Mevlana’nın dilinden dostluk
Konya“Dost” sözcüğü, Farsça’dan dilimize geçmiştir. Bu sözcük, birini sevmek, birine bağlanmak, güvenmek anlamına gelir
Dostluğun karşılıklı olarak ortaya çıkması, ancak dürüstlük sayesinde olur. Karşılıklı dürüstlük ve açıklık, sevgiyi, bağlanmayı, yekdiğerini kendine tercih etmeyi beraberinde getirir. Türkçe’nin en eski kaynaklarında bile çok uzun zamandır yer almakta olan bu sözcük, bazen gündelik ilişkilerde iki insan arasındaki ilişkinin yönünü ve değerini anlatırken, bazen de manevi alemlere işaret ile Allah’ı, Peygamberi bir veliye ya da ereni anlatmak üzere kullanılmaktadır.
Daha yakından bakılırsa Hazreti Mevlana’nın eserlerinde en çok yer verdiği sözcüklerden olan dost ve dostluk öncelikle Hazreti Hakk için kullanılmıştır. Bunun yanı sıra Mevlana zaman zaman şiirinde Hazreti Peygamberi “Dostluğun sebebi ve sahibi” diye anmaktadır. Hazreti Mevlana, manevi yolculukta, seyru sülukta mürşit ile mürit, hoca ile talebe arasındaki ilişkiyi anlatmak üzere de dost sözcüğünü kullanmaktadır. Mevlana “dost” ve “dostluk” sözcüklerini bir olguyu yahut kavramı anlatmak içinde kullanmaktadır. İbadetlerden namaza ve oruca, inancın umdelerinden ahirete dost diye seslenmekte, ölümü de yer yer dost diye anmaktadır. O’nun ölüme dost ve dostluk sözcüğüyle hitap etmesi, geçici dünyadan kalıcı dünyaya geçmesine ölümün vesile olması olduğu kadar, Hazreti Peygamberin vefat etmeden önce ölümü, “İla refiki’l-a’la” “en yüce dosta doğru” sözüyle, yolculuk vesilesi olarak takdim etmesidir.
749. Vuslat Yıl Dönümü Anma Etkinlikleri’nin “Dostluk Vakti” olarak belirlenen teması ile Hazreti Mevlana’nın eserlerinden seçilen, dost ile dostluğun özüne dair vurgular içeren şu sözler, Dostluk kavramını anlama ve yaşama açısından içselleştirilmelidir.
MEVLANA’NIN DİLİNDEN DOSTLUK
Divan-ı Kebir’den;
Dost ol, Dostu gör.
Dostu anmaktan daha tatlı ne iş vardır? Hadi gel, böyle işsiz-güçsüz durma, sende dostu an.
Dostu canın Rabbi olan kişi, canın gitmesinden korkar mı hiç?
Hatasız dost arayan, dostsuz kalır.
Erlik sanatını Hakk’dan öğrendik; aşk pehlivanıyız, Ahmed’in dostuyuz biz.
Seni dosttan uzaklaştıran her şey kötüdür; onsuz neye yüz tutsan iyi bile olsa fenadır.
Mesnevi’den;
Dostun, dostlarla birliği hoştur.
İyi işli dosta uzat elini, sarıl ona.
Seni dostundan ayıran sözü dinleme. O sözde ziyan vardır, ziyan!
Git, sana dost olan birisini ara.
Dost şüphe yok ki dostun hayrını diler.
Ne mutlu o kişiye ki bedenini, feda edilmeye değer bir dosta feda etmiştir.
Sen dost ol da sayısız dost gör.
Gönlün varsa yürü, bir gönül sahibi dost ara.
Gönül, dostun cemali ile aydınlanır.
Fih-i Mafih’ten;
Dostla buluşmak, sayrıya (hastalığa, derde) şifadır.
Her şeyi aramadıkça bulamazsın; ancak bu dostu bulmadıkça arayamazsın. (Haber Merkezi)
İlginizi Çekebilir