Konya’da et fiyatlarının düşmesi zaman alacak

Konya Kasaplar Esnaf Odası Başkanı Davut Balbaloğlu, Et ve Süt Kurumu’nun kasaplara kilogramı 22,5 TL’den et satışına başlamasını değerlendirdi. Konya’da Et ve Süt Kurumu’nun kasaplara satış yapacak kadar büyük bir merkezinin olmadığını, esnafın diğer illerden bu fiyata et getirmesinin ekonomik ve fiziki şartları yeterli olmadığı için et getirtemediğini söyleyen Balbaloğlu, uygulamadan Konya’daki esnafların yararlanamayacağını ve et fiyatlarının şuanda Konya’da 25 TL olduğunu söyledi.

‘KONYA BU HAKTAN YARARLANAMIYOR’

Et ve Süt Kurumu’nun 22,5 TL’den karkas et satmasının bir frenleme yapmak amacı taşıdığını söyleyen Konya Kasaplar Esnaf Odası Başkanı Davut Balbaloğlu, Karkas etin fiyatının yükseleceği dönemin yaklaşmaya başladığına dikkati çekti. Yaz ayları ve Ramazan Ayı’nın yaklaştığını anımsatan Başkan Balbaloğlu, Et ve Süt Kurumu’nun bu uygulamasından bazı illerin faydalanabileceğini ve Konya’nın bu haktan yararlanamadığını söyledi. Şuana kadar diğer illerde henüz et alış fiyatlarında bir değişiklik olmadığını ifade eden Balbaloğlu, “Şuan Konya 25 TL’ye karkas et alıyor. Bizde 22,5 TL’ye et satmayı isteriz ama burada Et ve Süt Kurumu’nun herhangi bir tesisi olmadığı için Konya olarak bu haktan yararlanmıyoruz. Kesim ve satım fiyatlarımız şuan piyasada 25 TL. Türkiye geneli İstanbul ve Ankara gibi büyükşehirlere 22,5 TL’den et dağıtıldığı zaman ister istemez Konya’da fiyatlarından bir geri çekme yapacak. Bu ne zaman olacak bilemiyorum, hemen yansıyacağını düşünmüyorum” ifadelerini kullandı. Ramazan Ayı’nın yaklaştığını ve Et ve Süt Kurumu’nun uygulamayı ne kadar sürdüreceğinin çok önemli olduğunu söyleyen Balbaloğlu, uygulamanın uzun süre devam etmemesi gerektiğini ve her esnafın faydalanacağı şekle getirilmesi gerektiğini vurguladı. Et ve Süt Kurumu’nun Konya’da bir kesimhane ve depo tutarak kesim yapıp kasap esnafına et dağıtımı yapabileceğini aktaran Davut Balbaloğlu, böyle bir hizmetten esnafında memnun olacağını, kasap esnafının fiyatları ne kadar düşürürse yüzünün o kadar güleceğini belirtti. Böyle bir uygulamanın vatandaş ile esnaf arasında alışverişin artmasına neden olacağını dile getiren Balbaloğlu, şuanda dükkâna giren müşteri sayısının parmakla sayılacak kadar az olduğuna vurgu yaptı.

ET FİYATLARINA GELEN ELEŞTİRİLERE CEVAP VERDİ

Asgari ücretle çalışan kesimlerin et fiyatlarının yüksek olmasına ilişkin getirilen eleştirilere değinen Balbaloğlu, “Üretici tarafına baktığımız zaman yem fiyatlarının yüksek olması sorunu var. Üreticide haklı, üreticinin mal ettiği fiyat şuan da 22-23 TL’ye mal ediyorsa 25 TL’ye kestiriyor kilogramda 1-2 TL’de 1 yıl baktığı hayvan için hakkıdır. Tüketici tarafından bakıldığı zaman asgari ücreti bir kişinin ayda 1-2 kilogram et yemesi zor görünüyor. Bir kilogram et asgari ücretle çalışan bir işçinin günlük yevmiyesi. Misafiri gelse ve 2 kilogram et alsa 2 gün bedavaya çalışmış olacak. Bunun sebebi alım gücünün az olmasıdır.  Biz isteriz ki asgari gelirin yükselmesi ya da et fiyatlarının 30 TL gibi fiyatlarda sabit kalması. Bunlar nasıl düşecek? Son 2-3 yıldır Tarım Bakanımız güzel bir politika izliyor. Besilik dana getiriyor ve besliyoruz, bir nevi geçen yıllara nazaran şimdilerde daha az. Geçtiğimiz birkaç yıl daha fazla sıkıntılar çekmiştik. Burada olması gereken yem fiyatlarına müdahale edilmesi konusu. Eti ithal ettiğimiz gibi yemi de mi ithal etmemiz gerekiyor acaba? Besici ve üreticinin belini büken yem fiyatlarıdır. Zaten Bakanımız fiyatları kilogramda 2,5 TL gibi bir geri çekme oldu. Birde perakende satışlardaki KDV oranının yüzde 8’den yüzde 1’e çekilmesi 3 TL gibi bir farka denk geliyor. Bunlarla beraber ette 5-6 TL gibi bir indirime yol açar. Bu durum hem vatandaş hem de kasaplar için güzel olur” dedi.

İNEK ÇEŞİTLİLİĞİNE VURGU YAPTI

Üretime destek vermenin ve dişi hayvanların kesimlerinin yasaklanması konusuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan Balbaloğlu, hayvanlarda annenin kesilmesi ile yavrunun alınamayacağına vurgu yaptı. Türkiye’de yem fiyatları sıkıntısını yaşayan e süt inekçiliği yapıp ineğini kestirdiği için bu tür problemlerin yaşandığını kaydeden Başkan Balbaloğlu, “Özellikle dişi hayvanları, hastalıklı olduğu için veya veteriner raporu olmadan hiçbir mezbahada kesilmesine müsaade edilmemesi gerekiyor. Bundan ayrı olarak Hollanda cinsi dediğimiz ineklerin cinsi bazen 40 kilograma kadar süt veriyor. Diğer Limuzin, Simental cinsi inekler etçil ineklerdir. Hollanda cinsi bir inekten alınan verimle Simental cinsi bir hayvanın verimi aynı olmaz. Türkiye’de hep Hollanda cinsi inekler var, yapılan bir yanlış bu. Zamanında hep Hollanda cinsi hayvan alınmış ve sütün para etmemesinin nedeni de bu. Biz Simental ya da Montofon cinsi inekleri besleyip 40 kilogram süt alıp yarısını yere dökmektense 20 kilogram süt verimi alıp, bunu uygun satmak ve hem etinden hem de sütünden faydalanmak gerekiyor. Neticede 40 kilogram süt alıp bir kısmının boşa gitmesine gerek kalmadan 25 kilogram süt alıp öbür taraftan etinden faydalanmak daha mantıklıdır” şeklinde konuştu.  Böyle bir uygulamanın üretime ve et sektörüne daha fazla katkı sağlayacağını ifade eden Balbaloğlu, bilinçli bir üretimine dikkat çekti.(Mustafa KARAKAYA)