Kovid-19 Yoğun Bakım Servisi'nde boşalan yataklar sağlık çalışanlarını rahatlattı
Sağlıkİzmir'de pandemi hastanesi olarak hizmet veren Dokuz Eylül Üniversitesi Araştırma Uygulama Hastanesi'nde azalan vaka sayılarına bağlı olarak 1'i Kovid-19 Yoğun Bakım Servisi olmak üzere 6 servis kapatıldı
İzmir'de pandemi hastanesi olarak hizmet veren Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Araştırma Uygulama Hastanesi'nde yoğun bakım ve servislerde boşalan yataklar, yaklaşık 2 yıldır yoğun mesai harcayan sağlık çalışanlarının iş yükünü bir nebze olsun azalttı.
Türkiye'de ilk Kovid-19 vakasının tespit edildiği 11 Mart 2020'den itibaren Sağlık Bakanlığınca pandemi hastanesi ilan edilen DEÜ Araştarmı Uygulama Hastanesinde 20 yataklı 2 yoğun bakım servisi ile 30 yataklı 7 servis Kovid-19 hastalarına hizmet vermek için ayrıldı.
Hastanede salgının başından bu yana 1000 hasta yoğun bakım servisinde, 3099 hasta ise Kovid-19 servislerinde tedavi gördü.
Son haftalarda vaka sayılarının azalmasıyla DEÜ Araştırma Uygulama Hastanesi'nde bir Kovid-19 Yoğun Bakım Servisi ile 6 servis kapatıldı.
Yoğun bakımda tedavi gören hasta sayısı 4'e düştü, serviste ise 11 hastanın tedavisi sürüyor.
Azalan vaka sayıları ve boşalan yataklar en çok da salgının başından bu yana Kovid-19 hastalarını iyileştirmek için mücadele veren sağlık çalışanlarını sevindirdi.
Onlar vaka sayılarının azalmasına rağmen mesailerine ilk günkü özenle devam ediyor.
"Aşıyla birlikte bu hastalığı yenmeye başladık diye düşünüyorum"
Kovid-19 yoğun bakım servisi sorumlusu Prof. Dr. Ali Necati Gökmen, AA muhabirine, salgın sürecinin başından bu yana ilk kez vaka sayısının bu kadar azaldığını söyledi.
Vaka sayılarının azalmasında aşılanmanın önemli olduğuna dikkati çeken Gökmen, şunları kaydetti:
"Düşüşün havaların ısınması, aşı, toplumun belli bir kesiminin bu hastalığı geçirmesine bağlıyorum. Bunun dışında zamanı geldiğinde herkesin aşılarını yaptırması ve hiç aksatmaması gerekir. Bu hastalıkta koruyucu aşıdır. Yaz ayları gelince psikolojik olarak toplum bu hastalıktan sıkıldı. Bu sıcakta maskeleri kullanmaya devam etmemiz lazım. Özellikle kapalı alanlara maskeyle girmemiz önemli. Aşı da olsanız kendinizi korumanız lazım. Aşıyla birlikte bu hastalığı yenmeye başladık diye düşünüyorum. Bu hastalığın havalar soğumaya başlarsa tekrar pik yapma olasılığı var. Bu dönemde eski sistem gibi maske, mesafe, kendimize dikkat etmemiz lazım."
Gökmen, hastanelerin yoğun bakım servislerinde tedavileri süren hastaların aşısız olduğunu, aşılanan hastaların süreci daha rahat geçirdiğini ifade etti.
"Salgının bu şekilde seyretmesini çok istiyorum"
Hemşire Melek Alçı da salgın nedeniyle 2 yıldır ailelerinden ve çocuklarının uzak kaldıklarını anlattı.
Her sabah mesaiye geldiğinde boş yoğun bakım yataklarını görünce mutlu olduğunu vurgulayan Alçı, "Salgının bu şekilde seyretmesini çok istiyorum. Yaz döneminde geçen yıla oranla bayağı bir düşüş var. Demek ki aşılanma karşılığını buldu. İnsanlar aşılamaya yöneldi. Artık maskesiz dolaşmak istiyoruz. Herkes dikkat etsin, aşılarını olsunlar. 'Yaz geldi.' diye rehavete kapılmasınlar. Çok zor günler atlattık. Yoğun bakımın Kovid-19 kısmı boş kalsın. Biz normal yoğun bakım hastalarına bakalım." diye konuştu.
İlginizi Çekebilir