OSMANLI TÜRKÇESİ
KonyaHalk Eğitim Merkezi’nde Osmanlıca Türkçesi dersi veren eğitimci Yusuf Karagöz, Osmanlıca Türkçesi’nin önemine dikkat çekti. Karagöz, Osmanlıca Türkçesi’nin bir devrin yazısı olduğuna dikkat çekti. Konya Postası Gazetesi’nin sorularını yanıtlayan Karagöz, merak edilenleri siz okuyucularımız için anlattı
Konya Postası: OSMANLICA MI, OSMANLI TÜRKÇESİ Mİ?
Yusuf Karagöz: Halk arasında meşhur olan ve bilinen akla ilk gelen Osmanlı Türkçesidir. Fakat burada bir husus var ki Osmanlı Türkçesi dediğimiz zaman akıllara sanki İngilizce gibi Fransızca gibi farklı bir dil geliyor. Halbuki Osmanlı Türkçesi dediğimiz şey Türkçedir. Ondan dolayıdır ki Osmanlı Türkçesi demek daha uygun bir tabirdir.
Konya Postası: OSMANLI TÜRKÇESİ NASIL ORTAYA ÇIKMIŞTIR?
Yusuf Karagöz: 13-20. yüzyıllar arasında Anadolu’da ve Osmanlı Devleti'nin hüküm sürdüğü yerlerde yaygın olarak kullanılmış olan, özellikle 15. yüzyıldan sonra Arapça ve Farsçanın katkısıyla Türk edebiyat dili olmuştur. Osmanlı Türkçesi; Arap alfabesine, Fars ve Türk dilinden yeni sesler ilavesiyle oluşturulmuş, uzun tarihi boyunca kendine has özelliklerle geliştirilmiş, farklı yazı türleriyle bir sanat haline getirilmiş, kelime hazinesi günümüz Türkçesi ile kıyaslanamayacak kadar zengin bir yazı dilidir.
Kur’an harfleriyle Türkçe yazmak ve okumaktır. Sadece alfabe yönünden değişiklik vardır.
Konya Postası: OSMANLI TÜRKÇESİ BAŞKA BİR DİL MİDİR? YOKSA YAZI DİLİ MİDİR?
Yusuf Karagöz: Esasen Türkçe demektir. Fransızca, İngilizce, Rusça gibi ayrı bir dil değildir. Olamaz da. Bu konuda Prof. Dr. İlber Ortaylı, “Osmanlı Türkçesi yabancı bir dil olarak anlaşılamaz, Arap harfleriyle yazılmış bir Türkçedir. Her lisanda zamanla bazı değişimler olabilir ancak bu durum ayrı bir dilden konuşmayı iktiza etmez. Sonuçta ninelerimizin dedelerimiz mektuplaşma dilidir.” der. Bu konuda Kamus-i Türki yazarı Şemsettin Sami’nin de güçlü itirazları unutulmamalıdır. Osmanlı Türkçesi içinde Arapça ve Farsça unsurların barındırması onu başka bir dil yapmaz. Attila İlhan Orta çağda Hıristiyan kültürünün Yunanca ile Latince buna karşın İslam kültüründe Arapça ve Farsçanın ile olduğunu belirterek şöyle devam etmiştir. “Osmanlı Türkçesinde Arapça ve Farsça ibarelerin olması onu ne Arapça ne de Farsça yapmıştır. Bunu ben bizzat tecrübe ederek gördüm. Bu dil hiçbir zaman bu dillerin esareti altına girmedi. Batı dillerine baktığımızda bu daha açık bir şekilde kendisini gösteriyor. Misal Fransızca diye bir dil yoktur.
Konya Postası: NEDEN OSMANLI TÜRKÇESİ?
Yusuf Karagöz: Malum ecdadımızın yaklaşık Bin yıldır kullandığı bir yazı dilidir Osmanlı Türkçesi. Bu yazıyla nice medeniyetler kurduk, bir çağ açıp bir çağı kapattık. Nice devletleri adaletle yönettik. Bilinmelidir ki bir toplumu, milleti yok etmenin yolu, o toplumun lisanını bozmaktan geçiyor. Dilini kaybetmiş unutmuş milletler, hafızasını hem kişisel hem de milli kimliğini kaybetmiştir. Elbette kendi kültürünü ve tarihini unutanlar, geçmişine ulaşamaz, geçmişinin ne olduğunu bilemez, ne bugünü ve ne geleceğini tam olarak bilemez bir hale gelir. Bizim öz dilimizin milli dilimizin zenginliğinin göstergesidir. Bu kadar zenginlik keşfedilmeyi beklerken, neden bizler kendimizi dar bir kalıba sokuyoruz, kendi dilimize bir yabancı gibi bakıyoruz. Osmanlı Türkçesinin sadece akademik birimler tarafından ele alınması diğer eğitim kurumlarında gerek olmadığını ifade eden anlayış ise tamamen yanlıştır. Çünkü her an her yerde bu eserlerle karşılaştığımızda akademik birini mi çağıracağız? Osmanlı Türkçesinin kendi bünyesinde elbette kolay, orta ve zor kısımları var. En azından öğrenilmesi kolay olan Temel Osmanlı Türkçesi herkesin öğrenmesi lazımdır. Hayatımızın içinde ve her daim karşı karşıya geldiğimiz camilerde, kitabelerde, çeşme kitabelerinde, dedelerimizin mezar taşında veya mektuplarında Osmanlı Türkçesi ile karşılaştığımızda okuyabilecek kadar Osmanlı Türkçesini herkesin bilmesi gerekmez mi? Düşünün bir turist ile aynı mekânda Osmanlı Türkçesi bir eserle ile karşılaşsak ikimizde bir turist gibi o metinlere baksak normal midir? O turist bize sorsa burada ne yazıyor? Cevap veremezsek utanmaz mıyız? Benim başıma geldi böyle bir olay. Ankara’da gezerken bir çeşmede arkadaşlarımla beraber kitabeyi inceliyorduk. Yanımıza bir turist yaklaştı. Burada ne yazıyor? diye bize sordu. Biz de okuyup çeviri yaptık kendisine.
Konya Postası: OSMANLI TÜRKÇESİ ÖĞRENMEK KOLAY MI?
Yusuf Karagöz: Osmanlıcayı basit, orta ve ileri seviye olarak 3 kısma tasnif etsek basit metinler dediğimiz metinleri için 3-4 hafta rahatlıkla yeter. Kolay okuma metinleri için Kur’an harflerini bilen birisi 15 dakikada okumaya başlar. Orta seviye dediğimizde işin içine Arapça ve Farsça katsak yaklaşış 2 veya 3 ay yeter diyebiliriz. İleri seviye dersek arşiv metinleri, kitabeler, mezar taşları vb. bunlar için bir süre tayin etmek zor. Zira bu tür metinler çokça alıştırma ve gayret ile okunabilir. (Sultan TÜRKMEN)
İlginizi Çekebilir