© Konya Postası 2021

Konya’ya gelen ilk Suriyeliler: MARUNİLER

Konya Belediyesi 1920’lerde Konya Maruni Cemaati’nin önde gelen isimlerinden Yusuf Şar’ın varisi Fuad Şar’a, belediye hizmet binası olarak kullandığı Yusuf Şar Konağı karşılığında ayda 917 lira ödüyordu

Lübnan’daki Dürzi ve Maruni çatışması sonrasında 1860’ta Konya’da oluşan 81 üyelik Maruni Cemaati’nin önde gelen isimlerinden Yusuf Şar’ın konağını hizmet binası olarak kullanan Konya Belediyesi’nin 1928 yılında Yusuf Şar’ın varisi Fuat Şar’a aylık 912 lira kira ödediği ortaya çıktı. Vakıflar Bölge Müdürlüğü arşivinden bir sahafa düşen ve Yusuf Şar’ın Konya’daki mülklerinin idaresi için vekilharç tayin ettiği bir Süryani’nin el yazısıyla tuttuğu muhasebe kayıt belgesine göre, Yusuf Şar’ın konağının aylık kirası 917 lirayken, Nafia Dairesi’nin kiraladığı Yusuf Şar’ın otelinin aylık kirası 100, Müfettişlik Dairesi’nin kirası ise 604 liraydı.

Yirminci yüzyılın başlarında, Osmanlı’nın son dönemlerinde, Cumhuriyet’in ilk yıllarında viran bir şehir görünümündeki Konya aradan geçen 100 yıllık süre içinde önemli bir atılım gerçekleştirdi. Yüzyılın başlarında Konya’daki resmi daire ile kurum ve kuruluşlar gayrımüslim unsurların kiracısıyken, şimdi kendilerine ait binalarda hizmet üretiyorlar.

KONYA’NIN MARUNİ EV SAHİPLERİ!

1860 yılında Lübnan’da yaşanan büyük Dürzi ve Maruni çatışması neticesinde bir kısmı Osmanlı devletinin başka bölgelerine göç etmek zorunda kalan Maruniler’in bazıları da Konya’ya yerleşmişti. Kesin olmamakla birlikte Konya’da 20. yüzyılın başlarında etkin bir Maruni cemaatinin yer aldığı, dinsel inanç bakımından Katolik kilisesinin Doğu ayin usulüne bağlı Hıristiyanlardan oluşan Maruniler’in Konya İç Suru içinde 1901 yılında inşa edilen Fransız Katolik Kilisesi civarında kendi mimarilerini taşıyan binalar yaptırarak ikamet ettikleri söylenebilir. Bugün Mimarlar Odası binası, Atatürk Müzesi, eski Kız Ortaokulu, Kafe vb. şekillerde kullanılan ve Mimar Muzaffer Caddesi’nden Rektörlük binasına kadarki hilal şeklindeki hatta serpiştirilmiş bu evlerden bazıları ayakta durmaktadır.

Konya’da Cumhuriyet’in ilk yıllarına kadar yaşayan buğday taciri ve bankacı Yusuf Şar ile Araboğlu Kosti, Maruni Cemaati’nin en çok tanınan isimleridir. Haklarında ayrıntılı bilgi edinmemizin mümkün olmadığı bu kişilerle ilgili kayıtlarda kısıtlı bilgiler bulunmaktadır.

Bu kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre, Kız Orta Okulu binası Konya'nın eski gayrımüslimlerinden tüccar Yusuf Şar tarafından inşa edilmiştir. Bu şahıs aynı yıl belediye sarayı yerindeki eski belediye binasını da yaptırmıştır. 1910 yılında Yusuf Şar 1. Cihan Harbi zamanında ve ondan daha evvelki senelerde buğday piyasasını elde tutuyordu.

“Konya İlyas Çaha-Yusuf Şar Bankası” adı altında bir banka dakurmuşlardır. Ortaklardan biri de Fransız olup Konya’da ikamet eden Abraham Haralamidis’tir. Bu banka I. Dünya Savaşı’nın başlamasına kadar devam etmiş ve Konya’nın en önemli mali kuruluşlarından birisi olmuştur. I. Dünya savaşı ile birlikte Konya halkına bu bankanın yetkilileri, kötü muamelede bulundular. Yaptıkları bir muamele için müşteriden biri banka adına, biri de İlyas Çaha adına iki senet alıp, her iki senede yüksek faiz oranı uyguladılar. Senetler ödendiği halde ikinci senet devreye giriyor vatandaş “ödemedi” muamelesi görüyordu. Bu konuda vilayete ve İçişleri Bakanlığı'na çeşitli şikâyetler oldu, hatta Yusuf Şar hakkında dava açıldı. Yusuf Şar önce İzmir’e ve ardından da Fransa’ya kaçtı.

Gayrimenkullerinden elinde kalan bir kısmını da Konya'ya gönderdiği Süryani Mezhebi'ne mensup bir zat tarafından 1935 yılına kadar idare ettirdi. Bu binalar Emlaki Emriye'ye geçti ve oradan da Belediyeye ve hazineye intikal etti.

Kız Orta Okulu Binası, Kurtuluş Savaşı’ndan sonra mübadeleye tabi tutulmadan önce ev olarak kullanıldı. 1919 yılında bir süre Kor Komutanlığı karargâhı oldu. Kurtuluş Savaşı yılları içerisinde Askeri Hastane oldu. Cepheden gelen yaralılar buraya yatırılır ve iyi olanlar buradan taburcu edilir. Ölenlerin cenazesi buradan kaldırılırdı. Binanın güneydoğu yönündeki transformotor dairesinin bulunduğu yer oldukça çukur boş bir arsa olup, hastanenin çöplük harmanı idi. Gelip geçerken kanlı pamuk ve sargı bezleri görmek mümkündü. Bina Kurtuluş Savaşı sonu İkinci Ordu Müfettişliği binasını teşkil etti. Binanın üst güneybatı tarafı ordu müfettişlerinin lojmanı olarak kullanılırdı. Bina 1942 senesinden itibaren seferi durumda teşekkül eden Konya Askeri Komutanlığı binası oldu. Askeri mıntıka komutanlıkları 1947 baharında lağvedilince bina kısa bir süre askerlik dairesi olarak kullanıldı. Daha sonra Kız Orta Okulu emrine verildi.

Bu konağın batısında bulunan ev Konyalılar tarafından satın alınarak Atatürk’e hediue edildi ve Atatürk’ün ölümü sonrasında da Atatürk Müzesi’ne çevrildi. Yine Kız Ortaokulu2nun karşısındaki Maruni evi halen Konya Mimarlar Odası binası olarak kullanılmaktadır. Konya’daki Fransız Katolik Kilisesi’ni de 1900 yılında Araboğli Kosti inşa ettirerek faaliyete geçirmiştir.

Yusuf Şar’ın Konağı olarak bilinen ve şimdi yerinde Türkiye İş Bankası Konya Şubesi’nin bulunduğu bina ise 1957 yılına kadar belediye binası olarak kullanıldı. Kurtuluş Savaşı yıllarında aynı bina Vali Konağı olarak da kullanılmış, hatta Konya hadisesi sırasında Vali Haydar Bey burada oturmuş, sonraları bu bina merkez komutanı Rüştü Paşa’yı konuk etmiştir. Yusuf Şar’ın oğulları Fuad ve Behçet Şar beylerin Selçuklu güvercinlerine ilgi duydukları ve çok güzel kuşlara sahip olduğu anlatılır.

BELEDİYE FUAD ŞAR’A BİNA KARŞILIĞINDA 917 LİRA ÖDÜYORDU

Yusuf Şar’ın kendine vekilharç seçerek mülklerini idare ettirdiği Süryani Mezhebi'ne mensup bir kişi tarafından 1928 ve 1929 tarihlerinde kaydedilmiş vesikalardan edindiğimiz bilgilere göre, 1928 yılında bu emlak Yusuf Şar’ın varisleri Fuad ve Behçet Şar’ın mülküne geçmiştir. Sözgelimi Kasım 1928 tarihinde Konya Belediyesi, kullandığı bina karşılığında Fuad Şar’a 917 lira öderken Nafia Dairesi (Bayındırlık ve İskan İl Müdürlüğü) de, hizmet binası olarak kullandığı otel karşılığında yine Fuad Şar’a 100 lira kira bedeli ödüyordu.

Yusuf Şar’ın emlakına ait bu muhasebe kaydından dönemin Konya’sında yaşayan eşraftan bazı isimleri de tespit etmek mümkün. Bu isimler arasında Eczacı Cevdet Bey, Dr. Rıfkı Bey, Ziraat Müdürü Hamdi Bey, Mühendis Nurettin Bey, Berber İrfan ve Selim beyler ilk göze çarpan isimler. Aynı zamanda ambarları da bulunan Yusuf Şar’ın en önemli kiracılarından biri de Çekirdekçizade Ali Efendi’dir. Ali Efendi Yusuf Şar’ın varisi Behçet Şar’dan 4 ambar kiralamış görünmektedir. Bu ambarların Çingenoğlu fırını yakınlarında bulunduğu da kayıtlıdır.

KOSTİ’NİN KONAĞI

Araboğlu Kosti’nin konağını 19. yüzyıl sonlarında inşa ettiği düşünülmektedir. Lübnanlı Maruniler’in 1860’larda Dürzi ve Maruni çatışmasından kaçarak Fransızların himayesinde Konya’ya geldiği düşünülebilir. Kesin olmamakla birlikte Konya’ya yerleşen Maruni cemaatinin Lübnan’da Dürziler’le girdikleri çatışmalardan kaçarak gelmeleri muhtemeldir. Araboğlu Kosti’nin kendi adıyla anılan konağı Fransız’lara duyduğu minnet sonucu inşa ettiği ve bu binaya “Ögüsten Dolasu Mepsiyens” olarak adlandırarak 1892 yılında Fransız Katolik bir misyon biçtiği görülür. Konak bir süre Fransız Okulu olarak hizmet verir. Uzun bir süre okul olarak hizmet veren bina sonradan Fransız Hastanesi olarak da çalışır. Hastanede kalan hastalardan derlenen bilgilere göre Kosti’nin konağının hastane misyonu 1920-22’lere kadar sürer. Konağın bodrum katı morg olarak kullanılmıştır bu süre içinde. 1970’lere kadar ev olarak kullanılan bina sonradan Anavatan Partisi il binası haline gelir. Şimdilerde ise kafe olarak işletilmektedir.

MARUNİLER KİMLERDİ?

Maruniler Lübnan ve Suriye'de yaşayan, Katolik kilisesinin Doğu ayin usulüne bağlı Hıristiyanlardan bir gruptur. Roma papazlarından Jan Maron veya Suriyeli Keşiş Aziz Marun'a nisbetle Maruniler diye anılan bu topluluğun tarihi M.S 4. yüzyılın sonlarıyla 5. yüzyılın başlarına kadar gitmektedir. Beşinci yüzyılda Suriye'nin Orontes kıyısındaki Apamedia bölgesinde Aziz Marun'un kurduğu kiliseye bağlı olan Maruniler diğer Hıristiyanlarla bir arada yaşıyorlardı.

Monofizitlerin bölünmesi üzerine diğer Katoliklerden ayrılarak milliyet esasına göre kendi aralarında gruplaştılar. Aziz Marun'un ayin usulünü yaydılar. Sonradan Asi Nehri kıyılarında manastırlara yerleştiler. Bu manastırların sayıları gittikçe arttı. Apamedia'da bulunan Aziz Marun Manastırı bunların en önemlisi kabul edildi. Aziz Marun Manastırının başrahibi bütün Suriye'de nüfuz sahibi oldu. Bu manastırdaki keşişler Kadıköy (Khalkendon) Konsilince belirlenen prensiplere bağlılıkları sebebiyle sayıca çok olan Yakubilerin ağır saldırılarına uğradılar. Kadıköy Konsilince belirlenen prensiplere bağlı kalan, fakat Bizans usullerini benimsemeyi reddeden Hıristiyanlar Aziz Marun Manastırı başrahibini ruhani reisleri olarak görmeye başladılar. Sekizinci yüzyılın ilk yarısında bağımsız bir patriklik kurdular. Müslüman Araplar Suriye'yi fethedince, zengin Suriye ovalarından ayrılarak Lübnan taraflarına yerleştiler. Haçlı seferleri sırasında, Haçlıları sevinçle karşıladılar. Bu sırada Lübnan Dağlarında, Kıbrıs'ta ve Antakya bölgelerinde toplandılar.

Patrikleri Roma kilisesiyle yeniden ilişki kurdu. Marunilerin Haçlılarla temasları sonunda ayinleri büyük ölçüde Latin etkisinde kaldı. Marunilerin bir kısmı geri çekilen Frankların peşinden giderek Kıbrıs'a ve Rodos'a yerleştiler. Roma Kilisesiyle birleştiklerini ilan ettiler. Fakat Roma Kilisesi onların patriklik ünvanını kabul etmedi. Arzu edilen bu birleşme 16. yüzyılda Cizvit John Eliano tarafından sağlanabildi. Papa Onüçüncü Gregorius 1584'te Roma'da Maruni İlahiyat okulunu kurdu. Bu okul 20. yüzyıla kadar Cizvit idaresi altında gelişerek bilim adamları ve dini liderler için bir eğitim merkezi oldu. Bu okul Milletlerarası Gazir Papaz okulu kuruluncaya kadar (1845) Maruni rahiplerini yetiştirdi. 1875'te Beyrut Saint-Joseph Üniversitesi haline dönüştü.

Abbasilerden sonra Memluk ve Osmanlı hakimiyetinde yaşamış olan Maruniler dinlerini ve geleneklerini korudular. Önce komşuları olan ve heretik (sapık) saydıkları Hıristiyan gruplarla, sonra da Müslümanlarla çatışmalara girdiler. Sünni Müslümanlara karşı Dürzilerle işbirliği yaptılar. Dürzilerle birleşerek Osmanlı Devletine karşı ayaklandılar. Daha sonra Dürzilerle Maruniler arasında da çatışmalar oldu. Bu çatışmalar 1860'ta büyük bir Maruni kıyımıyla neticelendi. Bundan sonra Maruniler yerli olmayan bir idarecinin önderliğinde Osmanlı Devleti içinde kısmi özerklik kazandılar. 1920'de yaşadıkları toprakların Osmanlı hakimiyetinden çıkması üzerine, Fransızların koruması altında kendilerini idare ettiler. 1943'te bağımsız Lübnan Devleti kurulunca ülkedeki iki önemli dini cemaatten birini teşkil ettiler. Günümüzde, Hıristiyan, Sünni Müslüman ve Dürzi partilerinden meydana gelen koalisyonla idare dilen Lübnan'da Cumhurbaşkanı Marunilerden seçilir.

KUTU

ESKİ KIZ ORTAOKULU

Yusuf Şar tarafından yaptırılan bina 1910-14 yılları arasında Fransız konsolosluğu, 1914-23 yıllarında ise Askeri Hastahane, 1924-41 yılları arasında Ordu Müfettişliği, 1941-47 yılları arasında Kolordu Komutanlığı, 1947’den sonra Kız Lisesi, daha sonra da Kız Orta Okulu olarak kullanılmıştır. Son dönemlerde restorasyon gören bina “Kız Olgunlaşma Enstitüsü” olarak faaliyet göstermektedir.

KUTU

KONYA’DAKİ BİLİNEN MARUNİLER

1314 Konya Vilayet Salnamesine göre Konya’daki nüfusları 81’dir. Konya Tapu Sicil kayıtlarında “Katolik Rumlar” diye kayıtlara geç- mektedir. Konyalılar bunlara Arap ülkelerinden geldikleri için “Araplar” veya “Arapoğlu” diye hitap etmekteydiler. Marunîler, Konya’da Mimar Muzaffer Caddesi ve İstasyon Caddesi’nin sağlı sollu kenarlarında otururlardı. Bilinen Marunîlerden en önemlileri: Avukat Arapoğlu Kosti, Avukat Yağmur Ünkianos Efendi, Tüccarlardan Yusuf Şar ve sarraf ve bankerlerden İlyas Çaha’dır.

KUTU

YUSUF ŞAR’IN EMLAKININ KİRA BEDELLERİ

Yusuf Şar’ın Konya’daki emlakı, varisleri ve Kanunuevvel 1928’deki kira bedelleri:

Kiracı Emlakın Cinsi Varisin İsmi Kiranın ayı Kira Bedeli (Lira) Toplam Bedel

Eczacı Cevdet Bey Mağaza Fuad Şar 1 aylık 55 55

Ahmed Münir Bey Mağaza Fuad Şar 1 aylık 25 25

Dr. Rıfkı Bey Mağaza Fuad Şar 1 aylık 30 30

Berber İrfan Efendi Mağaza Fuad Şar 1 aylık 30 30

Ziraat Müdürü Hamdi Bey Hane Fuad Şar 1 aylık 28 28

Nizamettin Bey Hane Behçet Şar 6 aylık 15 90

Mühendis Nuretdin Hane Behçet Şar 1 aylık 6 6

Berber Selim Efendi Hane Behçet Şar 1 aylık 20 20

Nafia Dairesi Otel Behçet Şar 1 aylık 100 100

Belediye Dairesi Hane Fuad Şar 1 aylık - 917

Müfettişlik Dairesi - F. ve B. Şar - - 604

Çekirdekçizade Ali Efendi Ambar No: 2 Behçet Şar 6 aylık 9 54

Çekirdekçizade Ali Efendi Ambar No: 6 Behçet Şar 6 aylık 6 48

Alat Ziraiye Ambar No: 12 Behçet Şar Hiçbir tediyatta bulunmamıştır

Çekirdekçizade Ali Efendi Ambar No: 5 Behçet Şar Hiçbir tediyatta bulunmamıştır

Çekirdekçizade Ali Efendi Ambar No: 13 Behçet Şar Hiçbir tediyatta bulunmamıştır

Mühimmat Zahire Dairesi - Behçet Şar 4 aylık 11 44

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER