NATO, 75'inci yılına savunma harcamalarını artırma hedefiyle girdi
Ekonomiİkinci Dünya Savaşı'nın ardından 4 Nisan 1949'da kurulan Kuzey Atlantik Antlaşması Teşkilatı (NATO), 75'inci yılında savunma harcamalarını ve özellikle Avrupa'da harbe hazırlık seviyesini artırmayı hedefliyor
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın başlamasından bu yana üye ülkelere sıklıkla savunma harcamalarını artırmaları çağrısı yapıyor.
NATO devlet ve hükümet başkanlarının 2014'te aldıkları karar uyarınca üye ülkelerin gayrisafi yurt içi hasılalarının en az yüzde 2'sini savunmaya harcamaları gerekiyor.
2014'te sadece 3 NATO üyesi bu şartı karşılarken geçen yıl bu sayı 11'e yükseldi.
Özellikle Ukrayna'daki savaşın başlamasıyla Avrupalı NATO müttefikleri savunma harcamalarını ve asker sayılarını hızla artırma kararı alarak Rusya ile muhtemel bir savaşa hazırlıklı olmak istiyor.
Avrupa Birliği (AB) Komisyonunun İç Pazardan Sorumlu Üyesi Thierry Breton, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın 2020'de İsviçre’nin Davos kentinde düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu'nda AB Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen'i tehdit ettiğini söylemişti.
Breton, Trump'ın, AB yetkilileriyle bir araya geldiği görüşmede von der Leyen'e "Avrupa'ya saldırı olursa size asla yardım etmeyeceğimizi ve desteklemeyeceğimizi anlamalısınız." dediğini aktarmıştı.
Trump'ın ayrıca bu görüşme sırasında "Bu arada NATO öldü ve biz de NATO'dan ayrılacağız." ifadesini kullandığı iddia edilmişti.
AB yetkilileri, Trump'ın yeniden seçilmesi halinde Avrupa'nın güvenliğinin artık Washington'a emanet edilemeyeceğini düşünüyor.
NATO, 10'uncu kez genişledi
Açık kapı politikası izleyen NATO, 75 yılı geride bırakırken 10. kez genişledi. 1949'da 12 üyeyle kurulan İttifak, İsveç'in üyeliğinin onaylanmasıyla 32 ülkeye ulaştı.
ABD, Belçika, İngiltere, Danimarka, Fransa, Hollanda, İtalya, İzlanda, Kanada, Lüksemburg, Norveç ve Portekiz'in imzalarıyla kurulan NATO'ya 1952'de Türkiye ve Yunanistan dahil oldu.
Almanya 1955'te ve İspanya 1982'de NATO'ya katılırken 1999'daki genişlemede Çekya, Macaristan ve Polonya İttifak'a girdi.
2004'teki genişlemede Bulgaristan, Estonya, Letonya, Litvanya, Romanya, Slovakya ve Slovenya dahil olurken 2009'da Arnavutluk ve Hırvatistan, 2017'de Karadağ, 2020'de Kuzey Makedonya, NATO’ya dahil oldu.
Rusya'nın 2022’de Ukrayna'ya saldırısının ardından Avrupa’nın güvenlik mimarisinde değişim yaşandığı gerekçesiyle tarafsızlığını bırakarak NATO'ya üye olmaya karar veren Finlandiya’nın üyeliği 2023’te, İsveç’in ise bu yıl mart ayında tamamlandı.
NATO'nun genişlemesi Rusya ile gerilime neden oluyor
Kuruluş anlaşmasının 10. maddesi temelinde açık kapı politikası izleyen NATO, anlaşmanın ilkelerini ileri taşıyabilecek ve Kuzey Atlantik bölgesinin güvenliğine katkı sunabilecek Avrupa ülkesini İttifak’a davet edebiliyor.
NATO'nun genişlemesi ise yalnızca müttefiklerin tamamının onayıyla mümkün olabiliyor.
NATO, üye olmak isteyen ülke dışında başka tarafların İttifak'ın genişlemesine müdahil olmasına izin verilmeyeceğini ve genişleme sürecinin herhangi bir ülkeye tehdit oluşturmadığını vurguluyor.
Öte yandan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, birçok kez NATO'nun 1990'ların başından bu yana yürüttüğü genişleme çabalarından duyduğu rahatsızlığı dile getiriyor.
Putin, verdiği son röportajların birinde, ABD'nin bu konuda verdiği sözü tutmadığını söyleyerek, "NATO'nun, doğuya doğru genişlemeyeceğine dair sözünüz vardı ama bu 5 kez gerçekleşti." ifadesini kullandı.
İttifak’a katılmak isteyen ülkeler arasında Rusya’nın katılımına karşı çıkacağını söylediği Ukrayna da yer alıyor. Ukrayna hükümeti, Rusya ile savaş başladığında NATO'ya en kısa sürede üye olma taleplerini dile getirdi.
NATO'nun 2008'deki Bükreş Zirvesi'nde Gürcistan'ın da gelecekte üye olmasına karar verilmiş olsa da bu aşamada iki ülkenin üyeliğinin yakın gelecekte gerçekleşmesi mümkün görünmüyor.
Türkiye, İttifak'ın güneydoğu kanadında eşsiz bir müttefik olarak bulunuyor
Türkiye, NATO'ya üye olduğu 1952 yılından bu yana İttifak'ın güneydoğu kanadında askeri yetenekleri, operasyonlara katkıları, savunma harcamaları ve sanayisiyle İttifak içinde ayrıcalıklı bir konumdayken, NATO da Türkiye'nin güvenliğine göz ardı edilemez bir caydırıcılık sağlıyor.
İttifak'ın üç çeyrek asırlık ömrünün neredeyse tümüne eşlik eden Türkiye, NATO şemsiyesi altında bu yıl 72’nci yılını kutladı.
Avrupa kıtasına savaşın geri döndüğü son iki yılda, Türkiye'nin bir yandan terör tehdidiyle doğrudan mücadelesi, diğer yandan Ukrayna'ya verdiği destek ve dolayısıyla başta Avrupa olmak üzere İttifak'ın güneydoğu kanadında oynadığı önemli rol, giderek daha görünür hale geldi.
Türkiye, İttifak’ın en güçlü ikinci ordusuna sahip olmasının yanı sıra savunma sanayisinde yaptığı atılımlarla NATO’nun en güçlü ülkelerinden biri oldu.
Kosova'daki NATO Misyonu'na (KFOR) kurulduğu ilk günden beri önemli katkılar yapan Türkiye, halihazırda da bu misyonun komutanlığını yürütüyor.
NATO Daimi Temsilcisi Büyükelçi Gümrükçü: "Türkiye NATO'ya çok önemli bir katma değer sunmayı sürdürüyor"
Türkiye'nin NATO Daimi Temsilcisi Büyükelçi Levent Gümrükçü, aradan geçen 72 yılda Türkiye'nin NATO üyeliğinin önemi hakkında AA muhabirine değerlendirmelerde bulunmuştu.
Avrupa-Atlantik güvenliğine ilişkin tehdit algılamalarının kökten değiştiği mevcut ortamda NATO'nun yeniden kolektif savunma yapılanmasına geçmeye başladığına işaret eden Gümrükçü, "Türkiye yine askeri imkan ve yetenekleriyle, jeostratejik konumuyla, sahip olduğu güçlü dış politika araçlarıyla ve farklı coğrafyalardaki ülkelerle geliştirdiği özel ilişkileriyle NATO'ya çok önemli bir katma değer sunmayı sürdürüyor." diye konuşmuştu.
Gümrükçü, "Türkiye halihazırda NATO'nun sadece ikinci en büyük ordusuna sahip müttefik olarak değil, savunma sanayimizin son 10-15 yılda gösterdiği muazzam gelişme sayesinde, bugün çok geniş bir yelpazedeki askeri ürün ve teçhizatı kendi ulusal imkanlarıyla üreten bir ülke olarak da NATO içinde çok ayrıcalıklı bir yere sahiptir." ifadesini kullanmıştı.
Türkiye, gelişen savunma sanayisiyle NATO'ya katkıda bulunuyor
Stoltenberg de AA'ya verdiği röportajda, çok değerli bir müttefik olarak nitelediği Türkiye’nin İttifak'a savunma sanayisi alanında sunduğu katkıya dikkati çekerek, "Üst düzey gelişmiş kabiliyetlere yatırım yapma çabalarını memnuniyetle karşılıyorum." demişti.
Türkiye’nin terörle mücadelede oynadığı role dikkati çeken Stoltenberg, "Türkiye'nin Irak ve Suriye'nin yanı sıra Karadeniz ve kuzeyde de Rusya ile sınırı olan coğrafi stratejik konumu elbette tüm İttifak için önemli. Türkiye terörle mücadelede, özellikle de DEAŞ'la mücadelede önemli rol oynamaktadır. NATO müttefikleri ve hepimiz terörle mücadeleye yardımcı olmak için Türkiye'deki altyapı üslerini kullandık. Dolayısıyla İttifak'ın kilit bir müttefik olmaya devam etmesini desteklemek için Türkiye'nin sarf ettiği tüm çabaları takdirle karşılıyorum." ifadelerini kullanmıştı.
Stoltenberg, Türkiye'nin 72 yıllık NATO üyeliğinde tanık olduğu 10 yılda, müttefik liderlerle kurduğu yakın işbirliğinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la yürüttükleri çalışmaları değerli bulduğunu kaydederek, "Kendisi kararlı bir NATO müttefiki, birlikte çalışmaktan memnunum." diye konuşmuştu.
İlginizi Çekebilir