelen, 1 kişinin yaşamını yitirdiği, 10 kişinin de yaralandığı, mahsur kalan 174 kişinin ise 23 saatte kurtarıldığı teleferik kazasıyla ilgili aralarında Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz'ün de olduğu 5 kişi tutuklanmıştı. Kazanın ardından hazırlanan ön inceleme raporunda bakım, onarım ve denetimde eksikliklerin olduğu ifade edilmişti. İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanlığı, savcılığın kaza yerindeki çalışmasının bittiği tarih olan 19 Nisan günü inceleme yapmak üzere mühendislerden oluşan teknik bir ekibi görevlendirdi.

'ISLAK İMZA YOK, ANALİZ HESAP RAPORU BULUNAMAMIŞTIR'

Taşıyıcı elemanlar üzerine yapılan inceleme sonucunu teknik ekipte yer alan inşaat mühendisi Sadullah Kabakuşak paylaştı. İMO Antalya Şubesi'nde bugün yapılan açıklamada Kabakuşak, kaza kırımın gerçekleştiği 5 numaralı direğe dikkati çekti. Direğin boyunun 17,50 metre olduğunu anlatan Kabakuşak, "Direğin tepeden itibaren ilk 7,5 metrelik üst kısmı tek boru halindedir. Kalan kısmı temele kadar 10 metre, 3 ayaklı çelik borudur" dedi.

Direğin yüzde 10 açıyla eğik şekilde konumlandırılmış olduğunu da anlatan Kabakuşak, taşıyıcı elemanlar olan direklerin projelerine vurgu yaptı. Yıkılan direğin mühendislik çizimine değinen Kabakuşak, "Yıkılan 5 no'lu direk mühendislik çizimleri STM Sistem Teleferik Montajı A.Ş. antetlidir. Çizen, kontrol eden kişinin ünvanı, oda sicil numarası ve ıslak imzası yoktur. Yıkılan direk statik hesapları, ilgili direğe dair analiz, hesap raporunda bulunamamıştır. Projelerin hangi şartnamelere göre yapıldığına ilişkin bir kayıt yoktur" ifadelerini kullandı.

'İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ HİZMETİ ALINMADIĞI AÇIKÇA GÖRÜLMEKTEDİR'

İnşaat mühendisi Sadullah Kabakuşak, direklerin yüklerinin, yük kombinasyonlarının, yapısal analizlerinin boyutlandırma ve detaylarının 'TS EN 13107-2015 insan taşımak için tasarlanan kablolu taşıma tesisatlarının yapımında esas alınacak emniyet tedbirleri-inşaat mühendisliği işler' şartnamesine uygun olarak yapılması ve kontrol sonrası hizmete alınması gerektiğini söyledi. Kabakuşak, "Tesisin projelendirme, imalat, montaj, kabul aşamalarının herhangi birinde bu şartnameye referans verilmemektedir. Şartnamenin sağlandığını gösteren bir belgeye rastlanılmamıştır. Yıkılmış direklerin projelendirme aşamasında inşaat mühendisliği hizmeti almadığı açıkça görülmektedir" dedi.

Kaza yerinde direkleri incelediklerini belirten Kabakuşak, "3 boruda toplamda 36 bulon deliği çevresinde, flanşlarda en küçük bir zedelenme, deformasyon, galvaniz bozulması tespit edilememiştir. Projesizlikten kaynaklı bir yetersizlik olduğu düşünülmüştür" diye konuştu.

BİLİRKİŞİ RAPORU DOSYAYA GİRDİ

Kocagöz’ün tutukluluğuna yapılan itirazın ret kararının ardından, Kocagöz’ün avukatları tutukluluğa tekrar itiraz için savcılığın istediği bilirkişi raporunu bekledi. İstenen bilirkişi raporu dün akşam dosyaya eklendi. Hazırlanan raporda, "Olayın meydana geldiği gün boyunca teleferik otomasyon sisteminde çok sayıda düşük tork hatası oluşmasına rağmen hata kodunun nedenlerine dair inceleme yapılıp, gerekli önlemler alınmadan sistemin çalıştırılmaya devam ettirildiği anlaşılmaktadır. Olaya yakın bir süreçte yolcuların uyarısıyla sistemin durdurulmasının akabinde gerekli kontroller yapılmadan sistemin tekrar çalıştırılması sonucu olay meydana gelmiş ve hemen sonrasında teleferik kontrol/kumanda sistemi elektriksel olarak tüm sistemi durdurmuştur. ANET Antalya İnş. Tur. San. ve Tic. A.Ş.’de Mesut Kocagöz’ün, 28 Kasım 2023 tarihine kadar ANET Genel Müdürü görevi yaptığı ve görevinden istifa ettiği, Mesut Kocagöz’ün kazanın olduğu 12.04.2024 tarihinde genel müdür ya da işveren sıfatı olmaması sebebiyle kazada sorumluluğunun olup olmadığının takdiri Sayın Savcılığınızdadır" ifadelerine yer verildi.

Ayrıca aynı raporda, üst yapıyı oluşturan boru tipi çelik kolonlar ve bunların birleşim detayları için benzer nitelikte inşaat mühendisi imzalı ve yine idare adına inşaat mühendisi onaylı standart bir uygulama projesine rastlanmadığı, bunun yerine direk kısımlarını gösteren ve eksik bilgili çizimler ve onaylı olmayan hesaplar bulunduğu, çizimlerin üzerinde ise sorumlu inşaat mühendisi imzası ve onayı görülmediği, dış yüklere göre tasarım yapılmadığı ve mevcut bulon sayısının ve çapının yetersiz olduğu belirtildi.

KOCAGÖZ'ÜN AVUKATINDAN AÇIKLAMA

Raporun dosyaya eklenmesinin ardından Kocagöz’ün avukatları adına Avukat Buğra Özçelik açıklama yaparak, Kocagöz’ün tutukluluğuna yeniden itiraz edeceklerini belirtti. Yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Kazanın meydana geldiği teleferik işletmesinin yapımı, kazanın olduğu tarihte bakım ve kullanma sorumluluğu bulunmadığı açık olmasına, soruşturma konusu taksirle ölüme ve yaralamaya sebebiyet vermek suçunun CMK 100/3 maddesinde sayılan katalog suçlardan olmamasına karşın Mesut Kocagöz’ün 'yüklenen suçun CMK 100 maddesinde sayılan suçlardan olması' gerekçesiyle tutuklanmasına yönelik uygulama, mesuliyeti gerektirecek vahamette hukuka aykırı olduğu kadar, son derece talihsiz ve vicdanları ciddi surette rahatsız eden ve örseleyen bir uygulamadır. Bu nedenle Sayın Başkanın tutuklanmasına dair karar mevzuatımıza uygun şekilde görevli ve yetkili hakim tarafından verilmiş ise de hukuki bir karar değildir. Açıklanan nedenlerle açık hukuka aykırılıklar nedeniyle Sayın Mesut Kocagöz’ün tutuklanmasına dair kararın 'bir şekilde tutuklansın da nasıl tutuklanırsa tutuklansın' düşüncesiyle tesis edildiği kuşkusunu ciddi surette uyandırmaktadır."

Yapılan açıklamada bilirkişi raporuyla birlikte İl Emniyet Müdürlüğü’nün kamera tespit tutanaklarının da sabit olduğu belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:

"Ne yazık ki yolcuların uyarıları ve sistemsel hata bildirimlerine rağmen teleferiğin durdurulmaması, durdurulduğunda uyarıların nedenlerinin tespit edilmemesi, gerekli prosedürün ve talimatların uygulanmadan teleferiğin tekrar çalıştırılması kazanın meydana gelmesindeki en büyük etkendir. Müvekkilin tutukluluk haline dair yaptığımız itirazlar, bilirkişi raporunun hazırlanmamış olması gerekçesiyle sürekli olarak reddedilmiştir. Müvekkil 20 gündür tutuklu olup, ailesinden ve nihayet hizmet bekleyen Kepez halkından uzak tutulmaktadır. Sayın Başsavcılık makamından beklentimiz, sadece 12 saatte hazırlanan raporla tutuklanan müvekkilin, 20 günde 5 keşif yapılarak hazırlanan ve elim kazanın müvekkille bağı olmadığını teyit eden bilirkişi raporuyla birlikte artık re’sen harekete geçerek hukuka aykırı tutukluluk sürecini sonlandırmasıdır. Müdafileri olarak aksi halde, maddi ve hukuki nedenlerle dosya kapsamındaki kanıtlara ve konuyla ilgili Türk Ticaret Yasası amir hükümlerine göre, soruşturma konusu olayda hiçbir sorumluluğu bulunmayan tutuklu müvekkilin yeni oluşan delil sebebiyle salıverilme talebini Pazartesi 08.30’da dosyaya sunacak olduğumuzu kamuoyuna bildiririz."

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER