‘MİLLETLE ÜMMET ARASINDAKİ KÖPRÜ SAĞLAMLAŞMALI’
KonyaRahmet Akşamları etkinliğinin konuğu olan Grup Genç, söyledikleri eserlerle millet ile ümmet arasındaki köprüye vurgu yaptı. Grubun kurucusu İzzet Okumuş, “Milletimiz ile ümmetimiz arasındaki köprüyü sağlamlaştırmak için yürek gayretimiz var” dedi
Grup Genç öncesinde sahneye Konya Büyükşehir Belediyesi'ne ait Bilgehaneler'de eğitim gören öğrenciler Kuran-ı Kerim tilaveti gerçekleştirirken yine Bilgehaneler'de eğitim alan 2 öğrenci Ebru sanatına ilişkin bir gösteri gerçekleştirdi. Vatandaşlardan büyük alkış alan gösteri sonrasında ise sahneyi Grup Genç aldı.
‘MİLLET İLE ÜMMET ARASINDAKİ KÖPRÜYÜ SAĞLAMLAŞTIRMAK İSTİYORUZ’
Yaklaşık 25 yıldır müzik sektöründe faaliyette bulunduklarını ifade eden Grup Genç kurucusu İzzet Okumuş, 6 albüm yaptıklarını, Grup Genç’in gönül coğrafyası ile vatan coğrafyası arasında bir gönül bağı kurmayı hedeflediğini söyledi. Eserlerinde bu vurgunun yer aldığını kaydeden Okumuş, “Millet ile ümmet kavramı etrafında tematik bir müzik yapıyoruz ve müziğimizin bir hassasiyeti var. Duruşu, hikayesi ve yaşanılan olayları anlatan eserleri topluma sunuyoruz. Millet ve ümmet olarak belli bir idealizm etrafında bir araya gelmenin önemli olduğunu düşünüyoruz. Bizde 25 yıldır milletimiz ile ümmetimiz arasındaki köprüyü sağlamlaştırmak için yürek gayretimiz var. Buda eserlerimize yansıyor” ifadelerini kullandı. Grup Genç’e göre Konya’nın her zaman ayrı bir yeri olduğunu dile getiren Okumuş, “Konya kendi değerlerimiz ile gönül coğrafyasındaki değerleri kendi içinde mayalamış bir medeniyet merkezidir. Her zaman yeni bir ruhu burada devşirebiliriz, eskimeyen manevi bir iklim var. Bizde bu manevi atmosferden besleniyoruz” diye konuştu. Konya’da Hz. Mevlana’nın etkisinin yoğun bir şekilde hissedildiğini kaydeden İzzet Okumuş, Hz. Mevlana’nın evrensel bir mesajının olduğunu ve onun yolunda giden insanların Konya’da manevi bir iklim oluşturduğunu söyledi.
‘RAMAZAN AYI FESTİVAL HAVASINDA ELEŞTİRİSİ VAR AMA...’
Ramazan ayında iklim olarak en uzaktaki insanın bile bu aydan mutlaka etkilendiğini kaydeden İzzet Okumuş, Ramazan ayının güzel ve diriltici bir mevsim olduğuna dikkati çekti. Bu aydan hakkıyla istifade edilmesi gerektiğine işaret eden Okumuş, “Ramazan ayında millet ve ümmetimizin zor bir dönemden geçtiğini görüyoruz. Bizler şunu anlatmaya çalışıyoruz: Moğol istilasından sonra belki de en büyük fitne dönemini yaşıyoruz. Her şey grift bir hal aldı ve neyin ne olduğunu bilemediğimiz bir dönemde yaşıyoruz. Bu gerçekleri biliyorsak bu ayında bizleri bir araya getirme hususunda yeni bir ruh kazandıran iklimi olduğunu bilmemiz gerekir. Bizlerde bundan hem birey olarak hem de toplum olarak faydalanmalıyız” sözlerini kullandı. Ramazan ayının festival havasında geçtiğine dair eleştirilerin yapıldığını belirten Okumuş, “Biz şenlik olmasının kötü bir şey olmadığını düşünüyoruz. İnsanları mutlu ve huzurlu bir şekilde etkinliklere katılması, belli ölçülere riayet edildikten sonra sıkıntı değil. Bizler bunun deruni tarafını ihmal ediyoruz gibi geliyor bana. Bizler bu konuya hassasiyet gösterip dikkat etmemiz gerekiyor. Bizler bu manevi atmosfere dikkat etmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu. Festival havasının Ramazan ayının manevi boyutunun üzerini örtmemesi gerektiğini tekrarlayan Okumuş, ibadetlerin ve Allah’a dua etmenin de unutulmaması gerektiğine vurgu yaptı.
Bu durumun sadece büyüklerin değil, küçüklerinde bilmesi ve kendisinden sonra gelecek olan nesile aktarması gerektiğine işaret eden Okumuş, müziğin manevi atmosferi aktarmada da etkili olduğunu söyledi. Okumuş, toplumu toplum yapan değerlerle ilgilendiklerini ve sanatla ilgilenmelerinin nedeninin bu olduğunu söyleyerek sözlerine son verdi.
‘İSLAM’IN KURALLARINA GÖRE YAŞAMALIYIZ’
Ramazan ayının rahmet ve bereket ayı olduğunu dile getiren Mustafa Tüybek, bu ayın maneviyatının Konya’da yüksek yoğunlukta yaşandığını ifade etti. İslam’ın kurallarına ve Kuran-ı Kerime uyularak insanların hayatlarını devam ettirmesi gerektiğine dikkati çeken Tüybek, “Bizler Müslümanlar olarak İslam dinimizin emrettiği neyse onu yerine getirmemiz ve bol bol Kuran-ı Kerim okumamız gerekiyor. Ancak toplum geneline baktığımız zaman bir kültürel yozlaşmada görüyoruz. Bütün bunların yanı sıra manevi değerlerimizi de yaşatacak bir nesil yetişiyor, benim bundan şüphem yok” şeklinde konuştu. Rahmet Akşamları programlarının daha kapsayıcı olması gerektiğine vurgu yapan Tüybek, insanların beraber zaman geçireceği bir ortam oluşturduğunu söyledi.
‘BİRBİRİMİZE TAHAMMÜL EDEBİLMELİYİZ’
Toplumda insanların birbirine tahammül edebilmesi gerektiğine dikkati çeken Cihan Özer, yaşanan Ramazan ayında saygı ve sevgiye de dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. İnsanların birbirine tahammül etmesi, saygı ve sevgi gibi duyguların sadece Ramazan ayında değil, yılın her günü yaşanması temennisinde bulunan Özer, “Bu durum nedense diğer aylarda olmuyor. Bizler toplum olarak saygı, sevgi veya birbirimize tahammül konusunu sadece Ramazan ayına özelmiş gibi düşünüyor. Bunu diğer ayları da hesaba katarak yaşanması gerekiyor” dedi. Rahmet Akşamları’nın topluma katkısını değerlendiren Özer, “İnsanlarımız buraya gönül rahatlığıyla gelip zamanlarını geçirebiliyorlar. Gazete ve televizyonda gördüğümüz insanları buradan yakından görüyoruz” sözlerini kullandı.
‘PROGRAMLARDAN MEMNUNUM’
Konya’da Ramazan ayının bereketli geçtiğini kaydeden Mustafa Sönüş, bu ayda İslamiyet'e ve insanlığa yakışır şekilde bir hayat sürülmesi gerektiğinin altını çizdi. İnsanlar arasındaki samimiyet duygusunun artması gerektiğine vurgu yapan Sönüş, “Toplum olarak saygılı olmalıyız ve dinimizi dört dörtlük yaşamamız gerekiyor” ifadelerini kullandı. Konya’ya yakışan etkinliklerin düzenlendiğini söyleyen Sönüş, “Konya Büyükşehir Belediyesi on numara bir program düzenliyor. Bence bu düzenlenen programın hem Konya hem de insanlarımıza çok faydası var ve belediye başkanımıza teşekkür ediyorum. Ben kendi adıma bu programlardan memnun olduğumu belirtmek istiyorum” şeklinde konuştu.
‘TİYATROLAR ÇOCUKLARIMIZ İÇİN EĞLENCE ARACI’
Hem Ramazan ayı hem de günlük hayatta insanların bazı noktalara dikkat etmesi gerektiğine dikkati çeken Esra Sönüş, insanlara bazı tavsiyelerde bulundu. Sönüş, “Bence hem Ramazan ayında hem de günlük hayatta olsun insanlarımız ibadetlerine dikkat etmeli. Özellikle Ramazan ayı denildiği zaman sağlık, mutluluk ve huzur duyguları bizleri sarıyor ve bu manevi iklimi yaşamak gerekiyor” diye konuştu. Rahmet Akşamları etkinliklerinin insanları bir araya topladığını kaydeden Sönüş, “İnsanlarımız akşamları evlerinde oturacağına Kültürpark’a geliyor ve burada beraber zaman geçiriliyor. Zaman zaman düzenlenen tiyatro gösterileri oluyor ve bu gösteriler de çocuklarımız için eğlenceli bir zaman geçirme aracı oluyor” ifadelerini kullandı. Sönüş, Kültürpark’ta sağlanan güvenlik içinde ilgili kişilere teşekkürlerini iletti.
‘DİNİ KONUDA YÖNLENDİRİCİ PROGRAMLAR BEKLİYORUZ’
Ramazan ayının senede 1 ay olduğunu, bu ayda gerekli ibadet ne ise bunun yapılmasının doğru olacağını dile getiren Olcay Başoda, ibadetler konusuna dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. Toplumdaki beklentinin insanların bunlara dikkat etmesi olduğunu kaydeden Başoda, insanların bilinçlenmesi konusuna işaret ederek, “İnsanlarımızın bilinçlerini biraz açmamız gerekiyor” diye konuştu. Rahmet Akşamları programlarının topluma faydası konusuna değinen Başoda, bu programlarda biraz daha maneviyatın arandığını söyledi. Dini bilgilerin verileceği konferansların programlarda yer alması gerektiğine dikkati çeken Başoda, “Konser verme değil ama bu programların daha çok bilgi vermeye dönük olması gerekiyor. Gençleri bilgilendirecek dini konularda bilgi verici, yönlendirici programlar bekliyoruz” dedi.(Mustafa KARAKAYA)
İlginizi Çekebilir