© Konya Postası 2021

Meram'da Yavuz Bahadıroğlu Seminerleri Sürüyor

Konya’nın merkez Meram İlçe Belediyesi tarafından Meram Aşkına Kültür-Sanat-Yaşam Etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen toplumsal eğitim seminerlerinin beşincisi gerçekleştirildi.

Konevi Kültür Merkezi’ndeki seminere Meram Belediye Başkanı Fatma Toru, başkan yardımcıları, AK Parti Meram Kadın Kolları Başkanı Sevil Tosunoğlu, teşkilat yöneticileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. “BU VATANI ÖLÜMÜNE SAVUNACAĞIZ” Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un “Çanakkale Şehitlerine” adlı şiirini okuyarak seminere başlayan Tarihçi Yazar Yavuz Bahadıroğlu, son dönemlerde ülkemizde tırmandırılmak istenen terörle ilgili olarak, “Bizi bıktırmak istiyorlar. Terörün en büyük amacı toplumları demoralize etmek, moralini bozmak, vazgeçirmek, pes ettirmektir. İnadınaysa inadına, ihlasaneyse ihlasane bıkmayacağız, usanmayacağız, vaz geçmeyeceğiz, bir çakıl taşını bile kimseye vermeyeceğiz. Ölümüne bu vatanı sonsuza kadar savunacağız” dedi. Cenab-ı Allah’ın misyon yüklediği milletlerin devletleri tarih sahnesinden çekilirken milletin ruhunu ve yüreğini diri tutacak gönül adamları ikram ettiğine vurgu yapan Bahadıroğlu, “Yüce Allah sadece peygamberler göndermez, aralarda da ikazcılar, uyarıcılar ve irşadcılar gönderir. Hz. Mevlana ve Yunus gibi biri nefesiyle diğeri örnekleriyle, kelamıyla ve kalemiyle insan yetiştirmeye odaklanmış gönül erlerinin diri tuttuğu yürekler Osmanlı devletini inşa etmeye başlıyorlar” diye konuştu. “PADİŞAH HOCALARI İKAZLARIYLA ONLARI KORURDU” Tarihe yön veren büyük devletler ve medeniyetlerin görünmez mimarları konumunda daima eğitimcilerin yer aldığına dikkat çeken Bahadıroğlu, “Dünya çapında başarılara imza atarak adını tarihe yazdıran Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim gibi padişahların arkasında hep hocaları vardı. Cihan devletini yöneten padişahların yanlarında, her türlü yanlıştan onları ikazlarıyla koruyan hocaları vardı. Allah’ın hükmünü dümdüz anlatır, sözlerini asla sakınmazlardı. Ruh olgunluğuna böyle ulaştılar. Bu sayede devletlerini hukuk devleti kavramıyla tanıştırdılar” şeklinde konuştu. OSMAN GAZİ’NİN KURAN-I KERİM SAYGISI Tarihçi Yazar Yavuz Bahadıroğlu, Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gazi ile hocası Şeyh Edebali arasında geçen bir olayı şöyle nakletti: “Osman Gazi, Şeyh Edebali’nin evine misafir olmuştu. Yatsı namazını kıldıktan sonra, misafir odasına çekildi Sedirin üzerinde serili bulunan pamuk yatağın üzerine uzanacağı sırada, gözüne duvarda asılı duran bir kitap ilişti. Hemen ayağı kalktı. Kitabın Kur’an-ı Kerim olduğunu anlayan Osman Gazi yatmaktan vazgeçti. Şeyh Edebali, sabah namazına çağırmak için Osman Gazi’nin odasına girdiği zaman, onu diz çökmüş halde Kur’an’ı Kerim okuyor vaziyette buldu. Şeyh Edebali ayrıca yatağın tertibinin hiç bozulmamış olduğunu da hayretle müşahade ettikten sonra, serilen döşeği beğenmedi zannıyla üzüntülü bir şekilde, Osman Gazi’ye, yatağa neden girmediğini sordu. Osman Gazi, şu cevabı verdi:Asılı duran kitabın Kur’an-ı Kerim olduğunu anladıktan sonra, bu odada uzanarak yatmama imkan yoktu. Benim Kur’an-ı Kerim’e karşı beslediğim hürmet ve saygı onun bulunduğu odada yatmama engeldir. Kızını Osman Gazi’ye vermek istemeyen Şeyh Edebali, onun bu davranışı karşısında ‘Sen dervişten daha dervişsin. Hem derviş hem reissin’ diyerek kararından vazgeçiyor. Padişahların sadrazamlarla görüşmeme hakkı var ama şeyhülislamlarla görüşmeme hakkı yoktu. Çünkü hukuku temsil ediyorlar ve geciken adalet zulümdür anlayışı vardı.” Tarihçi Yazar Yavuz Bahadıroğlu, Fatih Sultan Mehmet ve diğer Osmanlı padişahlarının cihana hükmetmesinde büyük etkileri olan hocalarıyla olan ilişkilerini örneklerle anlattı. Yaklaşık 2 saat süren seminerden sonra büyük alkış alan Tarihçi Yazar Yavuz Bahadıroğlu, programdan sonra okurlarına kitaplarını imzaladı.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER