© Konya Postası 2021

OKUL SPORLARI

Okul ve spor kelimeleri yan yana gelince insanın içinde gelecek ve umut yeşeriyor. Okullar sporun verimli arazileri gibidir. Ancak bu verimli arazilerden ne beklenen ürün alınabiliyor ne de bu araziler işlenebiliyor.

Hemen hemen her sporun geleceği ile ilgili konuşulmaya başlansa, okulda sporun geliştirilmesi ilk adım olarak düşünülür ve söylenir. Lakin projeler hep yarım kalır. Daha önceleri okul sporları Milli Eğitim'in kontrol ve organizasyonu ile ilerliyordu. Okulların sporcu yetiştirmesi için bu faaliyetler, Spor Hizmetleri Genel müdürlüğüne bağlandı. Sonuç, pek de istenen verimlilikte değil.

Asıl mesele okullardan sporcu yetiştiremiyoruz. Peki çocuklar ne hissediyor? Çocuklar için bütün maçlar heyecan fırtınası aslında. Hangi açıdan bakarsan bak farklı bir heyecan taşır. Öğrencilerin genellikle beden eğitim öğretmeninden istedikleri ilk şey sınıf turnuvaları ne zaman olacak sorusunun cevabıdır. Ardından hangi takımların okulu temsil edeceğidir. Öğrencilerin kendilerine sordukları sorular ise "Ben hangi takım kadrosunda yer alıp müsabakalara çıkabilirim?" Okul takımları kurulmaya başlayınca ailelerde de bir tedirginlik başlar. Ya derslerden geri kalırsa çocuğumuz? Aslında her iki heyecanın da yeri farklı. Ailenin "Derslerden geri kalır." korkusu, öğrencinin "Kadroya giremez miyim?" korkusu. Fakat öğrencinin hayal dünyası birçok defa galip gelir. Aile derslerinden geri kalırsan okul takımına katılmana izin vermem tehditleri ile ders konsantrasyonunu artırmaya çalışırken, aslında kötü alışkanlıklardan ve telefondan uzak kalacağı için de mutlu olur. Hele bir de turları bir bir geçerse heyecan biraz daha artar. Öğrenci, takıma girebilme hayalinin yanında her antrenmanda güzel bir hareket sonrası hocasına şöyle bir bakışla "Ben kadroya girmeyi hak ediyorum." mesajı verir. Maç akşamı saatin kaç olduğunu fark etmeden "Hocam kadro belli mi?" mesajı atar. İlk maç ve ilk heyecan asla unutulmaz. Hele bir de tribünde seyirci varsa... Öğretmen öğrencisinin tir tir titrediğini görür, aslında bu durumun yabancısı da değildir. Her yeni okul takımında tecrübe etmiştir.

Kazanılan maçlardan çok kazanılan gönüller önemlidir.  O forma ile bir resim vermek dahi gurur verir. Belki sporculuk hayatı boyunca onlaraca maça çıkacaktır ama ilk formayı giydiği o heyecanı asla unutamayacaktır. Sınav kaygıları ile gençlerin heyecanını ellerinden almayalım. (Osman ÇAMURLU)

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER