© Konya Postası 2021

‘Konya’ya sivil hava alanı ihtiyaç’

Konya’da sivil bir hava alanı için çalışmalar yaptıklarını belirten Türk Hava Kurumu Konya Şubesi Başkanı Nezih Dağdeviren, MÜSİAD’ın bu konuda Meram Belediyesi ile bir çalışması olduğunu öğrendiklerini söyledi. Dağdeviren, Konya’nın sivil bir hava alanına ihtiyaç duyduğunu söyledi

SİVİL HAVACILIK KONUSUNDA KONYA

Türk Hava Kurumu Konya Şubesi Başkanı Nezih Dağdeviren, sivil havacılık konusunda Konya’da yapılan faaliyetlere ilişkin bilgiler verdi. Konya’da, Türk Hava Kurumu Konya Şube başkanlığı ve bazı ilçelerde bulunan şube başkanlıkları vasıtasıyla sivil, sportif ve amatör çalışmalar bulunduğunu belirten Dağdeviren, bu çalışmaların sivil havacılık konusunda eğitim verme biçiminde olmadığını kaydetti. Türk Hava Kurumu Genel Başkanlığı’nın Ankara, Eskişehir, İzmir, Antalya ve Erzurum gibi yerlerde sivil hava meydanları ve eğitim tesislerinin bulunduğunu, bu tesislere her yıl Ocak ayından itibaren gönüllü gençlerden eğitimlere katılmak için talepleri toplandığını ifade eden Başkan Dağdeviren, okulların tatil olduğu dönemlere rast gelecek şekilde eğitim çalışmalarının yapıldığını söyledi. Dağdeviren, “Öğrencilerimiz belli bir kontenjan dâhilinde gönderilir. Eğitim alacak kişiler yelken, planör, yamaç paraşütü, model uçak ve uzaktan kumandalı uçak gibi alanlardaki gelişmelerle tanışır ve bu konuda ilerlemeleri sağlanır. Biz şubeler yerel bazda uzaktan kumandalı veya uzaktan kumandasız gibi uçak kursları açabiliyoruz. Onun haricinde sertifika kontrol kurslarında kendilerini geliştirmiş gençleri bir takım sınavlara tabi tutarak sertifikaları üst seviyelere çıkartıyoruz. Konya’da bu çalışmaların yanı sıra Genç Kanatlar Topluluğu diye üniversite ve lisede eğitim gören gençlere yönelik bir çalışmamız var. Aynı zamanda Sivil Sportif Konya Havacılık Kulübü’ndeki faaliyetlerde devam ediyor” dedi. Konya’da Takkeli Dağ’da gençlerin yamaç paraşütü, paramotor ve yelken kanat gibi eğitimler alabildiğini kaydeden Dağdeviren, Konya’daki birçok gencin bu çalışmalar için can attığını ve sivil havacılık konusunda çalışmak için uğraştıklarını söyledi.

PİLOTLUK ÖNEMLİ GETİRİSİ OLAN VE PRESTİJLİ BİR MESLEK

Yamaç paraşütü, paramotor, yelken kanat ve planör gibi eğitimler alındıktan sonra pilotaj eğitiminin alınabileceğini kaydeden Dağdeviren, THK’nun bu konuda Ankara’da 2012 yılında bir üniversite kurduğunu, üniversitede pilotajın temel, teorik eğitimleri, yer ve uçuş eğitimleri konusunda eğitimlerin sağlandığını söyledi. THK’nun vakıf ve iktisadi işletme gibi çalışmaları da olduğunu ve bunlara bağlı olarak pilotaj eğitim verildiğini ve THK’na bağlı bakım yapan, teknik anlamda çalışan şirketlerin de var olduğunu aktardı. Bu şirketlerin sivil havacılığa pilot yetiştirme konusunda yetkili ve donanımlı olduklarını söyleyen Başkan Nezih Dağdeviren, “Sivil havacılıkla ilgili uluslararası düzeyde geçerli sertifikalarımız vardır. Bunlar sayesinde sportif ticari veya kişisel amaçla uçabilecek pilot yetiştirme imkânımız mevcut. Ancak bu eğitimler uzun süreli eğitimlerdir ve eğitimleri alabilmek için Ankara, İstanbul ve Adana gibi belli merkezlerde bulunmak gerekiyor. Bu eğitimler alındıktan sonra kendileri uçak uçurabildikleri gibi sivil havacılık şirketlerinde yolcu uçağı pilotu da olabiliyorlar. Dediğimiz gibi bu kısa bir süre değil, en az 2,5-3 yıllık çalışma gerektiriyor. Ayrıca bu kurslara para yatırmanız da gerekli” ifadelerini kullandı. Pilotluğun son yıllarda tercih edilen ve önemli bir getirisi olan prestijli bir meslek olduğunu dile getiren Dağdeviren, mesleğin kendi içinde riskleri barındırsa da kurallara uygun hareket edildiği sürece bir sıkıntının yaşanmayacağını ifade etti. Pilotların her türlü tedbirlerinin önceden alındığını aktaran Dağdeviren, hava taşımacılığının karayolundaki gibi riskli olmadığını ya da sonuçlarının risk olarak dönüşmediği bir sektör olduğuna dikkati çekti.

‘TÜRKİYE PİLOT İHRAÇ EDİYOR’

Pilot yetiştirme de Türkiye’nin sadece kendisine pilot yetiştirmekle kalmadığını Orta Doğu, Avrupa ve Türk Cumhuriyetleri’ne deki hava yolu şirketlerine de zaman zaman pilot yetiştiren konumda olduğunu ifade eden Başkan Dağdeviren, pilotaj eğitimiyle ilgili birkaç özel şirketin olduğunu, Türk Hava Kurumu’nun da bunların içerisinde önemli bir yere ve güce sahip olduğunu belirtti. Türk Hava Kurumu’nun sertifikasyon konusunda nitelikli olduğunu ve Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü’nün Türkiye temsilcisi olduğunu hatırlatan Dağdeviren, Türk Hava Kurumu’nun diğer hava yolu şirketleriyle görüşmeler yaparak daha ciddi eğitim merkezleriyle ortak proje üretme konusunda da çalışmalar yaptığını söyledi. Dağdeviren, “Türkiye, Orta Doğu, Avrupa ve Türk Cumhuriyetleri’ne önemli derece de pilot ihraç edebilen bir ülke. Katar, Dubai ve Suudi Arabistan gibi yerlerde bizim Türk pilotlarımız yoğun olarak çalışıyor. Bu pilotlarımız hem yolcu hem de kargo uçağı uçurabiliyorlar. Biraz araştırılırsa pilotluk mesleği veya havacılık konusunun iyi bir Pazar olduğu zaten görülecektir. Bizler sadece pilotaj eğitimiyle kalmıyoruz, kabin görevlileri gibi bir uçakta lazım olacak bütün personellerin nitelikli yetiştirilmesi içinde önemli çalışmalar yapıyoruz” dedi. Pilot veya diğer görevli personellerin yetiştirilmesi için de açılan kurslar olduğunu, Ankara’daki üniversite de eğitimlerin verildiğini söyleyen Dağdeviren, havacılık konusunda çok ciddi projelerin olduğunu, kendisini yetiştiren pilotların Avrupa’da bulunan hava yolu şirketinde çalışabildiğini ve Türkiye’nin dünya geneline bakıldığı zaman bu alanda verici olduğunun söylenebileceğini kaydetti. Nadirde olsa dünyanın çeşitli yerlerinden gelerek Türkiye’deki hava yolu şirketlerinde çalışan pilotların olduğunu söyleyen Dağdeviren, bu sayının az olduğunu genellikle Türkiye’nin pilot ihraç ettiğini ve 2016 yılında 100’ün üzerinde pilotun Orta Doğu ülkelerinde bulunan hava yolu şirketlerine geçtiğini anımsattı.

SİVİL HAVACILIK EKONOMİ VE GENÇLİK İÇİN ÖNEMLİ

Sivil havacılığın Türk ekonomisi ve gençliğin istihdamı için önemli bir yer tuttuğunu söyleyen Başkan Dağdeviren, şunları kaydetti: “Bu yerin iyi bir biçimde kullanabilmesi için Türk Hava Kurumu iyi bir araçtır. Çünkü THK harici diğer kuruluşlara bakarsanız hepsi netice itibariyle özel şirketlerdir. Özel şirketler kendilerine eleman yetiştirmek için bu alana yönelirler. Türk Hava Kurumu Genel Başkanlığı böyle değil, prensip olarak tüm hava yolu şirketlerine ve dünyaya açılabilecek çalışması var. Zaten bu konuda Türkiye’de tek olduğumuzu söylemek pekâlâ mümkün ve bu görev ile fonksiyonu üstlenen başka bir kurum ve kuruluş yoktur. Bazı devlet üniversitelerinde sivil havacılıkla ile ilgili bölümler var fakat bunlar daha ziyade yer, hava meydan seyrüsefer ve trafik kontrol elemanları yetiştirme konusunda eğitimler veriyor. Uçucular konusunda eğitimler pek rastlanılmaz. Uçucular konusunda en önemli eğitim Türk Hava Kurumu üniversitesinden çıkmaktadır. Çünkü uçak eğitimi herkesin yapabileceği ve maliyeti ucuz olan bir eğitim değildir. Uçaklar sadece uçurulmakla kalmaz, bakımı ve korunması için yetkili sertifikalar lazım. Uçak ve helikoptere yönelik Türk Hava Kurumu’nun elinde önemli bakım anlaşmaları ve yetkileri var. THK’nun yetkili iştiraklerinde Boing uçaklarının bakımı bile yapılıyor. Bakın bu çok önemli ve hassas konudur. Dolayısıyla bakım, teorik eğitim, teknik ve uçucu tarafı gibi hepsi birleşiyor yoksa tek başına yapılacak bir iş değil.”

‘KONYA’DA BİR SİVİL HAVA MEYDANI İHTİYAÇTIR’

Necmettin Erbakan Üniversitesi’nde sivil havacılık üzerine bir bölüm olduğunu ve bölümün bir şekilde sivil havacılığa katkı sağladığını aktaran Dağdeviren, “Konya’da sivil havacılık üzerine daha çok çalışma yapılabilir. Bunun için Konya’da bir sivil hava meydanının olması önemli. Sivil hava meydanı bu tip çalışmalara bir zemin oluşturmak mecburiyetinde. Askeri üslerde uçuş güvenliği gereği ve eğitim faaliyetlerinin yoğun olması nedeniyle sivil havacılık faaliyetlerinde yeteri derecede pilotaj çalışması yapma imkânı yok. Kulenin netice itibariyle iniş izni vermesi önceden planlanmış yoğun uçuş programları arasında esnekliği yitirmesine sebebiyet vermektedir. Dolayısıyla Konya’da bir sivil hava meydanı ihtiyaçtır. Sivil hava meydanı olursa küçük kargo ve iş jetleri ile ilgili şirketlere fayda sağlar. Bunun yanında pilotaj yetiştirme eğitimleri de olabilir. Biz geçen yıl bu konuda bir projenin üzerine gidelim dedik. Konya 3. Ana Jet Üs Komutanlığı ve Meram Belediyesi yetkileriyle görüşerek bir pist oluşturalım diye çalışma yaptık. Bu çalışmayı yaparken, MÜSİAD Konya Şubesi’nin de sivil pist açma isteği olduğunu öğrendik. Ancak onların düşüncesi kargo uçakları ve iş jetleri insin olduğu için yaklaşık 1,2 kilometrelik piste ihtiyaç duyuluyordu. O pistin meydana gelmesi zor değil ama seyrüseferde işletilmesi çok ağır masraf” dedi. Böyle bir meydanın işletilmesinin bir sivil toplum örgütü tarafından karşılanmasının zor olacağını bunun yerel idareler tarafından desteklenmesi gerektiğine vurgu yapan Dağdeviren, maddi boyuttan dolayı sivil hava meydanının daha küçüğü olan iş jetlerinin ineceği, eğitim amaçlı kullanılabilecek ve pilotaj eğitiminin yapabilecek pistlerin yapımının zorluk gösterdiğini söyledi. Bir sivil hava alanı yapılması için bu sektörde ticari olarak faaliyet gösteren firmaların sistemi beslemesi gerektiğine işaret eden Dağdeviren, sivil hava alanı konusunda Konya’nın coğrafi, ticari şartlarının uygun olduğunu ve üniversiteler şehri olmasının ciddi bir tercih sebebi olacağını kaydetti. Konya’nın güvenli bir merkez olduğunu, deprem ve ulusal sınırlar açısından sıkıntı yaşamayacak yere sahip olduğunu söyleyen Dağdeviren, bu tip bir tesis yapılaşmasının Konya için anlamlı olabileceğini ve bu konunun desteklenmesi gerektiğini söyledi.

‘SİVİL HAVA ALANI TURİZME KATKI SAĞLAR’

Sivil hava alanı yapılması konusunun aynı zamanda Konya’nın turizmi açısında da faydası olacağını dile getiren Dağdeviren: “Konya’ya şuanda gelen turistin konaklamadığı, para bırakmadığı konusunda yerel turizm işletmelerinin serzenişi var. Bunu giderebilmek için de bir proje lazım. Bunlardan bir tanesi özel uçakların iniş yapacağı pist alanı olabilir. Bunun için alternatif çözümler üretilmesi gerekiyor. Daha önceki görüşmelerim de sivil hava alanı konusunda Belediye ve Konya 3. Ana Jet Üs Komutanlığı yetkililerine teknik desteği Türk Hava Kurumu’nun verebileceğini ancak maddi olarak konunun çözüme kavuşturulması gerektiğini ifade ettim. Meram Belediyesi, MÜSİAD’ın talebi doğrultusunda Kaşınhanı Bölgesi’nde bir yerin olabileceğini söylemiş. Ancak bunu bir işletmeye döndürmek gerekiyor” şeklinde konuştu. Bu konuda maddi anlamda desteğin şart olduğunu dile getiren Dağdeviren, eğer hava taksiciliği başlatılacaksa, Konya sanayicisinin ihtiyacı varsa bunun için şirketler oluşturulduğu takdirde hava alanının kendi kendini taşıyabileceğini anlattı. Sadece pilotaj veya sportif amaçla yapılacak sivil hava alanının kendini taşımakta zorluk çekeceğini söyleyen Dağdeviren, ABD’de sivil havacılık konusunda sıradan vatandaşın neler yaptığı konusunda örnekler verdi. Uçakların zannedildiği gibi satın alma maliyetinin yüksek olmadığını, bakım ve koruma masraflarının yüksek olduğunu söyleyen Dağdeviren, bunların da çözümünün yerel desteklerle sağlanabileceğini ifade etti. Bu imkânların sağlanması halinde Konya’da eğitim faaliyetlerinin de yapılabileceğini dile getiren Dağdeviren, bu konuda mutlaka çalışma yapılması gerektiğine dikkati çekti.

Konya sanayicisinin uçaklarla ilgili üretici konumunda olabilmesinin de mümkün olduğunu aktaran Dağdeviren, “Sanayicimiz uçakta üretir, katkı sağlayacak parçalarda üretir. Bunun için Konya sanayicisinin kalite üretim kontrol sürecinde modernizasyona ihtiyacı var. Dikkat ederseniz, savunma sanayisinde de bir kıpırdanması Konya sanayisinin. Bu dahi kalite kontrol üretim sürecini zorunlu kılıyor. Koordinasyon, bilinçli yaklaşım, Konya Sanayi Odası,  Ticaret Odası, akademik çevreler, Türk Hava Kurumu ve Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü el birliği ile bir proje üzerinde çalışmaya başladığı anda kendiliğinden yerine oturup genişleyecek ve sonuçlanabilecek bir projedir sivil hava alanı projesi.  Yerel yöneticilerimizin konu üzerine eğilmeleri halinde önemli getiriler olacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

‘KONYA’DAN 70 PİLOT YETİŞTİREBİLİR’

Konya’da pilotaja meraklı insan sayısının her sene arttığını söyleyen Dağdeviren, bu kişilerin çoğunluğunun üniversitelerdeki diğer bölümlerde okuyan gençlerin olduğunu söyledi. Her yıl 200-300 gencin uçmaya ilgisi olduğunu aktaran Dağdeviren, bu sayının önemli olduğunu, bu kişilerin pek çoğunun başarılı olma potansiyelinin olduğunu ve Konya’dan en az 70-100 pilot yetiştirmenin mümkün olduğunu söyledi. Bu alanın geliştirilmesi gerektiğini dile getiren Dağdeviren, “KOMEK gibi yerlerde model uçak konusunda ortak çalışmalar yapabiliyoruz. Ama bunları daha da geliştirip uçma noktasına getirmek lazım. Bu gençler Hava Harp Okulu’na girsin, gelsin THK üniversitesine girsin, Necmettin Erbakan Üniversitesi’ne girsin. Neticede havacılığa katkı sağlayan fertler olsunlar. Ekonomik anlamda da kendileri için de meslek edinmiş olurlar. Türkiye’ye de bir getirisi olacaktır. Biz bu konuyu çok önemsiyoruz. Konya da yeterli destek sağlandığı takdirde THK Üniversitesi’nin bir fakültesinin açılması bile mümkün. Biz bunları da planladık, Konya’yı da destek olduğu takdirde pilotaj eğitimleri verilen bir yer haline getirebiliriz. Bu aslında sadece pilot yetiştirmek anlamına gelmiyor. Üniversitelerde ihtiyaca binaen uçuş araçlarının Konya sanayisiyle özdeşleşmesine, parçalarının üretilmesinin üst seviyelere taşınmasına fırsat verir” sözlerini kullandı. Türk Hava Kurumu’nun Konya’dan destek beklediğini kaydeden Dağdeviren, “Destek geldiği takdirde Türk Hava Kurumu, Konya’da çok şeyler başarabilir. Türkiye genelinde yıllık 150 civarında pilot yetiştirebiliyoruz. Konya’da çok rahatlıkla 70-100 öğrenci eğitim alabilir. Pilotaj anlamında bu çalışmaların yapılması için yer, teorik ve pratik eğitimlerin bütünsel süreçte olması gerekiyor. Mevcut üniversitelerde bu konuda alt yapı oluşması lazım. Kolay değil tabi kendi alt yapısının da kazandırılması önemli. Bu diğer bölümlere de katkı sağlar” dedi. Konya’da fakülte açma konusunda Ankara’dan destek alınabileceğini, üniversitelerin kardeşçe eğitimler verebileceğini ve Türk Hava Kurumu’nun vereceği teknik destek ve alt yapı desteğiyle başarının sağlanıp artacağına vurgu yapan Dağdeviren, Kuruluş için Selçuk Üniversitesi veya Necmettin Erbakan Üniversitesi ile ortak çalışma yapılabileceğini, bu eğitimlerin sahada verilebilecek eğitimler olduğunu hatırlattı. Konya için sivil bir hava alanının Konya 3. Ana Jet Üs Komutanlığı ile entegre edilmesi gerektiğini aktaran Dağdeviren, kurum ve kuruluşlarla istişare edildikten sonra Türk Hava Kurumu’nun teknik destek verebileceğini söyleyerek sözlerine son verdi.(Mustafa KARAKAYA)

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER