‘Koleksiyonculuk kültür hizmetidir’
KonyaGeçmiş yıllarda herkesin bir şekilde ilgi alanına giren koleksiyonculuk günümüzde önemini kaybediyor. 1995 yılından beri resmi koleksiyonculuk yapan Kemal Cırık, bu işin bir kültür hizmeti olduğunu belirtti
Konya’da 1990’lı yıllarda koleksiyon işi ile ilgilenen 22 koleksiyoncu varken günümüzde bu sayı giderek düşüyor ve artık bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıya gelmiş durumda. Koleksiyonculuğun bir hastalık ve kültür hizmeti olduğunu söyleyen resmi koleksiyoncu Kemal Cırık, öğretmen okulda edindiği koleksiyonculuğu şimdilerde hem hobi hem de meslek olarak devam ettiriyor. Koleksiyonculuğun aynı gruptan eşyaları bir araya getirmek için yapıldığını söyleyen Cırık, 1995 yılından beri Zafer ile Alâeddin arasındaki yürüyüş yolunda küçük tezgâhını açıyor.
‘KOLEKSİYONCULUK İLK İNSANDAN BERİ VAR’
İlk insandan günümüze kadar koleksiyonculuğun yapıldığını ve ilk insanların kendilerine gerekli olan silah ve bıçak gibi şeylerin koleksiyonlarını yaptığını ifade eden Kemal Cırık, her geçen gün koleksiyonculuğun önemini kaybettiğini aktardı. Koleksiyonculuğun önemi ve bilinirliğinin azalmasında maddi kaygıların etkileri olduğunu dile getiren Cırık, aslında koleksiyonculuğun bir kültür işi olduğunu söyledi. Günümüzde insanların saatlerini kahvehanelerde veya kafelerde geçirdiğini söyleyen Cırık, vatandaşa zamanları daha kıymetli yerlerde geçirmeleri konusunda tavsiyelerde bulundu ve koleksiyonculuğun yapılabileceğini belirtti. Toplumun genelinde koleksiyon kültürüne sahip olmadığını söyleyen Cırık, “Biz bu eğitimi eskiden öğretmen okullarından alırdık. Aslında koleksiyonculuk okullarda halen eğitsel kollarda ya da seçmeli derslerde okutabilir. Çünkü koleksiyonculuk yapan kişi tertipli, temiz ve araştırmacı olur. Koleksiyonculuk basite alınacak bir şey değil, kişiyi bilgilendirir ve araştırmacılığa sürükler” diye konuştu. Dün bilinemezse geleceğin kurulamayacağını aktaran Koleksiyoncu Kemal Cırık, koleksiyonunda eski para, telefon kartları ve jetonların bulunduğunu ve bunların üzerlerinde tarihi kişiler ve bazı önemli olayların çok kısa şekilde belirtildiğini söyledi.
ÖĞRETMEN OKULLARINDA ÖĞRETİLİYORDU
1970 yılından beri koleksiyonculuk yaptığını, koleksiyonculuk konusunda eğitim aldığı öğretmen okulunda bir öğretmeni tarafından kendisine alıştırıldığını belirten Cırık, “Öğretmen okulundaki öğretmenim bu konuyu bana anlattı ve bende bu sayede bu işe başladım. Eski öğretmen okullarında öğrencilerimize kalıcı bilgiler ve işler öğretiliyordu. El sanatları ve yetenekler gibi. Aslıdan iyi araştırılırsa koleksiyonculuk öğretmen okullarından kalma olduğu öğrenilebilir” dedi. Elinde bulunan koleksiyon ürünleri konusunda bilgiler veren Cırık, Osmanlı Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti’nin paraları, telefon kartları, jetonlar ve Milli Piyango Biletleri olduğunu söyledi. Koleksiyon yapıldığı zaman Milli Piyango Biletleri üzerinde 10 Kasım Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatını kaybettiği tarih gibi kısa bilgilerin öğrenilebileceğini kaydeden Cırık, koleksiyonculuğun öğreticiliği ve eğiticiliğinin öneminin altını çizdi.
KOLEKSİYONUNDA 1927 BASIMLI PARALAR BULUNUYOR
Koleksiyonculuğun aynı zamanda kişinin ihtiyaç ve ilgisine dönük olduğunu söyleyen Cırık, teknolojik gelişmelerin ister istemez bu durumu etkilediğini ifade etti. Moda koleksiyonlarından örnek veren Kemal Cırık, 10-20 yıl önce giyilen ancak şimdilerde tercih edilmeyen kıyafetlerin tasarımcılar tarafından yeniden gündeme getirilerek moda ve koleksiyon üzerine çalışmalar yapılmasına sebep olduğunu kaydetti. Kendi para koleksiyonunda ilk basılan paraların bulunduğunu ve Harf İnkılâbı’nda önce bu paraların basılmasından dolayı paraların üzerinde Arapça yazı olduğunu aktaran Cırık, “Paraların birinci emisyonları da böyle. Şuan koleksiyonumda en eski 1927 baskılı çiftçi 1 lirası ve bozkurtlu 10 lira bile var. Bu paraların üzerinde hem Türkçe hem de Arapça yazılar var” şeklinde konuştu. Bu paraların haricinde çok eski yıllardan kalma mor binliklerin bulunduğunu ve bu paranın şimdilerde çok nadir buluduğunu anlatan Kemal Cırık, mor binliklerin şuan piyasada 23 tane olduğunun bilindiğini söyledi. Zaman aşımına uğrayıp da Merkez Bankası’na geri dönmeyen paraların olduğunu kaydeden Cırık, paraların Merkez Bankası’na belli bir dönüşüm süresi içinde teslim edilmesi gerektiğini aktardı. Kâğıt paralarda 10 yıl, demir paralarda ise bu sürenin 2 yıl olduğunu belirten Cırık, TL’ye geçişten sonra şimdi demir TL’lerin süresinin dolduğunu ve sadece kâğıt TL’lerin Merkez Bankası tarafından alındığını söyledi. Vatandaşlara koleksiyon yapmaları için tavsiyelerde bulunan Koleksiyoncu Kemal Cırık, gençlerin peçete veya beğendikleri küçük eşyalar konusunda koleksiyon yapabileceklerini, koleksiyonu yapılacak şeyin koruması ve yer kaplaması açısından küçük şeyler olmasına dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. Koleksiyonculuğun hobi boyutunun da olduğunu anlatan Cırık, “Önceden bardak ve kibrit kutuları gibi şeyler koleksiyon için revaçta olan şeylerdi. Koleksiyonculukta koruma ve muhafaza etmek önemlidir. Yaptığınız işte bir de doyum noktasına ulaşıyorsunuz. Bir de bu işin geri dönüşümü olması gerekiyor, bir şeye ihtiyaç duyduğunuz zaman elinizdeki malzemeyi satabilmelisiniz. Konya bu konuda çok etkin değil. Aslında birçok üniversitemiz var ve üniversitelerimizde tarih ve arkeoloji gibi bölümler var. Bu bölümler varken bu alana ilgi daha fazla olması gerekirdi. İnsanlarımız 10-20 yıl önce koleksiyonculuğa daha ilgiliydi” diyerek sözlerine son verdi.(Mustafa KARAKAYA)
İlginizi Çekebilir