Konya için kazanımdır
KonyaTÜRSAB Konya Bölge Temsil Kurulu Başkanı Özdal Karahan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2023 yılını Mevlana yılı ilan etmesinin Konya için çok büyük kazanım olacağını söyledi
‘Bunun anlamını iyi anlamak gerekmektedir’ ifadelerini kullanan Karahan, “Bu fırsatı şehir olarak iyi değerlendirmemiz gerekir. Böylece Kültür ve Turizm Bakanlığımız öncülüğünde pek çok fuar ve tanıtım arenasında Dünyaya Konya tanıtılmış olacaktır. Bunu fırsata çevirmeliyiz. Özel etkinlikler hazırlanmalıdır. Bütün kamu kurumları ve özel işletmeler yazışmalarında, yazılı materyallerinde, sosyal medyalarında bunu kullanmalı, ilgi uyandırmalıdır. Bu gayretler ile 2023 yılı Şeb-i Arus etkinlikleri yeniliklerle dolu farklı olarak kutlanmalıdır” dedi.
ÜST BİRLİK OLMASI GEREKİR
‘Bize göre şehrimizin en önemli Turizm eksikliği bir üst birlik olmamasıdır’ diye konuşan Karahan, “Şehrin bütün turizm paydaşlarının ve bütün turizm kamu kurumlarının bir araya geldiği dernek, büro, vakıf vs.’nin oluşturulamamasıdır. Dolayısıyla şehrin tamamını; kamu kurumları, belediyeler, üniversiteler, akademik çevreler, turizm dernekleri, rehberler, turistik işletmeler, oteller, turistik alışveriş merkezleri, meslek odaları, turizmle ilgilenen basın mensupları gibi unsurları bir araya getiren bir oluşum yapılmalıdır. Bu oluşum ile şehrin turizm politikaları ve markaları geliştirilmelidir. Başka şehirlerde bunların örnekleri mevcuttur ve başarıya ulaşılmıştır. 2015 yılında yine TÜRSAB’ın öncülüğünde kurulan KOTEV bunun için kurulmuş ama istenilen ilerleme kaydedilememiştir. Havalimanı sorunlarımız hala çözüme kavuşturulamamıştır. Geniş gövdeli büyük uçakların havalimanımıza iniş yapamaması hala ciddi bir sorun olarak devam etmektedir. Sisli havalarda uçuş iptalleri bu şehir için ekonomik olarak çok büyük kayıplar getirmektedir. Hem turizm ve hem de sanayicimiz için bu kayıpların değeri çok büyüktür” dedi.
CELALEDDİN RUMİ BİR MARKADIR
‘Şehrimizin en büyük markası Mevlana Celaleddin Rumi’dir’ diye konuşan Karahan, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Mevlana Müzesi ve Mevlana şehir dışından gelen misafirlere doğru anlatılmalıdır. Bu anlatım esnasında zaman zaman yanlış bilgilendirmelere şahit olmaktayız. Bu nedenle Mevlana Müzesi’nin kendine özel rehberleri olmalı ve sadece onlar rehberlik yapmalıdır. Sema programlarının merkezi Konya olmalıdır. Buna göre şehrimizde her gün bu programlar düzenlenebilir ve ulaşılabilir olmalı ki başka şehirlerdeki uygunsuz koşullar ve ortamlarda yapılanlar içerikler önlenmeli ve tur operatörlerinin program tercihinin şehrimizden yana olması sağlanmalıdır. Mevlana markamız en büyük markamız olmakla birlikte, yeni markalar oluşturulması için gerekli çalışmalar yapılarak, Nitelikle turizm alanlarında ileriye dönük yatırımlar yapılmalıdır. Sağlık turizmi, gastronomi turizmi, eko turizm ve daha pek çok konuda yeni konseptler ve alternatif turizm çeşitlilikleri oluşturulmalıdır. Turizm kapasitesi yüksek ilçeler turizme kazandırılmalıdır. Bunun için özellikle festivallerin kullanılması ve geliştirilmesi gerekmektedir. Yurt içi ve yurt dışı tanıtımlar için yol haritaları hazırlanmalıdır. Sosyal medya kullanımı ve şehir olarak buna sahip çıkılması gerekir. Yurt içi ve yurt dışı fuarlarda mutlaka yer almak belli bir dönem periyodik olarak tanıtımlar yapmak gerekmektedir. Sonuç olarak Mevlana Müzesi’nin Türkiye’de en fazla ziyaret edilen ilk 3 müze arasında gösterilerek Konya’ya gelen turist sayısı algısı oluşturmaktan vazgeçerek, gerçekte ekonomik değerden, rakamlardan bahsedilmelidir. Çünkü Antalya-Kapadokya arasında geçiş noktasında 2 saatliğine Mevlana müzesinde mola verilmesi ve şehre yansımayan turist sayısından bahsedilmesi kabul edilemez. Önemli olan konaklamalı ve kalıcı destinasyon haline gelmemiz, şehrin diğer markaları ile turizmin gelişmesini sağlayarak ekonomik katkı sağlamaktır. Bu sayede şehrin tamamında turizm bilincinin geliştirilerek yeni kazanç alanları oluşturulması için altyapımızı geliştirmek. Bu turizm gelirinin şehrin büyük çoğunluğuna yaymak başarı olacaktır.” (Fatih ERSOY)
İlginizi Çekebilir