© Konya Postası 2021

MÜSİAD Konya Şubesi'nde Cuma Konferansları Sürüyor

MÜSİAD Konya Şubesi tarafından mutat olarak düzenlenen Cuma Konferanslarına bu hafta TÜBİTAK (Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu) Başkan Yardımcısı ve aynı zamanda KTO Karatay Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Çelik konuk oldu.

Prof. Dr. Mehmet Çelik katılımcılara yaptığı sunum eşliğinde Girişimcilik, Yenilik, Kümelenme ve TEYDEB Destekleri konularında ayrıntılı bilgiler verdi.

Konferansa KTO Karatay Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bayram Sade, Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Önder Kutlu, Mevlana Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Ahmet Akman’ın yanı sıra MÜSİAD üyeleri, Genç MÜSİAD üyeleri ve çok sayıda davetli katılım sağladı.

Konferansın açılış konuşmasını yapan MÜSİAD Konya Şube Başkanı Dr. Lütfi Şimşek, “Ülkemizin 2023 hedefleri doğrultusunda her vatandaşımıza ve her kurumumuza büyük görevler düşüyor.

Millet olarak her alanda yapmamız gereken çok iş, almamız gereken çok mesafe var. Ülkemizin bu hedefleri doğrultusunda çalışan ve taşıyıcı rol üstlenen kurumlar var.

Bu kurumların başında ise TÜBİTAK gelmektedir. Çünkü bir toplumu ayakta tutan ve geliştiren en önemli faktör o ülkenin bilim ve teknoloji alanda yapmış olduğu çalışmalardır. Bu konuda TÜBİTAK özellikle son yılarda önemli çalışmalara ve yeniliklere imza atıyor. Bizler de bu hafta kurumun çalışmaları ve destekleri hakkında bilgiler almak istedik” dedi.

1963 yılında kurulan TÜBİTAK’ın uzun yıllar boyunca sadece akademik dünyaya destek veren bir kurum olarak misyon üstlendiğini, 2002 yılından itibaren ise bilimsel ve teknolojik çalışmalar yapılan ve özel sektör ile yakın temas halinde çalışan bir kurum kimliğine kavuştuğunu özellikle vurgulayarak sözlerine başlayan TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Çelik,

“Kurumumuz üç ana misyon üzerine çalışmalarını yürütür. Bunlardan birinci misyonu, Türkiye’nin bilimsel ve teknolojik politikaları doğrultusunda çalışmalar yürütmek ve strateji geliştirmek, ikinci misyonu, Akademik dünyaya, endüstriye, bilim insanlarına ve bilim toplumlarına destek vermek ve üçüncü misyonu da bünyesindeki enstitüler aracılığı ile ülkemizin stratejik hedeflerine yönelik araştırmalar yapmak ve bu araştırmaları hayata geçirmektir.

Kurum olarak bu misyonlar doğrultusunda ülkemizin ve milletimizin menfaatlerine olacak yeni fikirler, yeni projeler ve yeni teknolojiler üretmeye, çeşitli alanlarda destekler vermeye gayret gösteriyoruz.

Kurum olarak girişimcilik ve inovasyon konularına özel önem veriyor bu alandaki desteklerimizin çeşitlerini ve oranlarını her geçen gün artırıyoruz. Dünyanın içine düştüğü ekonomik bunalımdan kurtulmasının çıkış yolunun girişimcilik ve inovasyondan geçtiği dünya üzerinde kabul gören bir konudur. Girişimcilik ve inovasyon konusunu etkileyen ve yönlendiren en önemli faktör kamu politikaları ve devletlerin bu konuya yaklaşımlarıdır.

Kurum olarak devletimizin ve hükümetimizin bu konudaki hassasiyetinden son derece memnuniyet duyduğumuzu ifade etmek istiyoruz.

Devletimiz son yıllarda bu konuda uyguladığı politikalar ve verdiği desteklerle girişimcinin önünü açarak toplumumuzda girişimcilik kültürünün oluşması adına önemli adımlar attı ve yeni projelerin, yeni fikirlerin, bilimsel ve teknolojik çalışmaların hayata geçirilmesinde öncü rol oynadı. Ülkemizin girişimcilik ve inovasyon konusunda sahip olduğu bir diğer avantaj da genç nüfusa sahip olmasıdır. Bu konu gençlerimiz tarafından büyük ilgi görmekte, yakından takip edilmekte ve gençlerimiz yürüttükleri çalışmalarla son yıllarda bilim ve teknoloji odaklı pek çok yeniliğe ve başarı hikayelerine imza atmaktadırlar" diyekonuştu.

"YENİ PROJELER ÜRETMEK ZORUNDAYIZ"

Prof. Dr. Çelik, şöyle devam etti:

"Dünyanın en değerli yirmi firmasından on birinin teknoloji firması olması bizlere girişimcilik ve inovasyon konusunda izlememiz gereken yol hakkında da önemli ipuçları vermektedir.

Toplum olarak katma değeri yüksek yeni teknolojik ürünlerin geliştirilmesine yönelik çalışmalar yürütmemiz gerekmektedir. Ülke olarak yazılım ve program geliştirmeye, bunların lisans haklarını satmaya, teknolojik ve elektronik aletler üretmeye ihtiyacımız var; çünkü ülke olarak bu ürünlerin yurtdışından satın alınması için çok büyük maliyetler ödüyoruz.

Ülkemizin bilim ve teknoloji odaklı girişimciliğe ve inaovasyona olan ihtiyacı here geçen gün daha da artmaktadır. Kurum olarak bizler de bu ihtiyaçtan hareketle TÜBİTAK Teknoloji ve Yenilik Destek Programları (TEYDEP) desteklerimizin çeşitlerini ve destek oranlarını her geçen gün daha da artırıyoruz.

Bilim ve teknoloji odaklı inovasyonun gerçekleşebilmesi için de en önemli faktör nitelikli insan gücüdür. Bunun en büyük sebebi inovasyonun öğrenilerek uygulanabilecek ve geliştirilebilecek bir süreç olmasıdır.

Sağlıklı alt yapıya sahip yeni fikirlerin ve projelerin ortaya konulabilmesi ve hayata geçirilebilmesi için özel sektör, eğitim sistemi ve kamu desteği işbirliğine mutlak suretle ihtiyaç vardır. Bu noktada da üniversite sanayi işbirliğinin önemi bir kez daha ortaya çıkmaktadır. Özel sektörümüz son yıllarda ar-ge ve inovasyon odaklı bir atılım içerisinde, bu durum da sanayi ve teknoloji odaklı yenilikçi fikirlerin, projelerin ve ürünlerin ortaya çıkmasında büyük rol oynuyor. İnovasyon konusunda önem arz eden bir diğer konu da inovasyon neticesinde meydana gelen çalışmanın veya ürünün ticarileşmesi ve katma değer oluşturmasıdır.

Kurumumuzun da TEYDEP desteklerindeki en büyük amacı yenilikçi fikirlerin özel sektörümüzün ve ülkemizin yararına olacak şekilde ticarileşmesidir. Bu noktada sanayicilerimizin üzerinde çalıştıkları inovasyon projelerinin bilim ve teknoloji tabanlı olmasına ve yüksek katma değer oluşturmasına önem vermeleri gerekiyor. Kümelenme konusunu ise aynı sektörde faaliyet gösteren firmaların ar-ge çalışmalarını gizli olarak yürüttükleri süreci, işbirliği yapmaya ihtiyaç duydukları paydaşlarıyla birlikte yönetmeye karar vermeleriyle başlayan süreç, kısacası açık inovasyon olarak tanımlayabiliriz.

Dünyada bu konuda Almanya, İtalya, Japonya, Norveç ve İsviçre gibi ülkelerin çok iyi birer örnek olduklarını söylemek mümkündür. Buradaki asıl amaç kümelenmeye dahil olan firmaların küme dışında kalan diğer firmalara rekabette üstünlük sağlaması ve kümeye dahil olan firmaların işlerini kolaylaştıracak yeni teknolojilerin ortaya çıkarılmasıdır. Ülke olarak 2023 hedeflerimiz doğrultusunda gerek girişimcilik ve inovasyon konusunda gerekse de kümelenme konusunda daha fazla çalışmak ve yeni projeler üretmek zorundayız. Ülkemizin toplam bütçe içinden ar-ge çalışmalarına ayırdığı pay son yıllarda yükselme gösterse de hedeflerimizin oldukça altındadır, bu bakımdan yüksek katma değer sağlayacak teknolojik ürünler üretmeye yönelik yeni projeler geliştirmemiz gerekiyor.

Artık üniversite-sanayi işbirliğini sağlamak ve bir an önce bunun meyvelerini almak mecburiyetindeyiz. Bizler millet olarak bunları başarabilecek potansiyele ve altyapıya sahibiz.”

Konferans, soru-cevap bölümü ve MÜSİAD Konya Şube Başkanı Dr. Lütfi Şimşek’in günün anısına Prof. Dr. Mehmet Çelik’e hediye takdimi ile son buldu.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER