Kılıçdaroğlu: Ekonomik soykırım olarak görüyoruz

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, bütçenin haziran ayında 219 milyar lira açık verdiğini söyleyerek, "Yani para yok; ama harcıyorsunuz. Hazinenin ödeyeceği kısa vadeli borç, vadesine 1 yıldan kısa süre kalan dış borç 207 milyar dolar. Tam bir rekor. Hem dış borcu ödeyip, hem de cari işlemler açığını finanse edebilmeniz için 207 milyar doların, 270 milyar dolara çıkması lazım. Yani 1 yıl içinde 270 milyar dolar para bulmanız gerekiyor. Neden gidip el etek öpüyorlar, neden düne kadar 'şerefsiz' dediklerinin saraylarına gidip, 'Biz ettik sen etme. Ne olursun bize para ver' diye dilenenlerin arkasındaki gerçek bu. Merkez Bankası'nda da eksi 48 milyar dolar var. Merkez Bankası'nın rezervi de böyle. Bu yıl ve geçen yıl 117 milyar lira para ödendi Kur Korumalı Mevduat sahiplerine. Bunlar hem vergi ödemeyecekler hem paraları dolar bazında garanti altında. Türk Lirası'na güven tamamen kaybolmuş vaziyette. Çünkü bankada hesabı olanların yüzde 67'si döviz üzerinden tutuyor parasını. 1 Ocak ve 22 Temmuz arasında geçen yılın aynı dönemine göre icra dosyalarındaki artış yüzde 63. İnsanlar icradan kaçınmak için adreslerini değiştiriyorlar ve vatandaş maalesef borç batağında" dedi.

'85 MİLYONU PERİŞAN EDİYORSUNUZ'

Mükerrer vergiler için Anayasa Mahkemesi'ne başvurduklarını hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Umarım kısa süre içerisinde karar verirler. Motorlu taşıtlar vergisi ve bazı vergiler, insafsız zamları getirdi. Onun dışında bir şey yapılmadı. Bunun için TBMM'ye bir ek bütçe getirdiler. Vergiler geldi, zamlar da geldi. Buradan hükümet 265 milyar lira gelir elde edecek. Mayıstan hazirana devletin borcu 900 milyar lira arttı. Artık devletin yönetilmediğini hepimiz biliyoruz. Bize borç para vermek isteyenler de biliyor. Hiç kimse parasını çöpe atar mı? Hiç kimse batmasını ister mi? O nedenle diyorlar ki, 'Limanları bana vereceksin. Orayı ben çalıştıracağım. Arsaları, arazileri, karlı fabrikaların var onları da vereceksin bana ben çalıştıracağım. O zaman sana borç veririm' diyor. Bu, devleti yönetememenin gerçek bir tablosudur. Akaryakıt zamları, vatandaşın cebinden çalınan paradır. Bu gerçeği hiç kimsenin unutmaması lazım. O yüzden biz yapılan uygulamayı bir ekonomik soykırım olarak tanımlıyoruz. Bir avuç kişiyi zengin etmek, 85 milyonu bir avuç kişiye hizmet eder hale getirmek bizim kabul edeceğimiz bir şey değildir. Zamlar ve vergilerle 85 milyonu perişan ediyorsunuz" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, tasarruf genelgelerine ilişkin de eleştirilerde bulunarak, "Saray harcamaları dolayısıyla bir israf genelgesi yok, her şey mükemmel. Kimse biriktirdiği ya da çaldığı servetin esiri olmamalı. Çaldıkları ve biriktirdikleri servetler var, o servetlerin büyük bir kısmı yurt dışında, o yüzden ülke bu durumda. Soru şu; bütün bunlara baktığınızda Erdoğan hükümeti kimlere hizmet ediyor? Vatandaşa hizmet etmediği açık. Dolarla ihale alanlara hizmet ediyor, dolarla fiyat garantisi alanlara hizmet ediliyor" dedi. 

'İKİ FARKLI TÜRKİYE VAR'

İki farklı Türkiye olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Sarayın Türkiye'sinde yaşayanların kira derdi, elektrik parası, yakıt parası, mutfak masrafı, okul masrafı, eğitim masrafı diye dertler yok. Ve daha da önemlisi asla ve asla işsizlik yok. Herkes malı götürmekle meşgul. Bir avuç 85 milyon buraya çalışıyor. Sarayın Türkiye'si her türlü israfın kaynağı. Sarayın Türkiye'sinde oturanlar, vatandaşın kanına ekmek doğrayanlardır. Vatandaşın Türkiye'sini hepiniz biliyorsunuz. Burada kiralar var, elektrik, doğal gaz, su fiyatları var, okul, kırtasiye masrafları var. Mutfakta yangın var. Vatandaşın Türkiye'si, Sarayın Türkiye'sine çalışıyor" diye konuştu.