Maliyet desteği verilmeli

Hayvancılık sektörünün zor bir sektör olduğunu ifade eden Konya İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Edip Yıldız, “Üreticilerimiz iyi niyetli olarak üretmek istiyorlar. Üretimde sürekliliğin sağlanması ve bu yönde politikalar oluşturulması da devletimizin görevidir. Bu sese kulak verilmesini ve uzun vadeli programlarla tarım ve hayvancılığın yönetilmesini istiyoruz” dedi. Hayvancılıkta Konya’nın lider bir şehir olduğuna vurgu yapan Yıldız, hayvancılıkta üreticinin maliyetleri fazla olan konularda destek olunmasının önemli bir adım olduğunu anlattı. 

“HAYVANCILIKTA KONYA LİDER ŞEHİR”

Büyükbaş hayvan varlığının Konya’da 750 bin civarında olduğunu ve bu resmi verilere göre Türkiye’de Konya’nın birinci sırada olduğunu ifade eden Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Edip Yıldız, hayvansal varlığın fazla olmasının üretime de yansıdığını ve et ile süt üretiminde Konya’nın yine birinci sırada yer aldığını vurguladı. Konya’nın Türkiye genelinde hem et hem de süt üretiminde yüzde 7’lik kısmı tek başına ürettiğini dile getiren Yıldız, “Konya hem büyükbaş hem de küçükbaş hayvancılıkta muazzam bir potansiyele sahip. Bunu rakamlar gösteriyor ki biz Konya olarak bu konularda lider bir şehiriz. Geçen yıl sütle ilgili çok ciddi bir sıkıntı yaşadık. Talebin üzerinde bir süt üretimi gerçekleşti ve büyük bir sıkıntı yaşandı. Devlet ve diğer sorumlular bu konuda sorumluluk aldı ve sorun çok fazla büyümeden çözüldü. Bu sorun Et ve Süt Kurumu üzerinden sanayicinin işleyeceği miktarın üzerindeki süt, süt tozuna çevrildi ve fiyatların aşağı düşmesinin önüne geçildi. Yılbaşından bugüne kadar da süt fiyatı 1.15’ten 1.21’e çıktı. Daha sonra Ulusal Süt Konseyi’nin belirlediği referans fiyatı ile 1.30’a ve talebin fazla olmasından dolayı da bu fiyat tekrar revize edildi ve 1.40’a çıkarıldı. Şuanda referans fiyat ve üzerinde satışlar devam ediyor” dedi. Bu fiyatların süt üreticisi için üst düzey bir durum olmadığını ifade eden Başkan Yıldız, geçmiş yıllardan bugüne kadar süt fiyatının çok da pahalı olmadığını söyledi. 2017 yılında karkas et ithalatında gümrük duvarılarının indiğini belirten Edip Yıldız, 2017 yılında et ve süt fiyatlarının düzene bindiğini ancak et yönünde üreticiyi zorladığını söyledi. İthalatın adının anılmasının sektörde kesim fiyatlarında düşüşe neden olduğunu aktaran Başkan Yıldız, “Biz bunun önlenebileceğini biliyoruz. Türkiye et açığını bir taraftan ithalat yoluyla karşılarken üretiminde içeride zarar boyutuna getirilmemeli. Üretici kesilebilecek danaları bile kestiremez bir durumda. Geçen sene sütte devletin aldığı sorumluluğu ette de almasını bekliyoruz. Üretim maliyeti çıkarılmalı ve bu hayvanlar maliyetlerin üzerinde kesilerek piyasanın rahatlatılması gerekiyor. Burada aslında erken buzağı ölümlerinin önüne geçilmesi çok önemli. 450 bin erken buzağı ölümü demek 30 ülkenin hayvan varlığından daha fazla hayvanı kaybediyoruz demektir. Biz Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği olarkak bu konuda bir adım atıyoruz ve sahada bu ölümlerin tolere edilebilir rakam olan yüzde 5’lere çekilmesini arzuluyoruz. Aslında bu proje Türkiye geneline de yayılmalıdır” dedi.  Et açığının artmaması yönünde çözümlerin mevcut olduğunu aktaran Yıldız, “Mevcut 5 buçuk milyon olan anaç hayvan varlığımızın Konya’nın da aralarında bulunduğu gebe-düve üretim merkezleri vasıtasıyla 6 buçuk milyona çıkarılması, 450 bin erken buzağı ölümünün önüne geçilerek ithalat bağımlılığınıın tamamen bitmesini hedefliyoruz” diye konuştu. Kurban bayramından bugüne kadar üreticinin elinde yüzde 30 oranında hem büyükbaş hem de küçükbaş hayvanların kaldığını hatırlatan Yıldız, ithalatın önüne geçilmesi için üreticinin desteklenmesinin önemli olduğunu dile getirdi. Yıldız, “Kurban bayramından çıktık ama ciddi rakamlarda kesilebilecek hayvan kaldı. Et ve Süt Kurumu geçen yıl sütte olduğu gibi devreye girmeli ve kurbandan kalan hayvanların kesimini gerçekleştirmeli. İşte bu ithalat rakamlarının iç piyasadan temin edilmesini sağlayacaktır” şeklinde konuştu.

“MALİYET OLUŞTURAN ÜRÜNLER İÇİN DESTEK VERİLMELİ”

Üretimin çeşitli şekil ve belli kalemlerde ciddi destekler gördüğünü ifade eden Başkan Edip Yıldız, “Verilen desteklerin üretime yansıması gerekiyor. Örneğin hayvan alımına destek veriliyorsa desteğin hayvan üretimine faydası olması gerekiyor. Bazen destekler veriliyor ama bu destekler gerçekten amacına hizmet ediyor mu bunu bilmek gerekiyor. Bunun tespitinin yapılması gerekiyor. Üretici kazanmak  istiyor, zarar etmek istemiyor. Bakıldığı zaman saman 600 lira yonca 1 lira oldu, yemin torbası 60 liraya dayanmış. Biz bunları hayvanlara yedirmezsek ne süt alabiliriz ne de et alabiliriz. İşte maliyet oluşturan kısımda destekler olursa bu üretime de yansır. İnsanlar bugün 27-28 TL’ye dana kestireyim derdinde değil ama kestirdiği fiyat 20 TL’de olsa kazanmak istiyor. Kimse bunu hobi olarak yapmıyor. Bunu iş edinmiş ve yapılan işten de kazanmak istiyor” ifadelerini kullandı. Üreticilerin en büyük sıkıntısının üretimi devam ettirecek kişi bulmasında sıkıntı yaşadığını belirten Yıldız şunları kaydetti: “Devletimiz üretim noktasında gençlerimizin üzerine eğilmesi gerekiyor. Hayvancılık biraz zor bir sektör ve yetişen nesilde bu işi yapmak istemiyor. Gençleri destekleyerek bu alanda iş imkanlarının oluşturulması çok doğru adım olacaktır. Gençlerimiz eğitimle desteklenip hayvancılığın nasıl yapılacağını anlatılsa daha başarılı olur. Mesela Genç Çiftçi projesi var: Türkiye’de bu alanda çeşitli bilimsel çalışmalar var. İşte bu bilimsel projeler değerlendirilmeli ve bu insanları ciddi rakamlar vererek üretime katmak zorundayız. Bu işi gönüllü olarak talep eden kişiler varsa devletimizin eğitimle bu işin nasıl yapılacağını öğretmelidir. Bunun yanı sıra gerçekten yaptığı işten ekonomik anlamda kazanabileceği bir rakamda da destek vermesi gerekiyor. Burada önemli olan bunu bir işletme mantığına oturtulmasıdır.”

“HAYVANCILIK MESLEK HALİNE GELMELİ”

Hayvancılık üretimi konusunda işletme mantığına dönülmesi gerektiğini ifade eden Yıldız, hayvancılığın meslek edinilmesi ve profesyonel bir şekilde yapılması gerektiğini söyledi. Başkan Yıldız, “Üretici kazandıkça yaptığı işten keyif alır. Keyif aldıkça da alt yapısını oluşturacak yatırım yapar. Biz zaten temel ihtiyaçlarımızı zor görüyoruz, bir taraftan kazancımız süt ama giderimiz yem. Bu dengeyi biz kurabiliyorsak başarılı görüyoruz. Biz de aslında kumbara hayvancılığı mantığı etkin. Yapılan iş eğer işletme mantığında ise aylık geliri düzenli olması gerekiyor. Biz aslında bir dönüşüme tabi olmamız gerekiyor. Aslında Türkiye’de bazı çiftlik işletmeleri Avrupa’daki işletmelerden daha iyi ve başarılı. İşte bu işletmelerin tabana yaygınlaşması gerekiyor. Aile mantığından çıkarak işletme mantığına dönersek daha iyi sonuçlar alacağız” dedi. Hayvan üreticisinin kendi işinin başında bulunmasının önemli olduğunu anlatan Edip Yıldız, işletmeden kar elde edilirse insanların işletmeyi daha fazla geliştirdiğini ve bir süre sonra insan gücüne olan ihtiyacın da azaldığını anlattı. Hayvancılık sektöründe Türk insanının çalışmadığını söyleyen Yıldız, asgari ücretin üzerinde maaş verilmesine ve sigorta yapılmasına karşın çalışan bulamadıklarını dile getirdi. Afgan ve Türkmen uyruklu kişilerin sektörde ağırlıklı olarak çalıştığını söyleyen Yıldız, “Çalışan kişilerin yasal bir zemine kavuşturulması gerekiyor. Biz nasıl yıllar önce Almanya’ya gittiysek bu insanlarda buraya geliyor. Sadece hayvancılık sektörü için değil diğer sektörlerde de bu bir ihtiyaç. Bunu görmemezlikten gelme şansımız yok. Devletimiz bu konuda bir yasal zemin oluşturmalı” diye konuştu.(Mustafa KARAKAYA)