‘Önümüz açılır’
GüncelMaliye Bakanlığı’nın Vergi Kanunu’na dönük yürüttüğü çalışmaları Konya Postası’na değerlendiren Konya Ticaret Odası Başkanı Selçuk Öztürk, bu tasarının mevcut konjonktürde Türk ekonomisine olumlu yansıyacağını söyledi
Dünya ekonomisinin bugünkü durumunu görmeden Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerin yetersiz kalacağını ifade eden Konya Ticaret Odası Başkanı Selçuk Öztürk, Maliye Bakanlığı’nın yürüttüğü yeni Vergi Kanunu çalışmalarının Türk ekonomisine yapacağı olumlu katkıları Konya Postası’na değerlendirdi.
2008’İN ARTÇI KRİZLERİ SÜRÜYOR
Ekonomiyle ilgili konuları yorumlarken öncelikle genel dünya ekonomisiyle ilgili konuları yorumlamak gerektiğini söyleyen Öztürk, “Olaya bir de 15 Temmuz’dan sonrası olarak da bakmak gerekiyor. Dünya ekonomisindeki 2008 mortgage krizinden sonra dünya ekonomileri hali hazırda hala rayına oturabilmiş değil. Yani 2008 öncesine henüz gelemedik. 1980 ila 2008 arasında dünya ekonomileri gerçekten çok hızlı büyümüştü. Çok büyük ekonomik performanslar gösterildi. Bu devam edecek zannediliyordu. Bu böyle devam eder denirken 2008’de çok büyük bir ekonomik kriz patladı” dedi.
Türkiye’nin 1980-2008 arası dünya ekonomisinde gözlenen büyüme trendine Özal döneminde ve 2002-2008 arasında dahil olduğunu kaydeden Öztürk, “Mortgage kriziyle beraber dünya piyasalarında çok büyük bir deprem oldu. Aslında normal fiziki depremden bu farklı değil. Fiziki anlamda çok büyük bir deprem olur, ardından yüzlerce artçı deprem gelir. Ekonomik kriz de böyle. 2008’de yaşanan ana kriz, ana deprem mortgage krizi ama, bunun dünyadaki ülkelere, sektörlere, piyasalara artçı şekilde etkileri devam etti. En basit şekilde buna petrolden örnek verebiliriz. 2008’de 120 dolardı petrol. Tüm projeksiyon o gidiş devam etseydi petrolün varilinin 200 dolar olacağı yönündeydi. Fakat petrol 40 dolarların altını da görüp şu anda 50 dolarlar civarında tutunabildi. Bu da bazı bölgelerde, bazı ülkelerde artçı depremler, şoklar oluşturuyor” diye konuştu.
SİYASİ KRİZLER VE EKONOMİK KRİZLER PARALEL
Geçmişte dünyada iki büyük savaşın yaşandığını hatırlatan Öztürk, “Birinci ve ikinci dünya savaşlarının ikisinin de altlığı, birçok siyasi sebeple beraber ekonomik sebeptir. Birinci Dünya Savaşı için 1890’larda Hollanda’da yaşanan Lale krizi sebep gösterilir. İkinci Dünya Savaşı’nın altlığı için de 1929’da Amerika’da ortaya çıkan büyük buhran gösterilir. Rakamlara bakıldığında 2008 mortgage krizinin ekonomik şiddetinin, 1929 ekonomik buhranından çok daha büyük olduğu görülür. Gerçi dünya ekonomisi de 1929’daki dünya ekonomisi değildir. Bunun siyasi etkileri de var dünya üzerinde. Arap baharı, Körfez ülkelerinde bugün yaşadığımız kriz, Suriye’de, Irak’ta, Gürcistan’da yaşananlar, Ukrayna’da yaşananlar, Kırım’da yaşananlar… Ekonomik şokların oluşturduğu siyasi şoklarla devam eden bir dünyada yaşıyoruz. Sınırların, rejimlerin değiştiği, coğrafyaların el değiştirdiği bu sürece baktığınızda dünya konjonktürünün çok negatif seyrediyor” değerlendirmelerinde bulundu.
VERGİ REFORMUNUN SEBEBİ DÜNYA KONJONKTÜRÜ
Vergi reformunun sebeplerini düşünmek için bunları bilmenin gerekli olduğunu söyleyen Öztürk, “Dünya bu sıkıntıları yaşarken, bu sıkıntıların bir devamı olarak kabul ettiğim, 2013 Gezi hadiseleriyle başlayan ama 15 Temmuz girişimiyle devam eden Türkiye’nin yönetilebilir olmaktan çıkarma girişimleri olarak adlandırılabilecek sürecin ekonomik büyüme üzerinde çok olumsuz baskıları vardı. Aslında 15 Temmuz’un ardından Avrupa, Amerika ve dünya piyasaları Türkiye’nin 17 Temmuz sabahına çok büyük bir krizle uyanacağını tahmin ediyor, bu yolda yorumlar yapılıyordu. Fakat milletimiz müthiş bir irade ortaya koydu. Pazartesi sabah bütün işyerleri açıldı. Bütün fabrikalar açıldı. Türkiye’nin ilk şoku atlatması ve Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla halkın döviz üzerindeki baskıyı azaltması ile ön krizi atlattık. Ama onun artçı krizleri devam ediyor. Kredi derecelendirme kuruluşlarının saldırıya geçmesine, Türkiye’yi yatırım yapılabilir ülkeler dışına çıkartmasına, yine değişik dönemlerde AB ve Rusya ile yaşadıklarımıza baktığımızda Türkiye ekonomisi gerçekten büyük bir performans gösteriyor, direniyor. Türkiye’deki tüm ekonomik aktörler bütün bu olumsuz gelişmelere karşın gerçekten vatan sevgisiyle, millet sevgisiyle direnç gösteriyor. Elhamdülillah bu direnç devam ediyor” şeklinde konuştu.
HÜKÜMET BİRÇOK PAKET AÇIKLADI
Hükümetin de bu koşullarda iş adamlarının önünü açmak üzere arka arkaya paket açıkladığına dikkat çeken Öztürk, “İhracatı artırmaya yönelik müthiş güzel paketler açıklandı. Sanayi üretimini artırmaya yönelik olarak Sanayi bakanlığının müthiş bir çalışması oldu. Şimdi de Maliye Bakanlığı vergi konusunda bir çalışma yürütüyor. Ümit ediyorum ki, iş aleminin önünü açacak, Türkiye’deki ekonominin çarklarının daha sağlıklı işlemesini temin edecek güzel bir tasarının çıkacağına inanıyorum” şeklinde görüşlerini ifade etti.
YENİ VERGİ KANUNU OLUMLU YANSIR
Tasarının ekonomiye yansımasının da olumlu olacağını belirten Öztürk, “Bitmemiş bir çalışmayla ilgili bir yorum yapmak henüz mümkün değil. Sonuca bakmak gerekir. Ama bir olumlu etki olacağı açık. Sonuçlanan çalışmalara bakarak bu etkinin ne kadar olabileceğini o zaman hesap edebiliriz. Kurumlar vergisi ne kadar olsun. 5 mi, 10 mu, 15 mi olsun? Bu tartışılıyor. Katma değer vergisi üzerine de bir çalışma var. Çok kapsamlı bir çalışma yürütülüyor. Bütün bu çalışmalar bitip tasarı kanunlaştıktan sonra üzerinde yorum yapmak belki daha kolay olacak” açıklamasını yaptı. (Murat GÜZEL)
İlginizi Çekebilir