Jeoloji bölümü isteyen öğrencilere fırsat
GüncelÜniversite sınavına giren öğrencilere çağrıda bulunan Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Fetullah Arık, “YÖK, Jeoloji Mühendisliği bölümünü ilk 3 sırada tercih eden öğrencilere ayda 625 TL burs verecek” dedi
2017-2018 Eğitim ve Öğretim yılında Jeoloji Mühendisliği bölümünü ilk 3 sırada tercih eden öğrencilere ayda 625 TL burs verileceğini kaydeden Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Fetullah Arık, “YÖK Başkanı’nın açıklaması oldu. Jeoloji Mühendisliği bölümünü ilk 3 sırada tercih eden öğrencilere ayda 625 TL burs verilecek. 2017-2018 Eğitim yılında başlayacak bu uygulama 12 ay boyu devam edecek. Büyük ihtimalle önümüzdeki yılda bu uygulama yapılabilir. Çünkü geçtiğimiz yıl kapanan diğer temel bilimler Fizik, Kimya ve Biyoloji bölümü için bu uygulama yapılmıştı” şeklinde konuştu. Bu yıl bölümlere Jeoloji, Maden ve Jeofizik bölümlerinin de dahil edildiği bilgisini veren Arık, Jeoloji mühendisliğini bir puzzle benzetti ve alınan her dersin puzzlenin bir parçası olduğunu söyledi.
Jeoloji mühendisliğinin arzın merkezinden atmosfere kadar her şeyi inceleyen bilimdalı olduğuna dikkati çeken Başkan Arık, “Jeoloji hayatımızın içerisindedir. Soframızdaki tuzdan mezar taşına kadar ve aslında beşikten mezara kadar jeoloji ile yatıp kalkıyoruz. Dolayısıyla çöken bir obruk birileri için risk ama doğal güzellikte oluşturuyor. Oluşan güzellikse jeolojik bir miras. Nasıl ki Çatalhöyük kültürel mirasımız, Meke Gölü, Acıgöl, Yer Köprü Şelalesi de jeolojik mirasımızdır” ifadelerini kullandı. Jeoloji mühendislerinin yer altındaki saklı zenginlikleri yer üstüne çıkarttığını söyleyen Arık, bu zenginlikleri hem insanlığın hizmetine sunduklarını hem de ekonomiye kazandırdıklarını kaydetti. Arık, jeoloji mühendisliğinde yerel su arama kullanma, zemin etütleri, maden aramacılığı ve enerji gibi alanlar dikkate alındığında ciddi bir iş potansiyelinin bulunduğunu aktardı.
1999 DEPREMİ JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİNE İLGİYİ ARTIRDI
Jeoloji mühendisliğinde 10 yıllara bölünen bir durumun var olduğunu dile getiren Başkan Fetullah Arık, 1990 ve 2000’li yıllar arasında ayrı modellerin uygulandığını söyledi. 1990’lı yıllara kadar Türkiye’de jeoloji mühendisliğinde 12 bölümün bulunduğunu ve yılda 600-700 öğrencinin jeoloji mesleğine katıldığını hatırlatan Arık, “Aslında bu durum çokta sorun oluşturmuyordu. Daha sonra birçok yeni üniversite kuruldu ve o üniversitelerin büyük çoğunluğunda jeoloji bölümü açıldı. Bir kaç hocayla bölüm açılma dönemiydi o dönem ve 2000’li yıllara kadar böyle devam etti. 1990 ile 2000’li yıllar arasındaki en önemli fark ikinci öğretimlerin de olmasıydı. Böylece ihtiyaç duyulan jeoloji mühendisi öğrenci sayısıyla mezun olan öğrenci arasında ciddi bir fark oluştu. Fark giderek daha da büyüdü ve özellikle 2000’den sonra üniversite oluşumları hızla gelişti. Özellikle 2010 ile 1990’lı yılları kıyaslama yaparsak çok ilginç bir durumu göreceğiz. 1990’da 600 olan mezun öğrenci sayısı 2010’da 3 bin 500 oldu. Bu ülke sathında hem kamu hem serbest piyasanın ihtiyacındaki denge genç jeoloji mühendisleri aleyhine bozulmuş oldu. İhtiyaç 600 iken 2 bin kişi iş gücü olarak katıldı ve işsizlikle karşılaşıldı” diye konuştu. 2000’li yıllarda jeoloji mühendisliği mesleğinde bir patlama yaşandığını söyleyen Arık, bunun nedeninin 1999 yılındaki yaşanan ve Türkiye’yi derinden etkileyen depremin etkisi olduğunu aktardı. 1999 depreminden sonra jeoloji mesleğinin ön plana çıktığını söyleyen Arık, “Konya’yı bu konuda düşünecek olursak 1999 yılına kadar zemin etüdü hiç yapılmamışken 2000’li yıllardan sonra bu sayı katlanarak büyüdü. Hatta 2010-2011 yılında Jeoloji Mühendisleri Odası olarak onayladığımız etüt sayısı sıfırdan 3 bin 500 seviyesine geldi” dedi.
SELÇUK JEOLOJİ’NİN KAPANMA DURUMU OLABİLİR
2000’li yılların ortasından itibaren alanda yeni bir akımın başladığını dile getiren Fetullah Arık, eğitimin uluslararası standartlara uydurulmaya başladığını kaydetti. Uluslararası standartlara uymak için ilk adımın mühendislik fakültelerinden geldiğini söyleyen Arık, “Eğitimin kalitesi güncellendi ancak eksiklerimizde bulunuyor. Genel anlamda çaba sarf ediliyor ve 2000’li yılların sonuna doğru yoğun bir şekilde vakıf üniversiteleri açılmaya başlandı ve işsizlik görülmeye başlandı. Aynı zamanda bu dönemde ciddi bir talep azalması başladı. Bölüm seçmenin azalmasında vakıf üniversiteleri rol oynadı. Çünkü imkanlar ve düşük puanlar vardı. Örneğin öğrenci aldığı puanla devlet üniversitesinde jeoloji mühendisliğine giremiyor ama vakıf üniversitesinin inşaat mühendisliğine girebiliyordu ve orayı tercih etti. Bu tercihten dolayı da bölümde azalmalar başladı” sözlerini kullandı. 2014 yılından itibaren jeoloji mühendisliği bölümünün ikinci öğretimlerinin kapatıldığını, öğrenci azalması ve bölüm kapanmasıyla neticelenen durumlar oluştuğunu anlatan Arık, 2010’da 51 jeoloji bölümü varken 2015’te bunun 24’e düştüğünü, 2016’da 17’ye düştüğünü 2017’de ise bunun 9-10 ile sınırlı kalabileceğine dikkati çekerek “Tercih yetersizliğinden bölümler kapanıyor. Selçuk jeolojinin de böyle bir sıkıntısı var. Geçtiğimiz yıl az talep oldu, bu yıl da böyle olursa gelecek yıl kapanma durumu olabilir” dedi. İmar, enerji ve maden kanunlarında yapılacak düzenlemelerin jeoloji mühendislerini kurtarabileceğine işaret eden Arık, Jeoloji Mühendisleri olarak sadece kendi yapacakları işlerin yasal olarak düzenlenmesini istediklerini söyledi. Bir çok yerde jeoloji mühendisinin yapması gereken işi diğer mühendislerin yaptığını kaydeden Arık, özel sektör ve kamu kurumlarında sorunlar yaşadıklarını aktardı.
ÖNCELİKLİ HEDEF KAMU KURUMLARI
Jeoloji mühendisliği öğrencilerinin öncelikli hedefinin kamu kurumlarında iş bulma olduğu bilgisini veren Arık, jeoloji mühendislerinin kamuya yerleştirme oranlarına dair şu bilgileri verdi: “2010’dan itibaren ortalama 200-250 sayıda kişi yerleşiyor. 3 bin mezun veriliyor, 300’ü kamuya yerleşiyor ancak 2 bin 700 öğrenci açıkta. Bunlar ne olacak? Zaten öğrencilerin çok büyük bir kısmı serbest piyasada çalışıyor. Aslına bakılırsa öğrencilerimizin çok farklı alanlarda birçok işe girme şansları var. Yasal düzenleme olsa daha rahat edecekler. Birde bu yıl MTA-Enerji Bakanlığı ile birlikte yeni bir evreye geçti. Türkiye genelinde maden araması yapılıyor. Maden aramacılığında jeoloji mühendisi ihtiyaç ve 200-250 kişi istihdam edildi. Yakın zamanda da 400 kadar mühendisimizde istihdam edilecek.” Konya’da jeoloji mühendislerinin büroları olduğunu ve yer altı suyu arama kullanma belgelerinin hazırlanması, zemin etütlerinin yapılması, imar planının esas etütlerinin yapılması, madenlerin aranması gibi birçok farklı işler yaptıklarını söyleyen Arık, Konya’da en çok zemin etütleri ve yer altı suyu arama kullanma alanında çalışıldığını söyledi. 2011 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın düzenlemesinin önemli bir sorun oluşturduğunu söyleyen Başkan Arık, “2011 yılına kadar piyasada üretilen mesleki ürünler teknik odalar tarafından denetleniyordu ancak bunu Bakanlık, ‘Gerek yok. Biz kendimiz yapacağız’ dedi. Biz oda olarak mühendis tescili gibi birtakım düzeni sağlıyorduk. Bizden bu denetleme alınınca Oda olarak meslektaşlarımızla diyalogumuz azalmış oldu. Bugüne kadar Jeoloji Mühendisleri Odası güven sağlıyordu ve her işi belirli ücret karşılığında yapılmasını sağlıyordu” dedi. Meslekte bayanların zorluklar yaşadığını kaydeden Arık, bayanların bölümü tercih ettiğini ve sınıfların yüzde 30-35’nin bayan öğrenci olduğunu söyledi.
Arık, sektörde jeoloji mühendislerinin yanında sondaj yapan ve belgesi olmayan sondörlerin de piyasayı etkilediğini söyledi. Jeoloji mühendislerinin ihtiyaçlarından kısarak verdiği paranın altında fiyat verilerek ücretlerin düşürüldüğünü söyleyen Arık, bunun ciddi bir sorun olduğunu sözlerine ekledi.(Mustafa KARAKAYA)
İlginizi Çekebilir