Milletvekili Sorgun Gündemi Değerlendirdi
KonyaAdalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Konya Milletvekili Ahmet Sorgun, Konya ve ülke gündemini ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
AK Parti Konya İl Yönetim Kurulu Üyeleri Mehmet Emin Keçeciler ile Mustafa Özkaya’nın eşlik ettiği basın toplantısında AK Parti Konya Milletvekili Ahmet Sorgun, Konya yatırımları ve projelerinde gelinen son nokta hakkında basın mensupları ile kamuoyunu bilgilendirdi.
Doğu ve Güneydoğudaki çatışmalarda ve Ankara’daki terör saldırısında şehit olan güvenlik görevlileri başta olmak üzere tüm şehitlere rahmet, ailelerine ve yakınlarına da sabırlar dileyen Sorgun, yaralılara da acil şifalar dileyerek konuşmasına başladı. Sorgun,
“Terör kimden gelirle gelsin, kime yapılırsa yapılsın, hangi kaynaktan beslenirse beslensin, hangi ideolojiden, hangi bakış açısından olursa olsun terördür ve bunların yaptıkları insanlık suçudur.
Herkesin terör karşısında duruşu ve tavrı net olmalıdır. Kanlı terör örgütü hain yüzünü Ankara’da bir kez daha göstermiştir. Kalleşçe, haince yapılan bu saldırı misliyle karşılık bulmuştur ve daha fazlasını da bulacaktır.
Türkiye’nin istikrarından ve gelişiminden rahatsız olan küresel güçlerin içerideki piyonları vasıtasıyla gerçekleştirdikleri bu hain saldırılar Türkiye’yi hedefinden asla vazgeçiremeyecektir. Bu tür terör eylemlerinin amacı Türkiye’yi dar kalıplara hapsetmek, belli sınırlar içinde tutmaya çalışmak ve Türkiye’nin geleceğe yürüyüşünü engellemektir. İstiyorlar ki Türkiye oyun kurucu değil, eskiden olduğu gibi kurallara uyan bir oyuncu olarak kalsın.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakanımız Ahmet Davutoğlu önderliğinde 2023 ve 2071 hedefine Türkiye adım adım yürümeye devam edecektir. Bu terör olayı hem Türkiye’nin dış politikadaki tezlerinin doğruluğunu hem de Batının teröre karşı ikiyüzlülüğünü bir kez daha göstermiş oldu.
Terör örgütleri arasında fark yoktur. PYD de PKK ve DAEŞ gibi bir terör örgütüdür. Paris’i vuran da terördür, Ankara’yı vuran da. Teröre doğrudan ya da dolaylı destek verenler bilmelidir ki; Terör bumerang gibidir, gelir bir gün sizi de vurur” dedi.
"KÜRT SORUNUMUZ YOKTUR, TERÖR SORUNUMUZ VARDIR"
Patlamadan hemen sonra meclisteki siyasi partilerin teröre karşı ortak tavır alarak ortak bir deklarasyon yayınlandığını hatırlatan Sorgun, “Ancak malum bir parti bu deklarasyona imza koymadı. Bu tavır malum siyasi partinin duruşunu da net bir şekilde ortaya koydu. Dahası Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi ‘suçüstü yakalandılar’ Kandilin Meclisteki temsilcileri olduklarını gösterdiler. Milletimizin özellikle de Kürt vatandaşlarımızın bu kadroyu iyi tanıması gerekmektedir. Yıllarca barış ve özgürlük yalanlarıyla bölge halkını kandırmaya çalıştılar. Ama asıl yüzleri şimdi ortaya çıktı ve maskeleri bir kez daha düştü. Hep söylediğimiz gibi bizim bir Kürt sorunumuz yoktur, bir terör sorunumuz vardır. Hendek kazarak, bombalar tuzaklayarak hangi barışı getireceksiniz?
TBMM’de yer alan bir siyasi parti terör karışışında tavır almaktan çekinirken Akdeniz İçin Birlik Parlamenter Asamblesi (AİBPA) Kültür Komitesinin 20 ülkeden 48 parlamenterin katılımıyla 18-19 Şubat tarihlerinde Roma’da gerçekleşen toplantısında girişimlerimiz sonucu Ankara saldırısını kınayan bizim kaleme aldığımız bir bildiri yayınlandı.
Bildiride “Terörün kim tarafından, kime karşı ve hangi amaçla yapılırsa yapılsın bir insanlık suçu olduğu, terörle uluslararası toplumun işbirliğiyle mücadele edilmesi gerektiği, terörizmle mücadelede Türkiye’nin yanında olduğu ve Türkiye’nin acılarını paylaştığı” ifadeler yer aldı.
"TERÖR İLLETİNİ BU TOPRAKLARDAN SÖKÜP ATMAYA KARARLIYIZ"
Sorgun konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türkiye’de son 13 yılda ulaştırma, sağlık, eğitim, enerji orman ve su ile TOKİ yatırımlarına toplam 462,8 milyar lira ayrılırken, bu tutarının yaklaşık dörtte biri Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine tahsis edilmiştir. Yukarıda belirttiğimiz 6 önemli yatırım alanında bölgeye 105.4 milyarlık yatırım yapılmıştır. Bölge halkı kimin kendisine hizmet ettiğini kimin kendisine ihanet ettiğini artık aleni olarak görmüştür. Bu da gösteriyor ki bizim bölge halkıyla bir problemimiz yok ve bölgeye çok önem veriyoruz. Ama bunlar ne yapıyorlar bizim yaptığımız okulları yakıyorlar, yıkıyorlar. İnsanları evlerinden yurtlarından ediyorlar. Bu terör saldırılarının gayesi kamu düzenini bozmak, insanları panik ve korkuya sevk ederek hayatı normal seyrinin dışına çıkarmaktır. Ancak ne aziz milletimiz nede milletin temsilcileri olan bizler bu hainlerin amaçlarına ulaşmasına izin vermeyeceğiz.
Terör illetini bu topraklardan söküp atmaya kararlıyız ve bu kararlılığımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Aynı zamanda demokratikleşmeyle ilgili attığımız adımlarda sergilediğimiz ilkeli duruşumuzu da devam ettireceğiz. Ne mücadeleden nede demokratik adımlardan taviz vermeyeceğiz. Devletin hem şefkatli yüzünü ve elini hem de kudretli elini göstererek yolumuza devam edeceğiz.”
Sorgun, “Tarihte de böyle zor günleri birlik beraberlik ve kardeşlik içinde atlatan milletimiz bugünleri de aynı şekilde atlatacaktır, Allah’ın izniyle. Nihayetinde, Hükümetimizin dik duruşu ve milletimizin feraseti galip gelecektir” dedi. YENİ ANAYASA VE BAŞKANLIK SİSTEMİ Demokratikleşme yolundaki en önemli adımın yeni bir Anayasa yapmak olduğunu vurgulayan Sorgun, “Yıllar içinde birçok maddesi değişmesine rağmen hala sorunlar çözülmedi. Çünkü ruhu değişmeden ne kadar içeriğini değiştirirseniz değiştirin farklı bir sonuç alamazsınız.
Bu yüzden tamamen sivil ve yeni bir anayasa yapma zorunluluğumuz vardır.
1 Kasım seçimlerinde de AK Parti olarak halkımıza bu sözü vermiştik. Ancak diğer siyasi partilerin yeni anayasa konusunda samimi olmadıklarını görüyoruz. En son CHP Anayasa Komisyonundan ayrılarak samimiyetsizliğini ortaya koydu. Esasen bu, yeni Anayasa’nın yapılmasını sabote etmekten başka bir şey değildir. 1982 Anayasa’sı bilindiği üzere bir darbe anayasasıdır. Bu komisyonda darbe yasalarını mevzuatımızdan ayıklayalım yeni ve sivil bir anayasa yapalım diye kuruldu. CHP’nin farklı bahanelerle bu komisyondan ayrılması anlaşılır bir tutum değildir. Demek ki CHP darbe anayasasından rahatsız değil. CHP’nin şuan içinde bulunduğu durum içler acısı bir durumdur.
“Ak Parti iktidar olmasın, Recep Tayyip Erdoğan başkan olmasın da ülke yansın kavrulsun” zihniyetindeler. Sırf Ak Parti karşıtlığından dolayı Katil Esed’le, Putin’le aynı safta yer almaktan kaçınmadılar. Bugün terör olaylarından, terör örgütlerine ve onlarına savunucuları tek kelime etmeyen bu zihniyet, ülke için en zor zamanlarda bile iktidarı suçlamanın derdine düştü. Bu partiye yıllarca genel başkanlık yapmış Deniz Baykal partinin içinde bulunduğu acziyeti en güzel şekilde ifade etmiştir” dedi.
"YENİ ANAYASA’DAKİ EN ÖNEMLİ KONU BAŞKANLIK SİSTEMİ"
Yeni anayasadaki en önemli konulardan birisinin de başkanlık sistemi olduğunu kaydeden Sorgun, “Türkiye başkanlık sistemine geçmek zorundadır. Bu sistemin getirdiği açmazları milletçe hep birlikte yaşadık. En son 7 Haziran seçimlerinde % 42 oy almasına rağmen bir partinin tek başına iktidar olamayacağını gördük. Türkiye’nin koalisyon dönemlerinde nasıl yönetildiğine hep birlikte şahit olduk.
Bu gömlek Türkiye’ye dar gelmektedir. Artık Türkiye güçlü iktidarlarla geleceğe yürümek zorundadır. Bu da başkanlık sistemiyle mümkündür. Bugün Parlamenter sistem ne kadar meşru bir sistemse, başkanlık sistemi de meşru bir sistemdir. Buna Türkiye Büyük Millet Meclisi karar verecektir. Meclis karar veremezse de halkımız karar verecektir. Niye bu kadar korkuyorsunuz ki. Eğer halk bunu istemezse, zaten reddedecektir. Ama başkanlık sistemine şiddetle karşı çıkan bu zihniyette biliyor ki, Ak Parti Milletin yararına olmayan hiç bir şeyi milletin önüne getirmez, millette kendi yararına olana evet diyecektir. Bunların esas korkusu millettendir” şeklinde konuştu.
BAŞBAKANIN KONYA PROGRAMI
Bir yandan yasama faaliyetlerini yürütürken bir yandan da AK Parti olarak millete verilen sözleri yerine getirdiklerini söyleyen Sorgun, “Seçimden bu yana geçen süre içinde söz verdiğimiz birçok vaadimizi yerine getirdik. AK Parti olarak yapmayacağımız şeylerin sözünü vermeyiz, sözünü verdiklerimizi de gerçekleştiririz” dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından yaptırılan 42 tesisin açılış ve temel atma programına katılacağını aktaran Sorgun, 24 Şubat Çarşamba günü saat 14.00’de Konya Büyükşehir Belediyesi Spor ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek olan toplu açılış ve temel atma törenine tüm hemşehrilerini davet etti.
İlginizi Çekebilir