Nalbant’lık son demlerini yaşıyor
KonyaBinek ve yük hayvanlarının yerini Motorlu taşıtların almasıyla bir dönemin gözde mesleklerinden olan Nalbantlık son demlerini yaşar hale geldi. Son dönemini yaşayan nalbantlık mesleğini severek yapan ve nalbant olmasının tamamen bir tesadüf olarak değerlendiren Nalbant Mustafa Kırkıl, ‘Bu meslek sayesinde hem atlara olan sevgim hem de eşimle tanıştım’ dedi
“MESLEĞE TUTKUYLA BAĞLANDI”
Nalbant olmadan önce Adana da işçi olduğunu söyleyen Kırkıl,”Adana’da bir fabrika da işçi olarak çalışıyordum. İşin çok stresli olması nedeniyle işi bırakıp 2005 yılında Antalya’ya tatil için geldim. Tam da burada başladı aslında” ifadelerini kullandı. Antalya’da kalırken oradaki Hollandalı nalbantlar ile tanıştığını söyleyen Kırkıl,”Antalya ya Hollanda’dan gelen nalbantlar bu işi o kadar severek yapıyorlardı ki ben de atlara karşı zaten bir sevgim vardı, bunu da ekleyince bana da öğretmeleri için rica ettim. Onlarda bu işi öğrenmeye çok hevesli olduğumu görünce kabul ettiler” ifadelerini kullanırken mesleğine nasıl bir tutkuyla bağlı olduğunu gösteriyor.
EŞIMLE ATLARA OLAN TUTKUM SAYESINDE EVLENDIM
İstanbul’da bir çok kursa katıldığını ve diplomasını aldığını ancak İstanbul’da yaşamak yerine Antalya’da yaşamayı tercih ettiğini söyleyen Kırkıl, “O zamanlarda İstanbul’u bırakıp Antalya da yaşamaya karar verdim ve burada Uluslararası Olimpiyatlarda çalışmış Fransız Nalbant François Lanniaux ile beraber Bagana At Çiftliğindeki atları nallamaya başladık. Ondan çok şey öğrendim ve o zamanlarda Bagana At Çiftliğine atını bırakan şimdiki eşim olan Hollandalı Angelique Tonnaer ile tanıştım. Kendisinin İspanyol atı vardı ve atlı show yapıyordu. Onunda vasıtasıyla zaman zaman Hollanda’da çok kaliteli nalbantlardan eğitimler aldım.Eşimle tanışmamız ve evlenmemize en önemlisi dünya tatlısı bir evlada sahip olmamı sağladı çok severek yaptığım nalbantlık mesleği” dedi.
İŞIM GERÇEKTEN ÇOK ZOR
Nalbantlığın inceliklerinden bahseden Kırkıl,”İşim gerçekten çok zor, öğrenilmekle bitmeyecek bir iş devamlı olarak bilgilerin güncellenmesi gerekiyor. Sonuçta bir canlıya çivi çakıyorsunuz. Yapacağınız en küçük bir hatada atın topallamasına neden olabilirsiniz. Onun için de çok iyi at anatomisi bilmek ve çok iyi bir eğitim almak ve bu işi gerçekten çok sevmeniz gerekir. Nallama yaparken atın kemik yapısını hesaplamak, iyi bir balans yapmak ve atı en rahat nasıl koşturursunuz buna göre nallamak gerekir” dedi. Bu iş için açılan okulların yeterli olmadığını orada okuyan öğrencilerin sadece pratikte öğrendiğini uygulamada bilmedikleri için çalışma hayatında yer alamadıklarının altını çizdi. Çalışma sistemini anlatan Kırkıl, “Benim çalışma sistemimde sıcak nallama var. Yani nalın 900 derecede bir fırında ısıtılıp tırnağa göre birebir şekil verip gerekirse ortopetik nal yapılıp atın tırnağına sıcak basmaktır. Atın tırnağına nalı sıcak basmanın sebebi ise tırnakta oluşan bakterileri öldürmek ve atın tırnağının daha sağlıklı olmasını sağlamaktır” dedi.
(Aysun KARABAYIR)
İlginizi Çekebilir