© Konya Postası 2021

Karakaşlı: Dünya şampiyonluğunun zamanı geldi

Milli bilardo oyuncusu Güzin Müjde Karakaşlı, Türkiye'de düzenlenecek olan Dünya 3 Bant Şampiyonası'nda birinciliği istediğini ifade etti

Eylül ayında düzenlenecek olan Dünya Şampiyonası hazırlıklarını sürdüren Güzin Müjde Karakaşlı, Ankara'da yapılacak olan turnuva öncesi Demirören Haber Ajansı'nın (DHA) sorularını yanıtladı. Voleybolcu bir aileden gelen 3 bant bilardo oyuncusu, kariyeriyle ilgili açıklamalarda bulundu.

Son olarak düzenlenen Avrupa Şampiyonası'nda Kadınlar Milli Takımlar Avrupa 2.'liği elde eden Güzin Müjde, bilardo sporuna nasıl başladığına dair yaptığı açıklamada "Denizli'de müdavimi olduğum bir bilardo işletmesinde bana ıstaka tutmayı öğrettiler. Tam ihtiyacım olduğu zamanda bilardoyla tanıştım. Voleybola dönecekmişim gibi hissetmedim ama bilardoya başlıyor gibi de hissetmemiştim. Şans eseri başlayıp sonrasında ciddileşen bir süreç oldu" şeklinde konuştu. 32 yaşındaki deneyimli bilardocu, kendisine idol olacak bir jenerasyonun oluşmadığını belirtirken, Semih Saygıner için ise, "fenomen etkisi yarattı" dedi.

 

"İKİNCİ MÜJDE DÖNEMİYLE KARŞILAŞTIM"

Bilardo hayatına şans eseri başladığını söyleyen Güzin Müjde Karakaşlı, "Ailem voleybolcuydu, dolayısıyla voleybol bizde ata sporu. Üniversite sınavına hazırlanana kadar 11-12 sene voleybol oynadım. Sonrasında sınavların artması nedeniyle voleyboldan uzaklaştığım bir sürecin içinden geçtim. Tercih edecek olsaydım voleyboldan uzak kalmayı tercih etmezdim. Üniversiteye geldikten sonra Denizli'de müdavimi olduğum bilardo işletmesi beni, Türkiye şampiyonasına tecrübe kazanmam için davet etti. O turnuvaları oynamaya başladığımda ben bu işi sevdim dedim. Yetenekli olduğum anlaşıldı ve ondan sonra sonuçlar elde etmeye başladım. Sonuçlar ile beraber daha iyisini yapabileceğim düşüncesi beni bilardonun ve merakın içinde tuttu. İkinci müjde dönemi gibi bir şey ile karşılaştım. Dolayısıyla tesadüflerden oluşan bir geçiş süreci oldu" diye konuştu.

"YANINIZDA TÜRKİYE'Yİ TEMSİL ETMENİN GURURUNU TAŞIYORSUNUZ"

Bireysel spor olarak Türkiye'yi temsil etmenin farklı bir duygu olduğunu vurgulayan milli bilardocu, "Aslında bakarsanız oyunun kendisinden besleniyoruz. Oyunu çok seviyoruz. Hepimizden çok büyük ve zor olduğu için kendimizin yeni versiyonunu yaratma şevki itici kuvvet oluyor. Uluslararası tarafını söylüyorsanız, benim düşündüğümden farklı olarak, bireysel bir sporda Türkiye'yi temsil ederek sahaya çıkmak farklı bir duyguymuş. Dolayısıyla mirasını aldığınız ve temsil ettiğiniz kültürün devamını sahaya koymak istiyorsunuz. Birden fazla şey var omuzlarınızda. Kendi mutluluğunuz, oyuna dair duyduğunuz tutku, o vakte kadar harcamış olduğunuz emek ve bir taraftan da Türkiye'yi temsil etmenin gururunu taşıyorsunuz yanınızda. Sonrası kendiliğinden geliyor" ifadelerini kullandı.

 

 

"BİLARDOYA AŞIK OLMAMIŞSANIZ, HENÜZ AŞIK OLMAMIŞSINIZDIR"

3 kez Avrupa 2'nciliği elde eden milli sporcu Güzin Müjde Karakaşlı, "Benim gençliğimde de Amerikan bilardo daha yaygındı. Dolayısıyla ben de Amerikan bilardosuyla başladım. Görece küçük şehirlerde yaygın kültür vardır. Bir bölümde Amerikan diğer bölümde 3 bant bilardo masaları bulunur. Ben arkadaşlarımla Amerikan bilardo oynamaya alt kata inerdim ama hesabı ödemek için üst kata çıkardım. Orada başka dünyaların olduğunu bilirdim. 3 bantta; yaratıcılığın, plaselerin, kendi topundan bir hareket beklemenin peşine düşmek sizi kendisine bağlıyor. Kötü bağımlılıktan bahsetmiyorum, dünyanın en güzel bağımlılığı. Bilardoya aşık olmamışsanız, henüz aşık olmamışsınızdır.  Dolayısıyla 'Amerikan beni kesmiyor, 3 bant daha zihinsel, onu oynayayım' demedim. İçine girdikçe 3 bant bilardo böyle bir oyun. 'Başlamak ister misin' deselerdi, 'tüm parametreleri ile bilmiyorum' derdim. Ama yeni Müjdeyi tanımak, inşa etmek ve kendimle barışmak bakımından 3 banda müteşekkirim" dedi.

"BİLARDONUN KABUK ATMAYA BAŞLAYACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM"

Cinsiyetin bilardoyla hiçbir ilgisinin olmadığını belirten Güzin Müjde, "Ben tabuların bir anda yıkılan şeyler olduğunu düşünmüyorum. Bir tabuyu belki jenerasyonlarla yıkarsınız ama o yıkmanın bir parçası olursunuz. Bu duruştan, bu çabadan ötürü tüm kadın bilardocu arkadaşlarıma da teşekkür etmek isterim. Bilardonun kabuk atmaya başlayacağını düşünüyorum. Varyasyonlarla, fizikle, geometriyle o sıradaki stres yönetimiyle bir spor icra ediyoruz. İnanın bunun da hiçbir cinsiyet ile ilgisi yok. İnsanların erkek oyunu dedikleri şey kıraathane kültüründen kalan bir şey. Bir dönem insanların sosyalleşmek için bir araya geldikleri yer kıraathaneydi diye, bilardo masaları orada bulunuyordu diye, kıraathanelere de daha çok erkekler gidiyordu diye bir spor erkek sporu olmaz" diye konuştu..

"BİLARDO MASASINDA DEVASA BİR AVANTAJIM VAR"

"Sonuca gitmek için birçok avantajı yanımda götürmeliyim" diyen Karakaşlı, "Geometri benim kişisel bir becerim. Hala geometri soruları çözerim. O farkındalığı görmek hoşuma gidiyor. Bir şeyi hayal ederken, açıları taşırken bilardo masasında devasa bir avantajım var ama bu, oyunun gereklilikleri bakımından bir seviyeye kadar öğretilebilecek bir şey. Hiç bilardo oynamamış biri topları hareket ettirebilir fakat enstrümanı kullanmayı öğrendikten sonra hayal etmek başlıyor. Uluslararası turnuvalarda belirli seviyenin üstünde oyuncular ile yarıştığım için orada biraz disiplin ve cesaret ile ağırlığımızı koyuyoruz. Geometriye yatkın olmaktan ziyade başka becerilerle ön plana çıkıyoruz. Türk bilardosu karakteriyle sonuca giden bir yol izliyoruz. Dolayısıyla geometri avantajım her zaman cebimde ama daha bir sürü avantajı yanımda götürmem lazım ki sonuca gidebileyim" ifadelerini kullandı. 

"BENİM İDOLUM HALİNE GELECEK BİR JENERASYON OLUŞMADI"

Kariyerinde Türkiye şampiyonluğu da bulunan deneyimli bilardocu, idol olmak konusunda yanlış anlaşıldığını şu şekilde ifade etti:

"Kadınlar bilardosunda benim yarıştığım disiplinde yarışmalar, 2004 yılında yapılmaya başlandı. O kadar yeni bir disiplinden bahsediyoruz ki 2004'te yarışan sporcular hala uluslararası şampiyonalarda karşıma çıkabiliyorlar. Emeklilik de gördüğümüz bir durum değil. Vücudunuza asgari olarak iyi baktığınız sürece ve oyunun içinde kaldığınız sürece çok uzun yıllar bilardo oynayabiliyorsunuz. Dolayısıyla kadınlarda benim idolüm haline gelebilecek bir jenerasyon oluşmadı. Bu bağlamda bilardodaki karakterimle, elde ettiğim başarılarla, ortaya koyduğum duruşla bilardoyu seven geniş kitlelerin idolü olabilirim demiştim. Yoksa benim hayalim idol olmak demedim. Ama yine de bir idolünüz var mı derseniz Semih ağabeyi saymak durumundayım çünkü o bir fenomen etkisi yarattı."

Sporu ve avukatlığı aynı anda sürdüren Güzin Müjde, "Bilardo oynamaya öğrenciliğimde başlamıştım. Aynı anda hem bilardo oynamak, hem öğrenci olmak zordu. Aslında denge kurmaktaki ilk tecrübemi öğrencilikten elde ettim. O dengeyi öğrenciyken kurmaya çalıştım. Sonrasında sadece Güzin Müjde Karakaşlı da çalışacak bir denge buldum. Dolayısıyla şunu tavsiye ederim diyebileceğim bir şey değil. Elbette zorlanıyorum ama özenli ve disiplinli kalırsanız sanırım üstesinden gelebiliyorsunuz. Benim kendime telkinim o yönde olmuştu. Sadece Güzin Müjde Karakaşlı'da çalışacak bir denge buldum. Bu dengeyi ben yarattım ve onu korumak için özen gösteriyorum. Vazgeçmek istemediğim için bu konuyu konuşuyoruz şu an. Zor ama sanırım iyi idare ediyorum" dedi.

"EN ETKİLİ CEVAP SAHADA VERİLİR"

Bilardonun erkek sporu olduğuna ilişkin yargının; düzenli çalışmak, yatırım yapmak ve emek vermekle çözüleceğini söyleyen Güzin Müjde Karakaşlı, "Türk bilardosu, sizin varlığınızın ya da sporcu olarak temsil ettiğiniz değerlerin kabul edilmesiyle ilgili bir süreçten geçti. Bir sporun erkek sporu olarak adlandırıldığı tek dal bilardo değil. Diğer disiplinlerde nasıl üstesinden gelindiyse, bu; düzenli çalışmanın, yatırımın ve emeğin sonucu. Engel mi bilmiyorum ama sizin çabalarınızın diğerleri kadar değer görmediği dönemlerden geçiyorsunuz. Bazen çeşitli yapılarla mücadele etmeniz gerekiyor. Sporda karşıma engel ya da "haksızlık" çıktığında, sadece sporcu Güzin Müjde olamıyorum. İster istemez sosyal bilimler mezunu biri olarak da cevap verebiliyorum. Bunların tamamı olduğumu düşünüyorum. Daha önce 1 kişiden oluşan kadın milli takımı 2 kişiye çıkarıldı. Avrupa şampiyonasına 2 kadın gidip 2 madalyayla döndük. Sahadaki cevap, federasyonla ya da diğer birimlerle tartışarak verebileceğimiz cevaptan daha etkili oluyor" diye konuştu. 

"TÜRK BİLARDOSUNU VE TÜRKİYE'Yİ EN İYİ ŞEKİLDE TEMSİL EDECEĞİZ" 

Türkiye'nin ev sahipliğinde düzenlenecek olan dünya şampiyonasına tüm yurttaşları davet eden Karakaşlı, "Yılın en başında takvime baktığımda benim için en önemli turnuva dünya şampiyonasıdır. Daha önce 5'inclik elde etmiştim ama henüz kariyerimde dünya şampiyonasında birinciliğim yok. Birinciliği çok istiyorum ve ona göre hazırlanıyorum. Meslek hayatınızda da öyledir. Bir şeyin zamanının gelmesi gerekir gibi hissedersiniz. Çeşitli badirelerle gerçekleşmez, sonra onun bir vakti gelir. Ben artık zamanının geldiğini hissediyorum. Türk bilardosunun geleceği olan gençleri, mücadele etmekten vazgeçmeyen ve ülkesine sürekli madalya getiren, bundan da gurur duyan kadın bilardocuları desteklemek için imkanı olan herkesi bekliyoruz. Türk bilardosunu ve Türkiye'yi en iyi şekilde temsil edeceğiz. Güzel eşleşmelerle finale kadar gidebildiğimiz ve kürsüde birden çok Türk sporcunun madalya aldığı, gururla anlatacağımız bir turnuva olmasını diliyorum" ifadelerine yer verdi. 

 

 

"TÜRKİYE HEM SPORCU HEM ANTRENÖR YETİŞTİRMEKTE ÇOK BAŞARILI"

3 bant oyununun aşamalı bir spor olduğunu ve geniş ölçekte tavsiye veremeyeceğini ifade eden milli sporcu, "Daha önce bir aile yemeğine iştirak ettim. Çocukların bilardoyla tanıştırıldıkları bir etkinlikte anneleri sahaya davet ettim. Çok ilginç bir enstantaneydi. Hayatında ilk defa ıstakayı tutan anneler. Bir şeye başlıyorken, gözümüzde bunu nasıl oynuyoruz diye büyüttüğümüz durum olmasın. İnanın bilardo öyle değildir. Size en yakın bilardo salonuna gidiyorsunuz, topa vurduğunuzda sizin için macera başlıyor. Bilardoya ıstakayı tutarak başlarsınız. Geniş ölçekte tavsiye veremem bunun aşamaları var ama başlamalarını dilerim. Türkiye hem sporcu hem antrenör yetiştirmekte çok başarılı ve ayrı bir kültüre sahip bir ülke. 17 yaşında Avrupa ve Dünya şampiyonu olmuş Burak Haşaş buna iyi bir örnek olabilir. Lütfen gözünüzde büyütmeyin, çekinmeyin ve başlayın" dedi.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER