© Konya Postası 2021

MİLLET BEKLİYOR

AK Parti Konya Milletvekili Abdullah Ağralı, 15 Temmuz’da yaşanan hain darbe ve işgal girişiminden bu yana, FETÖ ile yürütülen mücadeleyi Konya Postası’na değerlendirdi

“REHABİLİTASYON AŞAMASINDAYIZ” 

AK Parti Konya Milletvekili Abdullah Ağralı, “FETÖ ile mücadele gerçekten çok kararlı bir şekilde devam ediyor. 15 Temmuz akşamı, ihanet ortaya çıktıktan sonraki akut dönemde devlet ister istemez biraz da korunma refleksiyle gerekeni yaptı. Devleti insan vücudu gibi düşünürsek kalbine doğrudan bir müdahale var, savunma olarak sen gerekeni yaparsın. Cumhurbaşkanımız bunu çok net tarif etti: Bu bir kanserdir, anarşidir. Kanserle ilgili cerrahi işlem yapıldı. Bundan sonra rehabilitasyon aşaması var, böyle değerlendirmek lazım” dedi.

FETÖ’NÜN ORGANİZASYON YETENEĞİ KALMADI

Akut dönemde yapılması gerekenlerin yapıldığını kaydeden Ağralı, “Fakat şu da bir gerçek ki, bu FETÖ’nün sızmadığı bir yer yok. Bunların en belirgin özelliği nedir? Kamuflaj yetenekleridir, kendilerini o kadar çok kamufle etmişler ki, nerden nasıl çıktıklarını ‘vay, falancada da bylock çıktı’ şeklinde her gün şaşırarak izliyoruz. Böyle olunca aslında çok hızlı hareke edilerek işin gereği ile ilgili ciddi işlemler yapıldı. Artık organize bir iş yapma kabiliyetleri kalmadı” diye konuştu.

“BU SÜREÇ DEVAM EDECEK”

Buna rağmen Türkiye’nin FETÖ tehdidinden tamamen arındırıldığını söylemenin henüz mümkün hale gelmediğini söyleyen Ağralı, “Henüz tamamen arındırıldı mı? Değil! Çalışma devam ediyor, etmesi de gerekir. Çünkü Cumhurbaşkanımızın kanserle ilgili tabirini benimseyerek söylersek, siz kanserle ilgili operasyonunuzda öncelikle ana kitleyi ameliyatla alırsınız. Ondan sonra eğer bir yerde bir odak bırakırsanız kanser orada yeniden üremeye başlar. Dolayısıyla o üremenin tekrar olmaması için bizim bütün o presi uygulamamız lazım. Bunu yapmamız lazım. Dolayısıyla bu süreç devam edecek” değerlendirmesini yaptı.

AKUT TEHLİKE ORTADAN KALKTI

Her gün bildiğimiz, tanıdığımız bazı kişilerde bylock çıkmasını şaşırarak izlediklerini ifade eden Abdullah Ağralı, “Niye bylock diyorum? Veriye dayalı bir işlem, bir kanıt bu. Şu anda da yapılan işlem şu. Yeni Kanun Hükmünde Kararname ile mağdur olan ya da o akut dönemde, ya da FETÖ ile çok bağlantılı olmayanlar işlerine döndüler. Bu dönem böyle olacak. Çünkü o akut tehlike ortadan kalktı ama daha sağlıklı, daha veriye dayalı, daha kesin olanlarla ilgili hızlı işlemler yapılıyor. Bu süreçte de mağdur oldum diyenler varsa onlarda da dönüşler başladı” şeklinde konuştu.

FETÖ’YE MÜTTEFİKLERİNDEN LOJİSTİK DESTEK

FETÖ’yle mücadelenin devam edeceğinin altını çizen Ağralı, “Bu mücadele biter mi bitmez! Niye? Çünkü karşı taraf pes etmiyor, ciddi manada lojistik destek alıyor, ciddi manada himaye görüyor. Bugün müttefik dediğimiz ülkeler bu darbecilerin tamamını destekliyor, sahip çıkıyor. Yunanistan öyle, Almanya öyle, İsveç öyle” dedi.

Yunanistan’ın darbeci askerleri Türkiye’ye iade etmemesini de değerlendiren Ağralı, “Böyle bir şey olabilir mi? Sen darbeci olarak bilinenleri himaye edebilir misin? Dışişleri gerekli açıklamaları yaptı. Bunu en güçlü şekilde ifade etmemiz lazım. Darbecinin ya da darbe girişiminde bulunanın himaye edilmesi diye bir şey olabilir mi? Diyelim ki aynı şeyi Türkiye yapsa, Yunanistan’da birileri darbe yapsa, biz onlara sahip çıksak, Yunanistan nasıl davranırdı? Böyle bir şey olabilir mi? Dolayısıyla bu darbecilere sahip çıkmanın bir mantığı yok. Demokrasiden bahsedenlerin darbeye ve darbecilere sahip çıkması kadar büyük bir tezat olabilir mi? Demokrasiyi savunanlar darbeciye sahip çıkıyor, işte Mısır’da darbeci Sisi’ye sahip çıktıkları gibi. Bunlar siyasi. Biliyoruz ki ilk baştaki açıklamaları, Yunanistan Başbakanı’nın açıklamalarını biliyoruz. Bunlarla ilgili süreç tamamlandıktan sonra gereğinin yapılacağı söylenmişti” açıklamalarını yaptı.

OHAL TEKRAR UZATILACAK MI?

Olağanüstü Hal’in ihtiyaç duyulduğu zaman tekrar uzatılabileceğine işaret eden Ağralı, “Çünkü olay oldu bitti temizlendi meselesi değil. Çünkü halen kılcal damarlara kadar nüfuz etmiş bu urun tamamen ayıklanması lazım. Ayıklanmazsa kanser gibi ürer oradan. Buna fırsat vermemek lazım. Hayati bir tehlike atlatmış bir bünyede buna müsaade edilmez” diye konuştu.

“ŞEHİTLERİMİZİN HAKKINI VEREMEYİZ”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘tabanı ibadet, ortası ticaret, tepesi ihanet’ olarak adlandırdığı FETÖ yapısıyla mücadelede tepedekilerin alınmadığına yönelik iddiaları cevaplandıran “Birinci husus şu: Aleni olarak devletin delilli bir şekilde tespit ettiklerine karşı gereği yapılıyor. Bunlara tolerans gösterilmesi mümkün değildir. İkincisi, bu yapı, malum, her tarafı ele geçirdikleri için kritik adamlarını da yurtdışına kaçırdı. Müttefik dediğimiz ülkeler de darbecilere kucak açmış durumda, ev sahipliği yapıyorlar onlara. Hatta siyasi sığınma talebinde bulunanlara oturma müsaadesi isteniyor. Bu bir gerçek. Peki Türkiye’de darbecilerle ilgili bir tolerans var mı? Yok! Örgüt hiyerarşisi içinde hareket edenlere, FETÖ’nün emir-komuta zinciri içinde bulunanlara, örgüt şeması ve organizasyonu içinde himmet toplamış, kurban vermiş, aleni olarak yurt dışı programlarına katılmış olanlara örgüt muamelesi yapmak lazım. Bildiğimiz Müslümanlar var. Sadece Müslüman yetiştiriyor, ülkeye hizmet ediyor diye hayır kurumu olarak yardım etmiş. Bunların ayıklanması lazım. Yani örgüt mantığıyla FETÖ’den aldığı her talimatı böyle beynini devre dışı bırakarak uygulayanla, sade Müslüman’ı ayırmamız lazım. Şu anda yaptığımız bu. Akut dönemde bunu ayıklama şansımız yoktu, ama şu anda daha objektif kriterlerle diyorsun ki bylock varsa, sendika üyeliği şu kadarsa, normal bankacılık işlemi olarak değil FETÖ’nün çağrısından sonra yüklü para desteği verenler varsa o örgüt mantığı içinde hareket etmiştir diye düşünüyoruz ve gereği yapılıyor. Dolayısıyla bu dönem biraz daha toleranslı, tehlike oluşturmayan, bu ülkenin insanlarını da korumamız, ayıklamamız lazım. Örgüt mantığıyla hareket eden, verilen her talimatı yerine getiren ve halen de talimat verildiği zaman gereğini yapacak olana da kimse kusura bakmasın. Çünkü o zaman şehitlerimizin hakkını veremeyiz” dedi.

“BUNLARA TOLERANS GÖSTERMEK MÜMKÜN DEĞİL”

Tolerans gösterilmemesi gereken durumların da olduğunu kaydeden Ağralı, “Ben daha kötüsünü söyleyeyim. Bu basına da yansıdı. Hendek ve çukurların olduğu yerlerde, Nusaybin’de operasyon yapılıyor. Operasyon yapılacak bölgede tuzaklanmış evler belli. Şu evde, şu evde tuzak var. Asker ve polis de ona göre gidiyor. Tuzaklanan evlerin işareti iptal edilmiş. Hatırlarsanız, Nusaybin’deki operasyonlarda ilk günlerde çok şehidimiz vardı. 9 şehit, 8 şehit, 6 şehit… Niye? Askerlerimiz, polislerimiz gidiyorlar; tuzaklanan evler de patlatılıyordu, şehit veriyorduk. O operasyonların başındaki komutan FETÖ’cü, şu an tutuklu, o işaretlenen evlerin işaretini kaldırmış. Şimdi buna nasıl tolerans gösterirsiniz? Buna tolerans göstermek olur mu?” şeklinde konuştu.

KAMUOYUNUN VİCDANINI RAHATLATIN!

Suçüstü yakalanmış darbecilerin bir an önce cezalandırılması gerektiğini kaydeden Ağralı, “Başbakanımız geçen söyledi. Dedi ki Adalet Bakanı’na kamuoyunun vicdanını rahatlatın. Yani aleni olarak darbe girişiminde bulunmuş, silah almış, tankla tüfekle milletin üzerine yürümüş, suçüstü yakalanmış darbeci olur mu? Suçüstünden daha iyi delil olur mu? Daha ne bekliyorsunuz, gereğini yapın dedi. Olay belli. Bunlar tutuklu mu, tutuklu. Tanklarla milletin üstüne yürüyen, insanlarımızı şehit eden, yaralayan, suçüstü yakalanana daha ne delil aranır? Bunları ayıklayıp çok süratli bir şekilde sonuçlandırmak lazım. Çok hızlı yapılması lazımdı. Bunu başbakanımız çok net söyledi. Daha ne bekliyorsunuz dedi. Millet bekliyor, FETÖ davalarının sonuçlanmasına gerek yok. Darbeciyi suçüstü yakalamışsın, hırsızı suçüstü yakalamışsın. Daha ne delili? Belge var, bilgi var, şahit var” şeklinde konuştu. (Murat GÜZEL)

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER