© Konya Postası 2021

İTTİFAK’TAN 2 YILDA 200 MİLYON TL’LİK YATIRIM

Geride kalan iki yıl içinde 200 milyon TL’lik yatırım gerçekleştirdiklerini belirten İttifak Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve CEO’su Tahir Atila, Konya kamuoyunda holdingle ilgili söylenti ve istifhamlara açıklık getirerekholdingin geldiği nokta, yeni yatırımları ve hedefleri hakkında Konya Postası’na konuştu

DÜNYA EKONOMİK KRİZİ ATLATAMADI

İttifak Holdinghakkında çıkarılan söylentilere dair konuşan Atila, “Sohbetimize başlamadan önce, İttifak Holding özelinde aşamayacağımız hiçbir sorunumuzun olmadığını ifade etmek isterim. Diğer taraftan, dünyadaki yaşanılan krizler, dalgalanmalar ve ülkemizin kendi içinde yaşadığı onca soruna rağmen dinamizmini koruduğunu, makro planda büyük bir krize duçar olmadığını da söylemeliyim. Bunlarla beraber 2008 krizinden sonra dünya farklı bir noktaya geldi. 2008’den sonra ülkemizde ve dünya genelinde bir toparlanma oldu ama 2014 sonrasında dünyanın 2008 krizini atlatamadığını, krizin daha da derinleştiğini görmekteyiz. Dünya geneline hakim olan bir kriz yaşıyoruz. Bu kriz bütün ülkeleri etkilediği gibi ülkeleri ayakta tutan en önemli varlıklar olan şirketleri de etkiliyor. Bu krizin şu an yansıyan en önemli sorunu nakit sorunu. 2010’lara kadar bolluk içinde yaşamış bir dünya şu an bir nevi darlıkla imtihan oluyor.

Geçen senenin başındaydı, Konya’da bir dostumuzla sohbet ederken söylediğim bir şey vardı. Bizim şirketimiz, biliyorsunuz, Konya’nın önde gelen, ilk üçte adı zikredilebilecek bir şirket. Faaliyet gösterdiğimiz alanlar oldukça değişik ve bir milyar TL civarında bir ciroya imza atan bir şirketiz.Yani yapı, büyük bir yapı. Trafikteki büyük araçlara benzettiğim bir yapı. O nedenle trafik sıkışıklıklarında nasıl büyük araçlar sıkışıklıkları çabuk fark ediyorsa biz de 2015’in sonundan itibaren bu sorunu küçük şirketlere oranla daha önce görmeye başladık. Sadece biz değil, bizim gibi büyük şirketlerin de benzer nedenlerle benzer sorunları yaşadığını gördük. Diğer büyük şirketlerin yaşadığı sorunları da şehir halkı konuşur oldu. Bununla birlikte; her zaman büyükler, önde gelenler konuşulur. Ailenin büyüğü, toplumun büyüğü dikkat çeker. Onun davranışları dikkat çeker. Halk onları konuşur. Küçükleri konuşmak mümkün olmadığından halkımız da büyük şirketlerin durumuyla hem yakından ilgili, hem de konuşmadan duramıyor. Yakından ilgilenmeleri çok hoşuma gidiyor, güzel bir şey, bu şirketleri ayakta tutmak için olmazsa olmaz unsurlardan birisi. Bu yanı beni son derece mutlu ediyor ama ‘çok konuşma’ dediğimiz noktada bazen bazı gereksiz cümleleri de sarf edebiliyoruz. Bu şirketleri ayakta tutacağız, seviyoruz derken sevgimizin bazen zarar verme noktasına geldiğini görüyoruz. Keşke bu noktalara götürmesek daha iyi olacak” dedi.

ZORLUKLARLA BERABER KOLAYLIKLAR DA VAR

Küçük ya da büyük birçok şirketin sıkıntılaryaşadığı ekonomik şartların sürdüğüne işaret eden Atila, “Geçen sene bir dostumla sohbet ederken söylediğim bir ifade var. “2016’nın sonuna doğru bu sıkıntı yaygınlaşabilir, şehrin genelinde küçük esnafın bile ödeme sorunlarıyla karşılaştığını görebilirsin” demiştim. Senenin sonunda dostum bana ‘Sen bana bunu söylediğin zaman öyle olmayacağını düşünmüştüm ama şu andaki manzarada senin söylediğiniteyit eden çokça duruma şahit oluyoruz’ diye ifade etti. Şunu düşünelim: Ekonomimizin içinde küçüğü büyüğü fark etmeksizin sıkıntıların yaşandığıbir ortamdayız.Bizim kültürümüzde dayanışma ve yardımlaşma özel bir yer tutar. Ülke ve millet olarak dünyanın yaşadığı birçok krizin bize teğet geçmesi de bu özelliğimizden gelir. Birbirimizle ne kadar dayanışır, ne kadar birbirimize destek olursak o kadar ayakta kalır, o kadar gelişir ve büyürüz. Aynı zamanda bu ülkeyi daha güzel günlere taşırız. Yusuf aleyhisselamınhikâyesinden biliyoruz ki parlak günler olduğu gibi darlık günleri de olacak. İnşirah suresinde her zorluktan sonra bir kolaylık vardır ayetlerini arka arkaya sıralayan Cenab-ı Allah’ın bize şunu öğrettiğini görüyoruz: Darlık zamanlarında birbirinizle dayanışır, birbirinize destek olursanız bir bolluk gelecek.Ama ne bolluk uzun süreli olacaktır ne de darlık uzun süreli olacaktır. Hepimiz bir imtihandayız, bu imtihanı başarıyla atlatmak zorundayız. Bu manada ahirete irtihal ettikten sonra kullandığımız cümlelerdende hesaba çekileceğimizi unutmamak zorundayız. Elbette şirketlerimiz bizden daha uzun ömürlü olacaklar ve uzun ömürlü olmalarını da temenni ediyor, bunadua ediyoruz. Bunun için var gücümüzle çalışıyoruz. Gelecek nesle aktaralım, gelecek neslin de bir sonraki nesle aktaracağı uzun ömürlü şirketler oluşturalım. Ancak bunun öncelikli şartının kullandığımız dil, duygu ve düşüncelerden başladığını bilmeliyiz. Bunu çözemezsek bu şirketleri ayakta tutamayız. Klasik bir ifadedir ama bir insana kırk gün hasta deyin, adam gerçekten hasta olarak yataktan kalkamaz vaziyette kalıyor. Ama ‘Bir şeyin yok kardeşim, ayağa kalkarsın! Toparlanırsın!’ dediğin anda da kolaylıkla ayağa kalktığını görüyoruz” diye konuştu.

REAL’E ADESE TABELASI  RAMAZAN’DAN ÖNCE TAKILACAK

2014 ile 2015 yıllarında büyük yatırımlara girdiklerine işaret eden Atila, “Şimdiye kadar olayın duygusal ve realite kısmından bahsettim, ama bir üçüncü realite boyutu da var ki onu aktarmadan bunları niye yaşadığımız anlaşılamaz. Biz, beş ana sektörde faaliyet gösteriyoruz. Makine sektöründe 35-40 milyona yakın bir yatırıma giriştik. Bu yatırımı makine şirketimiz İmaşile geçen senenin sonunda tamamladık. Selva’da yatırımımız hiç durmuyor. Çünkü gıda sektörü sürekli yatırım istiyor. 2012 yılından önce 8 milyon Euro’luk bir yatırım yaptık. Ama yatırımlarımız hiç durmuyor, senelik 8-10 milyon lira Selva’da yatırım yapmaya devam ediyoruz. Adese’de sürekli büyüme, bir taraftan marketler açma, revizyonlar yapma, mağazaları yenileme gibi yatırımlarımız sürüyor. Konya’da otogarın yakınındaki M1 AVM’in içerisindeki Real, inşallah Mayıs ayının sonuna doğru, Ramazan gelmeden önce Adese olacak.Daha önce de Dedeman’ın karşısında bulunan AVM’nin içindeki Kipamarketi geçen sene Şubat ayında satın alarak faaliyete geçirmiştik. Tam bir sene oldu.İnşallah bu sene de Real’i dahil ediyoruz” dedi.M1’e yakın bölgede bir petrol istasyonu içinde de bir mağazaları olduğunu kaydeden Atila, “O petrol istasyonuyla ilgili bir tadilattan bahsediliyor. İstasyonun yıkılıp yerine yeni bina yapılması vesaire… Halkımızın tercih ettiği, o bölgede varlığımızın devam ettirilmesi gereken önemli bir markayız. Dolayısı ile böyle bir hamle bölgedeki varlığımızı güçlendirerek devam ettirmemizi sağlayacak. Hem şirketimiz hem de müşterilerimiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum. Belirttiğim gibi, inşallah Ramazan ayından önce M1 alışveriş merkezi içerisindeki hiper kategorisindeki Adese mağazamızı açacağız. ” açıklamasını yaptı.

“HER ŞEYİ SATARIZ AMA İNSAN SATMAYIZ!”

İttifak Holding’in inşaat sektöründeki faaliyetlerine de değinen Atila, “Gerek Zermeram’la gerekse İstanbul’daki yatırımlarımızla inşaat sektöründeki faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. İstanbul’da üçlü konsorsiyumla iş yapıyoruz. Orada ortaklarımız var. Yeni yeni işlere bakıyoruz halen İstanbul’da” dedi.

Zermeram’ın başka bir firmaya devredildiğine ilişkin son dönemlerde şehirde çıkarılan dedikodulara da cevap veren Atila, “Dedikodu noktasında biraz daha dikkatli olmayı tavsiye ediyorum bu dönemde. Toplumlar ister istemez dedikodu yapıyor, gönül ister ki yapmasınlar. Çünkü biz Müslüman’ız, Müslüman’ların dedikodudan beslenmemesi gerekir. Ancak zorlu dönemler, hani ailelerin krize girdiği dönemler olur. Benim sözüme sen, senin sözüne ben alınmayayım denerek aileler, evlilikler kurtarılır. Böyle ekonomik açıdan sıkıntılı süreçte dedikodunun arkasından gitmemeliyiz. Dedikodu, gerçeklik payı olsa bile hoş olmayan bir şey. Doğru değilse zaten o iftira. O nedenle bu döneme mahsus olmak üzere özellikle söylüyorum, çünkü benim de şu anda bildiğim çok şey var. Sanayicilerin durumuyla ilgili, birçok kişinin bilmediği konular biliyorum; ama asla konuşmuyor ve söylemiyoruz. Bahsetmiyoruz. Niye? Zor günlerimiz olabilir ama hep birlikte ayakta kalmalıyız biz. Değilse şu anda ben şunu söyleyebilir miyim: Şu anda Türkiye’de firmaların yüzde sekseni sıkıntıda, yüzde sekseni sıkıntıda olan ülkenin varlığından nasıl söz edebileceğiz? Nasıl devam edecek bu varlık? Ülkelere bir şey olmaz diyebiliriz. Olmaz olur mu? Bunun bedelini torunlarımız öder. Ekonomik faaliyetlerimizi eğer devam ettiremezsek geleceğimiz sıkıntıda. Ama bu darboğaz atlatılacak. Zermeram’la alakalı böyle bir durum sözkonusu değil. Yok. Şuan satılığa çıkarttık diye ilan edilmiş hiçbir malımız yok. Fakat bazen bazı malların değerini bilen farklı bir müşteri çıkagelir. Evinizin değerinin çok üstünde değer verecek biri geldiğinde satmaz mısınız? Duygusal bağı olanlar satmaz benim bildiğim. İşadamının duygusal bağı olmaz. İşiyle alakalı olur ama dükkânıyla alakalı olmaz.İşini yapar, devam ettirir, başka yerde devam ettirir, dünya coğrafyası dar bir yer değil. Biz sadece, özellikle söylüyorum, insan satmayız! Bunun dışında ticari malları alır satarız. Neticede ticaret yapıyoruz. Ceketimizi bile satar, gerekirse beğenene de hediye ederiz. Çünkü biz aramızdaki sevgi ve muhabbeti artırdıkça ayakta kalacağız. Ben mesela şuna çok riayet ediyorum. Su alırsam sözgelimi, Beysu alıyorum. Süt ürünleri alırsam Torku’nun ürünlerini tercih ediyorum. Yani Konya’nın ürettiği ürünler varsa onları tercih ediyorum. Bunu bir radikal milliyetçilik anlamında değerlendirmeyin. Bu dönemde bu şehri ayakta tutma olarak değerlendirin. Eğer Konya markası bulamadıysam, Türkiye; Türkiye markası yoksa da dış marka. Bu manada, birbirimize destek olmamız lazım” diye konuştu. 

Zermeram’da önceki hafta ikinci etap kampanyasına başladıklarını ifade eden Tahir Atila, “Zermeram’ı satmış, devretmiş, yapmayacakmış denen firma ikinci etap kampanyasına çıkmaz. Niye ikinci etaba çıktık? Birinci etapta 4+1 ve üzeri dairemiz kalmadı. Bir miktar Konya manzarasına hakim olmayan yerler proje sonuna doğru satılacak. Yoğunluklu kalanlar 2+1 ve 3+1’ler. Biz bu projede halkımızın 4+1 ve üzeri dairelere müthiş bir rağbetini ve isteğini gördük. Zermeram’da göreceksiniz beş sene sonra Konya’da çok konuşulan, İttifak’a halkın çok teşekkür ettiği, ufkumuzu, vizyonumuzu takdir edeceği, değerli ifadelerle bizi güçlendireceği bir dönem olacak; ama bazen insanlar üç beş sene geçmeden, gözüyle görmeden bunu fark edemiyorlar. Biz şehre nefes aldıracak, şehir insanının yetişmesine, kültürel açıdan, ufuk açısından, vizyon açısından yeni insanlar yetişmesine imkan sunacak bir mekan oluşturuyoruz. O mekan, Konya’da benzerinin bir daha kolay kolay oluşturulamayacağı bir mekan. 320 bin metrekare alanda yüzde 75’i yeşil, su ve gri peyzaj alanlarından oluşan bir projeyi yapma ihtimaliniz yok. Bu büyüklükte bir projeyi hayatageçireceğiniz bir arazi yok yani. Projemizde şuan birinci etabın inşaat üretimi hızla devam ediyor. Seha Yapı ile bu projemizi de inşallah vaat ettiğimiz kalite ve sürede bizzat tamamlayacağız.” bilgilerini verdi.

SEHA YAPI SAPASAĞLAM DEVAM EDİYOR

Proje alanının kendilerinden önce İstanbul merkezli bir yapı firmasına teklif edildiğini kaydeden Atila, “O firma hem kabul etmedi, hem de Konya firması değildi. Konya’ya aşık, Konya’ya bir şeyleri feda etmeye, Konya’ya bir şeyleri ikram etmeye niyetli bir firma değil. Biz burayı alarak Konya’ya; gönlümüzü, aşkımızı, kalbimizi koyduğumuz bir yere, para kazanıp kazanmayacağımızı bir tarafta tutarak, bir şeyi yapmaya ve var etmeye çalışıyoruz. Konyalılar, en azından, bu konuda bize destek olurlarsa bizim için güçlü bir motivasyon kaynağı olur. Çünkü geçen senenin sonuna göre, şu anki mali durumumuz o gün yaşadığımızdan daha iyi. Bunu rahatlıkla söyleyebilirim. O dönemde ciddi manada ödemeler gelmiyordu, ödemelerin gelmemesiyle hazırlıksız yakalandığımız bazı alanlarda sıkıntılar yaşandı. Nakde dönebilecek birtakım varlıklarımızı nakde çevirerek artık amorti edebiliyoruz. Yine geçenlerde bir arkadaşım ‘Çeklerde 90’ı 120 yaptınız, 120’yi 150 yaptınız, 60’sa 90 yaptınız’ dedi. ‘Bundan doğal ne var?Biz Merkez Bankası ya da Amerika mıyız? Karşılıksız para ya da dolar basalım?  Böyle bir imkânımız yok. Bir miktar elimizde varlığımız, tabii sermayemiz var ama sermaye artık toplayacağımız para. Şu anda insanlar ödeme yapmıyor. Ödeme yapmayan insanları da biz dedikodu vesaire ile ilan etmiyoruz. Alacağımızı tahsil edemediğimiz gibi bunları ilan da etmiyoruz’ dedim. Buna karşı aldığımız önlem ise şu: Ödemelere artı 30 ekleyin. Bu talimatı ben verdim. Tedarikçilerimizin bir bölümüne şunu uyguluyoruz dedim. Aynen arkadaşa söyledim: ‘Ya, bize mal satmayın istersen. Şu an 3 ayda ödediğimiz parayı önümüzdeki dönemde 4-5 ayda ödeyeceğiz. Bize isterseniz mal vermeyin.’ Arkadaş, ‘Yok abi dedi, ‘Başka yerlerden daha uzun süreli ödeme alamama sorunları yaşıyoruz. Sizden mutlaka alıyoruz. 3 olmazsa 4’te, 4 olmasa 5’te alıyoruz. Sizde paramız garanti’ dedi. Adam bize mal vermeye devam ediyor. ‘Bu şartlarda sen benim yerimde otursan ne yaparsın?’ dedim. Arkadaş, ‘Seha’ya bir şey olmaz Allah’ın izniyle, tamam tamam’ dedi. Cevap bu” şeklinde konuştu.

‘İTİBAR SERMAYEMİZ İÇİN VARIMIZI YOĞUMUZU ORTAYA KOYACAĞIZ’

İttifak Holding’in faaliyet gösterdiği beşinci sektörün tarım ve hayvancılık olduğunu vurgulayan Atila, “Bu sektörde de biliyorsunuz 1 milyon tavukluk bir yatırıma girdik. 50 milyon TL’lik bir yatırım. Ki, kur farkından dolayı 60 milyon TL’ye doğru gidiyor. Bu ve diğer yatırımlarımızı üst üste koyduğunuzda son iki yılda 200 milyon TL para harcadık. Yani şirketimiz iki yılda 200 milyon TL’lik bir varlığı ortaya koymuş oldu. Böylesine bir dönemde bir de tahsilât sorunu yaşarsanız ister istemez sıkıntı meydana gelir. Bu sıkıntıyı bir ben değil, benim gibi sanayici dostlarımın çoğu yaşıyor. Biz Türkiye’nin geleceğine güveniyoruz dedik, 2014’teki parlak yıllarda yatırım kararı aldık. Birçok işletme yatırım kararı aldı. Cumhurbaşkanımız da bizi bu yönde teşvik etti. Halen, şu an krizin içerisinde yatırım yapın diye çağrı yapıyor ki doğru söylüyor. Yatırım için son derce doğru zamanlardayız. Sıkıntı ne? İnsanların tedirginlikleri, güven sorunları oldu. Son birkaç haftadır piyasada bir canlanma var. Altındaki sebeplere bakın. Bir: Devlet her KOBİ’ye kredi açtı, faizsiz kredi. İki: Havalar güzelleşmeye başladı. Havalar güzelleşince insanlar kendilerini iyi hisseder. Üç: Anayasa değişikliği referandumuyla ilgili büyük bir sürpriz beklenmiyor. İnanın, 17 Nisan günü umduğumuz sonuçla, yani yüzde 60 ve üzeri evet sonucuyla çıkarsak ülkenin çok daha rahatlayacağını söyleyebiliriz. İnsanların gerçekte parası var. Parası yok da harcamıyor falan değiller. Belirsizlik problemi yaşıyoruz şu an. Geldi adam, Zermeram’daki projemizi beğendi. Projemiz harika. Bu şehirde yaşanacak yer burası. Almıyor. Niye almıyor? Ee, ülkenin durumu net değil, bu yatırım biter mi emin değilim diyor. Dediğim gibi, insanların hayatlarının zor dönemleri olur. Hani, hastaneden, ameliyattan çıkmış; durumu normale dönmüş ama biraz dikkatli olması lazım. Normal hayata geçmesi için bir intibak süresi yaşaması lazım. Ekonomimizin tamamı şu an bu durumda. İntibak döneminde ne kadar negatif dedikoduyu engelleyebilirsek o kadar toplum olarak iyiye gideriz. Konya’nın büyük firmalarının hepsi için bu söylentiler dolanıyor. Ben o firmaların durumlarının öyle sıkıntılı olduğuna da inanmıyorum. Halkın konuştuğu kadar sıkıntıda değiller. İçindeyiz çünkü ben içeriden biliyorum. Yönetici olarak şuna dikkat ediyoruz: Şirketimizi gelecek nesle aktarmamız lazım.  Elimizde varlıklarımız var. Zaman zaman ortak oluruz, zaman zaman öyle olmaz, böyle yaparız; ama bu şirketi ayakta tutarız. Tutmak da zorundayız. Zermeram’a başladık, İttifak’ın 29 yıllık tarihine bir bakın, bizim şimdiye kadar başlayıp da bitiremediğimiz bir iş var mı? İttifak’ın 29 yıldır bu şehirde başlayıp da bitiremediği bir iş yok. Biz Allah’ın izniyle itibar sermayemiz için varımızı yoğumuzu ortaya koyacağız. Ekip olarak da buna inanıyoruz ve kendimize güveniyoruz.” ifadelerini kullandı.

YUMURTACILIĞA DEV YATIRIM

Yumurtacılık sektörüne yatırım yaptıklarını belirten Atila, “Çok yatırım yapmamız insanları belki tedirgin ediyor. Biz market sektöründe varız. Market sektöründeki hassasiyetlerimiz nedir? Müşterilerimizin kırmızı et, helal et, temiz et noktasındaki hassasiyetlerini kendi çiftliklerimiz aracılığıyla gideriyoruz. İkinci hassasiyet konusu ise yumurta. Yumurta ile ilgili yok hormonluydu yok hormonsuzdu gibi bir dünya dedikodu var. Adese’lerde ne satarsak satalım halka, insanlara faydalı olan ürünleri satmaya çalışıyoruz. Şirket olarak felsefemiz bu. Selva, bunu iletişim dili olarak kullanıyor. Gerçek gıda üretmek, insanlara yarar sağlayan gıda üretmek üzerine kurmuş durumdayız faaliyetlerimizin özünü.Kendi çiftliğimize baktık, 20 yılı geçmiş.On tane kümeste 200 bin hayvanı ayakta tutmaya çalışan 20 yılın üzerinde tecrübesi olan bir firmayız. Önümüzde iki yol var. Ya komple bu sektörden çekileceğiz ya da sektörün hakkını vereceğiz.

Ülke olarak Avrupa Birliği ile anlaşmamız gereği 2018 yılına dek Hayvan Refahı Yönetmeliği yürürlüğe girecek. Bu tarih ertelenir, 2019 olur, 2020 olur ama er ya da geç birkaç sene sonra Hayvan Refahı Yönetmeliği yürürlüğe girecek. Bu yönetmelik şunu söylüyor bize: Mevcut kümeslerde size yumurtacılık yaptırmayacağız. Türkiye’deki kümeslerin yüzde seksen beşi şu anda bu yönetmeliğe uymuyor. Devlet bu manada birkaç sene daha süre tanıyabilir, böyle sıkıntılı dönemlerin ardından birdenbire kuralları vatandaşa uygulamayabilir ama er ya da geç bu gelecek. Böyle bir durumla karşı karşıya kalsaydık ister istemez sektörden çekilecektik. Peki, biz ne yaptık? Yüzde seksen beşin içinde değil de yüzde on beşin içinde olmayı tercih ettik. Dünyada benzeri sekiz tane olan, bundan daha iyi ve moderni bulunmayan bir çiftlik kurduk. Bir kümeste 250 bin tavuk besliyoruz. 4 kümesle 1 milyon tavuğa çıkacağız ki şu anda 500 bini faaliyette. Son derece sağlıklı ve paketlemeye kadar her şeyiyle insan eli değmeden, yumurtanın içinde herhangi bir sıkıntı var mı yok mu, bunları röntgenle inceleyen bir mantıkla üretim var. O nedenle biz bu yatırımla bu sektörde varız dedik. Sektörde yüzde 2gibi bir ağırlığa ulaşacağız 1 milyon tavukla. Adese, Selva, tarım ve hayvancılık hepsi birbirini tamamlayan yatırımlar. Biz 22 kuruşa yumurta satsak burada şöyle para kazanırız, birkaç yıl içinde de amorti ederiz derken şu anda 29-30 kuruştan yumurta satmanın keyfini yaşıyoruz. Bununla birlikte yumurtacılıkta markalaşmayı hedefliyoruz. İnşallah faaliyet gösterdiğimiz sektörlerde adından söz ettiren markalar meydana getirmeye ve mevcut şirketlerimiz ve markalarımızı güçlendirmeye devam edeceğiz. Beş koldan yatırımlarımızı sürdürüyorken Konya kamuoyunda dolaşan dedikodulara anlam vermek de bizim için çok zor oluyor. Çünkü biz ekip olarak İttifak’ın geleceğinden heyecan duyuyoruz. Bugün tamamladığımız ve planladığımız yatırımlar ile İttifak Holding şehrimizin ülkemizin ve yarınların dünyasında daha güçlü, daha istikrarlı ve daha fazla gelişerek var olmaya devam edecek.” diye konuştu. (Murat GÜZEL)

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER