İstanbul'un fethiyle atılan saygı tohumları yeniden filizlenmiştir
KonyaBaşbakan Yıldırım, "İstanbul'un fethiyle insanların gönüllerine atılan saygı ve muhabbet tohumları yeniden filizlenmiştir. Dünya döndükçe, güneş doğdukça bu kardeşlik iklimi daima var olacaktır." dedi
Başbakan Binali Yıldırım, "İstanbul'un fethiyle insanların gönüllerine atılan saygı ve muhabbet tohumları yeniden filizlenmiştir. Dünya döndükçe, güneş doğdukça bu kardeşlik iklimi daima var olacaktır." dedi.
Yıldırım, Hali̇ç Kongre Merkezi̇ sahi̇li̇nde, "İstanbul Protokolü İftarı ve İstanbul'un Fethi̇ni̇n 564. Yılı Kutlamaları"nda yaptığı konuşmada, yalnız kendilerinin değil, milletin gözünde de İstanbul'un çok ayrı bir yere sahip olduğunu söyledi.
Bu yıl İstanbul'un fethinin 564. yılının idrak edildiğini aktaran Yıldırım, İstanbul'un fethinin insanlık tarihi için bir dönüm noktası olduğunu, fetihle birlikte dünyada güç dengelerinin değiştiğini ve Türk milletinin tarihin öncü milletleri arasına girdiğini kaydetti.
Yıldırım, İstanbul'un fethinin, asırlardır pek çok mesaj verdiğini aktararak, "Bu fetih, inancın, azmin, cesaretin ve bilginin eseridir. İstanbul için 'fethedilmez' deniliyordu. 'Bu deniz aşılmaz, bu surlar yıkılmaz' deniliyordu. 1453'te sadece mekan değil, aynı zamanda zaman da fethedildi. Sadece 'Bir çağ kapatılıp, diğer çağ açıldı' demek bu mümtaz fetih için çok yetersiz kalır. Çöküşün, karanlığın, çürümenin çağı bitmiş; medeniyetin, ihya ve inşanın, insanlığın, aydınlığın çağı açılmıştır. İstanbul'un fethiyle insanların gönüllerine atılan sevgi ve saygı tohumları yeniden filizlenmiştir. Dünya döndükçe, güneş doğdukça bu kardeşlik iklimi daima var olacaktır. İstanbul'un fethi, bu topraklarda yaşayan herkes için büyük anlam ifade ediyor. Osmanlı'dan bu güne kadar ticaretin, ekonominin, kalkınmanın en önemli mihenk taşı fetih olmuştur." diye konuştu.
Başbakan Yıldırım, fethin gerçekleşmesiyle birlikte dünya ticaretinin anahtarı olan tarihi İpek Yolu güzergahının kontrolünün de Ege Denizi'nde ve Akdeniz'de egemenliğin ve ticaret üstünlüğünün de tartışmasız bir şekilde Türklere geçtiğini söyledi.
Yıldırım, tarihi İpek Yolu'nu kaybeden Batı'nın dünya coğrafyasında başka yolların keşfine yöneldiğini dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz de atalarımızın izinde gidiyor, tarihi İpek Yolu'nu demir ipek yoluna çeviriyoruz. Atamız Fatih nasıl gemileri karadan denize indirdiyse onun torunları Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşları da trenleri ve arabaları denizin altından geçirerek iki kıtayı birleştirdi. Marmaray, Avrasya, Bakü-Tiflis-Kars projeleri bu tarihi İpek Yolu'nun Asya'dan Avrupa'ya uzanan en önemli halkalarıdır. Yeni bir çağın habercisi olan bu şehir, hep kutlu başlangıçları müjdelemiştir. 15 Temmuz gecesi İstanbul yine bir başlangıç yazmış, başlangıca sahne olmuştur. Toplumun her kesimden vatandaşlarımız zatıalinizin çağrısına kulak vererek bu topraklarda bu güne kadar görülmemiş bir devlet-millet dayanışmasını gerçekleştirmiştir. Millet, o gece tarihine sahip çıkmış. Böylece devletimiz, büyük bir badireden güçlenerek tekrar hayata geçmiştir."
"Türkiye garibin, mazlumun her zaman umudu olmuştur"Yıldırım, ramazan ayının bir fetih ihtiva ettiğinin altını çizerek, şunları kaydetti:
"Bu fetih, zaferlerin en kıymetlisi olan gönüllerin fethidir. Bu anlayışla kutlu ecdat, 6 asır boyunca dünyayı adalet, barış ve huzurla yönetmiştir. Bugün bu uzlaşı, birlik, beraberlik yaklaşımına ülkemizin, bölgemizin ve dünyanın dünden daha çok ihtiyacı vardır. Bundan dolayı idrak etmeye başladığımız bu mübarek günlerin, toplumsal dayanışmamızı güçlendirmesini Mevlamdan niyaz ediyorum. Türkiye, onlarca etnik kökenin, farklı inanışın, değişik yaşam tarzlarının, tarih boyunca birlikte olduğu bir huzur coğrafyasıdır. Ülkemizin damarlarında dolaşan hoşgörü ve saygının, daha güçlü soluklarla geleceğe taşınması bizim en büyük duamız ve dileğimizdir. Ramazan-ı Şerif ise sınırları aşan bir kardeşlik ve hemhal olma meselesidir. Bizler, yaşattığımız bu gerçeği sınırlarımızın ötesine taşımaya devam edeceğiz. Günümüzde dünyanın birçok bölgesinde yoksul, muhtaç, yalnız ve dertli insanların sayısı her geçen gün artıyor. Dünyanın görmezden geldiği acılara, dertlere Türkiye olarak derman olamaya devam edeceğiz. Milletimiz, tarih boyunca darda ve zorda kalanın imdadına yetişmiştir. Türkiye; garibin, mazlumun her zaman umudu olmuştur. Somali, Filistin, Halep'teki mazlumların umududur. Bosna, Bakü, İslamabad'daki kardeşlerinin sesidir. Batı'nın sırt döndüğü Suriye'nin, o günahsız insanların koruyucusudur. İnsanlığın son vicdan ve merhamet kalesidir. Bu güne kadar hep böyle olmuş bundan sonra da böyle olmaya devam edecektir."
"7 tepeli İstanbul'a 7 dev eser kazandırdık"Yıldırım, geçmişte Osmanlı Devleti'nin topraklarında dostça yaşayan bütün unsurların, bugün Türkiye Cumhuriyeti'nde aynı huzur içinde yaşadığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hedefinde bu iklimi bozmak isteyenler, tarihin her döneminde olduğu gibi yine sukutuhayale uğrayacaktır. Bizler, emanet aldığımız bu mirası, kardeşlik hukukunun gereğini her daim yerine getireceğiz. Türkiye için 'yapamazsınız' dedikleri ne varsa yapmaya devam edeceğiz. Dün 'yapılamaz' denilen bütün atılımları ve hamleleri, bu gün bir bir hayata geçirdik, geçirmeye devam edeceğiz. Yeni otoyollar, havalimanları, raylı sistemler, şehir hastaneleri, üniversiteler ve hızlı trenlerle Türkiye'yi tanıştırdık. Bu hizmetler artarak önümüzdeki dönemde de devam edecek. Ülkemiz tüm bu hizmetlerin yanı sıra her alanda köklü değişime ve reforma da medeniyet yolundaki iddiasına da kesintisiz devam edecek. Geleneğimizden gelen şiarımız ise hiç değişmeden bütün icraatlarımıza örnek olacak. 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' ilkesini daima şiar edinmeye devam edeceğiz. Bu şiarın temsilcisi Fatih Sultan Mehmet Han'ı rahmetle anıyorum, mekanı cennet olsun. Onu yetiştiren Akşemseddin Hazretleri ve Molla Gürani'leri rahmetle yad ediyorum. Dün olduğu gibi bugün de bu toprakları bize vatan olarak emanet eden asil şehitlerimizi rahmetle anıyorum. 15 Temmuz'da İstanbul başta olmak üzere ülkemizi hain darbecilere teslim etmeyen şehit ve gazilerimizi de şükranla yad ediyorum. Onları asla unutmayacağız, hatıralarını yad edeceğiz."
Başbakan Yıldırım, dünya şehri İstanbul'u daha da ileriye götürmek için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde çok büyük eserlere imza attıklarını vurgulayarak, "7 tepeli İstanbul'a 7 dev eser kazandırdık. İstanbul- Ankara hızlı tren, İstanbul'a dünyanın en büyük havalimanı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Marmaray, Avrasya, Osmangazi Köprüsü ve İstanbul-İzmir otoyolu, bunlar arasındaki en önemli projelerdir. Bundan sonra da hem ülkemizin hem İstanbul'un yeni yeni eserlerle buluşması için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Yeter ki kardeşliğimiz, birliğimiz, beraberliğimiz halel görmesin. Ülkemizin kardeşliğine, birliğine, beraberliğine kastedenlere hiçbir el-aman göstermeyeceğiz." ifadelerini kullandı.
İlginizi Çekebilir